DİVAN EDEBİYATI TERİMLERİ
Aruz: Arap Edebiyatı’nda manzum sözlerdeki ahenk ölçülerini öğreten ilmin adıdır. Hecelerin uzunluk ve kısalıklarına göre düzenlenmiş bir vezindir. Bu vezin Araplardan İranlılara, onlardan da bize geçmiştir.
Beyit: İki dizeden oluşan, dize sonlarındaki sözcükleri birbiriyle uyaklı, kendi içinde bağımsız bir yapı ve anlam bütünlüğü oluşturan birimdir.
Bend: Şiirde dört ya da daha çok dizeden oluşan birimdir. Bendlerin adlarını şiirin ölçüsü, dize sayısı ve uyak düzeni belirler.
Bahariye: Baharın gelişini, doğadaki değişimi anlatan kasidelerdir.
Divan: Eski Türk edebiyatında şairlerin şiirlerini belli bir düzen içinde topladıkları defterlerdir.
Divançe: Küçük divan anlamına gelir. Düzenlenişleri ve içerikleri divanlarla aynıdır, yalnızca içindeki şiir sayısı divana göre azdır, bazı divançelerde de belli türde olan şiirler bir araya getirilir.
Fahriye: Kasidenin beşinci bölümüdür. Şairin, kendini övdüğü, sanatının diğer şairlerden üstün olduğunu söylediği bölümdür.
Fütüvvetnâme: Genel anlamda esnaf örgütlerinin uyması gereken hususları düzenleyen ahlak kitaplarına verilen addır.
Gazavatname: Ordunun akınlarını, savaşları, kahramanlıkları, zaferleri anlatan; şiir ya da düz yazı biçiminde olan edebî türdür.
Girizgah: Kasidelerin nesib bölümünden sonra methiye bölümüne geçiş yapılırken söylenen beyit veya beyitlerdir.
Hamse: Bir şairin 5 mesneviden oluşan eser bütününe verilen addır.
Hezliyat: Alaylı bir dille kaleme alınmış, kaba şakalara da yer veren eleştirel konulu nazım türüdür.
Hilye: Hz. Muhammet’in iç ve dış özelliklerini anlatan yazılardır.
İmâle (Uzatma): Aruz ölçüsünde imale kısa olan bir hecenin uzatılmasıdır.
İskendername: Büyük İskender’in seferlerini anlatan manzumelerdir.
Kasr (Kısaltma ve inceltme): Ölçü gereği uzun bir heceyi kısaltmak ve ünlüsünü inceltmektir: şâh > şeh, mâh > meh, gâh > geh gibi.
Kıssa: Öğretici yanı olan, öğüt veren öykü, fıkra, masal ve menkıbe gibi eserlere kıssa denir.
Kısas-ı Enbiya: Peygamberlerle ilgili kıssaları içeren eserlerdir.
Lügaz: Herhangi bir varlığın ya da nesnenin özellikleri söylenerek onu buldurmaya çalışan manzum bilmecedir. Şiir biçiminde yazılmış bilmecelerdir.
Mazmun:Divan edebiyatında bazı kavramları ifade etmek için kullanılan kalıplaşmış sözcüklerdir.
Mahlas: Edebiyatta yazarların kendi isimleri yerine kullandıkları takma adlardır.
Menakıbname: Kahramanların, din büyüklerinin, tarikat kurucularının, ermişlerin olağanüstü yaşamlarını ve kerametlerini anlatan eserlerdir.
Mısra: Şiirin her bir dizesine verilen addır.
Miraciye: Hazreti Muhammet’in göğe yükselişini konu alan edebi yapıtlardır.
Muamma: Belli kurallara göre düzenlenip çözülebilen ve cevabı Allah’ın sıfatlarından biri ya da bir insan adı olan manzum bilmecedir.
Muaşşer: Bentleri on mısradan oluşan nazım biçimidir.
Muhammes: Beşer dizelik bentlerden oluşmuş nazım şeklidir.
Musammat: Divan edebiyatında üçlü ya da daha çok dizeli bentlerden meydana gelen nazım şekillerinin genel adıdır.Yani dört dizeden oluşan murabba, şarkı gibi biçimlerin; beş dizeden oluşan tahmis, taştir, tardiye gibi biçimlerin ya da altı veya daha çok dizeden oluşan biçimlerin üst başlığıdır.
Müsebba: Bentleri yedi mısradan oluşan nazım biçimidir.
Müseddes: Altışar mısralık bentlerden oluşan nazım şeklidir.
