Genel Yaşam

Sesli ve Sessiz Okuma

Sesli Okumak

Okumayı öğrenmek, bir metinden birçok kimseyi yararlandırmak ve dinleyenler üzerinde derin etkiler bırakmak bakımlarından sesli okumak en önemlidir. Sesli okuma,

  1. Sözcüklerin doğru söylenmesini öğretir.
  2. Dil sürçmelerini giderir.
  3. Topluluk karşısında konuşma yeteneği kazandırır.
  4. Kendine güven duygusunu geliştirir, böylece sosyal yöne olumlu etkide bulunur.

İyi bir sesli okumanın kavranmasında dikkat edilmesi gerekli noktalar şunlardır:

  1. Sözcükleri doğru, açık ve dilimizin özelliklerine uygun olarak okumalı.
  2. Sözcükleri uygun bir biçimde gruplandırmalı. Örneğin “ İnsanların dış görünüşleriyle, iç özeliklerini tanıtan yazılara portre denir.” cümlesini “İnsanların dış, görünüşleriyle iç özelliklerini tanıtan yazılara portre denir.” biçiminde gruplandırma elbette yanlış bir gruplandırmadır.
  3. Noktalama işaretlerine ve özellikle vurguya dikkat ederek okuma esnasında sesi anlama, fikir ya da olayın özelliğine göre ayarlamalı. Böylece anlamı dinleyenlere sezdirmeli.
  4. Acele etmeden gereksiz davranışlardan bulunmadan okumalı; ancak gerektiğinde yüz hareketlerine (mimik) anlama uygun bir şekilde yapmalı.
  5. Konuşur gibi okumak doğal bir okumadır. Bu sebeple konuşma tarzına aykırı ahenkle okumalara asla yer verilmemeli.

Sessiz Okuma

Sesli okumaya karşılık sessiz okuma yaşantımız süresince en çok kullanacağımız bir okuma olduğundan çabuk okumaya imkan verdiğinden zaman ve enerjiden tasarruf sağladığından yararlı bir okuma şeklidir. Sessiz okuma yeteneğini artırabilmek için dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:

  1. Asla dudak hareketleri yapmamalı, hatta içten bile okunmamalı; okurken mırıldanmamalı. Bunlar okumanın hızını düşürür.
  2. Sözcükleri parmak, kalem vs. ile izlememeli. Bunlar insanı sözcük okuyucusu haline getirir. Bu yüzden hız düşer ve buna bağlı olarak anlamı kavramak güçleşir.
  3. Sessiz okumada kaş göz oynatmamalı; parçayı gözle süzerek anlamı toptan kavramalı.

Ortaokulda okuma eylemi sesli okumadan sessiz okumaya doğru gitmelidir. Okumada hızın artması kavramayı kolaylaştırdığından sürat işi önemlidir. Öğrenciyi anlamdan kaybetmemek şartıyla mümkün olduğu kadar süratli okumaya alıştırmalıyız.

Her metnin öğretmen ya da öğretmen tarafından görevlendirilmiş yetkili bir öğrenci tarafından yapılan ilk okunuşuna örnek okuma diyoruz. Bu elbette sesli okuma için söz konusudur. Örnek okuma sırasında öğrenciler kitaplarını kapayıp arkalarına yaslanıp bütün uyanıklıklarıyla okunan metni dinleyerek izlemelidirler. Öğrencilerin örnek okumayı ellerindeki kitaplarından izlemeleri doğru değildir. Çünkü güzel, kusursuz bir okuyuşu dinlemek de metnin anlamı daha iyi, daha sağlam kavranabilir. Ancak, parçanın ikinci ya da üçüncü kez okunuşunda öğrenciler metni kitaptan izlerler. Bu, ilk okumadan sonra kavranan bir parçanın üzerine türlü çalışmalar için öğrencinin eğilmesi demektir.

Kısa metinlerin, şiirlerin genellikle bölünmeden tek öğrenciye okutulması; uzun metinlerin ise uygun yerlerinde bölünmesi kaydıyla birkaç öğrenciye okutulması daha yararlı olur.

Bir metnin sınıfta kaç kez okunacağı, o metnin kavrama durumuna, diline, uzunluğuna bağlı olduğu gibi; sınıfın seviyesine, sınıfın öğrenci sayısına, hatta içinde bulunulan güne, zamana, günün ve zamanın taşıyacağı özelliklere de bağlıdır. Bunu ancak öğretmen değerlendirir.

Yazdır

Yazar hakkında

Süleyman Kara

Öğrenci ve öğretmenlere faydalı olmak için onlara kaliteli edebiyat sitesi olan edebiyat sultanını sundum.

Yorum yap