Testler

EKPSS ORTAÖĞRETİM TÜRKÇE DENEME SINAVI 13

1. (I) Kitap fuarına gelenler, kuru kalabalık diye nitelendirilemez. (II) Çünkü her gelenin ille de kitap alma zorunluluğu yoktur. (III) Olayların her zaman olumsuz yanlarını görmemek gerekir. (IV) Ziyaretçilerin, belki de o anda beğendiği kitabı alacak parası yoktur. (V) Bu yüzden kitap alsın almasın, fuara gelen her ziyaretçiye kitap dostu olarak bakmak gerekir.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde tahmin söz konusudur?
A) I.      B) II.        C) III.        D) IV.        E)V.

2. (I) Uludağ’ın manzarası gerçekten görülmeye değer. (II) Hele sabahleyin güneş doğarken ışığa boğuluyor dağlar. (III) Kar, aydınlığı yansıtıyor. (IV) Hava hafif kapalı ve sis yoksa bölgenin tüm dağları bembeyaz seriliyor önünüze. (V) Aşağıda Bursa’nın ışıkları fersiz bir lambayı andırıyor.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde benzetme vardır?
A) I.          B) II.         C) III.        D) IV.         E) V.

3. İş işten geçti artık, …
Bu cümlenin sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A) gelse de olur, gelmese de…
B) belki kendisine yardım edebiliriz.
C) para bulsak neye yarar?
D) yetişsek de bir şey yapamayız.
E) kurtulma ümidi kalmadı.

4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde neden-sonuç ilişkisi yoktur?
A) Çocukların haylazlığı evdeki huzursuzluğu artırdı.
B) Bu gece iyi uyuyamadığından gözleri kanlanmış.
C) Acele edersek bir an önce işimizi bitiririz.
D) Dondurmayı çok yediğinden boğazı şişmiş.
E) Sabahları erken kalkması onun verimliliğini artırdı.

5. Platon’un şu sözünü çok beğenirim: “Babalar, çocuklarına kendi yeteneklerine göre değil, onların yeteneklerine göre meslek bulmalılar.”
Platon bu sözüyle aşağıdakilerden hangisini anlatmak istemiştir?
A) Meslek seçiminde, çocukları kendi başına bırakmamak gerektiği
B) Babaların, çocuklarıyla iyi bir iletişim kurmaları gerektiği
C) Çocukların, babalarını örnek aldıkları
D) Meslek seçmede çocukların yeteneklerini dikkate almak gerektiği
E) Yetenekli babaların çocuklarını olumlu etkilediği

6. (I) Türk sinemasında çok iyi oyuncular var. (II) Bunlara baktığın zaman hepsi tiyatrodan gelme. (III) Müthiş bir değişim oldu Türk sinemasında. (IV) En başarılı oyuncuların hepsi de tiyatrocu. (V) Bu duruma bakarak Türk tiyatrosunda oyunculuk sorunu olmadığını söylersek sanırım yanlış olmaz.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde yazar, bir çıkarımda bulunmuştur?
A) I.             B) II.           C) III.           D) IV.         E) V.

7. Romantik akımın başlıca özelliği şekil ve kalıptan çok, duyguya ve hayale değer vermesidir. Romantiklere gere güzellik duygusunun kaynağı dil, şekil ve kalıp değil, insan ruhu ve doğadır. Romantikler, özgürlüğe de büyük değer verirler. Edebiyatımızda Abdülhamit’ten önce Namık Kemal de Batılı romantiklerden yararlanmıştır.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Romantiklere göre güzellik duygusunun kaynağının biçim ve dil olduğu
B) Romantik akımın, duygu ve hayallere önem verdiği
C) Batılı romantiklerin bizim sanatçılarımızı etkilediği
D) Romantizm için özgürlüğün çok önemli olduğu
E) Namık Kemal’in Batılı romantiklerden yararlandığı

8. İçinizin bir güzelliğidir iyimserlik. Yüreğinizin ibresi hep iyimserlikten yana olsun. Asırlardır kötümserler, köşelerinden dünyanın kötüye gittiğinin doksan dokuz nedenini sayarken iyimserler pek çok iş başarmışlardır. En azından denemişlerdir. Zaten yapılan araştırmalar, başarılı olanların, üstün zekalılardan çok, sıradan ama olumlu ve iyimser kişiler olduğunu ortaya koyuyor.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulanmaktadır?
A) Sıradan insanların başarılı olmasının mümkün olmadığı
B) İyimserliğin, kişiyi başarıya götüren güzel bir duygu olduğu
C) Kötümser insanların ötekilerden daha tedbirli davrandığı
D) İnsanın keşfedilmeyi bekleyen nice güzel duygularının olduğu
E) Her şeyde bir olumsuzluk görmenin insanı mutsuz edeceği

