Pozitivist düşüncenin fert ve toplum hayatına hakim olması ve bu noktadaki gelişmeler sanatta realizm ve natüralizm adı altında sistemleşmiştir. Zamanla, romantik şiire olan tepkiler, realizm ve natüralizmin ortaya koyduğu yeni sanat/şiir anlayışları, rasyonalizm, pozitivizm ve determinizmin objektifliği gibi şartlar gerçekçi şiire uygun bir zemin hazırlar.
Gerçekçi şiir anlayışından yana şairler, şairin hayat-insan-tabiat karşısında objektifliğini savunur. Burada, dış dünyanın varlıklarını oldukları gibi, açık bir nesnellik içinde anlatma ön plana geçmektedir.
Parnasyenler, şairin hayat-insan-tabiat karşısında objektif kalmasını savunurlar. Şairin; duygu, düşünce ve zevk ve çeşitli eğilimlerinden mümkün mertebe uzak kalmasını ve bunları şiire sokmamasını isterler.
Böylece şaire düşen görev, dış dünyaya ait varlıkların görünüşlerini olduğu gibi nesnel olarak anlatmadır.
Gerçekçi şiirde mimari, heykel ve resim sanatının işlevi hakimdir. Bu durum, tasviri şiirin gündeme gelmesini sağlamaktadır. Tasviri şiirde, dış dünyanın güzelliklerini nesnel bir biçimde ifade esastır. Şaire, varlığa dıştan bakma, gözlemleme görevi düşmektedir. Dolayısıyla şiire girecek tasvir, ayrıntılı ve canlı bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. Gerçekçi şiirde tasvir kadar düşünce de önemlidir. Bu bakımdan, şiirde felsefeye dayalı bir eğilim söz konusudur. Bu eğilimin temelleri daha çok pozitivist ve determinist felsefeye dayanmaktadır.
Gerçekçi şiirde esas kılınan objektiflik, dış mükemmellik gibi kriterler öz şiirden uzaklaşma problemlerini ortaya çıkarmıştır. Formda mükemmelliğe ulaşma endişesi bize mimariyi hatırlatır.
İstvan Söter, gerçekliğin, gerçekçilik kadar romantizmi veya öteki yöntemler tarafından da ifade edilebilceğini savunur. Bu görüşe göre, şairin diğer sanat akımlarının zenginliğinden yararlanma ve bunu gerçekliğin tabiatına uygun bir biçimde kullanması esastır.
Şair, nesnel dünyadan edindiklerini bilincinin süzgecinden geçirerek öznele dönüştürür. Gerçekçi şiir, bir anlamda, tarih köprüsü vazifesi yapmaktadır.
Walter Benjamin: “Şair gönlünce kendisi ve bir başkası olabilme gibi bir ayrıcalıktan yararlanan insandır. Şair istediği zaman bir başkasının kişiliğine girer. Herkesin kişiliği ona açıktır.”
Şiirdeki ben şairden ayrı düşünülemez.