Öğretmenlerimize, “Eğitimde başarı nasıl sağlanır?” diye bir soru sorulsa eminim ki çok fazla ve doğru cevap alınabilir.
Kimi eğitimcilerimiz eğitim öğretimin teknolojik boyutundan, kimisi yöntem ve tekniklerin etkili ve doğru kullanılıp kullanılmadığından, kimisi okul-veli işbirliğinin sağlanıp sağlanamamasından kimisi de okullarımızda kurum kültürü ve biz bilincinin geliştirilip geliştirilemediğinden söz edeceklerdir.
Bu etkenlere ilave olarak çok fazla fikir ve öneri sunmak mümkündür. Ancak eğitim öğretimle ilgili bildik kelamlar zaten baştan beri tekrar edilegelmektedir.
Yapılan araştırmalar insanların en fazla mutlu oldukları ortamlarda öğrendiklerini göstermiştir. Mutsuz ve huzursuz ortamda yaşamak zorunda olan insanlar iyi bir öğrenme sağlayamadıkları gibi kısa vade de öğrendiklerini hızlı bir şekilde unutmaktadırlar.
Eğitimcilerimiz gün içinde yaşadıkları koşuşturma ve zorluklardan dolayı bazen eğitim öğretimin bir süreç işi olduğunu unutabilmekte, kısa vade de verim alamıyor hissine odaklanıp; yetersizlik hissine kapılabilmektedirler.
Bahar gelmeden çiçek açmaz
Sınıf ortamında bazen hiçbir şey öğrenemiyor gibi gözüken bazı öğrenciler zaman içinde gül gibi açılmakta, kendisinden beklenen başarının da üstünde performans sergileyebilmektedir. Bu öğrencilerin kendilerini bulma sebepleri çoğu zaman mutlu, huzurlu ve eğlenceli sınıf ortamlarıdır.
Öğrencilerin iyi bir eğitim öğretim almaları için tek etken öğretmen değildir; eğitim öğretimin aileye bakan boyutu, yetkililere bakan boyutu da vardır. Ancak eğitimcilere bakan yönünü düşündüğümüzde bizleri en fazla sınıf ortamı ilgilendirmektedir.
Öğretmen tüm öğrencilerinin gönlüne dokunabilmeli, tüm öğrenciler de kendilerini seven-sevilen, birlikte olunmaktan mutluluk duyulan bireyler olarak hissetmelidir.
Bu gerçekler göz önüne alındığında öğretmenler ne yapıp edip sınıf ortamlarını öğrencilerinin yaşamaktan mutlu olacağı hatta haz duyacağı bir eğitim ortamı haline getirmelidir. Öğrencilerimiz okullarına can atarak gelmeli, okulda/ sınıfta mutlu olmalıdır. Öğrencilerimiz sınıflarına kaygı duymadan ve mutlu bir şekilde geliyorsa zaten öğretmen başarının yüzde doksanını yakalamış demektir.
Eğitimci Yazar Fatih Pınar
