11.SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 1.DÖNEM 1.YAZILI SORULARI C GRUBU
HİŞT, HİŞT!..
Yürüyordum. Yürüdükçe de açılıyordum. Evden kızgın çıkmıştım. Belki de tıraş bıçağına sinirlenmiştim. Olur, olur! Mutlak tıraş bıçağına sinirlenmiş olacağım.
Otların yeşil olması, denizin mavi olması, gökyüzünün bulutsuz olması, pekâlâ bir meseledir. Kim demiş mesele değildir, diye? Budalalık! Ya yağmur yağsaydı? Ya otların yeşili mor, ya denizin mavisi kırmızı olsaydı? Olsaydı o zaman mesele olurdu, işte.
Çikolata renginde bir yaprak, çağla bademi renkli bir keçi gördüm. Birisi arkamdan:
– Hişt, dedi.
Bir adam yer belliyordu. Belin demirine basıyor, kırmızıya çalan bir toprak altını, üste aktarıyordu.
– Merhaba hemşerim, dedi.
– Ooo! Merhaba! Dedim.
Tekrar işine daldı. Hişt hişt, dedim. Aldırmadı. Bir daha hişt, dedim. Yine aldırmadı. Hızlı hızlı hişt hişt hişt!
– Buyur beğim, dedi.
– Bir şey söylemedim, dedim.
Küçük parmağını kulağına soktu. Kaşıdı. Çıkarıp parmağına baktı. Belin sapına siler gibi yaptı.
– Hişt hişt, dedim.
Yüzünü göğe kaldırdı. Kuşlara baktı. Denize baktı. Dönüp şüphe ile bana baktı.
– Bu sene enginarlar nasıl? Dedim.
– İyi değil, dedi.
– Baklayı ne zaman keseceksin?
– Daha ister, dedi.
Nefes alır gibi hişt dedim.
Yine şüphe ile denize, şüphe ile göğe, şüphe ile bana baktı.
– Kuşlar olmalı, dedim.
– Benim de kulağıma bir hışırtı gelir amma, dedi, ne taraftan gelir? Zati bu sırada şu kulağım ağırlaştı.
– Bir yıkatmalı, dedim, benim de geçenlerde ağırlaşmıştı…
– Yıkattın mı?
– Yıkatmadım, hacet kalmadı, doktora gittim. Alıverdi; pislikmiş.
– Çocuklar nasıl? diye sordum.
– İyiler, dedi. Dokuzdu sekiz kaldı. Biliyorsun dokuzuncusunun macerasını ya…
– Sus, sus, dedim. Yürekler acısı. Haydi Allah’a ısmarladık!
– Haydi güle güle.
Biraz uzaklaşınca:
– Hişt hişt.
Bu sefer yakaladım. Bahçıvandı. Oydu oydu.
– Hadi hadi yakaladım bu sefer seni, dedim.
– Yok vallahi, dedi, vallahi daha kesmedim bakla, senden ne diye saklayayım, parasıyla değil mi?
– Sen değil misin hişt hişt diyen?
– Ben de duyarım bir ses, amma bulamam nereden gelir?
Nereden gelirse gelsin dağlardan, kuşlardan, denizden, insandan, ottan, böcekten, çiçekten. Gelsin de nereden gelirse gelsin! Bir hişt sesi gelmedi mi fena. Geldikten sonra yaşasın çiçekler, böcekler, insanoğulları.
Hişt hişt!
Hişt hişt!
Hişt hişt!
Sait Faik Abasıyanık
1, 2, 3, 4, 5. ve 6.sorular yukarıdaki metne göre cevaplanacaktır.
