Yazılı Soruları

11.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 2.Dönem 2.Yazılı Soruları C Grubu

2022-2023 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI … LİSESİ 11.SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 2.DÖNEM 2.YAZILI SORULARI C GRUBU

      DEMDEME
      (…)

       Bir öğrenci, elbette öğretmenin huyunu bilip ona göre hareket eder. Zavallı Tahir Bey de -Ne yapsın?- üstad Ekrem’i darıltmak istemediğinden “Elhan” müsveddesini ona içindeki Gark-ı Nur naziresini çizdikten sonra sunmayı mizacına uygun bulmuş. Bu suretle üstad hazretlerine yaranmak istemiş.
       ………
       Ekrem Bey’in bir de şu sözceğizi gözden geçirilsin:

       “O tenkitçiler tarafından bilinmeyen fakat Allah’a şükür bizce bilinen şeylerdendir ki herkesin eşyayı görüşü… düşünüşü… his ve telâkki edişi aynı olamaz. Meselâ zat-ı âlinize bendeniz bir zamanda bir şeye baktığımız hâlde yaradılışımız gereği benim bakışım, o şeyin dış görünüşünden öteye bir türlü geçemezken sizin bakışınız ta ciğerinin içine işleyerek o şeyin sırlarını bütün açıklığıyla seyretmeye başlar.”

       Beyefendi herkesin eşyayı görüşü, düşünüşü, his ve telâkki edişi bir olamayacağının tenkitçilerce meçhul bulunduğuna hükmeyliyor. Acaba bu hakikatın keşfine ne zaman muvaffak olmuş?
      
       Biz -hamd ü sena olsun- şimdiye kadar “herkesin anlayışı birdir” gibi bir hezeyanda bulunmadık.
      
       Fikirlerin bir seviyede olduğu itikadında bulunmuş olsak Ekrem Bey’in idrakiyle kendi idrakimizi farksız görmemiz lâzım gelirdi. Binaenaleyh böyle bir Demdeme yazmağa lüzum kalmazdı.

      
       Tekrar ederim: Fevkalâde muztarip ve şuursuz kim olduğu tayin buyurulsun.

       Ekrem Bey tarafından tahmis olunan yukarıda mezkûr gazeli Sakız’da bulunduğum sırada yazıp Tercüman-ı Hakikat’e göndermiştim. Besbelli mîr-i muhterem bunu gazetede görerek alıp tahmis etmiş.

       El yazısıyla yazılmış bir nüshası bende mahfuzdur. Bunun hıfzı, tahmisin altında yine Ekrem Bey’in el yazısı ve imzasıyla -o vakit Mekteb-i mülkiye-i şâhâne talebesinden bulunan bir efendiye hitaben yazılmış- bir tezkirenin bir gün gelir lâzım olur mülâhazasına mebni kaybolması tecviz edilmemesinden neşet eylemiştir. İcabederse adı geçen tezkire aynen neşrolunabilir.

       Bu tezkirede Ekrem bey büyük bir cömertlikle hakkımda bir çok övücü sözler yazmış, hatta bana “şâir-i mâderzâde”, kalemime de “nây-ı hüseynî-nevâ” demişti. Tahmis ettiği gazelin: 
                               Nedir o nevha virânenin civarında 
                               Dokundu hatırıma hâl-i inkisârında 
                               Değil garip bulunsam müdâm mest-i harâb 
                               Misafirim vatanın bir harâbezârında

beyitlerinin bir tablo teşkil etmekte bulunduğu ve kendisini tahmis yazmağa teşvik eden şeylerin biri de bu olduğunu söylüyordu.

       Şair-i mâderzâdın nây-ı hüseynî-nevâsından çıkan nağmeler sonradan sahib-i Zemzeme’ce beğenilmez olmuş ve İkinci, Üçüncü Zemzeme’lerle, hususiyle Takdir-i Elhan’da tezyif edilmek istenilmiştir.

       Yekdiğere zıd olan bu iki hâlin Ekrem Bey’de tecellisi ne hikmete mebnidir?

       Bu sualin cevabını erbab-ı mütalâa zihinlerinde hazır bulurlar zannederdim.

       Beyefendimizin vaktiyle hakkımda dizdikleri iltifat bundan ibaret değildir. Daha bir hayli âsâr-ı teveccüh izharına inayet buyurmuşlardı.

