Bayramlar insanların mutlu oldukları ve mutluluklarını yakınlarıyla paylaştıkları güzel günlerdir. Ancak üç grup insan bu tanımın dışındadır; sınavlara hazırlananlar, henüz iş bulamamış ya da atan(a)mamışlar ve bekarlar. Bunlar için bayram çok bilen(!) ama dilinin ayarı olmayan yakınlar ve akrabalar vesilesiyle bir kabusa dönme potansiyeli taşır.
Bu yazıda sınavlara hazırlananlar ve çevresindeki diğer insanlar için bazı öneriler yer almaktadır.
Her ne kadar bayramlar mutlulukların paylaşıldığı günler olsa da hemen yakınınızda duran sınav bu mutluluğu parçalamaktadır. Yakınlarınızla sohbet ederken, büyüklerinizi ziyaret ederken ya da arkadaşlarınızla dışarı çıktığınızda hep sınava harcamanız gereken zamanı boşa harcıyormuş gibi hissedersiniz. Bu da bütün lezzetleri acılaştırır. Halbuki sınav, nasıl bu yıl hayatınızın bir gerçeğiyse, bayramlar da hayatınızın yaşamanız gereken bir gerçeğidir. Her ikisi de önemlidir, her ikisi de gereklidir. Bu nedenle iyi bir planlama ile her ikisini de dolu dolu yaşamanız mümkün. Bunu başarmanın sihirli formülü de “Anı Yaşamak”.
Her ne kadar sınav önünüzde aşılması gereken büyük bir engelmiş gibi duruyor olsa da henüz vakit var. Bu nedenle bayramda bayramın hakkını verip, çalışma ortamından biraz uzaklaşarak üzerinizdeki sınav stresini kaldırıp sonrasında yenilenmiş bir şekilde çalışmaya başlayabilirsiniz. Böylelikle dinlenmiş bir zihin ve ruhla ders çalışmanın da hakkını vermiş olursunuz. Bunun için yapmanız gereken ana odaklanmak ve anın tadını çıkarmak.
Şimdi, kısa kısa önerilere geçmeden önce bir gerçeği daha vurgulamakta yarar var. Bayram tatili dokuz gün olsa da, ne yazık ki, sizin bu sürenin hepsini tatil olarak harcama lüksünüz yok. Bu süreyi doğru şekilde planlamak için şu öneriler işinize yarayacaktır.
Bayram tatili boyunca;
1. Bir tam gününüzü hiç ders çalışmadan geçirin. Bu süre boyunca aklınızda ders ve sınav adına hiç bir şey olmasın. Büyüklerinizi ziyaret edin, ellerini öpün, hayır dualarını ve harçlıklarınızı alın. Ailenizle #Sıfırders modunda zaman geçirin.
2. İki gününüzü de %50 performansla ders çalışacak şekilde planlayın. Hem ziyaretlerinizi yapın ya da eve gelen misafirlerle ilgilenip sohbet edin hem de arada bulduğunuz fırsatlarda çalışmaya devam edin.
3. Bayram boyunca sınav konuşmayın, sınavdan bahsetmeyin. Size “Çalışmalar nasıl gidiyor?” diye soran büyükleri kibarca savuşturmak için önceden birkaç sohbet mevzusu hazırlayın. Bu konuda hava durumu, iklim değişikliği ve küresel ısınma, Trabzonspor’un 38 yıl aradan sonra şampiyon olması, Ukrayna-Rusya savaşı size yardımcı olabilir. Israr eden olursa “Ben bir çay koyayım.”, “Bir çay daha alır mısınız?” deyip ortamdan sessizce sıvışın. Sadece bayramdan bayrama gördüğünüz insanların sizi dağıtmasına izin vermeyin.
4. Üç günlük sürenin dışında kalan zamanda kendinizi #Fullders moduna alın. Eksik olduğunuzu hissettiğiniz konuları tekrar edin. Bu konuda denemelerde yaptığınız yanlışlar size yardım edecektir. (Sınavlara Hazırlanırken Denemelerden Nasıl Yararlanılır? yazısına bakabilirsiniz)
Kısaca;
Bayramda bayramın hakkını verin, ders çalışırken de ders çalışmanın hakkını verin.
Sınava hazırlanan çocuğu olan ailelere ya da bayram ziyaretine gideceklere birkaç hatırlatma:
1. Elbette tüm anne babalar çocuklarının iyiliğini ve başarılı olmasını ister. Ancak unutmayın ki sürekli sınav konuşmak çocukları gerer. Yapmanız gereken çocukları rahatlatmaktır.
2. Bayram sohbetlerinde gelen çocuklara sınavdan bahsetmeyin. Gelen misafirler sınav konusunu açtığında konuyu değiştirin.
3. Çocukları, asla, başkalarıyla kıyaslamayın. Her çocuğun iyi ya da kötü (!) kendine özel bir durumu vardır. Birinde işe yarayan bir yöntem başkasında yaramayabilir.
4. Söyleyeceğiniz şey hayırlı/iyi bir şeyse ve çocuklara çok yardımcı olacağını düşünüyorsanız aklınızın bir kenarına not edin ve (halen aklınızdaysa) bayramdan sonra söyleyin.
İyi Bayramlar…