Romanda alkol ve uyuşturucu bağımlısı gencin hayata bir türlü tutunamaması ele alınıyor.Yazar, ben dilini kullanmış olsa da bölümler arası geçişin iyi kurgulanmamış olması sayfaları çevirdikçe sanki yeni bir karakterle tanışıyormuş hissini yaşatıyor. Dolayısıyla konsantre olmakta güçlük çekilebiliyor.
Dili anlaşılır olmasına anlaşılır da yazar küfür kısmını bayağı abartmış. İnsan okurken kelimeleri zihninde canlandırmaya utanıyor.Böylesine küfürbaz bir dilin edebilikten uzak olduğunu düşünüyorum. Bir kitabı her ne olursa olsun bitirmeyi kendimde görev addettiğim için kısa sürede okuyup bitirdim romanı. Ama en başından diline olan olumsuz tavrım kitaptan uzaklaşmama sebep oldu.Konusu bağımlı bir gencin yaşadıkları olsa da sanki yazarın kafası karışıkmış hikayeyi kaleme alırken.Hatta öyle ki çevresindeki her şahsın ismini belirtiyor, kendi ismini ise hikayenin sonlarına doğru açığa çıkarıyor.
Hikaye Antalya’da başlıyor, Ankara ve İstanbul ile devam ediyor.Bu illerin arka mahallelerinde olup biten olaylar, merdiven altı tezgahların nasıl döndüğü anlatılıyor.
Bitmişliğin hatta hiçliğin hikayesi. Güvenebileceği kimsesi olmayan adamın yok oluşu fütursuzca gözler önüne seriliyor. Çeşitli arkadaşlar ediniyor, birçok işte çalışıyor, kazandığını kuruşu kuruşuna alkole yatırıyor, hapse giriyor, arkadaşlarını öldürülüyor.Dolayısıyla sıfıra sıfır elde var sıfır mantığıyla hayatını sürdürmeye çalışıyor.
Battıkça batıyor. Etrafındaki herkes de kendine benzediği için kurtaran da olmuyor bu bataktan.Sonunda amcası ve annesi onu kliniğe yatırıyor. Tabii ki tahmin edileceği gibi kliniğe uyum sağlayamıyor ve klinikten kaçıyor.Biraz dolaştıktan sonra bakıyor ki nereye giderse gitsin hiçlik peşini bırakmıyor,o da kliniğe geri dönüyor.En sonunda alkolden arınmış bir şekilde klinikten taburcu oluyor.Eski arkadaşlarının yanına gidiyor.Ardından da deniz kenarına gidip içmeye devam ediyor.
Tabii ki de her kitap edebilik içinde yüzüyor olamaz ancak benim kitap okurken ki en önemli kriterlerim kitabın hikayesinin duygu dünyama dokunması ve de dilinden haz alıyor olmam.Ancak bu kitap benim dünyama pek hitap etmedi.Sanırım fazla erkek egemen bir kişi ve hikaye kurgusu düzenlenmiş.
Müptezelin anlamı:Arapça kökenli müptezel kelimesi Türkçede saygınlığını yitiren, çok bulunduğundan dolayı değerini yitiren, bağımlı gibi anlamlara gelmektedir.
Hocam pardon! Bu eser hikaye mi, roman mı?
Müptezelin anlamını açıklamakla iyi etmişsiniz onu gözden kaçırmışım sanırım.Eser roman türünde yazışmıştır,yazarın anlattığını açıklamak suretiyle hikaye kelimesini yaşanılanları kastederek yazmıştım.
“Yazınızın bir yerinde arkadaşlarını öldürülüyor.” ifadesi var. Doğrusu nasıl olacaktı?
Arkadaşları olacaktı bu yazımı telefonda yazmıştım sanırım o yüzden dikkatimden kaçmış,teşekkür ederim.Yazımı kaldırıp tekrardan düzenleyip koyacağım.
Aslı Hanım, dünkü akşamki metinde bayağı imla hataları vardı. Düzeltmişsiniz, şimdi güzel olmuş.
Dikkat etmeme rağmen bazen gözümden kaçabiliyor,teşekkür ederim.Bu yazımı da kaldırıp bilgisayarda kontrol edip tekrardan koyacağım.