Testler

Anlatım Teknikleri Test 1

ANLATIM TEKNİKLERİ TEST 1

1. (I) Zamanın onca aşındırmasına karşın güzelliğini neredeyse hiç kaybetmemiş bir doğa harikası Kabak Koyu. (II) Kızıl, yalçın kayalar üzerinde yükselen sıra sıra çamlar, kayalardan çağlayan sular, dağda bayırda sere serpe gezen keçiler, altın renkli kumsalda yumurtlayan kaplumbağalar, kelebekler… (III) Eşsiz güzelliklere sahip Kabak Vadisi, el değmemişliğin huzurunu yaşıyor. (IV) Burada çam ağaçları arasında, patikada ilerlerken kuş cıvıltılarına karışan denizin sesi kulağınıza tatlı bir ninni gibi geliyor. (V) Üç tarafı çam ağaçlarıyla çevrili koyun sessizliğini, cırcır böcekleri ve denizin kumsala vuran dingin sesi bozar.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede mecazlı bir söyleyiş vardır.
B) II. cümlede yinelemelere yer verilmiştir.
C)III. cümlede anlatıcının duygusal etkilenmesini yansıtmaktadır.
D) IV. cümlede birden çok duyuyla ilgili ayrıntılara yer verilmiştir.
E) V. cümlede karşıt anlamlı sözcüklere yer verilmiştir.

2. Uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra etrafı ağaçlarla çevrili bir gölün kenarına geldik. Gürültüden uzak, oldukça sakin bir yerdi burası. Rengarenk çiçeklerden çok güzel kokular yayılıyordu etrafa. Biraz dinlendikten sonra vakit kaybetmeden sofrayı kurduk. Biz yemeğimizi yerken karıncalar da bayram ediyordu etrafımızda. Kuşlar da hoş geldiniz, diyordu kendi dillerince.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Birinci kişili anlatımla oluşturulmuştur.
B) Öyküleyici anlatıma başvurulmuştur.
C) Tanık göstermeye başvurulmuştur.
D) Farklı duyulardan yararlanılmıştır.
E) İnsana özgü nitelikler doğaya aktarılmıştır.

3. Sanatçının bu romanı, öteki romanlarından farklı bir özellik gösteriyor. Bu da iki bölümden oluşan romanın her bölümünün farklı edebiyat yaklaşımlarıyla yazılmış olmasıdır. Romanın birinci bölümünde geleneksel edebiyat kurgusu egemenken ikinci bölüm çağın modern eğilimleriyle bütünleşiyor. Birinci bölümde somut yaşamdır odakta olan. İkinci bölümde ise düş ile gerçek, çağdaş anlayışın sarmal kurgusu içinde birbirine geçiyor. Burada soyut yaşamdır anlatılan. İlk bölümdeki yerellik de ikinci bölümde yerini evrensele bırakıyor.
Bu parçanın anlatımında aşağıda verilenlerin hangilerinden yararlanılmıştır?
A) Öyküleme-örneklendirme
B) Açıklama-karşılaştırma
C) Betimleme-tanımlama
D) Tartışma-karşılaştırma
E) Açıklama-tanık gösterme

4.İnsan, toplumsal bir varlık olduğundan, ne kadar çabalasa da yaşadığı toplumdan soyutlayamaz kendisini. İster istemez bir dünya görüşünün içinde yer alır. Bu durum, özellikle sanatçılarda açık bir biçimde kendini gösterir. Çoğu klasik müzik sanatçısı, Bach ve Haendel’in etkisi altında yetişti. Kişiliklerine ve müziklerine bu etki bütünüyle yansıdı. Fransız Devrimi’nin rüzgarları bütün Avrupa’yı sarsarken Beethoven bu ortamın dışında kalamadı. Bestelerinde, devrim ülkelerinde oluşan hümanizmayı yansıttı.
Bu parçada yazar, savını inandırıcı kılmak için aşağıdakilerden hangisine başvurmuştur?
A) Tanık göstermeye
B) Karşılaştırmadan yararlanmaya
C) Tanımlamalara yer vermeye
D) Örneklendirmeye
E) İnsana özgü nitelikleri doğaya aktarmaya

5. Mudurnu köylerine giderseniz kar yağdıktan sonra tepelere doğru yükselen sisi, üzerinde ak kristaller biriken tahta çitleri, çinko damlı evlerin balkonlarına yığılmış kabakları, çamların iğne yapraklarından sarkan ince ince buzları görebilirsiniz. Çamların iğne yaprakları, Mudurnu’yu anlatmanın ipuçlarını verir insana. Bundan yüzyıl önce tüm Anadolu’ya gönderdiği el iğneleriyle ünlüydü Mudurnu. 1640’ta Mudurnu’dan geçen Evliya Çelebi sıra sıra iğneci dükkanlarının dizdiği Mudurnu çarşısını ve iğnelerini övgüyle anlatır. Makine çağının el sanatlarını yok eden silindiri, bu el yapımı iğnelerin üzerinden geçse de tarihi özelliğini asla kaybetmez.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Betimleme
B) Açıklama
C) Çoğullaştırma
D) Devrik cümle
E) Alıntı yapma

6. Eskiden Üsküdar’da daha çok, katipler otururdu. Katip, devlet dairelerinde çalışan memur sınıfının ismiydi. Üsküdar, her sabah devlet kapısından ekmeğini arayan bu kalabalığı erkenden İstanbul’a uğurlardı. Evlerde yalnız kalan kadınlar, gül sirkesi veya elma reçeli yapar; yaşlılar bir köşede miskin miskin otururdu. Öğleye doğru evler çekilmez olur; evdekiler, semaverini kapıp bahçedeki yorgun ağaçların altına koşardı. Ağaçların serin gölgesinde sıcacık çaylar eşliğinde akşama kadar sürecek bir sohbet başlardı.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Tanımlamaya başvurulmuştur.
B) Kişileştirme yapılmıştır.
C) Tanık göstermeye başvurulmuştur.
D) Olaylar oluş sırasına göre anlatılmıştır.
E) Farklı duyulardan yararlanılmıştır.

