Cumhuriyet Dönemi edebi topluluklarından olan Beş Hececiler topluluğu üyelerindendir.
1912 yılında Kayseri Lisesine edebiyat öğretmeni olmuş, burada Anadolu gerçeklerini yakından gözlemleme fırsatı bularak Milli Mücadele’ye bizzat şahit olmuştur.
Yazın yaşamında ilk şiirlerini aruz ölçüsüyle yazmıştır. Bunda Yahya Kemal Beyatlı’nın ve Ahmet Haşim’in etkileri vardır. Daha sonra heceye yönelerek yurt sevgisini lirik bir söyleyişle dile getiren şiirler yazmış ve bu şiirleriyle tanınmıştır.
Faruk Nafiz, duygu ve düşünceyi bir arada yürüterek, romantik ve realist konuları işlemiştir.
Akbaba dergisine yazdığı mizahi şiirlerinde Çamdeviren ve Deli Ozan takma isimlerini kullanmıştır.
Yaşadığı dönemin hatta yüzyılın heceyi en başarılı kullanan şairlerinden biridir.
Şiirlerinde bireysel konuları, aşk ve memleket temalarını işlemiştir.
Onun şiirlerini İstanbul’daki kaldığı yıllardaki şiirleri ve İstanbul’dan ayrılıp Anadolu’yu gördükten sonraki şiirleri olarak iki grupta incelenebilir. İstanbul yıllarındaki şiirlerinin romantik yönü ağır basarken, Anadolu’yu gördükten sonraki şiirleri gerçekçi bir duyarlılıkla yurt gözlemelerini dile getirir.
Sanat şiiri memleketçi şiir anlayışının ilk bildirisi kabul edilir.
Şiirlerinde özentisiz, sade bir dil kullanmıştır.
Batı etkisine kapalı, halk şiirine yakın bir tutum içindedir.
Çoban Çeşmesi ve Han Duvarları adlı şiirlerinde kendi kaderine bırakılmış Anadolu insanını ele almış ve betimlemiştir. Bu şiirlerinde halk şiirinden faydalanmıştır.
İlk şiir kitabı Şarkın Sultanları’dır. Bu kitap 1915 yılında yayımlanmıştır.
1919’da Dinle Neyden adlı şiir kitabı çıkmıştır. 1919’da Gönülden Gönüle adlı bir şiir kitabı daha çıkarmıştır.
1926’da Çoban Çeşmesi, 1928’de Suda Halkalar adlı şiir kitaplarını yayımlamıştır.
Faruk Nafiz; şiirinin dışında fıkra, manzum oyun ve roman türünde de eserler vermiştir.
Oyunlarında konuşmalar doğal, sahne düzenleri oldukça başarılıdır. Anadolu insanının duygularını işleyerek Milli Edebiyat akımının yurtçu duyarlılığını zenginleştirmiştir.
Canavar adlı oyununda Anadolu insanının acılarını tiyatro alanında ilk defa dile getirmiştir.
Eserleri:
Şiir:
Şarkın Sultanları, Gönülden Gönüle, Dinle Neyden, Çoban Çeşmesi, Suda Halkalar, Bir Ömür Böyle Geçti, Elimle Seçtiklerim, Akarsu, Tatlı Sert, Akıncı Türküleri, Heyecan ve Sükûn, Zindan Duvarları, Han Duvarları
Oyun:
Canavar, Özyurt, Akın, Kahraman, Yayla Kartalı
Roman:
Yıldız Yağmuru
Adaptasyon:
İlk Göz Ağrısı