Tekirdağ doğumludur. Küçük yaşta annesini kaybeden Namık Kemal, çocukluk yıllarının büyük kısmını dedesinin yanında Afyon, Kütahya, İstanbul, Kars ve Trabzon’da bulunarak geçirmiştir.
Bulunduğu illerde gördükleri ve yaşadıkları edebi kişiliğinin oluşmasına katkıda bulunmuştur.
Özel hocalardan Arapça, Farsça ve Fransızca dersler almış, Osmanlı tarihi okumaları yapmıştır.
Sofya’da bulunduğu sıralarda bazı şairleri tanıyarak onların yardımıyla eski şairleri okumuştur. Gazeller, nazireler, Kerbela mersiyeleri, Mevlevi ilhamı ile birçok şiir yazmıştır.
Sofya’dan ayrılırken dönemin idarecilerini eleştiren hiciv de yazmıştır.
On yedi yaşından itibaren (1857) Tercüme Odası’na devam etmiştir. 1859’da gümrük katipliği yapmıştır. Tercüme Odası’na girdiği sıralarda gençlerin çoğu eski tarzda şiirler yazıyordu.
1861’de eski ve yeni nesilden şairlerin bir araya gelerek oluşturduğu Encümen-i Şuara’ya girmiş ve burada şiir okuma işini üstlenmiştir.
1862 yılında Şinasi ile tanışan Namık Kemal, Şinasi’den etkilenerek düşüncelerini sosyal ve siyasi sahaya yönlendirmiştir. Şinasi’nin Tasvir-i Efkar gazetesinde yazılar yazmıştır.
1865’te Şinasi Avrupa’ya kaçınca Tasvir-i Efkar’ı tek başına çıkarmıştır. Burada şehir işleri, eğitim, bazı toplumsal kurumların düzeltilmesi, maliyenin düzeltilmesi gibi konularda yazılar yazmış, kadınların okutulması meselesini ele alan ilk Tanzimat aydınıdır. Yazılarında milli konulardaki hassasiyeti anlaşılmaktadır.
Cemiyet-i Tedrisiyye-i İslamiyye’de fahri dersler vermiştir.
Namık Kemal’in Tasvir-i Efkar’daki yazıları zamanla siyasi bir nitelik kazanmıştır.
Namık Kemal yazılarından dolayı Erzurum’a sürülmüş; ancak Ziya Paşa ile Fransa’ya oradan da İngiltere’ye kaçar ve faaliyetlerini bir müddet orada devam ettirmiştir.
Hürriyet gazetesi üçüncü sayısından itibaren Namık Kemal yönetimine geçer. Gazetede meşrutiyet idaresinin kurulması, idari ve toplum kurumlarının ıslahı üzerinde durulur. Namık Kemal ferd ve halkın siyasi özgürlüğünü elde etmesi iktidara karşı vatandaşlık haklarının korunması, idari keyfiliklerin önlenmesi ve idarenin bir parlamento tarafından denetlenmesi konularına eğildi.
Yeni Osmanlılar Cemiyeti’nin üyesi olan Namık Kemal Hürriyett’te bu cemiyetin güttüğü düşünceleri belirtir. 1870’te İstanbul’a döner.
Namık Kemal, Avrupa’da kaldığı yıllar içerisinde Avrupa’daki insanların yaşayışı, idari, iktisadi, hukuki ve siyasi durumlarıyla ilgilenmiştir.
Namık Kemal’in siyasi ve edebi şahsiyeti Avrupa’dan dönüşte Londra, Paris, Brüksel ve Viyana gibi şehirlerde kalmanın etkisiyle değişir.
Tiyatro ve roman alanına Avrupa’dan döndükten sonra el atmış ve eser vermiş, en fazla terakki ve medeniyet konularına değinmiştir.
1872’de faaliyete başlayan İbret Gazetesinde Namık Kemal en olgun ve parlak makalelerini yayımlar. O, bu gazeteyi bir fikir gazetesi niteliğine kavuşturmuş, bu gazete onun sayesinde toplumsal ve milli davaları ele alan bir mahiyet almıştır.
1872’de Gelibolu mutasarrıflığına tayin edilmiştir. Sirac gazetesinde (1873) N.K. kısaltması ile eleştirel yazılar yazmıştır.
