Yazılı Soruları

12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 1.Dönem 1.Yazılı Soruları (E Grubu)

1.Edebiyat ile psikoloji arasındaki ilişkiyi 5 cümlelik bir paragraf şeklinde açıklayınız. (10p) Kazanım: Edebiyat ile psikoloji ve psikiyatri arasındaki ilişki)

2. TDK’nin son yıllarda yaptığı çalışma ve atılımlarla Türkçe sözlük çalışmaları âdeta altın çağını yaşamaya başlamıştır. Bu çalışmalardan 5 tanesini yazınız. (10p)
(Kazanım: Cumhuriyet Döneminde yapılan sözlük çalışmaları)

3. Mehmet Harmancı’nın aşağıda verilen “Eski Darı ile Taze Buğdayın Hikâyesi” adlı öyküsünden yola çıkarak minimal (küçürek) hikâye tarzı hakkında bilgi veriniz. (15 puan)
(Kazanım: A.2.2. Metnin türünün ortaya çıkışı ve tarihsel dönem ile ilişkisini belirler.)
Darı, ayların ona verdiği üstünlük ve güvenle konuştu:
— Buğday kardeş, kendimizi baklava olacağız diye hırslandırmamalıyız. Ekmek olmak nemize yetmez…
Bu sözü kale alan buğday ikinci sınıf bir köy değirmeninde öğütülüp kara kuru bir ekmek olarak yenmekten kurtulamamıştı. Kimin sözüne kulak vereceğini bilememe toyluğu, bey sofrasında baklava olmaktan alıkoymuştu buğdayı.

4.“Uzun Hikâye” adlı metindeki olay örgüsünü sırasıyla boş bırakılan bölümlere yazınız. (10 puan)
(Kazanım: A.2. 5. Metnin olay örgüsünü belirler.)

5. Metinde yazarın kullandığı dil ve üslup akıcı mıdır? Üslubun metne olan katkısını yorumlayınız. (10 puan) (Kazanım: A.2. 10. Metnin üslup özelliklerini belirler.)

6. Mustafa Kutlu’nun edebiyat, sanat ve fikir akımlarını okuduğunuz “ Uzun Hikâye” adlı esere de dayanarak, yansımalarını değerlendiriniz. (15 puan)
(Kazanım A.2. 12. Metinde edebiyat, sanat ve fikir akımlarının/anlayışlarının yansımalarını değerlendirir.)

7. Okuduğunuz metin ile yazar arasındaki ilişkiyi değerlendiriniz. (10 puan)
(Kazanım A.2. 14. Yazar ile metin arasındaki ilişkiyi değerlendir.)

8. Aşağıda verilen cümlelerdeki altı çizili sözcükleri anlamları bakımından inceleyiniz. (10 puan)(Kazanım A.2. 16. Metinlerden hareketle dil bilgisi çalışmaları yapar.)
a.Karanlıkta önümüzü görmekte zorlanıyorduk.     (………………….)
b. Oyun iki perdeden oluşuyordu.  (………………….)
c. Bu dağın eteğinde kar hiç eksik olmaz. (…………………..)
d. Ona hediye alman çok ince bir davranıştı.           (………………….)
e. Arabanın camlarını nemli bir bezle sildi.  (………………… )

9. Aşağıdaki metnin noktalamasını tamamlayınız. (10 puan)
(Kazanım A.2. 16. Metinlerden hareketle dil bilgisi çalışmaları yapar.)
Âşık Veysel Şatıroğlu(    ) 1894 yılında Sivas(   )ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde doğdu(   ) Annesi Gülizar (  ) babası (  ) Karaca(  ) lakaplı Ahmet adında bir çiftçiydi(  ) Veysel (   )in iki kız kardeşi çiçek hastalığına yakalanarak yaşamlarını yitirdi  (   ) Ardından Veysel de 7 yaşında aynı hastalıktan iki gözün kaybetti(   )

CEVAPLAR:

1)Edebiyat ile psikoloji birbirlerine oldukça yakın iki alandır. Her ikisi de insan yaşamını, insanın iç dünyasını anlamaya çalışır. Psikoloji bilimi bazen bir edebi eserdeki kişinin ruhsal yaşamını irdelemeye çalışırken bazen de sanatçılar, psikolojiden yararlanarak eserlerini oluştururlar. Edebî eserlerde psikolojik yansımaları bulmak mümkündür. Her insanın, duyguları, düşünceleri, bir psikolojisi olduğu gibi, yazarlar da bu duygu ve düşüncelere sahiptir. Yazarlar, eserlerini yazarken o anki psikolojik durumlarını belli oranda eserlerine yansıtırlar.

2) Güncel Türkçe Sözlük, Büyük Türkçe Sözlük, Sesli Türkçe Sözlük, Tarama Sözlüğü, Derleme Sözlüğü, Kişi Adları Sözlüğü, Terim sözlükleri, Türk Lehçeleri Sözlüğü, Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü, Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

