Yazılı Soruları

9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 1.Dönem 1.Yazılı Soruları E Grubu

1.Edebiyat nedir? (10 puan)
2.
Aşağıdaki metinlerden hangisinin edebi metne, hangisinin öğretici metne ait olduğunu belirterek (2 puan) bu iki metin türü arasındaki farkları dört maddeyle (8 PUAN)  açıklayınız.  (10 puan) 

Birinci Metin:

 

İkinci Metin:

 

Gün bitti. Ağaçta neşe söndü. Yaprak ateş oldu, kuş da yakut; yaprakla kuşun parıltısından havuzun suyu erguvana döndü .

 

Güneş ışığı, atmosferden geçerken saçılıma uğrar. Tüm renkleri barındıran beyaz ışıktan; yüksek enerjili mavi ışık, düşük enerjili kırmızı ışığa göre daha fazla saçılır. Bu durum beyazın içindeki maviyi azalttığından Güneş’in daha kırmızı görünmesine sebep olur.

3. Aşağıdaki cümleleri jargon, standart dil, ağız, şive, lehçe, argo kavramları bakımından değerlendiriniz. (10 puan)
a) Git önkü yüzünü yuuka gel. sırtındakini de değiştir. Koş baken! Önkü tası horaya go.
Hangırıya goycem teeze ?
Hönkürüye gıı.. ( ……………………………………)

b)Balıq başdan iylənər.( ………………………………………..)

c)Hangi kitabı okumayı düşünüyorsunuz? (……………………………..)

d)Adam bu dükkanlardan anaforlanıyor. (……………………………………….)

e) Boğazınızda tonsillit şüphesi var. (……………………………………)

4. (Selin ile Alper okul kantininde karşılaşırlar.)
Selin: Yarın Türk dili ve edebiyatı sınavımız mı var?
Alper: Hemen çalışmaya başlasak iyi olur.
Selin ile Alper’in konuşmasını iletişimin ögelerine göre değerlendiriniz. (10 puan)

Gönderici:
Alıcı:      
İleti:
Kanal:   
Bağlam:

5., 6. ve 7.soruları bir hikayeden alınan aşağıdaki metne göre cevaplayınız.
Dar kapısından başka aydınlık girecek hiçbir yeri olmayan dükkânında tek başına, gece gündüz kıvılcımlar saçarak çalışan Koca Ali, tıpkı kafese konmuş terbiyeli bir arslanı çağrıştırıyordu. Uzun boylu, iri pençeli, kalınca pazılı, geniş omuzlu bir pehlivandı. On senedir bu karanlığın içinde ham demirden dövdüğü kılıç ve namluları tüm Anadolu’da, tüm Rumeli’de sınır boylarında büyük bir ün kazanmıştı. Hatta İstanbul’da bile yeniçeriler, satın alacakları kamaların, saldırmaların, yatağanların üstünde “Ali Usta’nın işi” damgasını arıyorlardı. O, çeliğe çifte su vermesini biliyordu. Uzun kılıçlar değil, yapmış olduğu kısacık bıçaklar bile iki kat olur, kırılmazdı. “Çifte su vermek” sanatının, yalnız ona özgü bir sırrı vardı. Yanına çırak almaz, kimselerle konuşmaz, dükkânından dışarı çıkmaz, durmadan uğraşırdı. Bekârdı. Hısımı, akrabası yoktu. Kentin yabancısıydı. Kılıçtan, demirden, çelikten, alevden başka söz bilmez, pazarlığa girişmez, müşterileri ne verirse alırdı. Yalnız cenk zamanları ocağını söndürür, dükkânının kapısını kilitler, kaybolur, savaştan sonrasında ortaya çıkardı. Kentte onunla ilgili birçok hikâye söylenirdi. Kimi “cellat elinden kaçmış bir çelebi”, kimi “sevgilisi öldüğü için dünyadan elini eteğini vakitsiz çekmiş garip” derdi. Siyah şahane gözlerinin mağrur bakışından, asil davranışlarından, gururlu suskunluğundan, muntazam sözlerinden onun  bayağı bir adam olmadığı belliydi… Fakat kimdi? Nereliydi? Nereden gelmişti? Bu tarz şeyleri bilen yoktu. Halk onu seviyordu.  
5. Yukarıdaki hikayeyi başkarakterin ve mekanın özellikleri bakımından inceleyiniz. (10 puan)
6.Hikaye hangi anlatıcı ve bakış açısıyla kaleme alınmıştır? (10 puan)
7. Okuduğunuz hikaye metninde ağırlıklı olarak hangi anlatım tekniği kullanılmıştır? (10 puan)
8. Hikaye türü, olay ve durum hikayesi olmak üzere ikiye ayrılır. Olay ve durum hikayesinin Türk edebiyatındaki önemli temsilcilerini yazınız. (10 puan)

 9., 10. Ve 11. Soruları, bir hikayeden alınan aşağıdaki metinden hareketle cevaplayınız.

 Hasan hastalandığından beri Pervin’in yanında yatıyordum. O gece hiç uyuyamadım.  Dalar dalmaz kardeşimin hayali gözümün önüne geliyordu. “İftiracı!” diye karşımda ağlıyordu. Hemen pervini uyandırdım.
— Ben Hasan’ın yanına gideceğim, dedim.
— Niçin?
— Babama bir şey söyleyeceğim!
— Ne söyleyeceksin?
— Kaşağıyı benim kırdığımı söyleyeceğim!
— Hangi kaşağıyı?
— Geçen yıl ki… Hani babam Hasan’ı dövmüşdü sonra da darılmıştı ya!
Lafımı tamamlayamadım. Hıçkırıklar içinde boğuluyordum. Ağlaya ağlaya Pervin’e olanları anlattım. Babama söylersem belki Hasanda duyacak, beni affedecekdi. Pervin:
— Yarın söylersin, dedi.
— Hayır, Şimdi gideceğim.
— Şimdi Baban uyuyor. Hasan da uyuyor. Yarın sabahtan söylersin. Kardeşinide öpersin, ağlarsın seni bağışlar.
— Oldu öyleyse.
— Haydi, şimdi uyu!
Sabaha kadar uyuyamadım. Hava aydınlanmaya başlarken Pervin’i uyandırdım. Kalktık. içimdeki zehir gibi vicdan azapını boşaltmak istiyor, acele ediyordum. Sofada babamla Dadaruh’u ağlarken bulduk. Ne yazıkki zavallı kardeşim o gece ölmüştü.
9. Yukarıdaki metinde yazımı yanlış olan sözcükleri yuvarlak içine alınız. (10 puan)
10. Aşağıdaki metinden alınan isim türündeki sözcükleri, tabloda verilen özellikler bakımından inceleyiniz. (10 puan)
 

 Özel isim/ cins ismiTekil isim/ çoğul isim/ topluluk ismiSomut isim/ soyut isim
Hasan   
hayal   
babam   
kaşağı

 

   
Hıçkırıklar

 

   
hava

 

   
gece

 

   
zehir

 

   
kardeşim   
yıl   

      9.sinif turk dili ve edebiyatı 1.donem 1.yazili sorulari e grubu indir.                                    

Yazdır

Yazar hakkında

admin

Yorum yap