       Eczümle “Mûsa bin Ebü’l- Gazan yahut Hammiyyet” ünvanlı manzum eserimi Mekteb-i Mülkiye-i şâhânede talebe-i edebe ders tarzında okutup ezberletmekte olduklarını işitirdim…

       (…)                                                 Muallim Naci

1.Metinde geçen “mizaç”, “idrak”, “inkisar”, “müsvedde” sözcüklerinin anlamlarını metnin bağlamından hareketle yazınız.(10 puan)

2. Okuduğunuz ana düşüncesini açıklayınız. (10)

3. Okuduğunuz metinden sanatçıların eserlerden ziyade birbirilerini hedef aldıklarını söyleyebilir misiniz? Bu durumu, eleştiri türünün özelliklerini ve dönemin koşullarını göz önüne alarak değerlendiriniz. (10)

4. Muallim Naci’nin görüşlerini kanıtlamak için başvurduğu karşılaştırmalara metinden örnekler veriniz. Bunun, metnin anlam ve anlatımına katkısını değerlendiriniz. (10)

5.Okuduğunuz metinde yazarın hangi anlatım biçimlerini kullandığını belirleyiniz. Bu anlatım biçimlerinin metne katkısı nedir? Açıklayınız. (10)

6.Aşağıdaki cümlelerin başına yargılar doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız. (10)
(.…) Batılı anlamda tür olarak eleştiri, edebiyatımızda divan edebiyatıyla birlikte gelişmiş bir türdür.

(….)   Mülakat, alanında yetkin bir kişiden izin alınarak belli kurallar çerçevesinde yapılan bir türdür.  
(….)   Edebiyatımızda mülakat türünün ilk örnekleri divan edebiyatında verilmiş, Tanzimat’la da türün önemli örnekleri verilmeye başlanmıştır.
(….)   Mülakat yapılırken akla gelen soruları mülakat yapan kişiye sormak, mülakata samimi bir hava katar.
(….)   Mülakat yapılacak kişi ve konuyla ilgili detaylı bir araştırmanın yapılması gerekir.

7.Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri, verilen kelimelerle doğru biçimde doldurunuz. (10)

(Kırgız, dram, Ruşen Eşref Ünaydın, izlenimci, mülakat)
A. Herhangi bir konu üzerinde, ünlü veya uzman kişiyle yapılmış konuşmaları yansıtan yazı türüne …………………………………………….. denir.
B. …………………………………………….., edebiyatımızda mülakat türünün ilk örneklerini veren bir sanatçımızdır.
C. Cengiz Aytmatov, …………………………………………….. edebiyatının dünya çapında tanınan bir romancısıdır.
D. Eleştirmen, eserin bir okur olarak kendi duyguları üzerindeki etkilerini belirtmeye çalışırsa buna ………..…eleştiri denir.
E. ………., acıklı, hüzünlü olayları kimi zaman yaşamın gülünç yönlerini de katarak konu edinen tiyatro türüdür.

8. Aşağıda verilenleri doğru biçimde eşleştiriniz. (10)

a) mülakat                                 (    ) Diyorlar ki
b) Ruşen Eşref Ünaydın         (    ) Cengiz Aytmatov
c) Yaşar Nabi Nayır                 (      ) Edebiyatçılarımız Konuşuyor
ç) romancı                                 (      ) söyleşmeye dayalı anlatım türü

9. Aşağıdaki parçada numaralanmış noktalama işaretlerinin kullanım gerekçelerini belirtilen yerlere yazınız. (10)

Dıranas, (1) Ağrı Dağı adlı şiirinde, o içini saran (2) büyüklük” duygusunu bir an için somutlaştıran dağa bakarken, her şeyin sisler, (3) bilinmezler içinde olduğunu görür. Onun gözünde bir saraydır bu dağ: (4)Her şey bu sarayın ardından görünür /  (5)O insana: Sevmek, yaşamak ve ölüm.
Virgül: …………………………………………………………………………………………………………………….

Tırnak: ……………………………………………………………………………………………………………………

İki nokta: …………………………………………………………………………………………………………………

Eğik çizgi: ………………………………………………………………………………………………………………..

10. Aşağıdaki cümlelerde bulunan anlatım bozukluklarını düzelterek cümleyi yeniden yazınız. (10)

Çok üzgün olmasına karşılık, bunu belli etmemeye çalışıyordu. 

Öğrencilerin sınavda başarılı olması, derslerle ilgilenmelerine bağımlıdır. (bağlıdır)

Ona yardım etmek istiyorsan elinden geleni ardına koyma.

Bu konuda siz bize güvenecek, biz de size yardım edeceğiz.

Çocuğun arkamızdan seslenişini ve bakmasını unutamıyorum. (bakışını)

Edebiyatsultani.com

CEVAPLAR:

1.Mizaç: huy, yaratılış, tabiat
idrak:
anlayış
inkisar:
gücenme, kırılma
müsvedde:
yazı taslağı, karalama

2. Edebiyatta bazı konularda eleştiri yapılırken kesin hükümler vermenin doğru olmadığıdır.

3. Söyleyebiliriz. Çünkü her ikisi de eser eleştirmekten çok birbirlerinin karakter özelliklerine ve edebiyat ile ilgili ters düştükleri görüşlerine yer vermeyi seçmişlerdir. Bu durum eleştiri türünün özelliklerini tam yansıtamadıklarını gösterir.