3) Zamanın çok hızlandığı, yaşamın bereketlerinin olmadığı, kelimelerin anlamını yitirdiği modern zamanlarda ortaya çıkan minimal hikâyeler, betimlemeye ve çözümlemeye dayanmayan, yalnızca bir anın saptaması olan anlatılardır. Çok kısa olmalarına rağmen bu hikâyeler yazarının dile hâkimiyetini, kelime dağarcığını, kurgu yeteneğini, duygu ve düşünce dünyasının derinliğini gösteren yoğun anlatımlardır. Küçürek hikâye uzadıkça okuru uyaran, vurucu etkisini yitirir. Az sayıdaki kelimeyle yoğun anlamlar aktarma gücüne sahip olan sanatsal iletişim araçlarıdır. Küçürek hikâyenin üç önemli belirleyici özelliği vardır: Kısalık, yoğunluk ve birlik. Bu tür hikâyede anlam yoğunluğu, doku zenginliği ve biçim sıklığı dikkat çeker. Yazar, okuyucu üzerinde sanatsal bir etki yaratmak ve bu etkiyi artırmak amacıyla hikâyenin içeriğinin boyutlarını kasıtlı olarak küçültür. Bu nedenle kelime eksiltme, zaman-mekân ayrıntılarını silme ve bir durumu minyatürleştirme küçürek hikâyelerin en çok yararlandığı anlatı unsurlarıdır. Bu çok kısa hikâyeler, ilk bakışta kısacık bir “an”ı anlatıyor gibidir. Ancak bu hikâyelerin zengin bir çağrışım dünyası vardır.

4)  •Ali ve Münire’nin birbirini sevmesi ve ailesinin Münire’yi başka biriyle evlendirmek istemesi
•Ali, Münire’yle evelenmek ister; lakin Münire’nin ailesinin bu evliliğe izin vermeyeceklerini bildikleri için, Ali ile Münire onlara evlilikten bahsetmezler ve kaçarlar.
• Ali ve Münire şehir, kasaba fark etmeksizin dolaşırlar. Mustafa adında bir evlatları olur. Münire ikinci çocuğuna hamileyken bebeği ile birlikte ölür.
• O günden sonra Mustafa ve Ali için tren yolculukları yeniden başlar. Baba oğul yine yollara düşerler ve bir kasabaya yerleşip bir kitapçı açarlar.
•Mustafa burada kasabanın eşrafından bir aile Hancıların kızına âşık olur. Fakat aile çok varlıklıdır, Mustafa’ya kızlarını verme ihtimali yoktur. Mustafa kaçmayı teklif eder, ancak Feride kabul etmez.
•Mustafa hem babasından hem de sevdiği kızdan uzak düşmüş, tek kalmıştır. Mustafa babasını son kez ziyarete gidip planını anlatır, babasının daktilosunu da alır.
• Babası ile vedalaşır. Mustafa da babası gibi sevdiği kızı kaçıramaz, ama tren yolculuğuna başlar.
• Böylelikle yeni, uzun bir hikaye yaşanmaya başlar.

 5.  Mustafa Kutlu tarafından 2000 yılında yayınlanan bu eser adı gibi hikaye türünde yazılmıştır.” Uzun Hikaye” dikkat çeken konusu ve işleyişi ile öne çıkar. Sade, akıcı ve okuru etkileyen bir üslubu vardır. Eserin başarısını oluşturan etmenlerin başında bu özellikleri gelmektedir.

6. Mustafa Kutlu, kendine has üslubuyla özgün bir anlayışa sahiptir. Türk edebiyatında köyden kente göç, kentteki insanın sorunları gibi son derece önemli konuları eserlerine alan yazar, Türk toplumunun temel sosyolojik meselelerini “bir oturuşta yazma” kıvraklığıyla dile getirir. modaya, gelir geçer değerlere itibar etmeyeceğini ifade ederek Türk öykücülüğünde kendisine farklı bir yer biçer. Dünyada ve ülkemizde yaşanan birçok gelişme insanın ve toplumun hayata bakış açılarını ve yaşama biçimlerini değiştirmekte ve dönüştürmektedir. Böylece geleneksel yapıdan modern yapıya evrilen toplum ve bireyin gelenekle irtibatını sağlayacak unsurlar da yok olmaktadır. Hikmetli ve sade bir üslupla kimi zaman tasavvufun yoğun olarak işlendiği eserler ortaya koyan Mustafa Kutlu, bu anlamda geçmişle günümüz arasında kültürel bir bağ kurmak istemektedir.

7.  Mustafa Kutlu’nun hayat hikâyesindeki ayrıntılarla eserdeki çocuk kahramanın başından geçen olaylardaki paralellik, eserin otobiyografik özelliklerini açıkça gösterir. Bu özellik, hatıra türüne yaklaşan eserin diline ve üslubuna da yansır. Yazar; oldukça sade, akıcı bir dil ve samimi bir üslupla eserini kurgular.

8. a.Karanlıkta önümüzü görmekte zorlanıyorduk. (………GERÇEK ANLAM………….)
b. Oyun iki perdeden oluşuyordu. (……TERİM ANLAM…………….)
c. Bu dağın eteğinde kar hiç eksik olmaz. (……YAN ANLAM……………..)
d. Ona hediye alman çok ince bir davranıştı. (……MECAZ ANLAM…………….)
e. Arabanın camlarını nemli bir bezle sildi. (………GERÇEK ANLAM………… )

9. Aşık Veysel Şatıroğlu(, ) 1894 yılında Sivas(‘)ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde doğdu(.) Annesi Gülizar(,) babası (“)Karaca(“) lakaplı Ahmet adında bir çiftçiydi(.) Veysel ( ‘ )in iki kız kardeşi çiçek hastalığına yakalanarak yaşamlarını yitirdi    ( .) Ardından Veysel de 7 yaşında aynı hastalıktan iki gözün kaybetti( . )

 

12.sinif turk dili ve edebiyatı 1.donem 1.yazili sorulari e grubu indir.

Yazdır

Yazar hakkında

admin

Yorum yap