1. Hişt, Hişt adlı hikâyenin teması nedir? Yazınız.
2. Hikâyenin anlatıcısı kimdir? Metinde olaylar hangi bakış açısıyla anlatılmıştır? Yazınız.
3. Hikâyede kullanılan anlatım biçimlerine ve tekniklerine örnekler veriniz.
4. Hikâyenin üslûbu hakkında bilgi veriniz?
5. Yukarıdaki hikâye hangi tür hikâyeye örnektir? Sebepleriyle açıklayınız.
6. Yukarıdaki metinde altı çizili cümleleri ögelerine ayırınız.
7 Aşağıdaki cümlelerde virgülün kullanılma amaçlarını yazınız.
a.– Bir şey söylemedim, dedim.
b. Yine şüphe ile denize, şüphe ile göğe, şüphe ile bana baktı.
c. Yıkatmadım, hacet kalmadı, doktora gittim.
8. Aşağıdaki cümlelerde birleşik sözcüğün yazımı doğru ise cümlenin karşısına D, yanlış ise Y yazınız.
a. Oturmuş, ağustos böcekleriyle kurbağaların tatlı tatlı ötüşlerini dinliyorduk.
b. Öksürüğün azaltılmasında da oldukça faydalı ve etkili olan eğreltiotu, ağızda ve boğazda bulunan mikroorganizmaların öldürerek bu mikroorganizmaların oluşturduğu olumsuz etkilerin de azaltır.
c. Gözlerinin kara kuyusunda toplu iğne başı kadar küçük, küçücük bir ışık sinsice yanıp söndü.
d. Kırk türlü kuruyemişle donanmış masanın ortasına dikilmiş bir ince, ufak mum vardı.
e. Grip ve buna benzer durumlar için civanperçemi faydalı bir etki sağlar. İyi bir balgam söktürücü özelliği gösteren bu bitki aynı zamanda öksürüğü kesmek için idealdir.
9. Aşağıdaki cümlelerin başındaki yargılar doğru ise D, yanlış ise Y yazınız.
a. Edebiyat toplumsal değişimi etkiler, topluma yön verir.
b. Mehmet Akif, Asım adlı şiirinde Asım’ın kişiliğinde gençliğe yol göstermek istemiştir.
c. Edebî akımlar herhangi bir felsefe veya dünya görüşüne dayanmaz.
d. Romantizmde akıl ve sağduyu hâkimdir. Davranışlar aklın denetimindedir.
e. Aynı şartlar altında aynı sebepler daima aynı sonucu verir, yargısı natüralizmin ilkesidir.
10.Aşağıda boş bırakılan yerlere uygun kelimeyi yazınız.
a. Bir sanatkâr grubunun belli bir dönemde, ortak dünya görücü, estetik, sanat ve edebiyat anlayışı çerçevesinde oluşturdukları edebiyat hareketi; bu anlayış ve hareket çevresinde kaleme alınan edebî eserlerin oluşturduğu bütüne ……….. denir.
b. ……………………………… akımında olabildiği kadar objektif olma esastır. Yazar, eserine kendi duygu ve düşüncelerini katmamalıdır.
c. Türk edebiyatında Cenap Şahabettin ve Ahmet Haşim …………………………… akımının önemli temsilcileridir.
d. Sabahattin Ali, hikâyelerini ………………………………………. anlayışla yazmıştır.
e. Memduh Şevket Esendal, klasik olay hikâyelerinden farklı olarak yaşamdan kesitler sunan …………….. hikâyelerine yönelmiş ve bu türün başarılı örneklerini vermiştir.
CEVAPLAR:
1.Yaşama sevinci
2. Kahraman anlatıcıdır. Olaylar bu anlatıcının bakış açısıyla anlatılmıştır.
3. Öyküleyici anlatım biçimine örnek: Tekrar işine daldı. Hişt hişt, dedim. Aldırmadı. Bir daha hişt, dedim. Yine aldırmadı.
Betimleyici anlatım biçimine örnek: Otların yeşil olması, denizin mavi olması, gökyüzünün bulutsuz olması, pekâlâ bir meseledir.
Diyalog tekniğine örnek: – Hadi hadi yakaladım bu sefer seni, dedim.
– Yok vallahi, dedi, vallahi daha kesmedim bakla, senden ne diye saklayayım, parasıyla değil mi?
– Sen değil misin hişt hişt diyen?