Müsemmen: Bentleri sekiz mısradan oluşan nazım şeklidir.
Münşeat: Mektuplardan ya da çeşitli konulardaki düz yazılarından oluşan yapıtlardır.
Mütessa: Bentleri dokuz mısradan oluşan nazım şeklidir.
Nazire: Bir şairin şiirine başka bir şair tarafından aynı şekil, vezin, kafiye ve redifle yazılan şiirdir. Kelime Arapçada “eşdeğer” anlamındaki nazirden gelir.Nazire, alay etme amacıyla yazılmışsa “tehzil” adını alır.
Nesib : Kasidelerin ilk bölümüdür. Kasideye ismini veren bölümdür. Bu bölümde sevgilinin tasviri yapılır.
Rahşiye: Atlar için yazılmış kasidelerdir. Kasidelerin nesib bölümünde atlar övülür.
Pendname: Dini, ahlaki ve tasavvufi öğütler içeren eserlerdir.
Sakiname: Divan edebiyatında gerçek ya da mecaz anlamıyla içki ve içki alemlerinin övülerek anlatıldığı şiir türü.
Sefaretname: Yurt dışına giden elçilerin gittikleri yerleri, buralarla ilgili izlenimlerini, görüşlerini anlattıkları yapıtlardır.
Seyahatname: Yazarların gezip gördükleri yerlerden edindikleri izlenim ve bilgileri aktardıkları edebi eserlere verilen adlardır.
Siyasetname: Devlet adamlarına yöneticilik sanatına ilişkin bilgi veren edebi yapıtlann genel adıdır.
Siyer: Hz. Muhammet’in hayatını, halife veya hükümdarların savaş ve barış dönemlerindeki uygulamalarını konu edinen eserlerdir.
Surname: Şehzadelerin sünnet, düğün gibi törenlerini anlatan eserlerdir.
Şehrengiz: Bir şehrin güzelliklerini anlatan eserlerdir.
Taç beyit: Şiirde şairin adının ya da mahlasının geçtiği beyittir.
Tahmis: Bir gazelin her iki dizesinin başına üç dize eklenerek oluşturulan nazım biçimidir. Uyak düzeni “aaaAA / bbbBB / cccCA… “şeklindedir.
Takti: Bir dizeyi ölçünün parçalarına göre ayırmaktır.
Tanzim: Bir mısra veya beytin, başka bir şair tarafından herhangi bir nazım biçimine tamamlanmasıyla oluşturulan şiirlerdir.
Tardiye: Beşer dizelik bendlerden oluşan musammat türüdür. Muhammesten farkları aruz kalıplarının farklı olması ve temel uyağın bentlerin sadece beşinci dizede olmasıdır. Tardiyeler aaaab/ccccb/ddddb… şeklinde kafiyelenir. Muhammesler ise bbbaa — cccaa — dddaa — eeeaa veya aaaaa— bbbba — cccca — dddda…şeklinde kafiyelenir.
Taştir: Bir gazeldeki beyitlerin mısraları arasına başka bir şair tarafından üç dize yazılmasıyla oluşan nazım biçimidir. Uyak düzeni “AaaaA /BbbbA/ CcccA…” şeklindedir.
Tazmin : Bir şairin şiirine dize eklenerek elde edilen şiirdir. Tahmis gibi.
Terbi: Bir şairin bir gazelinin her beytinin üstüne başka bir şairin ikişer dize eklemesiyle oluşan murabbaya terbi denir.
Tegazzül: Kasidenin içinde, genellikle methiye bölümünden sonra kasideyle aynı ölçü ve uyakla gazel söylemektir. Tegazzül bazen kasidenin başında veya sonunda bulunabilir.
Tezkire: Ünlü kişilerin hayat hikayelerini anlatan biyografik eserlerdir.
Vakayiname: Tarihsel olayları kronolojik sırayla anlatan ve genellikle yazarın öznel görüş ve düşüncelerini içeren eserlerdir.
Vasl: Ünsüzle biten bir kelimenin ünsüzünü, ondan sonra gelen ve ünlüyle başlayan bir sözcüğün ilk hecesine bağlama (bitişik okuma) işlemine vasl (ulama) denir.
Velayetname: Evliyaları anlatan, genel olarak düz yazı biçimiyle kaleme alınan eserlerdir.
Vezin: Bir şiirdeki dizelerin hece ve durak bakımından denk oluşu, ölçü.
Zihaf (Kısaltma): Ölçü gereği Arapça ve Farsçadaki uzun hecenin kısaltılmasıdır.