Yazılı Soruları

12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 1.Dönem 2.Yazılı Soruları C Grubu

Uzun ince bir yoldayım
Gidiyorum gündüz gece
Bilmiyorum ne haldeyim
Gidiyorum gündüz gece

Dünyaya geldiğim anda
Yürüdüm aynı zamanda
İki kapılı bir handa
Gidiyorum gündüz gece

Uykuda dahi yürüyom
Kalmaya sebep arıyom
Gidenleri hep görüyom
Gidiyorum gündüz gece
                           Âşık Veysel
1,2,3,4,5,6.ve 7.sorular yukarıdaki şiire göre cevaplanacaktır.

1. “Kalmaya sebep arıyom / Gidenleri hep görüyom” dizelerinde şairin kalmak ve gitmek kelimelerine yüklediği anlamlar nelerdir?
2. İkinci dörtlükte yer alan edebî sanatları bulup açıklayınız.
3.Şiirden ve şairin yaşamından yola çıkarak şiirin Cumhuriyet Dönemi’nde hangi şiir geleneğine ait olduğunu yazınız. 
4. Şiirden yola çıkarak şairin dili ve üslubu hakkında neler söylenebilir? Yazınız.
5. Uzun ince bir yol benzetmesiyle anlatılmak istenen nedir? Yazınız.
6. Şair bu şiiri halk edebiyatı nazım şekillerinden hangisiyle yazmış olabilir? Açıklayınız.
7. Şiirin hangi ölçüyle yazıldığını belirtip ilk dörtlükteki kafiye ve redifleri bulunuz.
8. Aşağıdaki metinde geçen noktalama işaretlerinin parçadaki kullanılma amaçlarını boş bırakılan yerlere yazınız.
Hakikati seviniz, o da sizi sever; hakikati arayınız, o da sizi arar ve üstüne yalan Çin setleri gibi kalın duvarlar örsün, altında kalan hakikat bir ince iniltiyle, bir hafif rüzgâr dalgasıyla, herhangi bir küçük işaretle mevcudiyetini bildirir: “Buradayım!” der.

Nokta:
Virgül:
Noktalı virgül:
Ünlem:
Tırnak işareti:
9.

ŞİİR SANATI
Musiki, her şeyden önce musiki;
Onun için tekli mısradan şaşma.
Kıvrak olur, erir havada sanki,
Ağır aksak söyleyişe yanaşma.

Kelime seçerken de meydan senin;
Bile bile bir nebze aldanmalı.
Dumanlısı güzeldir türkülerin;
Öyle hem seçik olsun, hem kapalı.

Güzel gözler tül ardında görünsün,
Gün ışığı titremeli şiirinde.
Ak yıldızlar maviliğe bürünsün
Ilgıt ılgıt sonbahar göklerinde.

Ara-rengin peşindeyiz çünkü biz;
Rengin değil, ara-rengin sadece
Ancak öyle sarmaş dolaş ederiz
Kavalı boruyla, rüyayı düşle.

Nükte belâsından kurtulmaya bak;
Acı zeka, sulu gülüş neyine?
İşe karıştı mı bu cins sarımsak
Maviliğin yaş dolar gözlerine.

Tut belâgatı boğazından sustur
El vurmuşken bir zahmete daha gir:
Kafiyenin ağzına da bir gem vur
Bırakırsan neler yapmaz kim bilir?

Yukarıda sembolizmin önemli isimlerinden biri olan Verlaine’in Şiir Sanatı adlı şiirinden bir parça
verilmiştir. Bu parçadan hareketle sembolizm ile ilgili çıkarımlarınızı yazınız.
10. Aşağıdaki metinde yazımı yanlış olan sözcüklerin altını çizerek doğru şekillerini yazınız.
Böyle bir kültürel ortamda romancı da iç dünyada olup bitenleri dışavuruş biçimleriyle anlatmayı tercih ediyordu. Onun için de Türk romanı geleneğinin başında, örneğin ağlayan karakterlerin döktüğü göz yaşı miktarı, yolduğu saç miktarı fazlaydı; derdin büyüklüğüne göre sapsarı kesilmekten bayılmaya kadar, uyulması gereken bir çok
“kamusal” jest vardı. Sevinç te, aşk da, ahlaklılık veya ahlaksızlık da, belirli dışsal kalıplar içinde gerçekleşirdi.

