Testler

EKPSS LİSANS TÜRKÇE DENEME SINAVI 12

EKPSS LİSANS TÜRKÇE DENEME SINAVI 12

1.(I) Anadolu’nun küçük bir kasabasında düzenlenen bu şenlikleri on yıldır izliyorum. (II) Bu yıl uluslararası bir niteliğe kavuşturulan şenliklerde değişik ülkelerden öğrenciler kendi ülkelerinin danslarını sergilediler. (III) Bunlardan Fransız folklorundan bir bölüm sunması beklenen grup, yalnızca bir okul gösterisi seviyesinde kaldı. (IV) Daha doğru dürüst gitar çalamayan bu öğrenciler, ulusal müzik ve sesi yakalamaktan çok uzaktılar. (V) Diğer bazı öğrenci grupları, izleyenlere tanımadığımız değişik ülkelerin rengini, havasını getirdiler.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde olumsuz bir eleştiri söz konusudur?
A) I. ve II.
B) II. ve III.
C) III. ve IV.
D) III. ve V.
E) IV. ve V.

2. (I) Marmaris’e bağlı İçmeler kasabasına mutlaka uğramalısınız. (II) Doğa harikası, çok güzel ve sakin bir yer. (III) Yakın bir zamana kadar kimse bilmiyormuş burayı. (IV) Yol yapımıyla birlikte turistlerin uğrak yeri hâline gelmiş. (V) Marmaris’e 10 km uzaklıktaki İçmeler’in çok güzel bir sahili var.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde öneri söz konusudur?
A) I.     B) II.      C) III.       D) IV.       E) V.

3. Çok boyutlu ve bir o kadar da çok yorumlu bir ortamda yaşıyoruz. Bir yandan da görsel medya aracılığıyla süratle tek boyutluluğa itiliyoruz. İşte bu noktada yazarın asıl misyonu, bu kısır döngüyü kırarak insanları aktif birer katılımcı hâline getirmek… Kendine “Gördüklerim gerçek mi?” diye soran yazarın, gördüklerimizin içindeki gerçeği bize göstermesi gerek.
Bu parçaya göre yazarın görevi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Olaylara yeni bir yorum kazandırmak
B) Okuyucunun düşünce dünyasını geliştirmek
C) Okuyucuya gerçeği göstermek
D) Görsel medyanın yıkıcı etkisini gidermek
E) Okuyucunun yaşamını renklendirmek

4. Beşiktaş’tan Ortaköy’e uzanan, gündüz yağan yağmur sonucu çamur birikintileriyle dolmuş ağaçlı yol, dökülmüş yapraklarla dolu. Her iki tarafı kapalı olan yolda kamçı gibi yüzüme çarpan güz ayazından korunsam da denizi göremiyorum. Karanlık gecenin içinde bir tek ay ışığının aydınlattığı ıssız sahil boyunca geri dönüş yolunda yürüyorum. Esen ılık rüzgârla baş ağrılarım şiddetleniyor.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Niteleyici sözcükler kullanılmıştır.
B) Ayrıntıların seçiminde birden fazla duyudan yararlanılmıştır.
C) Betimleyici ögelerden yararlanılmıştır.
D) Karşılaştırma yapılmıştır.
E) Benzetmeye başvurulmuştur.

5. Bir İstanbullunun gündelik hayatında bulunduğu yerden başka tarafı izlemek istemesi çok doğaldır. Göztepe’de hışırtılı bir ağaç altında bir yaz sabahını tadarken küçük bir duygu, teninizde gezinen içten bir ürperme veya gözünüze takılan bir hayal, hatta birdenbire duyduğunuz bir çocuk şarkısı sizi daha dün ayrıldığınız bir Boğaz köyüne, çok uzak ve değişik bir dünya imiş gibi çağırır, rahatınızı bozar. İstanbul’da, işinizin gücünüzün arasında iken birdenbire Nişantaşı’nda olmak istersiniz ve Nişantaşı’nda iken Eyüp ve Üsküdar hemen görmeniz gereken yerler olur. Bazen de hepsini birden hatırladığınız ve istediğiniz için sadece bulunduğunuz yerde kalırsınız.
Bu parçada yazarın anlatmak istediği, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bir İstanbullunun her gün, bulunduğu yerden başka bir semti özlemesi
B) Bir İstanbullunun Boğaziçi’ndeki sabahın, diğer semtlerdeki sabahlardan daha farklı olduğunu bilmesi
C) Bir İstanbullunun hep aynı yerde durmayıp sürekli gezmesi
D) Bir İstanbullunun, İstanbul’un her yanını tanıması ve güzelliklerini görmesi gerektiği
E) Bir İstanbullunun, huzur dolu bir ortamda hiçbir yere ayrılmadan yaşamak istemesi

