Testler

EKPSS ORTAÖĞRETİM TÜRKÇE DENEME SINAVI 12

1.(I) Geleneksel Türk evinde ana malzeme olarak ahşap seçilmiş. (II) Ormanlık alanlardan kesilen ağaçlar bu evlerin yapımında kullanılmış. (III) Yakın zamana kadar Anadolu’nun birçok yerinde ahşap evlere rastlamak mümkündü. (IV) Hatta takvimlerde, dergilerde bu evlerin fotoğrafları yer alıyordu. (V) Şimdilerde ahşap evlere pek rastlanmıyor. (VI) Çünkü ağaçlık alanlar azaldı, üstelik bu evlerin çoğu çıkan bir yangınla kül oluyordu.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisi, kendinden önceki yargının gerekçesi durumundadır?
A) II.      B) III.      C) IV.       D) V.       E) VI.

2. (I) Avrupa’nın en etkin ve en büyük yanardağı olan Etna, üç beş yılda bir faal duruma geçiyor. (II) Ancak bunların büyük bölümü çevrede yaşayan insanların yaşamını tehdit edecek boyutlara ulaşmıyor. (III) Etna, arada sırada şiddetli patlamalar eşliğinde biraz lav püskürtüyor. (IV) Çevrede yaşayanlar bu patlamalara alışmış olacak ki, Etna’dan korkmuyor. (V) Öyle ki, yanardağın tepesine iyice yaklaşanlar bile oluyor.
Yukarıda numalaranmış cümlelerin hangisinde tahmin söz konusudur?
A) I.     B) II.     C) III.       D) IV.        E) V.

3. (I) Kuşadası’nda kaldığım otelin nefis bir manzarası vardı. (II) Odamın penceresinden çevreyi şöyle kolaçan edince çirkin yapılaşmanın dolu dizgin sürdüğünü gördüm. (III) Karşı tepelerde boş yer kalmamıştı. (IV) Güneş ortalıktan çekildi de bu çirkinlikleri uzun uzun seyretmek zorunda kalmadım. (V) Ama aynı manzaraları sabahleyin göreceğimi hatırlamam sevincimi aldı götürdü.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde öznellik yoktur?
A) I.     B) II.       C) III.       D) IV.        E) V.

4. Bir milletin sanatı, başka milletlerinkine benzememelidir; çünkü dünya milletlerinin ilerlemesi sanatların çeşitliliği ile doğrudan ilgilidir.
Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bir toplumun gelişmesi için sanatsal alanda başarılı olması gerekir.
B) Bir toplumun ilerlemesinde sanatsal etkinlikler tek başına yeterli değildir.
C) Bir toplumun ortaya koyduğu ürünler, evrensel nitelikler taşır.
D) Bir toplumun ilerlemesi, kendi değerlerini yansıtan sanatlara sahip olmasına bağlıdır.
E) Bir toplum, kültürel değerlerini dünya milletlerine tanıtırsa ünlenir.

5. Bir şarkıcı, içinde yaşadığı toplumun gönül tellerine dokunduğu sürece dinlenir.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en yakındır?
A) Eserlerinde toplumun duygularına seslenen bir sanatçı her zaman ilgi görür.
B) Bir toplumdaki bütün sanatçıların aynı başarıyı yakalaması mümkün değildir.
C) Toplumsal konulara değinen nice sanatçı, hak ettiği ilgiyi görememiştir.
D) Şarkıcıların yaşam düzeyi, içinde yaşadığı toplumun üstünde olmamalıdır.
E) Dinlenmek isteyen sanatçılar kendi yüreklerinin sesine kulak vermelidir.

6. Salnameler, devletin topraklarında yaşanan olayların, gelişmelerin kaydedildiği defterlerdir. (II) Yani bir devletin belleği gibidir bu defterler. (III) Hadiseler ve gelişmeler meydana geldiği anda kaydedilir bu defterlere. (IV) Daha sonra salnameleri okuyanlar, geçmişe yolculuk yaparlar. (V) Bu bakımdan nostalji de yaşatır insanlara.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde tanımlama söz konusudur?
A) I.     B) II.      C) III.      D) IV.       E) V.

