Kırşehir’de doğmuştur.
Âşık Paşa, din ve tasavvuf bilgilerini Kırşehirli Şeyh Süleyman’dan öğrenmiştir.
Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıllarında babası ile birlikte Osman Gazi’nin yanında hizmet görmüştür.
Âhilik örgütünün bağlandığı mürşidi olmuş, çevresinde toplanan Oğuz boylarına, dostluk ve kardeşliği aşılamıştır.
Âşık Paşa, eserlerini Türkçe yazmış, o zamanlar itibarda olan Farsça ve Arapça’ya karşı Türk dilinin önemli bir savunucusu olmuştur.
En meşhur eseri 12000 beyitlik mesnevi olan Garipname’dir.
Garipname on bölümden oluşmaktadır.
Dini ve tasavvufi öğütler içeren bir eserdir
Garipname, 1330 yılında yazılmıştır.
Fâilâtün / fâilâtün / fâilün kalıbıyla yazılmıştır.
İnsan-ı kâmil olmayı öğütleyen didaktik bir eserdir.
Garipname’de devrin aydınlarından, Türk diline gereken önem vermemelerinden dolayı sitem dolu ifadelerle bahseder.
Âşık Paşa, Türklük bilincine varmış, Türkçe şiirlerinde Türkün tanrı ve yurt sevgisini, barışçı dünya görüşünü, dostluk ve kardeşliği, tasavvufi bir anlatımla dile getirmiştir.
Fakrname adlı kısa bir mesnevisi vardır.
Aruz ve hece ölçüsüyle yazılmış şiirleri, gazelleri, ilahileri de olan Âşık Paşa, 3 Kasım 1333’te vefat etmiştir.