EKPSS DENEME SINAVLARI Testler

EKPSS LİSANS TÜRKÇE DENEME SINAVI 30

1. … Edebiyat eseri estetik plan bağımsız bir varlık alanına aitmiş gibi görünse de onu algılanır kılan, onun bir kültürün aynasında yansıyor oluşudur. Dil, düşünce ve duyarlığın kendine özgü evreniyle bağıntısız bir edebiyat eseri düşünülemez. Bu da eseri, onu ortaya koyan sanatçının ister istemez ait olduğu değerler alanıyla ilişkisi içinde kavrama zorunluluğunu getirir. Eser sanatçısından, sanatçı her şeye kendisiyle anlam verdiği kültür evreninden bağımsız düşünülemez çünkü.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A)Sanat eserleri evrensel kültürün zemini üzerinde şekillenir.
B) Sanat eseri, ortaya çıktığı kültürel yapıdan ayrı düşünülemez.
C) Edebiyat eseriyle o eserin sanatçısı ayrı ayrı değerlendirilemez.
D) Her edebiyat eseri belli bir dil ve düşünce anlayışının sonucudur.
E) Kültürün, edebiyat eseri üzerinde doğrudan bir etkisinin olduğu söylenemez.

2. Yazarın son öykü kitabını inceliyorum. Öykülerin kimisi kısa bir zaman aralığında gerçekleşirken kimisi de uzun zaman aralıklarına yayılmış. Bir günün içerisinde başlayan ve biten öyküler olduğu gibi yıllar içerisinde gelişen, ilerleyen bir zaman aralığına sahip, neredeyse roman boyutunda öyküler de var. Öykülerde genelde erkek karakterler ve onların yaşantıları var. Öyle ki kitapta yer alan kadın karakter sayısı bir elin sayısını geçmiyor. Öykülerde günlük sorunlar, yöresel ağız özellikleriyle ve konuşma diliyle, akıcı bir üslupla dile getiriliyor.
Bu parçada sözü edilen kitapla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Doğal ve sade bir anlatımının olduğu
B) Mahalli söyleyişlerden yararlanıldığı
C) Daha çok kişisel sorunların ele alındığı
D) Çok geniş hacimli öykülere yer verildiği
E) Erkek kahramanlara daha fazla yer verildiği

3. Öykü ile başladığı yazın serüvenine deneme, roman, inceleme-araştırma gibi türleri de ekleyerek devam etti. Ancak o, peş peşe yayımladığı öykülerle, öyküde ve öykücülükte kararlı olduğunu gösterdi. Öykülerinin büyük çoğunluğunu bildiği yörelerden, tanıdığı insanlardan ya da tanık olduğu olaylardan hareket ederek yazdı. TRT Büyük Ödülünü alan bir öykü ile çıktığı edebiyat yolculuğunda yüzün üzerinde öykü yazdı. Bu toplamın büyük bölümü konu olarak Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu insanının hayatını, sıkıntısını dile getirdi.
Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Yazı yazmaya öykü ile başladığına
B) Farklı türlerde yazıla kaleme aldığına
C) Çok sayıda öyküye imza attığına
D) Öykülerinde gözlemlediği olayları anlattığına
E) Öykülerinin çok sayıda ödüle layık görüldüğüne

4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde çaresizlik söz konusudur?
A) İyi ki evden erken çıkmışım, yoksa trene yetişmem mümkün olmayacaktı.
B) Kocaman çınarları kesip de yerine apartman yapan zihniyeti nasıl hoş görebilirim?
C) Sabah kahvaltısından sonra sahilde geziye çıkacağız.
D) Size yardım etmek isterdim, ama elimden bir şey gelmiyor.
E) Tatilden yeni dönmüştüm, bu yüzden iş ortamına uyum sağlamakta zorluk çektim.