4. Meselâ zat-ı âlinize bendeniz bir zamanda bir şeye baktığımız hâlde yaradılışımız gereği benim bakışım, o şeyin dış görünüşünden öteye bir türlü geçemezken sizin bakışınız ta ciğerinin içine işleyerek o şeyin sırlarını bütün açıklığıyla seyretmeye başlar.

“Şair-i mâderzâdın nây-ı hüseynî-nevâsından çıkan nağmeler sonradan sahib-i Zemzeme’ce beğenilmez olmuş ve İkinci, Üçüncü Zemzeme’lerle, hususiyle Takdir-i Elhan’da tezyif edilmek istenilmiştir.”

Bu durum metnin anlamına zenginlik katarken okurların da yargıda bulunurken daha çok işlerine yaramaktadır.

5.Muallim Naci bu yazısında öyküleme, açıklama ve betimlemeden daha fazla yararlanmıştır. Bu anlatım biçimleri ile okurun metne daha çok girmesini kolaylaştırmış, metne anlam bakımından derinlikler katmış ve en önemlisi kendi düşüncesini okura daha çok benimsetebilme şansına sahip olmuştur.

6. (.Y…) Batılı anlamda tür olarak eleştiri, edebiyatımızda divan edebiyatıyla birlikte gelişmiş bir türdür.

(.D...)   Mülakat, alanında yetkin bir kişiden izin alınarak belli kurallar çerçevesinde yapılan bir türdür.
(..Y..)   Edebiyatımızda mülakat türünün ilk örnekleri divan edebiyatında verilmiş, Tanzimat’la da türün önemli örnekleri verilmeye başlanmıştır.
(.Y…)   Mülakat yapılırken akla gelen soruları mülakat yapan kişiye sormak, mülakata samimi bir hava katar.
(.D…)   Mülakat yapılacak kişi ve konuyla ilgili detaylı bir araştırmanın yapılması gerekir.

7. A. Herhangi bir konu üzerinde, ünlü veya uzman kişiyle yapılmış konuşmaları yansıtan yazı türüne …………mülakat………….. denir.
………Ruşen Eşref Ünaydın……….., edebiyatımızda mülakat türünün ilk örneklerini veren bir sanatçımızdır.
C. Cengiz Aytmatov, ……………….Kırgız………. edebiyatının dünya çapında tanınan bir romancısıdır.
D. Eleştirmen, eserin bir okur olarak kendi duyguları üzerindeki etkilerini belirtmeye çalışırsa buna ……izlenimci…..…eleştiri denir.
E. …Dram…, acıklı, hüzünlü olayları kimi zaman yaşamın gülünç yönlerini de katarak konu edinen tiyatro türüdür.

8. Aşağıda verilenleri doğru biçimde eşleştiriniz. 

a) mülakat                                  ( b  ) Diyorlar ki
b) Ruşen Eşref Ünaydın          ( ç   ) Cengiz Aytmatov
c) Yaşar Nabi Nayır                  (c ) Edebiyatçılarımız Konuşuyor
ç) romancı                                  ( a  ) söyleşmeye dayalı anlatım türü

9. Dıranas, (1) Ağrı Dağı adlı şiirinde, o içini saran (2) büyüklük” duygusunu bir an için somutlaştıran dağa bakarken, her şeyin sisler, (3) bilinmezler içinde olduğunu görür. Onun gözünde bir saraydır bu dağ: (4)Her şey bu sarayın ardından görünür /  (5) O insana: Sevmek, yaşamak ve ölüm.
Virgül: ……(1) Uzun cümlelerde özne yüklemden uzak düşebilir. Bu durumda özneden sonra virgül konulur. (3) Eş görevli sözcük veya kelime gruplarını ayırmada kullanılır.
Tırnak: …… (2) Okuyucunun dikkatini çekmek amacıyla, cümle içinde vurgulanmak istenen  kelime veya kelime grubu tırnak içine alınır.
İki nokta: …..(4) Açıklaması yapılacak bir cümlenin sonuna iki nokta konur.
Eğik çizgi: ….(5) Şiirde dizeler alt alta yazılmak yerine yan yana yazılabilir. Bu durumda dizeleri ayırmak için eğik çizgi kullanılır.

10. Çok üzgün olmasına karşın, bunu belli etmemeye çalışıyordu. 
Öğrencilerin sınavda başarılı olması, derslerle ilgilenmelerine bağlıdır.
Ona yardım etmek istiyorsan elinden geleni yap.
Bu konuda siz bize güveneceksiniz, biz de size yardım edeceğiz.
Çocuğun arkamızdan seslenişini ve bakışını unutamıyorum.

11.sinif-turk-dili-ve-edebiyati-2.donem-2.yazili-sorulari-c-grubu indir.

Yazdır

Yazar hakkında

admin

Yorum yap