7. Geçmişi düşünürken iki eski dostum geldi aklıma. Biri ülkemizin en önemli müzisyeni, diğeri gazetelerin köşelerinde kalem oynatan yetkin bir yazar. Müzisyen dostum şarkı söylemek için yaşıyor, bildiğim kadarıyla yazarımızın hayatı da yazma eylemi üzerine kurulu… İzmirli sanatçının gelecek yıl sahnede otuzuncu yılını kutlayacağını kendi ağzından duydum; yazar ise meslekte otuz yılını dolduralı epey oluyor… İkisi de mesleklerinde yetkin ama; yaşamları çok farklı.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Tartışma
B) Açıklama
C) Karşılaştırma
D) Tanık gösterme
E) Tanımlama

8. İnsanlar, genellikle kendi evlerinde başka yerlere göre daha güvende olduklarını hissederler. Kendi evlerinin, dışarıdaki mekanlardan daha temiz olduğunu düşünürler. Bu her zaman geçerli  olmayabilir. Yapılan araştırmalar, soğuk algınlıklarının üçte ikisine, ishal vakalarının yarısına evlerimizde karşılaştığımız mikropların neden olduğunu gösteriyor. Gıda zehirlenmelerinin çoğu evlerde hazırladığımız yemeklerden kaynaklanıyor. Demek ki hastalık kaptığımızda dışarıya değil önce içeriye, yani yönümüzü evimize çevirmeliyiz.
Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hastalığa, dış dünyadaki mekanların değil temiz olduğu sanılan evlerin neden olduğu
B) Dış dünyadaki mekanların temizliğine çok önem verildiği
C) Evlerimizdeki mikropların tehlikeli hastalıklara neden olduğu
D) Evlerin temiz olmamasından en çok çocukların etkilendiği
E) Dışarıdaki mekanlarla evlerin arasında temizlik açısından büyük farkların bulunmadığı

9. 70’li yıllarda çocukluğunu yaşayanlar, büyüklerinden, “Şimdiki çocuklar çok şanslı.” sözünü sık sık duyarlardı. Nasıl duymasınlar, büyükleri gaz lambasının ışında ders çalışmışlar, okullarına karda yağmurda yürüyerek gitmişler, ekmekleri karneyle almışlar, doğru düzgün oyun bile oynamamışlar çünkü. Şimdiki çocuklar ise okullarına otobüsle gidiyor, çalışabilecekleri kendilerine ait bir odaları var, odaları oyuncak dolu, ekmek yerine her türlü pastayı, çikolatayı alıyor anne babaları onlara. Büyükler haklıydılar. Şimdiki çocuklar, ulaştıklarına bakılacak olursa gerçekten çok şanslı.
Bu parçaya göre şimdiki çocukların şanslı olmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çocuklara yönelik teknolojik gelişmelerin her geçen gün artması
B) Anne babalarının onlarla çok iyi ilgilenmesi
C) Büyüklerinin deneyimlerinden yararlanarak hareket etmeleri
D) Büyüklerinin çocukluklarına göre, çok güzel imkânlara sahip olmaları
E) Çok güzel okullarda eğitim görmeleri

10. Aşçıların, kafalarına bir şeyler giymeleri zorunludur. Bazılarının aklına, aşçıların kafasındaki balonumsu geniş şapkalar ne anlama geliyor, sorusu takılabilir. Anlatayım, bu tip şapkalarda hava şapkanın içinde rahatça dolaşabilir. Sıcak ve kalabalık mutfak ortamında şapkanın içinde dolaşan hava, aşçının kafasını serin tutar ve terlemeyi önler. Gerçek aşçılar mutlaka bu tür bir şapka giyer. Aşçının niteliği, şapkasından da belli olur.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir?
A) Aşçıların neden geniş bir şapka giydiklerinden
B) Aşçıların  yemek yaparken gösterdikleri özenden
C) Gerçek aşçıların, ne tür elbiseler giydiklerinden
D) Aşçı olmanın birtakım kurallarının olduğundan
E) Aşçıların, insanlarla iyi iletişim kurması gerektiğinden

