Otuz Beş Yaş şiiri ile ünlenmiştir.
Hemen hemen bütün şiirlerinde yalnızlık ve ölüm konularını işlemiştir.
Yaşam sevinci ile dolu olduğu şiirlerinde bile ölüm korkusu kendini hissettirir.
Şiirlerinde hayata bağlılık, aşk, zamanın geçişi, çocukluk günlerinin güzellikleri gibi temalara da yer vermiştir.
Hece ölçüsünün kalıplaşmış duraklarını atmış ve heceye yeni söyleyiş olanakları hazırlamıştır.
Şiirde şekle önem vermiştir.
Türkçeyi tüm doğallığı ve sıcaklığıyla şiire aktarmıştır.
Kendine has, yalın, açık, duru ve içten bir söyleyişi vardır.
Şiirlerinin çoğunda dörtlük nazım birimini kullanmıştır.
Hece ölçüsünün dokuzlu, onlu, on birli, on dörtlü kalıplarını kullanmıştır.
Serbest nazımla da şiirler yazmıştır, bunda Garip Akımı’ndan etkilenmesinin rolü vardır.
Baudelaire, Verlaine gibi Fransız şairlerinin etkisinde kalmıştır.
Şiirlerinin yanında deneme, makale, mektup, hikaye türlerinde yazıları vardır.
Eserleri:
Şiir:
Ömrümde Sükut, Otuz Beş Yaş, Düşten Güzel, Bütün Şiirleri
Mektup:
Ziya’ya Mektuplar
Öykü:
Cahit Sıtkı’nın Hikayeciliği ve Hikayeleri
Seçme Yazılar:
Sonrası
Valla adamda acayip bir sinsilik havası sezdim. Acaba 35 yaş yolun yarısı derken 46 yaşında öleceğini biliyor muydu?