ALİ ŞİR NEVAİ’NİN GAZELLERİ
GAZEL 1
Bahar boldu vü gül meyli kılmadı könlüm
Açıldı gonca ve lîkin açılmadı könlüm
Yüzün hayâli bile vâlih erdi andak kim
Bahâr kelgen ü kitkenni bilmedi könlüm
Yüzün nezâresi de mest ü mahv idi yani
Ki gül çağıda zamânî ayılmadı könlüm
Zamane gül-bünide gonca dektür il könlü
Olarga şükr ki bârî katılmadı könlüm
Nevayı gonca tilep könlüm ağzın etti heves
Eğerçi tapmadı lîkin yanılmadı könlüm
Aruz kalıbı: Mefâilün feilâlün mefâilün feilün
Günümüz Türkçesi ile:
1. Bahar oldu, gönlüm güle arzu duymadı, goncalar açıldı, fakat gönlüm açılmadı.
2. Gönlüm yüzünün hayali ile öylesine şaşkındı ki, baharın geldiğini ve gittiğini anlamadı.
3. Yüzünü seyredince gönlüm, öylesine hazla doldu ki, gül mevsiminde bir an olsun ayılmadı.
4. Ey Nevâi! Gönlüm gonca diledi, sevgilinin dudağını istedi. Gerçi elde edemedi, ama sevmekten vazgeçmedi.
GAZEL 2
- Refiklerni bârın yâr u mu’temed kıldıng
- Arâda tek meni merdûd idim ki red kıldıng
- Felek cefâsı, ulus ta’ni yu firâking otı
- Bas ermes erdi ki sen hem yene meded kıldıng
- Keçib cehân bile cândın seni dedim, cânâ
- Meger ki katlime bu cürmi sened kıldıng
- Garaz çu ölmegim erdi, bar erdi lutfung hem
- Gazab ne erdi ki ey şâh-ı serv-kad, kıldıng
- Gamıngni çekkeli yâlğuz ko’ngül edi âciz,
- Ki tiğ-ı furkat ile ânı yüz aded kıldıng
- Çu baht ahtarı Sa’d olmadı, ne sud, eykim,
- Sipihr zicini hal kılgalı rasad kıldıng
- Nevâî, yâr ne cevr etse canga minnet koy
- Ezelde çünki bu da’vânı tâ ebed kıldıng