11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
A) Fransa’da Mallarme, hiç şüphesiz, dilin, o güne kadar metnin sahibi olduğu sanılan yazarın yerine konması zorunluluğunu bütün boyutlarıyla gören ve ön gören ilk kişidir.
B) Dil bilimi uzmanları gelecek hafta İstanbul’da düzenlenecek sempozyuma katılacaklar.
C) Uzunçarşılı’nın belirttiğine göre, İstanbul depreminde yüz dokuz mescit, bin yetmiş ev harap olduktan başka
halktan beş bin kişi telef olmuştur.
D) Orada kaldırım baştan başa balık pulları ile örtülüdür.
E) Edebiyat yapıtlarını psikanalitik yöntemlerle okumanın giderek yaygınlaştığına tanık oluyoruz.

12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük bir ismin yerini tutmamıştır?
A) Şiir Yahya Kemal’le bitmiyor, burası muhakkak, ama ben bu işi pek beceremiyorum.
B) Oğulların babaları tarafından ezilmeleri gibi, şairler de kendilerinden önceki güçlü bir şairin gölgesinde endişeyle yaşarlar.
C) Tanpınar’ın Doğu-Batı karşısındaki durumu, bilindiği gibi, tastamam budur.
D) Bu kitap için vaktiyle Yahya Kemal’le ne kadar çok konuşmuş, ne hayaller kurmuştuk
E) Tanpınar, öyle anlaşılıyor ki, gerçek ve büyük yeteneğinin nerede boy gösterdiğinin farkında değildir; o, en az yeteneği olan alanı, yani asıl şairliği, şairliğini önemsemektedir.

13. (I) Edebî eserler, kişilerin ve toplumların yansımasıdır. (II) Hem kişilerin hem de milletlerin yaşadığı sevinçler, acılar ve hüzünler bu eserlere konu olabilir. (III) Kimi zaman şairlerin mısralarında ortaya çıkan duygular, kimi zaman da bir hikâye veya bir romanda kendini buluverir. (IV) Türk tarihi, edebî eserlere konu olabilecek sayısız malzeme ile doludur. (V) Yakın geçmişimizde yaşanan Kurtuluş Savaşı yıllarımız da bu malzemeyi fazlasıyla sunabilecek bir dönem oluşu bakımından dikkat çekicidir.
Yukarıdaki paragrafta numaralanmış cümlelerin hangisinde sıfat fiil kullanılmamıştır?
A) I.          B) II.       C) III.       D) IV.       E) V.

14.
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklal.
Yukarıdaki bent, İstiklal Marşı’nın son bendidir. Bu bendin kaçıncı dizesinde türemiş kelie kullanılmamıştır?
A) I.    B) II.      C) III.      D) IV.      E) V.

15. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin ögelerinin dizilişi özne, zarf tümleci, nesne ve yüklem şeklindedir?
A) Kimi tarihten silinen kimi bugün de varlığını sürdüren milletler, tarih sahnesinde inişli çıkışlı bir grafik çizmişlerdir.
B)  Tarihin sayfalarında geçip gitmiş gibi görünen bu sıkıntılı yıllar bugünden bakıldığında, öyle birkaç sayfa ya da satırla geçiştirilebilecek bir süreç değildir.
C) Yüz yıl önce yaşadığımız acılı ve sıkıntılı yıllarımızı edebiyatımıza ne derece yansıtabildiğimiz çok önemlidir.
D) Kurtuluş Savaşı yıllarımızı anlatan romanlardan biri yıllar önce TRT’de dizi olarak da gösterime giren Küçük Ağa’dır.
E) Bu eserlerin ortaya çıkışı, okuma alışkanlığının yaygınlaşmasının yanında tarih bilincinin oluşması açısından da son derece önemlidir.

CEVAPLAR: 1.E, 2.D, 3.C, 4.D, 5.A, 6.A, 7.C, 8.A, 9.D, 10.A, 11.A, 12.D, 13.A, 14.A, 15.A

Yazdır

Yazar hakkında

admin

Yorum yap