6.SINIF TÜRKÇE 1.DÖNEM 1.YAZILI SORULARI A GRUBU

6.SINIF TÜRKÇE 1.DÖNEM 1.YAZILI SORULARI A GRUBU

1.Aşağıdaki tabloda verilen altı çizili kelime gerçek anlamda ise karşısındaki boşluğa G, mecaz anlamda ise M, terim anlamda ise T yazınız.(10)

2.Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimelerin yerine aşağıda verilen kelimelerden hangisi yazılırsa cümlelerin anlamında bir değişiklik olmaz? Cümlelerle kelimeleri eşleştiriniz.(10)
Hele Mehmet’in namusuna diyecek yoktu.
Konuşurken gözlerini kaldırıp insanın yüzüne bile bakamazdı.
Mehmet bile bu nasihati noktası noktasına tutmuştu.
Arka bahçedeki mutfağına değil misafir, hemşeri filan, hatta yabancı bir kedi bile girmiyordu.
Çağırdığı doktor ilaç filan vermedi.

a.hekim
b.söylemek
c.konuk
d.çehre
e.öğüt

3.Aşağıda verilmiş olan altı çizili deyimlerin anlamlarını altına yazınız. (10)
Bu iş artık kabak tadı vermeye başladı.
Yaşadığı bazı olaylardan sonra kabuğuna çekilmişti.
Arabamız kağnı gibi gidiyordu.
Şu masum insanların günahına girmeye utanmıyor musun?
Bu zamana kadar verdiğimiz uğraşların hepsi güme gitti.
Senin yalanlarına, aldatmalarına artık göz yumacağımı sanıyorsan aldanıyorsun.

4.İnsanın ana dilini ve diğer dilleri öğrenmesi konusunu sadece öğretmenlere, çevreye veya sosyal ortama dayandırmak çok yetersizdir. Her insanın kendini ifade etmesi ve kendisine ifade edilenleri anlayabilmesi için gerekli olan bir kısım donanımlarla dünyaya geldiğini kabul etmesi gerekir. İnsan, kendisine verilen bu altyapı sayesinde herhangi bir dili öğrenmeye yetecek potansiyele sahiptir.
Yukarıdaki parçanın temel düşüncesi nedir? Yazınız. (10)

5.— İşte bu bir koyuna da gözüm gibi bakıyordum. Evvelki akşam sağdım. Sütüyle şu yoğurdu yaptım. Dün sabah yayladan inerken zavallı uçuruma yuvarlandı. İndim, başına gittim, bir de gördüm ki, ölmüş. Daha soğumadan yüzdüm. İşte postu.
Çoban eliyle pencerenin yanındaki ıslak deriyi gösteriyordu. Mehmet Efendi, kır sakalını sol eliyle tuttu. Önce kızardı, sonra sarardı. Çoban susmuyordu:
— Yoğurt iki buçuk okka.. Yarım okkası benim. Pöstekideki hakkımı size bağışlıyorum!
Mehmet Efendi hiç sesini çıkarmadı.
Ömer Seyfettin’in Yüzakı adlı hikayesinden alınan yukarıdaki metinde bulunan kaynaştırma harflerinin altını çiziniz. (10)

6.Romanların özelliklerinden üç tanesini yazınız. (10)

7. Büyük Rus yazarı Turgenyev, soğuk bir akşamüstü evine doğru yola çıkmış. Yolda bir dilenci kendisinden para istemiş.
Bütün ceplerini kurcalayan Turgenyev, ne yazık ki hiç para bulamamış. Bunun üzerine kendisine uzatılan soğuk elleri kendi elleriyle ısıtarak:
“Kusura bakma kardeşim sana verecek bir şeyim yok.” demiş.
Dilenci “Verdiniz ya efendim” demiş, “Bana kardeşim dediniz ve ellerimi ısıttınız.”
Yukarıdaki metinde geçen olayın kişilerini, zaman ve mekan ögelerini yazınız.(10)

8.Bencil insan, tek başına kalmış meyvesiz bir ağaç gibi kurur gider. (Turgenyev)
Turgenyev’in sözünden yararlanarak bencilliği anlatan bir kompozisyon yazınız. (30)

6.SINIF TÜRKÇE 1.DÖNEM 1.YAZILI CEVAPLARI A GRUBU

1.Aşağıdaki tabloda verilen altı çizili kelime gerçek anlamda ise karşısındaki boşluğa G, mecaz anlamda ise M, terim anlamda ise T yazınız.(10)