6. Bu kitaptaki yazılarımın çoğu 1951-1955 yılları arasında bir dergide yayımlanmıştı. (II) Dergi yönetiminin, ardı arkası kesilmeyen yazılarıma daha fazla yer ayırmak istemediğini sezmem üzerine, yazılarımı tamamlamadan öylece bırakmıştım. (III) Böylece yazılarım arasından bir seçme yapmam gerekti. (IV) Kitabıma aldığım bu yazıların dilini düzeltirken genellikle eski kelimelerin yerlerine yenilerini koymakla yetindim. (V) Çıraklık yazılarımı derlerken de yerli yabancı ustalarımı sevgiyle ve saygıyla andım.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi üslupla ilgilidir?
A) I.    B) II.     C) III.     D) IV.      E) V.

7. Dil işçiliğinde yetkinleşip yoğrulmamış, dilin tadına varmamış, şiirsel gücünden habersiz bir sanatçı, yaşadığı günlerin sınırını aşamaz.
Bu cümlede yer alan “yaşadığı günlerin sınırını aşamamak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Döneminin olaylarını ele almak
B) Etkisini gelecekte gösterememek
C) Okuru etkileyecek bir anlatıma sahip olmamak
D) Dilin anlatım olanaklarından yararlanamamak
E) Eserlerini belli bir sanat görüşü  çerçevesinde oluşturamamak

8. Tanpınar’ın edebiyattan sonra en çok uğraştığı sanatlar resim ve müziktir. Yazılarında bu iki güzel sanatın etkileri oldukça açık bir şekilde kendini belli eder. Halid Ziya’nın nesirleri gibi onun nesirleri şiir kutbuna yaklaşır.
Bu parçadaki altı çizili söz öbeği, Tanpınar’ın hangi özelliğini belirtmek için kullanılmıştır?
A) Şiiri düzyazıya göre öne çıkardığı
B) Düzyazılarında şiirsel bir dil kullandığı
C) Şiirsel imgelere önem verdiği
D) Şiirde daha başarılı olduğu
E) Önemli bir şair olduğu

9. Edebi metnin estetik bir tat vermesi, bütünlüğü içinde kavranmasına, ögelerinin dengesinin bozulmamasına bağlıdır. Ders kitaplarımızın başlıca kusuru, genelde metni kısaltarak edebî metnin vereceği tadı budamalarıdır.
Bu parçadaki altı çizili sözle yazar, aşağıdakilerden hangisini anlatmak istemiştir?
A) Sanatsal üründen çıkarmalar yapmanın ondan alınacak zevki azalttığını
B) Uzun sanatsal eserlerde kimi zaman kısaltma yapmanın kaçınılmaz olduğunu
C) Yazarının izni olmaksızın bir sanatsal üründe değişiklikler yapılamayacağını
D) Sanat eserini kısaltmanın öğrencilere sanıldığının aksine zarar verdiğini
E) Sanat ürünlerindeki değişikliklerin, kişilerin alışkanlığını yok ettiğini

10. İzmir’in kentsel kıyı kullanımı içinde, “Kordonboyu”nun çok özel bir yeri vardır. Ne İzmir’de ne de başka bir yerde kentin bir bölümünde yer alan kısmı bir kıyı bandının bu derece önemli olduğu görülmemiştir. Kordonboyu, yalnızca kentsel algılama açısından değil, sosyal ve kültürel açıdan da ayrı bir değer taşır. 19’uncu yüzyılda onun adına Rumca ve Fransızca söylenmiş olan ağıt ve şarkılar vardır. Günümüzde de kullanılan Türkçe şarkı ve türkülerin öznesi olduğu söylenebilir Kordonboyu’nun.
Bu parçadan Kordonboyu’yla ilgili aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) İzmir için çok önemli bir yeri olduğu
B) Bir kıyı bandından oluştuğu
C) Kültürel yönden ayrı bir değer taşıdığı
D) Farklı dillerde şarkılara konu olduğu
E) Adının nereden geldiği

