Testler

Paragrafın Yapısı Test 1

PARAGRAFIN YAPISI TEST 1

1.Aşağıdaki cümlelerin hangisi bir paragrafın giriş cümlesi olmaya en uygundur?
A) Başlangıçta fazlasıyla genel, fazlasıyla yüzeyseldir bu bilgi.
B) İkisini de o çağ ve yerdeki toplumsal koşullar etkiler biçimlendirir, yönlendirir.
C) Edebiyat eleştirmecisinin önce edebiyat konusunda geniş bilgisi olmalıdır.
D) Böyle olunca genel, doğru ve gerçek bir ölçü bulmanın güçlüğü ortaya çıkar.
E) Zorunluluğuna inandığımız üç öge ancak bu sayede birbirleriyle tutarlı olarak işleyebilir.

2. (I) Kırmızı ve yeşil iki renk, bu mavi fonlu sulu boya tablonun üzerinde o kadar fazlaydı ki insana ürperti veriyordu. (II) Senelerdir görmeye alışık olmadığımız küçük bir sayfiye arabasıydı bu. (III) Arabanın dört bir yanı değişik müzik aletleri çalan kişilerin resimleriyle doluydu. (IV) Resimler, bütün müziyenler toplu halde bir ezgiyi çalıyorlar gibi bir duygu uyandırıyordu bakanda. (V) Bir çıngırak sesi beni yarı uyanık halde bulunduğum öğle sıcağında kendime getirdi.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangileri yer değiştirirse parça anlamlı bir bütün oluşturur?
A) I. ve II.
B) II. ve IV.
C) III. ve V.
D) III. ve IV.
E) I. ve V.

3. (I) Necatigil’in bir zamanlar pek yalın, pek açık bulduğumuz şiirleri de, tıpkı yenileri gibi, bir yorum gerektirir. (II) Bütün fark, bu ozanın eski şiirlerini yorumlarken yeterli bulduğumuz yöntemlerin yeni şiirleri karşısında yetersiz kalmalarıdır. (III) Ama bu, Necatilgil’in son şiirlerinin güç anlaşılır olduklarını göstermekle kalmaz, eski şiirlerini yanlış bir yöntemle yorumladığımızı da gösterir. (IV) Her şey gibi şiire ancak yorum yoluyla yaklaşabiliriz. (V)  Bir şiir için bize güzel, çirkin, açık ya da kapalı dedirten de her şeyden önce bu aracı, bu yorumdur. (VI) Şiirin, dolayısıyla ozanın okurdan istediği, beklediği de işte bu yorumdur.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) I.       B) II.      C)III.       D)IV.         E)V.

4. Gerçek sanatçı kendine özgü bir deyişe, bir anlatıma, bir biçime ulaşmalıdır. Bu anlatım, bu deyiş değişmez olmalıdır. Sanatçılar uzun uzun kişiliklerini ararlar. Bu sürede yalpalar durur, şunun bunun etkisine kapılırlar. Sonunda kişilikleri meydana çıkar. Kendilerine özgü bir anlatıma, bir yapıya ulaşır, belirli bir hale gelirler. Söz gelişi bir Cahit Sıtkı, bir Fazıl Hüsnü böyle kişiliğini bulmuş, eserine damgasını basmış sanatçılardır. Onların bir şiirine bir yerde rastlasak…
Bu parçanın sonuna aşağıdaki cümlelerin hangisi getirilmelidir?
A) onun hangi şairin şiirine benzediğini hemen anlarız.
B) başarılı bir şiirin nasıl olduğunu kolaylıkla anlarız.
C) hemen etkilenir, şiirin büyülü dünyasına dalar gideriz.
D) altındaki imzayı görmesek bile onun hangisine ait olduğunu rahatlıkla anlarız.
E) onu hemen bir yere not eder ezberlemeye çalışırız.

5. … Bir şiirde ahenkli birkaç sözcüğün yan yana gelmesinden ortaya çıkmış bir musikiyi, ezgilerindeki çeşitlilik, seslerindeki zenginlikle büyük bir sanat olan gerçek musiki yanında küçümsememeye olanak var mı? Ya da ay ışığının sudaki yansımasını gösteren bir resme bakmakla onu anlatan betimlemeyi okumak aynı şey midir? İnsanın gözüne hitap eden sanatların duyurduklarıyla aklına, gönlüne, kulağına seslenen sanatların duyurdukları farklı farklıdır. Bu nedenle şiiri şiir, resmi resim, musikiyi musiki olarak kabul etmelidir.
Bu parçanın başına aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Her sanatın kendine özgü özellikleri, kendine özgü anlatım gereçleri vardır.
B) Şiir sanatını diğer sanatlarla karşılaştırmanın mantıklı bir gerekçesi yoktur.
C) Şiir diğer sanatlardan farklı olarak musikiyle iç içe bir özellik gösterir.
D) Bir manzaranın resmini görmekle şiirini okumak farklı şeylerdir.
E) Her sanatın konusu başkadır; şiirin konusu resme, onun konusu müziğe uymayabilir.