Namık Kemal memlekette tiyatro kültürü ve sevgisi kazandırmak, bu şekilde oyunlar ortaya koymak amacıyla İstanbul’da oluşturulan tiyatro komiteleri üyesi olmuştur.
Vatan Yahut Silistre piyesinin yoğun ilgi görmesi (1873) üzerine İbret gazetesi kapatılmıştır. Magosa’ya sürülen Namık Kemal’in edebi hayatının en verimli dönemi başlamıştır.
Abdülaziz’in ölümü ile hürriyetine kavuşur. 2.Abdülhamit zamanında Şura-yı Devlet üyesi olan Namık Kemal, Kanun-ı Esasi hazırlama komisyonu üyesi olmuştur.
1879’da Midilli mutasarrıflığına tayin edildi. Orada okullar açtı, camiler yaptırdı. Adada yaşayan Türkler için gördüğü tehlikeleri, yapılması gerekenleri padişaha sundu.
Rum ahali ve onlara alet olan esnafın şikayetleri üzerine 1884’te Rodos’a tayin edildi. Rodos’ta milli kültürün korunması yolunda önemli faaliyetlerde bulundu. 1887’de Sakız’a mutasarrıf oldu ve oradayken 1888’de öldü.
Şiirleri:
Önceleri Divan şiiri dairesinde yazmış, bu daireden ayrılıp vatan ve hürriyet konularında yazdığında şöhret olmuştur.
Şinasi ile tanıştıktan sonra eski tarz şiiri tamamen bırakmıştır. Artık şiirlerini toplumsal fikirler oluşturmuştur. Vatan, millet, hürriyet kavramlarını bir heyecan konusu haline getirip en etkili şekilde toplumun malı haline getiren ilk şair Namık Kemal’dir.
Şiirlerinin içeriğini değiştirmesine rağmen gazel, kaside, murabba gibi nazım şekillerini kullanmaya devam etmiştir.
Nesirleri:
Namık Kemal’in nesri gazetede şekillenmiştir. Burada makale, fıkra, tarih denemeleri, tiyatro, roman ve mektup gibi nesrin çeşitli alanlarını içine alan yazılar yazmıştır. Namık Kemal cümleye hareketlilik, dinamizm, çarpıcılık, hitabet halini alan ifade tarzı ile Türk edebiyatına yepyeni bir nesir tarzı kazandırmıştır. Türk edebiyatına nesir alanındaki asıl yenilik Namık Kemal ile gelmiştir.
Namık Kemalin Tiyatro Eserleri:
Namık Kemal tiyatronun toplum tarafındaki önemini fark ederek gerek birçok tiyatro eseri gerekse tiyatronun teorisiyle ilgili yazılar yazmıştır. Piyeslerine vatanseverlik, hürriyet, insan hakları, İslam birliği, aile ahlakı gibi konuları işlemiştir. Piyeslerinin çoğunda bir davaya inanmış insan tipi canlandırılmıştır. Kahramanlarında daima ferdi mutluluk, toplumsal vazife ve sorumluluk duygusu çatışır ve kahramanlar her zaman kendi ferdi mutluluklarını toplumsal ve vatani amaç uğrunda feda ederler.
Vatan Yahut Silistre
1853 Türk-Rus savaşında gönüllü olarak cepheye giden sevgilisinin ardında savaş alanında onunla beraber bulunmak ve onunla aynı kaderi paylaşmak için asker kıyafetine girip Silistre müdafaasına katılan genç bir kızla sevdiği adamın aşkı etrafında gelişir. Kuşatma altındaki tabyada Türk askerinin canlarını hiçe sayarak vatan uğrunda gösterdikleri kahramanlık ve fedakarlık anlatılır.
Gülnihal
Bu eserde zorbaya ve zorbalığa karşı mücadele ve intikam fikri işlenir. Mal ve iktidar kavgası içinde olan kişilerin çevresine zararlarını anlatır.
Akif Bey
Eserde Kırım savaşında çok sevdiği karısını bırakarak vatani göreve koşan bir deniz subayının vatan sevgisiyle karısının sadakatsizliği işlenir. Eser vatani duygularla başlayıp ihanetin sebep olduğu aile faciasıyla biter.
Zavallı Çocuk
Bu eserde genç bir kızın annesinin tamah ettiği maddi menfaatler uğruna sevdiği erkek yerine istemediği zengin biriyle evlendirilmesinden doğan felaketler işlenir. Aşk yüzünden verem olup ölen talihsiz sevgili temine ilk örneklerdendir.