İç konuşma tekniğine örnek: Yürüyordum. Yürüdükçe de açılıyordum. Evden kızgın çıkmıştım. Belki de tıraş bıçağına sinirlenmiştim. Olur, olur! Mutlak tıraş bıçağına sinirlenmiş olacağım.
4. Sade, herkesin anlayabileceği bir dille ve sürükleyici bir anlatım yazılmış.
5. Bu hikâye durum hikâyesine örnektir. Durum hikâyelerinde bu hikâyede de görüleceği üzere merak unsuru geri plana itilir. Bu tür hikâyeler olay ağırlıklı değildir. Bu öykü daha çok duygular ve izlenimler etrafında oluşturulmuştur. Kişiler sıradan insanlardır. Entrik unsur yok denecek kadar azdır.
6. Çikolata renginde bir yaprak, çağla bademi renkli bir keçi / gördüm. (belirtisiz nesne/yüklem)
Nefes alır gibi / hişt / dedim. (zarf tümleci / belirtisiz nesne / yüklem)
Geldikten sonra / yaşasın / çiçekler, böcekler, insanoğulları.(zarf tümleci/yüklem/özne)
7. a.– Bir şey söylemedim, dedim. (Tırnak içinde olmayan aktarma cümlelerinden sonra konur.)
b. Yine şüphe ile denize, şüphe ile göğe, şüphe ile bana baktı. (Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına konur)
c. Yıkatmadım, hacet kalmadı, doktora gittim. (Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur.)
8. a. Oturmuş, ağustos böcekleriyle kurbağaların tatlı tatlı ötüşlerini dinliyorduk. (D)
b. Öksürüğün azaltılmasında da oldukça faydalı ve etkili olan eğreltiotu, ağızda ve boğazda bulunan mikroorganizmaların öldürerek bu mikroorganizmaların oluşturduğu olumsuz etkilerin de azaltır. (Y)
c. Gözlerinin kara kuyusunda toplu iğne başı kadar küçük, küçücük bir ışık sinsice yanıp söndü. (D)
d. Kırk türlü kuruyemişle donanmış masanın ortasına dikilmiş bir ince, ufak mum vardı. (Y)
e. Grip ve buna benzer durumlar için civanperçemi faydalı bir etki sağlar. İyi bir balgam söktürücü özelliği gösteren bu bitki aynı zamanda öksürüğü kesmek için idealdir. (Y)
9. a. Edebiyat toplumsal değişimi etkiler, topluma yön verir. (D)
b. Mehmet Akif, Asım adlı şiirinde Asım’ın kişiliğinde gençliğe yol göstermek istemiştir. (D)
c. Edebî akımlar herhangi bir felsefe veya dünya görüşüne dayanmaz. (Y)
d. Romantizmde akıl ve sağduyu hâkimdir. Davranışlar aklın denetimindedir. (Y)
e. Aynı şartlar altında aynı sebepler daima aynı sonucu verir, yargısı natüralizmin ilkesidir. (D)
10. a. Bir sanatkâr grubunun belli bir dönemde, ortak dünya görücü, estetik, sanat ve edebiyat anlayışı çerçevesinde oluşturdukları edebiyat hareketi; bu anlayış ve hareket çevresinde kaleme alınan edebî eserlerin oluşturduğu bütüne …edebî akım…….. denir.
……Realizm…… akımında olabildiği kadar objektif olma esastır. Yazar, eserine kendi duygu ve düşüncelerini katmamalıdır.
c. Türk edebiyatında Cenap Şahabettin ve Ahmet Haşim ………sembolizm…………….. akımının önemli temsilcileridir.
d. Sabahattin Ali, hikâyelerini ………toplumcu gerçekçi………. anlayışla yazmıştır.
e. Memduh Şevket Esendal, klasik olay hikâyelerinden farklı olarak yaşamdan kesitler sunan …durum….. hikâyelerine yönelmiş ve bu türün başarılı örneklerini vermiştir.
11.sinif turk dili ve edebiyati 1.donem 1.yazili c grubu indir.