Yazılı Soruları

9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 2.Dönem 2.Yazılı Soruları D Grubu

1. Aşağıdaki yargılar doğru ise cümlenin başına “D”, yanlış ise “Y” yazınız.
a. Monografide herhangi bir yer, bir eser, bir yazar, tarihî bir olay, bilimsel bir alana ait bir sorun, özel bir görüşle veya bakış açısıyla değerlendirilebileceği gibi bir konu üzerinde derinlemesine bir inceleme de yapılabilir.(   )
b. Otobiyografisi yazılan kişinin sanatı, düşünceleri, yaptığı işler vb. hakkında bilgiler verilir. (    )
c. “Heşt Behişt”, Ali Şîr Nevâî’nin tezkire türünde verdiği eseridir. (    )
d. Öz geçmiş yazılırken kişinin aldığı ödüllere, referanslara, iletişim bilgilerine de yer verilebilir. (    )
e. Tezkireler günümüz araştırmaları için birer belge ve kaynak olarak değerlendirilebilir. (     )

2. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle doldurunuz.
a. Bir tezkirede yazıldığı çağın ………….., ………………, ……………….. ortamına dair bilgilere yer verilir.
b. Türk edebiyatında tezkire yazma geleneğinin temeli …………………….’nin “Mecâlisü’n-
Nefâis” adlı eserine dayanır.
c. Edebiyat, sanat, siyaset, ticaret gibi alanlarda haklı bir üne kavuşmuş, tanınmış insanların hayatlarını, eserlerini, başarılarını okuyucuya duyurmak amacıyla yalın bir dille, tarafsız bir görüşle yazılan inceleme yazılarına ………………………denir. Eskiden bu tür yazılara “tercüme-i hâl” denirdi.
d. Öz geçmiş yazarken ………………., ……………….., …………………………, …………………….. gibi kişisel bilgilere yer verilmelidir.
e. Ünlü bir kimsenin hayatını, kişiliğini, eserlerini, başarılarını ayrıntılarıyla ele alan veya bilimsel bir alanda özel bir konu ya da sorun üzerine yazılan inceleme yazısına ……….. denir.

3, 4, 5 ve 6.sorular aşağıdaki metne göre cevaplanacaktır.

               NAMIK KEMAL
               Namık Kemal, gayet büyük yuvarlak başlı, pek yüksek alınlı, pembe çehreli, hiddetlendikçe çatılır az eğri kaşlı, koyu ela gözlü, irice burunlu, fevkalade güzel ağızlı, kırk yaşından sonra siyah denecek kadar koyulaşmış uzunca, kumral sakallı, kısaya mail orta boylu, şişmanca, omuzları geniş, elleri ayakları küçük bir insandı.

               Burnunun sağ tarafında attan düştüğü zaman hasıl olan yaradan kalma bir çizgi vardı. Pek nadir hiddetlenir, fakat şiddeti uzun sürerdi. Simasındaki ilahi cazibeyi tasvirden acizim. O ulvi simada pek çok manalar dolaşırdı.

               Hele gözleri, mükemmel bir insan fıtratının en güzel ma’kesiydi. Şimdi şimşekler fırlatır, şimdi tebessümlerle dolar, derken hazin hazin ruha işler. Her dakika, her saniye ulvi, ümitli, emin, mahzun düşünceli, hâkim, ilahi manalar arz eden cevval bir nur…

               Onu her gören meftun, bütün vicdaniyle hürmetkâr olurdu. Kendisini tanıyanlardan bu hakikati itiraf etmeyen tek kimse yoktu.

               Bu fevkaladeliğiyle beraber gayet sade idi. Süs, lüks denilebilecek hiçbir hâlini bilmiyorum. Pek sade giyinir, saatine altın kordon takmayacak kadar ziynet eşyasından nefret eder, kolonyadan başka koku sürünmezdi.