6. (I) Bu yazarın oyunlarındaki dil gerçekten canlıdır. (II) Bölgesel kişileri canlandırdığı halde bölgesel ağza girmez oyunlarında. (III) Belki sahneye koyanlar bölgesel ağza yer verir. (IV) Bölgesel özellikleri göz önünde bulundurarak giyimlerin seçimini de sahneye koyucuya bırakmıştır. (V) Sanki onun oyunları bu kişilerin elinde yeni baştan yaratılır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “Oyunlardaki kişilerin giyimleri üzerinde durmamıştır hiç.” cümlesi getirilirse parçanın anlam bütünlüğü sağlanır?
A) I.     B) II.     C) III.      D) IV.     E)V.

7.(I) Dilin belli bir topluluğun kişileri arasında bir anlaşma aracı olduğu yadsınamaz bir gerçektir. (II) Onun eksiksiz bir anlaşma aracı olmaktan çok uzak kaldığı da aynı şekilde yadsınamaz. (III) Dilin sözcük sayısı ne kadar fazlaysa, dil o kadar iyi sağlar anlaşmayı. (IV) Nedenini biliyoruz, dil toplumsal bir varlık olmakla birlikte sözdür, bireyseldir. (V) Bunun sonucu olarak sözcükler somut anlamlarını dilde değil sözde, yer aldıkları özel bütün içinde kazanırlar.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi, düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I.     B)II.      C)III.       D)IV.        E)V.

8. (I) Salın, on beş yirmi günde bir temizlenen bir bekar evi gibi dağınıktı. (II) Epey giyilmiş kirli bir çift çorap sandalyenin arkalığına asılmıştı. (III) Krem bir gömlek, ütüsüz kahverengi bir pantolon gelişigüzel fırlatılmıştı koltuğa. (IV) Odanın duvarlarında ünlü ressamlara ait olan güzel resimler görülüyordu. (V) Portatif küçük bir masada yemek artıklar, boş şişeler, kirli tabaklar bırakılmıştı.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I.        B)II.      C)III.      D)IV.         E)V.

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisi bir paragrafın ilk cümlesi olmaya en uygundur?
A) Sanatçılarımız bunun en iyi örneklerini yıllardır veriyor.
B) Şair-şiir-okur ilişkisine bir de şöyle bakılabilir.
C) Demek ki aradığımız okur, yorumlayıcılığı yaratıcılık düzeyine yükselmiş biridir.
D) Ülkemiz yazarının, sanatçısının durumu ise apayrı bir özellik gösteriyor.
E) Karikatürle mizah yapmak üzerine çok sayıda düşünür, çeşitli fikirler ortaya atmış.

10. I. Başkalarına sorarak yazdıklarının iyi mi kötü mü olduğunu anlamak isteyenleri hep uyarırım.
II. Kimseye bu konuda bir şey sormayın.
III. Sık sık mektuplar alırım, şiirlerini gönderirler, ardından da yazdıklarını beğenip beğenmediğimi açıklamamı isterler.
IV. Kendi yolunuzu kendiniz bulmalısınız.
V. Kimileri de, şiirin nasıl yazıldığını öğrenmek ister.
VI. Çünkü onlar da bunun gizlerini bilmezler.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden bir paragraf oluşturulmak istense cümleler aşağıdakilerden hangisine göre sıralanır?
A) III-V-I-II-VI-IV
B) III-I-V-VI-II-IV
C) I-III-IV-II-V-VI
D) I-V-III-II-VI-IV
E) V-I-III-II-IV-VI

11. (I) Aslında şu andaki eğitim programında bir eksiklik var. (II) Özellikle de edebiyat alanındaki eğitim, istenen düzeyde değil. (III) Edebiyat deyince çoğumuzun aklına ne dediği bir türlü anlaşılamayan Divan edebiyatı gelir. (IV) Oysa, henüz ortaokul-lise çağındaki çocuklarda dil ve edebiyat bilinci uyandırmak gerekir. (V) Çünkü kültür, dilin üzerinde yükselir, her şey ondan sonra gelir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I.         B)II.        C)III.        D)IV.         E)V.

12. (I) Ben sokağa çok yakın bir insanım, geceleri sabaha kadar yalnız başıma dolaştığım çok görülmüştür. (II) O saatten sonra zaten adınızın, kimliğinizin özellikleri kalkar. (III) Geceleyin kendini sokaklara vurmuş, her türlü felaketle karşılaşabilecek, herhangi bir figürsünüzdür artık. (IV) Beyoğlu, yalnızlığı seven herkesin kendini bulduğu sihirli bir havaya sahiptir. (V) Ben işte böyle uzun gece yolculukları yapan, tehlikeyi ve macerayı seven, Beyoğlu’nun tuhaf dehlizlerinden içeriye burnunu sokmaya bayılan bir ruh taşıyorum.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I.          B) II.        C) III.       D) IV.          E)V.

