Osmanlı Devletinde önemli devlet görevlerini yapacak insanları yetiştirmek amacıyla oluşturulmuş olan Enderun sisteminden eğitim adına alacağımız pek çok ders var. “Enderun nedir? Enderun’da nasıl bir eğitim verilmekteydi? Enderun sisteminden ne öğrenebiliriz?” sorularının cevapları bu yazıda.
Enderun Eğitim Sistemi nedir?
Enderun eğitiminin kuruluşu 2. Murat ya da Fatih Sultan Mehmet dönemine kadar uzanmaktadır. Kurulduğu döneme kadar dünyada görülmemiş bir eğitim sistemidir. O ana kadar dünyada sadece hanedanların ve ileri gelenlerin çocukları eğitim alırken Enderun halkın en alt tabakasından seçilen özellikle okuma yazma bilmeyen çocuklar üzerine kurulmuş bir sistemdir. Bu eğitim sistemi içerisinde Osmanlı Devleti’ni dünyanın en önemli gücü haline getirmiş önemli devlet adamları yetişmiştir. Bunlardan en bilineni ve en önemlisi Sokollu Mehmet Paşa’dır.
Böylesinde önemli bir eğitim hazinesinin üstünde oturan Türk eğitimcilerinin Enderun’dan almaları gereken 6 ders şunlardır.
- Öğrenci Seçimi nasıl olmalı?
Enderun sisteminde yer alan devşirme sistemi bir yönüyle günümüz seçme sınavlarına benzetilebilir. Eğitim sistemimizin en önemli (kangren haline gelmiş) tartışma konularından birisi sınavlar ve öğrenci seçimidir. Yapılan sınavlar (LGS, TYT, AYT ve daha önceki alfabeleri yetersiz bırakan onlarcası) çoktan seçmeli sorularla öğrencilerin ne bildiklerini ölçerek onları bir sıralamaya tabi tutmaktadır. Bu durum eğitim olanaklarının eşitsizliği bakımından pek çok adaletsizliği de kendi içinde taşımaktadır.
Oysa Enderun sisteminde özellikle eğitim almamış, okuma yazma bilmeyen öğrenciler seçilmekteydi. Yani Enderun sınavına çalışma mümkün değildi. Enderun sadece üstün yetenekli ve zeki öğrencileri seçiyordu. Buradaki temel etkenin en kabiliyetli öğrenciyi seçip onu istediği gibi şekillendirme amacı olduğu söylenebilir.
Şu anda herkes çoktan seçmeli sınavların saçmalığından şikayet ederken, yerine konulacak sınav şekli konusunda aciz kalmaktadır. Halbuki eğitim geleneğimizde 600 yıldır böyle bir seçme sisteminin var olduğu anlaşılmaktadır.
- Hizmet Yoluyla Yetişme
Enderun’da öğrenciler seviyelerine göre çeşitli odalara (sınıflara) ayrılır. Günün bir kısmında okuma yazma ve diğer dersleri öğrenirken diğer zamanlarda Padişah’ın avda kullandığı doğanlara bakmaktan, yiyecek içecek hizmetlerine, protokol işlerinden hazine ve değerli eşyaların bakımına kadar pek çok işte çalışırlardı. Bu şekilde hem çeşitli işleri öğrenir hem de el becerisi, güvenilirlik, dürüstlük gibi özellikleri test edilir.
Ne dersiniz burada mesleki eğitim konusunda yıllardır konuşulan ama bir türlü yapılamayan okul-sanayi işbirliği konusu için önemli bir tecrübe yok mu?
- Protokol ve Devlet Adamlığı Eğitimi
Kiler ve hazine odasından her gün yirmi kadar öğrenci padişahın bulunduğu daireye giderek akşama kadar o dairede hizmet görürlerdi. Bu uygulamanın amacı öğrencilerin padişahın huzurunda nasıl durulacağını ve nasıl konuşulacağını öğrenmelerini sağlamaktı (Baykal, 1953). Buradan anlaşılmaktadır ki devlet işlerinin yürütülmesi ve protokol kuralları gibi konular sadece bilgi düzeyinde öğretilmekle kalmayıp sürece yayılarak beceri ve tutum düzeyine çıkarılmaktadır.
- Spor ve Sanat Eğitimi
Enderun okulunda öğrencilere yeteneklerine göre ok ve cirit atma, ata binme ve güreş gibi sporların yanı sıra müzik, şiir, hat, minyatür, resim ve cilt gibi güzel sanatlar öğretilirdi (Akyüz, 1997). Okullardaki sosyal ve kültürel etkinliklerin protokol ağırlama ve reklam etkinliklerine dönüştüğü bir ortamda, sporu sadece futbol izlemekten, sanatı da müzik dinlemek veya sinemaya gitmekten ibaret sanan milyonlarca öğrenciye sahip eğitimcilerin Enderun’dan öğreneceği çok şey var. Değil mi?
- Yetenek ve İlgilerin Keşfedilmesi
Enderun’da öğrencilerin boşa zaman geçirmemelerine özen gösterildiği ve teneffüs saatlerinin bile değerlendirildiği anlaşılmaktadır. Teneffüs aralarında öğrenciler çeşme avlusunda ve kahve ocaklarının yan tarafında acemilere ayrılan yerlerde kendi aralarında sohbet ederlerdi. Bu sohbetlerin konuları genellikle ilmi, edebi ve askeri konular olurdu. Öğrenciler ilgi alanlarına göre bu sohbetlerde aynı konuya ilgi duyan arkadaşları ile gruplar oluştururlardı (Baykal, 1953). Aralarda dolaşarak bu sohbetleri ve gruplaşmaları gözlemleyen (nöbetçi) öğretmenler öğrencilerin ilgi alanlarını keşfeder ve geliştirmelerine kılavuzluk ederdi. Bu örnek, son zamanlarda tartışılan “uzun teneffüs” uygulamasının ve o kadar zamanda ne yapılması gerektiğine dair bir örnek değil mi?
- Öğretmene saygı
Son yılların en can yakıcı problemlerinden biri olan öğretmene şiddet konusunda da Enderun’dan öğreneceğimiz şeyler var. Enderuna dışarıdan ders vermeye gelen hocalar odaların (sınıfların) ileri gelenlerinden dört kişi tarafından sarayın kapısında karşılanırdı. Kollarına girilerek saygı içerisinde odalarına götürülüp kahve ve şerbet ikram edildikten sonra derse başlarlardı (Baykal, 1953). Kendiniz bir Enderun hocası olarak hayal edebiliyor musunuz?
Yararlanılan Kaynaklar
Baykal, İ. H. (1953). Enderun Mektebi Tarihi. İstanbul: İstanbul Halk Basımevi.
Akkutay, Ü. (1984). Enderun Mektebi. Ankara: Gazi Üniversitesi.