               Asla işlemeli gömlekler, mendiller kullanmaz, altın başlı bastonları eline almaz, hele paradan iyice tiksinirdi.
                                                                                                                                                                          Ali Ekrem BOLAYIR
3. Namık Kemal adlı metinde altı çizili sözcüklerin anlamlarını aşağıya yazınız.
4. Yukarıdaki parçada ağırlıklı olarak hangi anlatım biçimi kullanılmıştır? Yazınız.
5. Namık Kemal hakkında verilen bilgilerde öznellik mi yoksa nesnellik mi hâkimdir? Yazınız.
6 .Yukarıdaki metnin ikinci paragrafından bulunan fiillerin altını çizerek bu fiillerin yapılarını belirtiniz.
7. Siz de bir kişiyi tanıtan bir portre yazısı yazınız.( Bu kişi çevrenizdeki bir kişi olabileceği gibi hakkında edindiğiniz bilgilerden yola çıkarak yazınız.)
8. Aşağıdaki cümlelerde noktalı virgül (;) hangi görevlerde kullanılmıştır? Yazınız.
a. Gönlüm usanır, sana küserim; gönlüm seni ister, seni özlerim.
b. Erkek çocuklarına Doğan, Tuğrul, Aslan; kız çocuklarına ise İnci, Çiçek, Gönül adlarını verirler.
c. Faruk; Kenan, Hulusi ve Mustafa ile yaşıt sayılır.
9. Komedinin tanımını yapınız. Komedinin türlerini yazarak haklarında birer cümlelik bilgi veriniz. Cimri adlı eser hangi komedi türüne girmektedir? Belirtiniz.

10.
Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama.

Yarım saat erkene kurulsun saatin.
Kedi gibi gerin, ohh ne güzel yine uyandım diye sevin…
Pencereni aç, yağmur da olsa, fırtına da olsa nefes al derin derin.
Yüzüne su çarpma, adamakıllı yıka yüzünü serin serin.
Geceden hazır olsun, yarın ne giyeceğin.
Ona harcayacağın vakitte bir dilim ekmek kızart.
Çek kızarmış ekmek kokusunu içine
Bak güzelim kahvaltının keyfine…
Ayakkabıların boyalı olsun, kokun mis.
Önce sana güzel gelsin aynadaki siluetin.
Çık evinden neşeyle, karşına ilk çıkana gülümse, aydınlık bir gün dile.
Yukarıdaki dizelerde altı çizili sözcüklerin türlerini yazarak bu sözcüklerin kendi içinde hangi türe girdiklerini belirtiniz.

CEVAPLAR:

1.Aşağıdaki yargılar doğru ise cümlenin başına “D”, yanlış ise “Y” yazınız.
a. Monografide herhangi bir yer, bir eser, bir yazar, tarihî bir olay, bilimsel bir alana ait bir sorun, özel bir görüşle veya bakış açısıyla değerlendirilebileceği gibi bir konu üzerinde derinlemesine bir inceleme de yapılabilir.(D)
b. Otobiyografisi yazılan kişinin sanatı, düşünceleri, yaptığı işler vb. hakkında bilgiler verilir.(D)
c. “Heşt Behişt”, Ali Şîr Nevâî’nin tezkire türünde verdiği eseridir. (Y)
d. Öz geçmiş yazılırken kişinin aldığı ödüllere, referanslara, iletişim bilgilerine de yer verilebilir. (D)
e. Tezkireler günümüz araştırmaları için birer belge ve kaynak olarak değerlendirilebilir. (D)

2. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle doldurunuz.
a. Bir tezkirede yazıldığı çağın sosyal, kültürel, sanatsal ortamına dair bilgilere yer verilir.
b. Türk edebiyatında tezkire yazma geleneğinin temeli Ali Şîr Nevâî’nin “Mecâlisü’n-
Nefâis” adlı eserine dayanır.
c. Edebiyat, sanat, siyaset, ticaret gibi alanlarda haklı bir üne kavuşmuş, tanınmış insanların hayatlarını, eserlerini, başarılarını okuyucuya duyurmak amacıyla yalın bir dille, tarafsız bir görüşle yazılan inceleme yazılarına biyografi/ yaşam öyküsüdenir. Eskiden bu tür yazılara “tercüme-i hâl” denirdi.
d. Öz geçmiş yazarken isim, doğum tarihi ve yeri, medeni durumu, askerlik durumu gibi kişisel bilgilere yer verilmelidir.
e. e. Ünlü bir kimsenin hayatını, kişiliğini, eserlerini, başarılarını ayrıntılarıyla ele alan veya bilimsel bir alanda özel bir konu ya da sorun üzerine yazılan inceleme yazısına monografi denir.