2.Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimelerin yerine aşağıda verilen kelimelerden hangisi yazılırsa cümlelerin anlamında bir değişiklik olmaz? Cümlelerle kelimeleri eşleştiriniz.(10)
Hele Mehmet’in namusuna diyecek yoktu. (a)
Konuşurken gözlerini kaldırıp insanın yüzüne bile bakamazdı.(d)
Mehmet bile bu nasihati noktası noktasına tutmuştu.(e)
Arka bahçedeki mutfağına değil misafir, hemşeri filan, hatta yabancı bir kedi bile girmiyordu.(c)
Çağırdığı doktor ilaç filan vermedi.(a)

a.hekim
b.söylemek
c.konuk
d.çehre
e.öğüt

3.Aşağıda verilmiş olan altı çizili deyimlerin anlamlarını altına yazınız. (10)
Bu iş artık kabak tadı vermeye başladı.

 Aşırı tekrarlanması, sürdürülmesi yüzünden bir şeyden doygunluk,yorgunluk veya bıkkınlık duyarak onu istemez duruma gelmek.

Yaşadığı bazı olaylardan sonra kabuğuna çekilmişti.
                         Dışarısı ile olan ilişkilerini kesmek, kimse ile görüşmemek

Arabamız kağnı gibi gidiyordu.
                            Çok yavaş gitmek

Şu masum insanların günahına girmeye utanmıyor musun?
                           Hakkında yersiz ve haksız olarak kötü düşünmek

Bu zamana kadar verdiğimiz uğraşların hepsi güme gitti.
                                                                             Boşa gitmek, boş yere yok olmak

Senin yalanlarına, aldatmalarına artık göz yumacağımı sanıyorsan aldanıyorsun.
                                                                 Kusurları görmemezliğe gelmek

4.İnsanın ana dilini ve diğer dilleri öğrenmesi konusunu sadece öğretmenlere, çevreye veya sosyal ortama dayandırmak çok yetersizdir. Her insanın kendini ifade etmesi ve kendisine ifade edilenleri anlayabilmesi için gerekli olan bir kısım donanımlarla dünyaya geldiğini kabul etmesi gerekir. İnsan, kendisine verilen bu altyapı sayesinde herhangi bir dili öğrenmeye yetecek potansiyele sahiptir.
Yukarıdaki parçanın temel düşüncesi nedir? Yazınız. (10)
Herkes dil öğrenebilir; çünkü bu doğuştan gelen bir yetenektir.

5.— İşte bu bir koyuna da gözüm gibi bakıyordum. Evvelki akşam sağdım. Sütüyle şu yoğurdu yaptım. Dün sabah yayladan inerken zavallı uçuruma yuvarlandı. İndim, başına gittim, bir de gördüm ki, ölmüş. Daha soğumadan yüzdüm. İşte postu.
Çoban eliyle pencerenin yanındaki ıslak deriyi gösteriyordu. Mehmet Efendi, kır sakalını sol eliyle tuttu. Önce kızardı, sonra sarardı. Çoban susmuyordu:
— Yoğurt iki buçuk okka.. Yarım okkası benim. Pöstekideki hakkımı size bağışlıyorum!
Mehmet Efendi hiç sesini çıkarmadı.
Ömer Seyfettin’in Yüzakı adlı hikayesinden alınan yukarıdaki metinde bulunan kaynaştırma harflerinin altını çiziniz. (10)

6.Romanların özelliklerinden üç tanesini yazınız. (10)
Bir olay anlatılır.
Kişiler bütün yönleriyle tanıtılır.
Mekan, kişi ve  zaman ögeleri vardır.

7. Büyük Rus yazarı Turgenyev, soğuk bir akşamüstü evine doğru yola çıkmış. Yolda bir dilenci kendisinden para istemiş. Bütün ceplerini kurcalayan Turgenyev, ne yazık ki hiç para bulamamış. Bunun üzerine kendisine uzatılan soğuk elleri kendi elleriyle ısıtarak:
“Kusura bakma kardeşim sana verecek bir şeyim yok.” demiş.
Dilenci “Verdiniz ya efendim” demiş, “Bana kardeşim dediniz ve ellerimi ısıttınız.”
Yukarıdaki metinde geçen olayın kişilerini, zaman ve mekan ögelerini yazınız.(10)
kişiler: Turgenyev ve dilenci
zaman:soğuk bir kış günü
mekan: yol

8.Bencil insan, tek başına kalmış meyvesiz bir ağaç gibi kurur gider. (Turgenyev)
Turgenyev’in sözünden yararlanarak bencilliği anlatan bir kompozisyon yazınız. (30)

 Yazılı soru ve cevaplarını indirmek için aşağıdaki linke tıklayınız.

6.sınıf Türkçe 1.Dönem 1.Yazılı A Grubu