7. Yaz çılgınlıkları bahçelerden elini eteğini çekmeye başladığı zamanlarda, fidanlıktan yeni kurtulmuş, ince bedenli kavaklar sonbahara direnir. Onlar dallarında artık ağustos böceklerinin şen seslerinin kesilmesini umursamadan sonbaharın her yönden bastıran rüzgarlarının keyfini çıkarmaya çalışır. Yalnız yaşlı kavaklar bu işten memnun değildir. Çünkü onlar poyraz ve lodoslar karşısında, ilk günden yapraklarını dökmeye başlar. Kavaklara karşılık, yaşlısıyla genciyle çam ağaçları, kışı yapraklarıyla geçirmeye hazırlanmaktadır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Olayları abartarak anlatma
B) Söz sanatına başvurma
C) Birden çok duyuya seslenme
D) Varlıkları ayırıcı özellikleriyle belirtme
E) Örneklere yer verme

8. Kişi; duygu, düşünce ve düş evrenini dille geliştirip zenginleştirir. İnsan ilişkilerini düzenleyen kurallar, dil aracılığıyla ifade edilir. Töreyi, yasayı, ahlakı, dini, felsefeyi oluşturan, anlatıp aktaran dildir. Heidegger, dil düşüncenin evidir, der. Düşünce; dilde barınır, korunur, gelişir, zenginleşir. Dil, düşünceyi gereği gibi ortaya koyamazsa iletişim sağlanamaz, toplumsal kurallar gerektiği gibi anlatılamaz.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangilerine başvurulmuştur?
A) Açıklama-tanık gösterme
B) Tartışma-örneklendirme
C) Açıklama-tartışma
D) Öyküleme-tanık gösterme
E) Açıklama-karşılaştırma

9. Şehrin, araba yakıtlarından boşalan dumanlı yaşamından sıkılmış, Ege’nin bu güzel kasabasında bir süreliğine tatil yapmak istemiştim. Bedenimin ve zihnimin, şehir yaşamında sürekli olarak aşınması karşısında, dinlenmenin tam zamanı diye düşündüm. O yılan yollarda arabayı uçarcasına kullanıyordum. İçimde çocuksu bir telaş… Dinlence olmasına karşın, şehirde bile kalkmadığım erken saatlerde kalkıp bahçedeki akşamsefası ile günaydınlaşmak, deniz kıyısında yürümek, mavinin ve yeşilin yeniden farkına varmak ve sıcak ekmek yiyebilmek için fırına yol almak…
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Söz sanatlarına başvurulmuştur.
B) Betimleyici ögelerden yararlanılmıştır.
C) Çeşitli duyulardan yararlanılmıştır.
D) Öyküleyici bir yol izlenmiştir.
E) Günün belli bir zamanı anlatılmıştır.

10. Yazınsal yapıtların özgürlüğünü, yazarın yaratım sürecinin sonlanması başlatır. Yapıt, yazarın elinden çıktı mı yazarının bile tahmin edemediği kişilere, kitlelere ulaşır. Aksi halde yazarın elinin altındadır ve her an yapıtın değiştirilmesi, ondan bazı bölümlerinin çıkarılması ya da ona bazı bölümlerin eklenmesi söz konusudur. Bunu iyi bildiğinden olsa gerek Blanchot, “Yazar, yapıtını bitirip bir başkasına başladığı anda o yapıt hürdür.” diyor.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur?
A) Tartışma
B) Tanık gösterme
C) Tanımlama
D) Karşılaştırma
E) Örneklendirme

11. Yaşanan her şey öyle ya da böyle romana konu oluyor. Bu yüzden ben, “Roman, hayatın, hayatın her anının yazıya dökülmüş halidir.” diyorum. Başka bir deyişle roman; savaşların, aşkların, kavgaların, barışların anlatıldığı türdür. Yaşamdaki her şey romanın konusu olunca her edebiyatçının el attığı ilk yazınsal tür olmuştur.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur?
A) Tanımlamaya
B) Örnekler vermeye
C) Nesnel bilgilere
D) Tartışmacı bir yol izlemeye
E) Karşılaştırmalar yapmaya

12. Birçok yazar ve şairin hayatında, müziğin önemli bir yeri vardır. Fransız şair Baudelaire, konuşma yeteneğini yitirdiği ve yatağa bağımlı yaşadığı bir dönemde, sevdiği bir müziği duyunca ağlamış. Hiçbir şeye tepki veremeyecek kadar hasta olmasına rağmen müziğe tepki vermesi oldukça anlamlı. Araştırılsa yaşamında müziğin ayrı bir yeri olan daha nice sanatçı bulunur.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur?
A) Öyküleme
B) Örneklendirme
C) Tanık gösterme
D) Karşılaştırma
E) Tanımlama

CEVAPLAR: 1.E, 2.C, 3.B, 4.D, 5.E, 6.C, 7.E, 8.A, 9.E, 10.B, 11.A, 12.B

anlatım teknikleri test 1 indir.

Yazdır

Yazar hakkında

admin

Yorum yap