5. (I) Gaspıralı, Türk dünyasını uyandırmak için bıkıp usanmadan yazdı. (II) En kestirme yoldan geniş kitlelere ulaşmak için hikâye ve romanı bile denedi. (III) Bu idealist sanatçımız hakkında Türkiye’de ne yazık ki çok az çalışma yapılmıştır. (IV) Okul kitaplarında hakkında birkaç satır bile yoktur. (V) Ne kitapları ne de değişik gazete ve dergilerde çıkan yazıları bilinir. (VI) Geçen yüzyılın başlarında Türk düşünce hayatını bir hayli etkileyen bir fikir ve mücadele adamının bu kadar ihmal edilmiş olmasını izah etmek bana zor geliyor.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisiyle birlikte yazar hayıflandığı durumlardan söz etmeye başlamıştır?
A) II.      B) III.      C) IV.      D) V.      E) VI.

6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “savunmak” sözcüğü “Tartışmada ben, sıcak bölge insanlarının daha sinirli olduğu görüşünü savundum.” cümlesindeki anlamıyla kullanılmıştır?
A) Askerlerimiz Plevne Kalesi’ni aylarca savundu.
B) Mahkemede onu ünlü bir avukat savundu.
C) Futbolcular kendi alanlarını çok iyi savundu.
D) O, sanatın kişisel olduğu düşüncesini savunmuştur ömür boyunca.
E) Siz bu tepeyi savunun, biz de hücum edelim.

7. Bir hikâye evreni, yazarın evreninden bir parçadır. Öykücü, yalnız o öyküyü kaleme aldığı sürecin öykücüsü değildir. Tüm gündelik yaşamın içinde de öykücüdür. Bambaşka işlerle uğraşsa da örneğin memur, öğretmen, işçi vb. olsa da çevresine, kendisine hep bir öykü malzemesi diye bakar, buna alışmıştır, başka türlü yapamaz. Öykücülük bir yazarın yaşamının her anını etkiler. Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: …
Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Yazarın başka bir mesleğe sahip olması, üretkenliğini azaltır.
B) Bakmasını bilen için konu sıkıntısı diye bir şey söz konusu değildir.
C) Bir öykücünün, yazarlığıyla yaşamını birbirinden ayırmak mümkün değildir.
D) Öykü, yazarın başka bir türe göz kırpmasına bile izin vermez.
E) Yaşamın, öyküye olduğu gibi girmesi mümkün değildir.

8. (I) Nil’de yapacağınız gemi yolculuklarında, nehir boyunca sıralanan pek çok tapınağı görme olanağınız var. (II) Bunların en ünlüsü ve efsunlusu Karnak Tapınağı (III) Hiyerogliflerle bezeli 134 dev sütundan oluşan Karnak’ta akşamları yapılan ses ve ışık gösterisine katılın. (IV) Yapımı 1500 yıl sürmüş. (V) Eski başkent Lüksor’daki bu yapı Mısır’ın çiçeği olarak tanımlanıyor. (VI) İki saat boyunca ışıklar sütunların üzerinde dans ederken firavunların sesinden Mısır’ı dinliyorsunuz.
Bu parçanın anlam akışındaki bozukluğun giderilebilmesi için aşağıdaki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır?
A) II. cümle V. cümleyle yer değiştirmelidir.
B) III. cümle IV. cümleden sonra gelmelidir.
C) III. cümle ile V. cümle yer değiştirmelidir.
D) II. cümle parçanın sonuna gelmelidir.
E) VI. cümleyle III. cümle yer değiştirmelidir.

9. Pek değil! Aslında birkaç yıl önce başlamıştım yazmaya, sonra bir kenara koymuştum. Geçen yaz da bir romana başladım, ancak romandan önce bunları bitirmek istedim. Canım öykü yazmak istedi. Günlüğüme baktım, not almışım “Bu öykülerin dilini arıyorum.” diye. İlişkilerdeki, kimliklerdeki parçalanmaya karşılık gelen bir dil arıyordum. O da son bir yıl içerisinde oluştu ve kitap ortaya çıktı.
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiştir?
A) Yeni çıkan kitabınız en son çalışmanız mı?
B) Öykü kitaplarınızı her yıl yeniliyor musunuz?
C) Yapıtlarınızın dilini sadeleştirme gereği duyuyor musunuz?
D) Öyküyü romandan daha mı çok seviyorsunuz?
E) Her eserinizde özel bir dil kurmaya çalışıyor musunuz?

