Şıpsevdi, Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın harika eserlerinden birisidir. Eserimizin başkahramanı yakın akrabaları ile birlikte Erenköy’de bir köşkte oturmakta olan Meftun’dur. Paris’ten yeni dönen Meftun orada gördüğü görgü kurallarını akrabalarına öğretmeye çalışmaktadır.
Meftun kız kardeşi Lebibe ile yan köşkte oturan Mahir’in mektuplaştığını ve fink attığını öğrenir. Başlangıçta bu duruma çok kızan Meftun kızın babasının çok zengin bir kişi olan Kasım Bey olduğunu öğrenince sesini çıkarmaz. Paraya çok düşkün olan Meftun, Kasım Bey’in kızıyla evlenerek parasına konmayı kafaya koymuştur.
Meftun, annesini göndererek Kasım Bey’in kızını istetir ancak Kasım Bey kızını vermek istemez. Meftun kızı alabilmek amacıyla çeşitli yöntemler denemiş olsa da başarılı olamaz.
Meftun, Kasım Bey’in kızı Edibe’yi bir türlü alamayınca şeytani bir plan tezgahlar. Kasım Bey’in para düşkünü bir insan olduğunu bildiği için kendisine piyangodan çok yüklü miktarda para çıktığı haberini yayarak Kasım Bey’i kandırır. Bu haberi duyan Kasım Bey’in kızını kendisine vereceğini düşünmektedir.
Meftun’un planı tutmuş; paranın kokusunu alan Kasım Bey yüklü bir başlık parası isteyerek kızını Meftun’a vermiştir. Meftun ise zaten Kasım Bey’in paralarına konacağını düşünerek başlık parasını vermeye razı olmuş; çok yüksek bir meblağ olmasına rağmen bu parayı bulup buluşturarak Kasım Bey’e ödemiştir.
Meftun ve Edibe evlenip çoluk çocuğa karışmışlar. Meftun’un alafranga yaşam özentisi ve kalabalık aile yapısı ekonomik durumunu bozmuş ve Meftun geçim sıkıntısı çekmeye başlamıştır. İşin kötü tarafı Meftun Kasım Bey’in paralarına bir türlü ulaşamamıştır. Kasım Bey ne kızı Edibe’ye ne de başkalarına bir kuruş bile koklatmaktadır.
Meftun, Kasım Bey’in paralarına konamayınca başka başka şeytani planlar devreye sokar. Kayınçosu Mahir’den babasının çeşitli evraklarını kendisine getirmesini ister. Mahir bu isteklere razı olmayınca bu defa da Mahir’i içki alemlerine ve kadın kız ortamlarına alıştırarak kullanmanın hesabını yapar.
Lebibe ve Edibe kocalarının bu sorumsuz hayatlarından sıkılırlar ancak ne yapacaklarını bilemezler. Bu olaylardan dolayı sık sık kavga çıkmaya başlamıştır. Bir gece Edibe kardeşi Mahir’in babasının borç senetlerini çalarak Meftun’a getireceğini kulak misafiri olduğu bir konuşma sonucunda öğrenmiştir.
Kasım Bey, oğlunun borç senetlerini çalarak Meftun’a verdiğini öğrenince Mahir’i evlatlıktan reddeder. Mahir içine düştüğü sıkıntılı durumlardan dolayı intihar eder. Edibe ve Lebibe kocalarının ilgisizliğinden dolayı mutluluğu başka yerlerde aramaya başlarlar.
Meftun’un çevresindeki tüm insanlar bütün bu olumsuzlukların baş sorumlusunun Meftun’un hırsları ve açgözlülüğü olduğunu bilmekte ve onu suçlamaktadırlar. Bütün faturanın kendisine kesileceğini bilen Meftun ise çareyi Fransa’ya kaçmakta bulmuştur.
Şıpsevdi isimli bu roman Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın aşk, ihtiras ve dünyevi hırslarla örülmüş, Avrupai yaşam özentisi barındıran bir eserdir.