11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcükte diğerlerinden farklı bir ses olayı olmuştur?
A) Katkı maddelerinin gıdalarda kullanılması yıkıcı hastalıkların ortaya çıkmasına neden olmuştur.
B) Sesini yükselterek konuşmasına devam etti.
C) Tecrübeler gösteriyor ki, kimyasal ilaçlar hemen hemen bütün hastalıkların temelinde yer almaktadır.
D) Bazı ilaçlar kullanıldıkları dönemde, bazıları kullanımından haftalar, aylar, hatta yıllar sonra,
bazıları ise doza bağımlı olarak etki gösterir.
E) Eğer gıdalar yeterince çiğnenmezse, sindirim başından itibaren bozulacaktır.

12. Aşağıdaki cümlelerin hangisi yapı bakımından basittir?
A) Hızlı yiyen daha çok yemeye mecbur kalır, çünkü vücut besinlerdeki enerjiyi ağızdaki akupunktur noktaları vasıtasıyla kullanamaz.
B) Yemeği iyi çiğneyen, az çiğneyene göre, daha az yer, içer.
C) İyi çiğnenmemiş yemek karaciğer, dalak ve kalbe ağır yük yükler.
D) Bu organların durumu ise ruhsal dengeyi doğrudan etkiler.
E) Hazımsızlık, yüksek kan şekeri, mide, bağırsak, karaciğer, dalak ve tüm sağlık problemlerinden kurtulmak için bazen sadece beslenme ve çiğneme alışkanlıklarını düzeltmek yeterli olabilmektedir.

13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birden fazla fiilimsi kullanılmamıştır?
A) Eskimiş ve doğal olmayan hazır yiyeceklerin hazmı çok zor veya imkânsızdır.
B) Sinirli olan insanlarda, karaciğer sertleşmesi, çeşitli kalp hastalıkları ve dalak hastalıkları meydana çıkmaya başlar.
C) Ev temizliğinde kullanılan deterjanlar, mikroplara ne kadar zarar veriyorsa akciğer, karaciğer ve beyne de aynı şekilde zarar verir.
D) Karaciğer hasta olduktan sonra insanın tabiatına göre farklı hastalıklar meydana gelmeye başlar.
E) Kaynatılmış, durgun ve dükkândan alınan sular çok ağırdır, vücut bu suları diğer sular gibi hafifletmek ve hazmetmekte zorlanır.

14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcüğün kökü tür bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) Odanın sessizliği, bir sandalyenin duruşu, duvardaki saatin tik takı sinirime dokunuyor.
B) Şimdi böyle her sabah yeniden doğmuş gibi taze uyanacak, burnumda o sıcak, köpüklü süt damlasının kokusunu, damarlarımda yumuşak, beyaz bir rüya nezlesi gibi dolaştırıp yine burnuma getirecek, hapşıracağım.
C) Genzimi yakan yanmış zeytinyağı kokularından uzak sulh ve hürriyet içinde bir sütlü dünyada kırk iki sene sonra da yeniden doğmuşçasına yaşayacağım.
D) Defolun diye bağırdıklarım buhranı geçmiş bir hastanın yanına yaklaşan doktorlar, hasta bakıcılar, gardiyanlar gibi temkinli, usturuplu yanıma yaklaştılar.
E) Birden her günkü hayatın deli gömleğini sırtımda düğümlenmiş buldum.

15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı yoktur?
A) Birden bire bir sevinç, kuvvetli bir sevinç hissi kaplıyor beni.
B) Çatalca’ya on kilometre kala asvalttan ayrılıp toprak bir yola sapıyorum.
C) Her gün aç karnına bir diş sarmısak yemelisiniz.
D) Def olun diye bağırdıklarım buhranı geçmiş bir hastanın yanına yaklaşan doktorlar, hasta bakıcılar, gardiyanlar gibi temkinli, usturuplu yanıma yaklaştılar.
E) Kalabalık bir caddenin oldukça sevimsiz bir kahvesine akşamları çıkıyor, camın önündeki masaların hemen arkasındaki yere oturup kalıyorum.

CEVAPLAR: 1.C, 2.A, 3.C, 4.D, 5.A, 6.D, 7.B, 8.B, 9.A, 10.E, 11.B, 12.D, 13.C, 14.E, 15.E

Yazdır

Yazar hakkında

admin

8 yorumlar

Yorum yap