9. Vücudun hayatî organları hangileridir dendiğinde, deri pek akla gelmez. Halbuki deri, en hayatî organlarımızdandır. Deri, insanları sıcağa, soğuğa, darbelere, zararlı ışınlara ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korur. Derimiz, terleme yolu ile solunum yapar ve toksinleri atar, vücudun ısı dengesini korur.
Bu parçadan insan derisi ile ilgili vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çok önemli bir organ olduğu
B) Yararlarının, insanlara anlatılması gerektiği
C) Korumak için özen gösterilmediği
D) İnsanların yaşamını kolaylaştırdığı
E) İnsanların daha rahat çalışmasını sağladığı

10. Mavi göl, yeşil zeytin, kırmızı toprak… Muhteşem bir doğa karşılar sizi İznik’te.  İznik’in sembolü niteliğindeki çinileri anlatmaya kelimeler yetmez. Kitaplara sığmayacak kadar zengin bir kültürel birikime sahiptir İznik. Çeşitli kültürleri bünyesinde barındıran bir açık hava müzesi sanki. Ama yine de çinileriyle nam salmıştır yurdumuzda.
Bu parçadan İznik’le ilgili aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Zengin bir kültürel birikiminin olduğu
B) Adını çinileriyle duyurduğu
C) Çok güzel bir doğaya sahip olduğu
D) Açık hava müzesini andırdığı
E) Çinilerinin, dünyanın her yanında tanındığı

11. Çocukluğumun domatesleri vardı. Biz onlara “yerli domat” derdik. Bunlar hakiki köy domatesiydi. Lezzeti, kokusu bambaşkaydı. Sonra hormonlu domatesler çıktı. Plastik, tatsız, tuzsuz… Domates gibi görünen, domates tadı vermeyen sahte ürünlerdi bunlar. Günümüzün bu hormonlu domatesleri, çocukluğumun domateslerinin yerini hiçbir zaman tutamadı.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Tanımlama
B) Karşılaştırma
C) Örneklendirme
D) Açıklama
E) Tartışma

12. Olumsuza yakın kararsızlık (I) hâlidir tereddüt. Kabulden çok redde yakındır. Zamana yayılan (II) her irade; kabulün düşmanı, reddin dostudur. Kabul, keskin (III) bir iradeyi gerektirdiğinden hızlıca onamayı; ret, belli (IV) bir bulanıklığı gerektirdiğinden zamana tabi oluşu gerektirir. Tereddüdün onamaya değil, redde yakın oluşu da söz konusu bulanıklıktır. Ortaya irade koyamama gerekçesinin başında, tercih edilene yönelik net (V) bir fikir bulunmayış gelir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük tür bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) I.      B) II.       C) III.        D) IV.       E) V.

13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünsüz düşmesine örnek olabilecek bir sözcük vardır?
A) Merakı ciddi boyutlara varmayan, gizemin peşinden koşturan insanlar değildirler müteredditler.
B) Leyla’nın şöhreti ve azameti ise Mecnun’un ona düşkünlüğü nispetinde yükselmiş.
C) Evdeki bulguru kaybetme endişesi, eldeki pirince gitmeyi engeller.
D) İçinde her an yeni bir yolculuk özlemi, her an bir arayış, her an hayatın gerçeklerinden kaçıp hayallere sığınış vardır.
E) Hayat, bir taraftan öteki tarafa geçme yolculuğundan ibaret insan için.

14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat tamlaması kullanılmamıştır?
A) Karar vermeye ayarlanmış bir iç dünya serüvencisidir insan.
B) Mütereddit ise bütün trafiklerde karşı yakaya geçmek için gücünü toplayıp son anda vazgeçen kişidir.
C) Büyük zaferlerin muhteşem tadını da bilmez onlar, büyük yenilgilerin derin kederinden de uzaktır.
D) Ne vakit gözlerine baksanız yükünü yüklemiş, oradan ayrılacakmış gibi bakar size; ne zaman gözlerine baksanız yükünü bırakmış, orada, ayakta, oturmaya hazır…
E) Ölüm döşeğinde bile “Acaba gitmesem mi?” diye şöyle bir geçirir içinden.

15. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin öge dizilişi “Hayatımın son yedi senesinin değişmeyen melodisine doğru yürüyorum.” cümlesi ile aynıdır?
A) Ruhum bulutların içinde kaybolmak için can atarken, böyle rüzgâr önünde sürüklenircesine
ilerlemekten bıkmışım.
B) Dar kaldırımlı, kalabalık bir yolun kenarındayız.
C) Serin sonbahar havasını ardımda bırakıp gidiyorum.
D) Memuriyetin önemli dönemeçlerini zaman içinde çeşitli tecrübeler kazanarak atlatmış olan ben, yine de bazı sıkıcı anlardan, bazı karşılaşmaları yaşamaktan, onların tekrarından kaçamıyorum.
E) Hemen hemen haftada üç gün, üç tesadüf bekliyor beni.

CEVAPLAR: 1.D, 2.E, 3.B, 4.C, 5.D, 6.E, 7.A, 8.B, 9.A, 10.E, 11.B, 12.A, 13.B, 14.E, 15.C

Yazdır

Yazar hakkında

admin

Yorum yap