13. (I) Bugün, özellikle Anadolu yakasında apartmanların arasına sıkışmış eski köşkler hâlâ var. (II) Kimi restore edilmiş kimi de yıkıldı yıkılacak. (III) Onların gerçekten köşk olduğu dönemleri yaşayan eski sakinleri, çoktan apartman dairelerine dağılmışlar. (IV) Tek katlı evlerden apartmanlara geçiş, hızlı nüfus artışının sonucunda olmuş. (V) Fotoğraflar albümlere girmiş, anılar hayatlara sinmiş, köşkten apartmana yolculuk acıklı bir masal gibi bitmiş…
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I.       B)II.         C)III.          D)IV.          E)V.

14. (I) Yayla, Orta Anadolu dağlıklarının düzü demektir. (II) Yaylalarda temiz hava ve tükenmez güneş vardır. (III) Yayla için ağlar, bütün suları için için aktığı gibi. (IV) Yaylalara daha çok, şehrin bunaltıcı havasından kurtulmak isteyenler gelir. (V) Mizaç, Anadolu’nun yaylasında dik, soğuk sularında titiz, ılık sularında sinirli, sıcak sularında kıvraktır.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I.     B)II.      C)III.      D) IV.      E)V.

15. Dünyada neler olup bittiğini bilmekle ya da tutum bilim uzmanı olmakla iyi şiir yazmanın bir ilişkisi yoktur. (I) Benim karşılıklı oturup doğru dürüst iki söz edilemeyecek kadar bilgisiz her şeyi gırgıra alan şair arkadaşlarım oldu. (II) Sıradan bir insanın kafası, duyarlılığıyla bayağı beğenilen şiirler yazıyordu.(III) Bakıyorsunuz felsefe okumuş ya da siyasal tutum bilim okumuş ya da özel okumalarıyla bilgi nitelikleri kazanmış kişiler de başarılı şiirler yazabiliyorlar. (IV) Demek ki, şiir bilgi ortamında yeşerebiliyor, bilgisizlik ortamında da. (V) Gerekli olan onu yaratacak ya da yapacak şiir uzmanı kişi, yani şair.
Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine “Tersine de sayısız örnek var.” cümlesi getirilirse parçanın anlam bütünlüğü sağlanır.
A) I.       B)II.          C)III.         D)IV.         E)V.

16. Şimdi ismini hatırlayamadığım bir şair de şiirinde söylüyordu şiir için; onun önemsediği, tahta bir kaşığa benzettiği şiirin sapını düz getirmekteydi marifet. Hikaye için de öyle değil mi durum? (I) Şiir zordur, tamam, peki hikaye çok mu kolay? (II) Ben hâlâ küçük insanları anlatmayı seviyorum. Çünkü onları çok iyi tanıyorum, çok iyi biliyorum. Bitmediler. (III) Ünlü bir yazar olmak, küçük insanlardan farklı bir konuma getirmiyor insanı. (IV) Bakış açısını, alçak gönüllü yaklaşımını da değiştirmiyor. Yakınlaşma, onları iyiden iyiye anlama, duygularına ve haklılıklarına ortak çıkma gücünüzü artırıyor. (V) Onların dünyaları renkli, onların dünyalarında hâlâ değişmeyen değerler var.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) I.          B) II.           C)III.          D)IV.           E)V.

17. (I) İnsanı, toplum içindeki yaşam ve deneyimlerinin üç boyutu ile kavrayan tiyatro sanatı, niteliği gereği, öteki sanat kollarından daha aktif, daha tesirli bir yapıya sahiptir. (II) En eski çağlardan beri toplum üzerindeki etkisini sıkı kurallara bağlı olmasıyla sürdürür. (III) Bu sanatın, hayatın gerçeklerine sıkı sıkıya bağlılığı ve tesirlerinin kesinliği de işte bu yüzdendir. (IV) Çünkü tiyatro, ferdin şahsında aileyi, ailenin şahsında toplumu, toplumun şahsında da bütün insanlığı hedef alır. (V) Bu bakımdan tiyatro, köklerini doğrudan doğruya hayatın, şu midemiz ve kalbimizle kıskıvrak bağlı bulunduğumuz hayatın gerçeklerini içine salmıştır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I.      B)II.      C)III.       D)IV.        E)V.

CEVAPLAR: 1.C, 2.E, 3.D, 4.D, 5.A, 6.C, 7.C, 8.D, 9.E, 10.A, 11.C, 12.D, 13.D, 14.D, 15.C, 16.B, 17.B

Paragrafın Yapısı Test 1‘i indir.

Yazdır

Yazar hakkında

admin

Yorum yap