CEVAPLAR:
1.Şair “kalma” sözcüğüyle dünyada hayatını devam ettirenleri, “giden” derken ölenleri kastetmiştir.
2.Dünya, iki kapılı bir hana benzetilmiş, ancak dünya sözcüğü söylenmediği için istiare sanatı yapılmıştır.
Gündüz-gece sözcükleriyle tezat yapılmıştır.
3. Halk şiiri geleneği
4. Âşık Veysel, halkın rahatlıkla anlayabileceği sade bir dil kullanmıştır. Yöresel ifadelere şiirlerinde yer vermesi de onun üslubunun bir özelliğidir.
5. İnsanoğlunun yaşam sürecinde yaşadıklarıdır.
6. Dörtlüklerle,  8’li hece ölçüsüyle, şairinin belli olması gibi özellikler bakımından semai nazım şekliyle benzerlikler göstermektedir.
7. Hece ölçüsüyle yazılmıştır. Gidiyorum gündüz gece redif, yoldayım ve haldeyim sözcüklerindeki “l”ler yarım kafiye, “dayım”lar rediftir.
8.
Hakikati seviniz, o da sizi sever; hakikati arayınız, o da sizi arar ve üstüne yalan Çin setleri gibi kalın duvarlar örsün, altında kalan hakikat bir ince iniltiyle, bir hafif rüzgâr dalgasıyla, herhangi bir küçük işaretle mevcudiyetini bildirir: “Buradayım!” der.

Nokta: Cümle sonuna nokta konur.
Virgül: “Hakikati seviniz, o da sizi sever.” cümlesinde cümleleri ayırmak için kullanılmıştır. “bir ince iniltiyle, bir hafif rüzgâr dalgasıyla” ifadesinde ise kelime gruplarını bağlamak amacıyla kullanılmıştır.
Noktalı virgül: Ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayır­mak için konur.
Ünlem: Seslenme bildiren ifadelerden sonra konur.
Tırnak işareti: Başka bir kimseden veya yazıdan olduğu gibi aktarılan sözler tır­nak içine alınır.

9. Sembolizmde dış dünyayı sembollerle anlatmak esastır. Sembolist şairler, semboller aracılığıyla dış çevrenin insan üzerindeki etkilerini ve izlenimlerini anlatmışlardır.
Sembolistler, şiirde müzik unsuruna önem verirler, hatta müziği şiirin amacı hâline getirirler.
Şiir, düşüncelere değil, duygulara seslenmelidir çünkü şiir bir şey anlatmak için yazılmaz.
Şiirde anlam kapalılığı olmalıdır, buna göre şiirden herkes kendine göre bir yorum çıkarmalıdır. Anlam kapalılığı amaçlandığından söz sanatlarına sıkça başvurulur.
Gerçeklerden kaçma, hayale sığınma, çirkinlikleri hayal yardımıyla güzelleştirme, bunlara bağlı olarak ortaya çıkan karamsarlık, sembolizmin en belirgin özelliklerindendir.

10. Böyle bir kültürel ortamda romancı da iç dünyada olup bitenleri dışa vuruş biçimleriyle anlatmayı tercih ediyordu. Onun için de Türk romanı geleneğinin başında, örneğin ağlayan karakterlerin döktüğü gözyaşı miktarı, yolduğu saç miktarı fazlaydı; derdin büyüklüğüne göre sapsarı kesilmekten bayılmaya kadar, uyulması gereken birçok “kamusal” jest vardı. Sevinç de, aşk da, ahlaklılık veya ahlaksızlık da, belirli dışsal kalıplar içinde gerçekleşirdi.

12.sinif turk dili ve edebiyati 1.donem 2.yazili sorulari c grubu İNDİR

Yazdır

Yazar hakkında

Süleyman Kara

Öğrenci ve öğretmenlere faydalı olmak için onlara kaliteli edebiyat sitesi olan edebiyat sultanını sundum.

Yorum yap