Üzerinde ciddi manada durulması gereken görüşlerden birisi de öğretmenler az çalışıyor; çok kazanıyor görüşüdür. En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim ki bu yazı teknik bir yazı değildir. Zaten öğretmenlerin aldığı maaşı değerlendirmek de bizim işimiz değildir.
Öğretmenlerin aldığı maaş gelişmiş dünya ülkelerindeki öğretmenlerin asgari geçim standartlarına oranlanarak değerlendirilebilir. Ancak bu değerlendirmeyi yaparken de Avrupa ülkelerinin pek çoğunda sebze ve meyvelerin pahalılıktan dolayı tane ile satıldığını, ortalama bir vatandaşın 700-800 Euro kira ödediğini de gözden kaçırmamak gerekir.
Bizim burada vurgulamak istediğimiz konu; öğretmenlik mesleği hakkında bazı yanlış anlaşılmaların olduğu ve bu yanlış anlaşılmaların eğitim öğretim personellerinin performansını olumsuz etkilediğidir.
Mesnevi hikayesinde anlatılır. Karanlıkta filin nasıl bir hayvan olduğunu anlamaya çalışan insanların tamamı fil hakkında farklı bir fikir sunarlar ve bundan dolayı da tartışmaya başlarlar. Bu durum gösteriyor ki fiilen içinde bulunmadığımız her meslek bizim için karanlık bir alandır ve o konuda fikir beyan etmek bizleri hata yapmaya sevk edebilir.
Öğretmenlik mesleği hakkında sayısız yanılgı vardır. Bu yanılgılardan birisi de başlığımızda da belirttiğimiz gibi öğretmenlerin az çalışıp çok maaş aldığıdır. Öğretmenler az çalışıyor; çok kazanıyor görüşü eğitim camiası dışındaki insanlara mantıklı gelebilir. Ancak bunun mantıksız olduğunu ancak eğitimciler bilir. Çünkü eğitimciler başka meslek gruplarındaki insanlar gibi sekiz-beş mesai yapmazlar. Onların mesaisi günün her saatidir.
Diğer meslek gruplarının fedakarlık olarak adlandırdığı bu durum öğretmenler için bir görev olarak kabullenilmektedir. Evinde saatlerce öğrenci velileri ile telefon görüşmesi yapan, öğrencilerinin gelişimi için çareler arayan öğretmenlerin sayısı azımsanmayacak kadar çoktur. Böyle öğretmenleri sadece mesai saatleri içindeki çalışma süreleri ile değerlendirmek en başta kendini öğrencilerine ve ülkesinin aydınlık yarınlarına adayan öğretmenlere karşı yapılmış bir haksızlıktır. Ayrıca bu yaklaşım gönül kırıcı bir yaklaşımdır.
Hem öğretmenlik mesleği fedakarlık mesleğidir diyerek öğretmenlerimize manevi olarak ağır bir yük yüklemek hem de onları mesai saatlerindeki çalışmaları ile değerlendirmek öğretmenlerimizi iki türlü baskı altında ezmekten başka bir şey değildir.
Öğretmenlerimizi objektif bir değerlendirmeye tabii tutacaksak onların üzerindeki beklentiyi azaltmalı ve görev ve sorumluluklarının çerçevesini iyi çizmeliyiz. Böyle bir şey yapma imkanımız yoksa hiç olmazsa onlara layık oldukları değeri vererek onları onurlandırmasını bilmeliyiz.
Öğretmenlik mesleği hakkında kapsamlı bir araştırma yapmaksızın öğretmenler az çalışıyor, çok kazanıyor gibi değerlendirmeler yapmak eğitim öğretimimize faydadan vermekten çok zarar getirebilir.