Ders Notları

11.Sınıf Eleştiri Ünitesi Özeti

Edebiyat, sanat veya düşünce ürünlerinin olumlu veya olumsuz yönlerini ortaya çıkarmak amacıyla yazılan türe eleştiri
(tenkit) denir.
* Eleştiriyi yapan kişiye eleştirmen (münekkit) denir.
* Bir edebî eserin gerçek değerini ortaya çıkarmak, kusurlarını veya önemini belirlemek için yazılan eleştiriler ise edebiyat
eleştirisi (edebî eleştiri) olarak adlandırılır.
* Eleştirmenin kendi eleştirisini yaparak ortaya koyduğu esere öz eleştiri (otokritik) denir
ÖZELLİKLERİ:
* Eleştirmen; eleştireceği eser ile ilgili alanında bilgi birikimine sahip olmalı, eseri meydana getiren estetik ve düşünce
niteliklerini bilmeli ve anlamalıdır.
* Eleştirmenin amacı, eserin yazarına da okura da yol göstermektir.
* Eleştirmen; eleştireceği eserin üslubunu (biçemini), dilini, konusunu, gözlemlerini, düşünce hatalarını irdelemelidir.
Eserin eksik yönlerini belirlemelidir. Böylece eserin yazarı hatalarını görüp sanatını geliştirecektir.
* Eleştirmen, eleştiri yaparken nesnel davranmalıdır ancak kendi duygularını, düşüncelerini aktarırken öznel ifadelerden
kaçınması zordur.
* Eleştiri yazılarında dil ötesi işlevle beraber, göndergesel işlev de kullanılır.
* Eleştirmen; yazılarında daha çok açıklayıcı, tartışmacı ve kanıtlayıcı anlatım biçimlerini kullanmayı tercih eder.

ELEŞTİRİ ÇEŞİTLERİ
A. Yazarın Tutumuna Göre Eleştiri:
1. Öznel (İzlenimsel) Eleştiri: Edebî eserlerin okur üzerindeki izlenimlerinden hareketle yapılan eleştiri türüdür. Anatole France tarafından ilkeleri belirlenen
izlenimsel eleştiride eleştirmenin kişisel yargıları fazladır. Nurullah Ataç bu türde yazmıştır.
2. Nesnel (Bilimsel) Eleştiri: Edebî eserlerin üslubunu, dilini, konusunu nesnel bir biçimde eleştiren türdür. Bilimsel eleştiride eserler, ölçütlerle değerlendirilir.
Kişisel yargılara yer verilmez. Kaynak olarak bilimsel araştırmalara başvurulur.
B. Konusuna Göre Eleştiri:
1. Esere Dönük Eleştiri: Adından da anlaşılacağı gibi eseri merkeze alan bir eleştiri türüdür. Eserin konusunu, olay örgüsünü, kahramanlarını, anlatım tekniklerini,
imgelerini, çatışmalarını ele alan eleştirmen; bunların arasındaki ilişkiyi, eserdeki rolünü, eserin bütüne katkılarını ortaya çıkarmaya çalışır.
2. Sanatçıya Dönük Eleştiri: Sanatçıyı merkeze alan bu eleştiri türünde eleştirmen, eser ve sanatçı arasındaki ilişkiyi ele alır. Bu tür eleştirilerde sanatçının kişiliği ile
eserleri arasındaki ilişki üzerinde durulur. Eleştirmen; sanatçının hayatını ve kişiliğini araştırır, inceler. Böylece bunların esere ne kadar veya nasıl yansıdığını ortaya
çıkarır. Sanatçıya dönük eleştiriye göre eseri doğru yorumlayabilmek için yazarı tanımak, yazarın amacını bilmek gerekir.
3. Okura Dönük Eleştiri: Bir eserin her okurda aynı etkiyi uyandırmadığı ilkesinden hareketle; eleştirmen bu eleştiri türünde eseri veya sanatçıyı değil, eserin
kendisi veya okur üzerinde uyandırdığı duyguyu değerlendirir.
4. Toplum ve Dış Dünyaya Yönelik Eleştiri:Bu eleştiri türünde eleştirmen; eser ile eserin oluştuğu dönem arasında sıkı bir ilişki olduğunu savunur, dönemle ilgili
araştırmalar yapar. Elde ettiği bilgiler aracılığıyla eserin oluşturduğu dönemin tarihî ve toplumsal özelliklerini dikkate alarak eleştiri yapar.