Kara Bela
Bir Hint hükümdarının kızının şehvetten gözü dönmüş bir harem ağası tarafından tecavüze uğraması, kızın, sevdiği şehzade ile nikahlandığı gece harem ağasını öldürdükten sonra sevgilisiyle birlikte intihar etmesi konusunu işler.
Celaleddin Harzemşah
Harzemşahlar Devleti’nin sultanı olan Celaleddin’in Moğol istilasına karşı İslam uğruna verdiği mücadeleyi ele alan bir eserdir. Bu eserde İslam birliği fikri işlenmiştir. Celaleddin ile vatan uğrunda şahsi arzu ve duygularından vazgeçmenin tam bir örneği verilmiştir.
Namık Kemal’in Romanları
İntibah
Bu eserde gerçek niteliğini bilmeden ahlaken düşük bir kadına aşık olan temiz, fakat tecrübesiz bir delikanlının bu kadın yüzünden yaşadığı ahlaki çöküntü ve sonunda uğradığı felaket anlatılır. Türk edebiyatındaki ilk edebi romandır.
Cezmi
İlk tarihi romandır. Romanın ağırlık merkezini 3.Murat devrindeki Türk İran savaşlarından birinde İranlılar’a esir düşen Kırım şehzadesi Adil Giray’ın İran sarayında şahın karısı ile kız kardeşinin kendisine duydukları ikili aşk arasında kalıp kız kardeşiyle geçirdiği aşk macerası anlatılır. 3.Murat devrindeki sipahiler isyanının başlarından biri olan Cezmi’nin gösterdiği kahramanlıklarla bu savaşlarda tanışıp dost olduğu Adil Giray’ı kurtarmak için İran’da başından geçenler anlatılır.
Namık Kemalin Edebi Eleştirileri
Mukaddime-i Celal
Namık Kemal’in edebiyatla ilgili görüşleri ve eski edebiyatla ilgili eleştirileri dile getirilir.
Lisan-ı Osmani’nin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülahazatı Şamildir:
Bu makale eski edebiyata karşı yeni edebiyatın ilk edebi beyannamesidir. Namık Kemal edebiyatı öncelikle bir dil meselesi olarak görmüştür. Edebiyatın insanı düşünmeye alıştırmak, toplumun duygularını terbiye etmek, bilgiyi yaymak, milli birliği sağlamak gibi görevleri olduğunu belirtmiştir. Türk edebiyatında kullanılan yapmacı dilden dolayı edebiyatın görevini icra edemediğini belirtmiştir.
Tahrib-i Harabat
Ziya Paşa’nın Harabat’ını eleştirdiği eseridir. Divan şiiri de eleştirilir.
Takip
Ziya Paşa’nın edebiyat tarihiyle ilgili bilgi hatalarını, tezatları, örnek seçmedeki isabetsizlikleri eleştirilir.
Silistre Muhasarası (1873) ve Kanije Muhasarası
Silistre Muhasarası (1873) ve Kanije Muhasarası adlı eserlerinde Namı Kemal tarihimizin iki büyük ve şanlı kuşatmasına şahit olunan kahramanlık ve erdem sahnelerini yaşatmak istemiştir.
Osmanlı Tarihi
Osmanlı tarihinin birçok meselelerine yer vermiş, bazı hataları düzeltmeye çalışmıştır. Ayrıntılı ve sade bir eserdir.
Mektupları
İstanbul, Avrupa ve Magosa’da bulunduğu yıllarda yazdığı mektuplardan oluşmaktadır.
Namık Kemal’in Siyasi ve Toplumsal Görüşleri ve Çalışmaları
Namık Kemal bir düşünce adamıdır. Üzerinde önemle durduğu konular ülkede meşrutiyet idaresinin kurulması, ferdi ve toplumsal özgürlük, özellikle düşünce özgürlüğü, kurumların ıslahı, Türk toplumunun Avrupa medeniyetine ayak uydurma mecburiyetidir.
Namık Kemal, Avrupalılaşırken milli ve İslami değerleri muhafaza etmeyi şart koşmuştur.
Toplumu ileriye götüren ve değiştiren şeyin muktedir, ideal ve irade sahibi bir insan tipi anlayışında olduğunu eserlerinde telkin etmiştir.