3.hasıl olan: ortaya çıkan
cazibe: çekicilik
ulvi: yüce
fıtrat: yaradılış
makes: akseden yer

4. Betimleyici anlatım

5.Öznellik hâkimdir. Yazar onu tasvir ederken duygularını katmıştır.

6. hiddetlenir: türemiş fiil
sürerdi: basit fiil
dolaşırdı: türemiş fiil

7
. ATATÜRK

Gördüğüm fotoğraflara göre, biraz şişman, biraz yorgun, biraz hatları kalınlaşmış bir bedenle karşılaşacağımı sanırken, kapıdan bir ışık dalgası halinde giren toplu bir kuvvet ve hayat kaynağı ile birden gözlerim kamaştı: Bebekleri en garip ve esrarlı madenlerden yapılma bir çift gözün mavi, sarı, yeşil ışıklarla aydınlattığı asabî bir çehre. Yüzde, alında, ellerde bir sağlık ve bahar rengi. Düzgün taranmış, eksiksiz, sarı genç saçlar. Bütün zemberekleri çelikten, ince, yumuşak, toplu, gerilmiş, taptaze bir uzviyet.

Altı yüz senelik bir devri bir anda ihtiyarlatan adamın çehresi gibi ilâhlarınki gibi, yıpranmış bir başın hiç bir izini taşımıyor. Alevden coşkun bir nehir halinde, eski tarihin bütün yıkıntılarını süpüren ve yeni bîr cihanın kuruluşuna yol açan fikirler kaynağı o baş bir yanardağ tepesi gibi, taşıdığı ateşe kayıtsız, mavi gök altında sessiz ve gülümseyerek duruyor.

Kendi yarattığı şimşekli bulutlardan, fırtınalardan ve etrafına döktüğü feyizli sellerden yegâne müteessir olmayan, meğer O’nun genç başı imiş.

O günün benim için en büyük nimeti, o efsanevî başı, yakından görmem olmuştur.

Ahmet HAŞİM

8. a. Aralarında şekil ve anlamca ilişki bulunan, birbirine bağlaçsız bağlanan ve aralarındaki duraklama kısa olan cümlelerin arasına konur.
b. Virgüllerle ayrılmış tür veya takımları, farkı bölümleri ve örnekleri birbirinden ayırmada kullanılır:

c. İçerisinde birden fazla virgül kullanılmış cümlelerde öznenin kendinden hemen sonra gelen öğelere karışmamasını sağlamak için kullanılır:

9. Olayların, insanların, durumların gülünç yanlarını ortaya koyan klasik komedi, insanları güldürürken düşündürmeyi hedefleyen tiyatro türüdür.
Komedinin karakter komedisi, töre komedisi ve entrika komedisi olmak üzere üç türü vardır.
Karakter komedisi: İnsanların karakterlerinin ve kişiliklerinin aksak ve gülünç taraflarını gösteren komedidir.
Töre komedisi: Toplumların gülünç ve aksak yanlarını, gelenek-göreneklerin ve törelerin bozuk taraflarını anlatan komedi türlerindendir.
Entrika komedisi: Günlük yaşamdaki olayları merak uyandıracak ve insanları şaşırtacak biçimde anlatan komedidir.
Cimri, karakter komedisidir.

10. sabah uyanır uyanmaz: zaman zarfı
Kedi gibi :durum zarfı
adamakıllı: durum zarfı
yarın: zaman zarfı
güzel: durum zarfı

9.sinif-turk-dili-ve-edebiyatı-2.donem-2.yazili-sorulari-d-grubu  indir.

Yazdır

Yazar hakkında

admin

Yorum yap