Cumhuriyet Öncesinde Eleştiri:
* Tanzimat Dönemi ile birlikte edebiyatımıza girmiştir.
* Namık Kemal’in 1866’da yazdığı “Lisan-ı Osmanînin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülahazatı Şamildir” adlı yazısı edebiyatımızdaki ilk eleştiri yazısı olarak kabul
edilir.
* İlk eleştiri kitapları olarak da yine Namık Kemal’e ait olan “Tahrib-i Harabat” ve “Takip” adlı eserler kabul edilir.
* Eleştiri, Servetifünun Dönemi’nde bir tür olarak görülmüş ve gelişmeye başlamıştır.
* Bu dönemin sanatçıları olan Hüseyin Cahit Yalçın, Ahmet Şuayp, Mehmet Rauf eleştiri türünde yazmışlardır.
* ”Biraz Daha Hakikat” adlı eleştiri yazısı, Servetifünun Dönemi sanatçılarından Hüseyin Cahit Yalçın’a aittir. Hüseyin Cahit Yalçın’ın “Kavgalarım” adlı eseri
Cumhuriyet öncesindeki önemli eserlerden biridir. Tanzimat sanatçısı Ahmet Mithat Efendi’nin Servetifûnun sanatçılarına ”dekadan” demesi üzerine
yazılmış bir eleştiridir.

Cumhuriyet Dönemi’nde Eleştiri:

* Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren yazarlarımız; eleştiri türünde eser vermeye devam etmiş olsa da bu tür, 1940’tan sonra gelişmiştir.
* Öznel eleştiri örnekleri, yerini nesnel eleştirilere bırakmaya başlamıştır.
* Cumhuriyet Dönemi’nin önemli eleştiri yazarları arasında Yahya Kemal, Mehmet Kaplan, Cemil Meriç, Fethi Naci, Nurullah Ataç, Berna Moran, Gürsel
Aytaç, Vedat Günyol adlı yazarlarımızı sayabiliriz.

HÜSEYİN CAHİT YALÇIN
* Yazdığı “Edebiyat ve Hukuk” makalesinden dolayı Servetifünun dergisi kapatıldı, sonrasında Tevfik Fikret’le birlikte Tanin gazetesini
çıkardı.
* Sanatçı, edebî hayatına roman ve hikâyeleriyle başlamış olsa da Servetifünun Dönemi’nde eleştirileriyle tanındı.
* Servetifünun sanatçılarına yöneltilen eleştirilere verdiği yanıtlar (“Biraz Daha Hakikat” adlı yazısı gibi) onu ön plana çıkardı.
* Fransız edebiyatının tesirinde olan Hüseyin Cahit Yalçın, Avrupa edebiyatını tanıtmak için de birçok eser kaleme aldı.
* Yazdığı düzyazılarda sanat, edebiyat, estetik gibi konular üzerinde sıklıkla duran sanatçı; Servetifünun sanatçılarından farklı bir
tutum izleyerek daha sade ve süssüz bir dili tercih etti.
* Sanatçının Nadide, Hayal İçinde adlı romanları; Hayat-ı Muhayyel, Hayat-ı Hakîkiye Sahneleri, Niçin Aldatırlarmış adlı hikâyeleri;
Edebiyat Anıları, Siyasal Anılar adlı anıları; Kavgalarım adlı eleştiri türünde eseri bulunur.

MEHMET KAPLAN
Şiir Tahlilleri, Tip Tahlilleri, Hikâye Tahlilleri, Türk Edebiyatı Üzerine Araştırmalar adlı
araştırmaları; Nesillerin Ruhu, Kültür ve Dil, Edebiyatımızın İçinden, Türk Milletinin Kültürel
Değerleri, Oğuz Kağan Destanı adlı deneme ve incelemeleri vardır.

VEDAT GÜNYOL

Yazarın Dile Gelseler, Yeni Türkiye Ardında, Bu Cennet Bu Cehennem, Çalakalem, Orman Işırsa, Güleryüzlü Ciddilik, Gölgeden Işığa, Yaza Yaza Yaşarken, Dünden Bugüne, Giderayak Yaşarken
adlı deneme ve eleştirileri vardır

Yazdır

Yazar hakkında

admin

Yorum yap