10. (I) Salzburg’un “Eski Kent” denen tarihi bölümünü geziyoruz. (II) Burası sanki Ortaçağ’da bir din merkezi gibi. (III) Tabii bu tarihi yapılar defalarca elden geçirilmiş. (IV) Ünlü müzik dehası Mozart da Salzburg’da doğmuş. (V) En fazla restorasyona uğramış olan da Residence Sarayı. (VI) Bu sarayın odalarının her biri tarihe açılan bir pencere gibi.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) II.    B) III.     C) IV.     D) V.      E) VI.

11. Şiir, sürekli ilgi ve yaklaşım bekler. Şairin hayatının kopmaz, ayrılmaz bir parçası gibi talep edilmeyi, değerlendirilmeyi, önde ve öncü tutulmayı ister. Şairin algı dünyasının merkezinde olmayı; şairin duyum ve his yetisinin daima kendisini verimli kılacak bir çabaya dönüşmesini umar. Dolayısıyla şair bakımından kendisiyle iç içe oluşmuş bir bütünlük algısını zorunlu kılar. Açıkça bütün bunları şaire dayatır.
Bu parçada şiirle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi vurgulanmaktadır?
A) En zor yazılan tür olduğu
B) Yazın türlerinin en sevileni olduğu
C) Yeteneğin yanında sabrı da gerekli kıldığı
D) Şairin ilgisinin daima kendi üzerinde olmasını istediği
E) Okuru duygusal açıdan etkilemek amacıyla ezildiği

12. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerin hangisinde, ünsüz yumuşaması olmamıştır?
A) Az önce getirdiğin sütü kaynatmak için ocağa koydum.
B) Çocuğu niye çekiştirip duruyorsun?
C) Hâlâ inadından vazgeçmiş değilsin.
D) Yol açarken asırlık ağacı kestiler.
E) Elindeki kağıdı önüne gelene gösteriyor, bir şeyler soruyordu.

13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
A) Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur.
B) Onu birden karşımda görünce donup kaldım.
C) Deminki bağıran sen değil miydin?
D) Yarın Doğu Anadolu’nun Kuzey’i  yağmurlu geçecek.
E) Biz de bu yolda az mı didindik?

14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu yapılmıştır?
A) Umarım ziyaretimize tekrar gelirsiniz.
B) Önce ona baktı, sonra hediyesini verdi.
C) Çok uğraşmasına rağmen atları bir türlü durduramıyordu.
D) Çocuklar, yemyeşil otların içinde koşup duruyordu.
E) Size kırgındım, bir daha görmek istemiyordum.

15. Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde yan cümlecik, temel cümlenin öznesi değildir?
A) Gürültü istemeyen, demirci dükkânına girmez.
B) Akacak kan, damarda durmaz.
C) Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.
D) Son gülen, iyi güler.
E) Rüzgâr eken, fırtına biçer.

 

CEVAPLAR: 1.B, 2.C, 3.E, 4.D, 5.B, 6.B, 7.C, 8.C, 9.A, 10.C, 11.D, 12.A, 13.D, 14.E, 15.C

Yazdır

Yazar hakkında

admin

4 yorumlar

  • Hocam denemeyi cozdum.6.,soruda cevap B ile birlikte D de kabul edilebilir cunku hem B hem de D şıkkında savunmak arkasinda olmak ve desteklemek anlamlarinda kullanilmistir.9.soruda cevabin A değil D olması gerekir cunku parcanin basindakin pek degil ifadesinden ve parcanin genelinde de roman ve oykuden bahsedildiginden D şıkkına ulaşılabilir.2.soruda da cevabın C olması gerekir cunku oykulerde genellikle erkek karakterler ve onlarin yasantilari var ve oykulerde gunluk sorunlar sozlerinden erkek karakterlerin yasantilarinin ve sorunlarinin islendigine ulasilabilir.

Yorum yap