Sağlık

Hacamat ve Faydaları

Bu yazımızda genelde çok aşina olmadığımız bir kan aldırma yolu olan hacamat ve faydalarından bahsedeceğiz.

Hacamat kelimesini ilk defa duyanlar olabilir. Herhangi bir hastalıktan kurtulma veya sağlığı koruma amacıyla belli bölgelerden belli zamanlarda kan aldırma işlemine hacamat denir.

Günümüzde çoğu insanın bu tedavi yöntemine ihtiyacı vardır. Çünkü zamanımızda günde 3-4 öğün ağırlığınca yiyoruz,  çoğunlukla tatlı, tuzlu, bol yağlı,  katkılı hazır yemek tüketiyoruz. Bunun için damarlarımızda gezen birikmiş kirli kanların dışarı çıkmasına gerek vardır.

Hacamatın tarihi eskilere dayanır. Peygamber Efendimizin (s.a.v.) hacamat hakkında pek çok hadis-i şerif’i vardır. Birkaç tanesi;

“Hacamat,  bütün hastalıklara şifadır.”
“Bir kimse ayın 17,  19 ve 21’inde hacamat olursa her dertten şifa bulur.”
“Baştan hacamat olmak,  yedi derde şifadır; cinnet,  baş ağrısı,  cüzzam,  baras,  uyuklama,  diş ağrısı,  baş dönmesi.”

Vücutlarımız temiz kanı kesinlikle dışarı atmamaktadır. Kan aldırma işlemiyle muhakkak zehirli ve pis kanlar dışarı çıkar. Mümkünse her ay hacamat olup kirli kanlarımızın bedenimizde durmasına izin vermeyelim. Düşünüldüğü gibi kan kaybı değildir,  faydalı olacaktır ve kanımız temizlenip yenilenecektir.

Birçok insanda kansızlık var ve doktorlar genelde kan hapı,  çok yemek yemelerini öneriyorlar. İşin doğal yönünde ise yeşilliği bol tüketmek ve hacamat yaptırmak vardır.

Hacamat,  vücuda direnç kazandırır,  hastalıkları önler,  psikolojiyi düzenler,  ilaçların vermediği faydaları verir,  bağışıklık sistemimizi güçlendirir,  kılcal damarlarımızdaki tıkanıklıklar açılır.

Üzülerek söylemek gerekirse ülkemizde hacamat,  sülük,  kupa çekme gibi tedaviler bir zamanlar yasaklanmış ve hor görülmüştür. Daha sonra Avrupa ve Amerika’da tıbbi araştırmalar yapılırken hacamat hakkında “modern tıbbın yeni uygulamaları” demişlerdir ve kültürümüz olan hacamat ülkemize geri dönmüştür. İnşallah yabancı markalar altında sunulan kendi değerlerimize,  hiç olmazsa bu yolla kavuşmuş olacağız.

Soru 1) Hacamatın en uygun zamanı nedir?

Cevap: Hacamat günleri ekseriyetle perşembe, salı, pazartesi ve pazar günleri kabul edilir. Ancak en uygun zaman ise hadis-i şerifte de belirtildiği üzere hicri ayın 17, 19, 21, 23.günlerdir ve bu günlerden pazartesi veya perşembeyi seçmek efdaldir. Nitekim bu dönemde bedenimizdeki bütün hayati kuvvetler harekete geçer ve tüm zararlı maddeler baş kaldırır. Saat diliminden en uygun zamansa güneşin doğumundan sonraki 2 veya 3.saatlerdir.

Soru 2 ) Hacamat kimlere yapılmaz?

Cevap:
👉Diyaliz hastalarına, hemofili hastalarına ve organ nakli geçirenlere yapılamaz.
👉Abdestsiz kimseye yapılamaz.
👉Karnı tok kimseye yapılamaz.
👉60 yaşın üzerinde olup da hayatında hiç hacamat yaptırmamış bir kimseye yapılamaz. Lakin dinç ve kuvvetli olanlar hariç.
👉Adetli kadınlara hacamat yapılamaz. Sebebi: 1) Abdestsiz olduğu için. 2) Hacamat olunması adet kanamasını durduracaktır. Böyle olunca da kanamayla atılamayan kan, rahimde tıkanıklıklar meydana getirir.

Soru 3) Hacamat hakkında püf noktalar nelerdir?

Cevap:
👉 Hacamat olduktan sonra 1-2 saat uyunmaz ve yemek yenmez.
👉Hacamat olunurken televizyona bakılmaz, şarkı dinlenilmez ve boş konuşulmaz.
👉 Hacamat bittikten sonra kesinlikle kanı silmemek ve kesiklere dokunmamak gerekir. Kesikler üzerinde oluşan kabuklar silinmez ve enfeksiyona yol açmamak için hacamattan sonraki 24 saat içinde banyo yapılmaz.
👉Bu yasakların bazıları hacamat yapanı, bazıları da hacamat olanı korur. Hepsi de ciddi ve önemli yasaklardır.
👉Hacamatın bazı sırları vardır, herkes bilemez, herkese anlatılamaz. Bu sebepten hacamat sanatını işin ehlinden öğrenilmesi gerekir.

Soru 4) Hangi hacamat bölgesi,  neye iyi gelir?

Cevap:
👉Bel bölgesi: Fıtık,  bel ağrısı,  idrar tutamama ve kadın- erkek hastalıklarına iyi gelir.
👉Omuzlar: Hormon dengesizliği, yüksek tansiyon, baş ağrısı, baş dönmesi, saç dökülmesi, boyun kireçlenmesi, akciğer hastalıkları, kol-omuz ağrılarına iyi gelir.
👉Kafa Arkası: Psikolojik problemlere, ruhsal hastalıklara, kulak çınlaması ve kulak ağrısına, baş dönmesi ve ağrımasına, egzama, yara, sedef, uçuk, saç dökülmesine, göz kapakları ve göze, ağız, diş, diş etleri ve burun kanamalarına iyi gelir. Yeni başlayan katarakt hastaları için çok şifalı fakat eski katarakt hastaları için çok zararlıdır.
👉Kuyruk Sokumu: Fil hastalığına, adet düzensizliğine, basura ve prostat hastalıklarına iyi gelir.
👉Boyun: Tiroide, göz ve göz kapağı hastalarına, diş ve diş eti hastalıklarına, lenf bezi hastalıklarına, ağız kokusuna iyi gelir.
👉Dizlerin üstü ve altı: Varis, basur, ayak ve baldır yaralarına, böbrek rahatsızlığına, safra kesesine, adet düzensizliğine, diz hastalıklarına iyi gelir.
👉 Ayak bileği iç kısmı: Basur ve adet düzensizliğine çok iyi gelir.
👉Ayak bileği dış kısmı: Fil hastalıklarına, varise, guta, siyatik ağrılarına iyi gelir.
👉Kürek kemikleri arası: Kalp, akciğer, safra kesesi hastalıklarına, pankreasa iyi gelir.

Soru 5) Hacamatın yapılmadığı yerler nelerdir?

Cevap:
👉Bıngıldaktan ve ense çukurundan hacamat olunmaz.Eğer yapılırsa unutkanlığa hatta deliliğe sebep olabilir.
👉Kulak arkası bölgelerden, ense çukurunun altından, kafa arkasından hacamat olunur fakat sık sık olunmaz. Eğer sık sık olursa görme duyusu zayıflar.
👉Göz ameliyatından sonra kafa arkasına, eskiden oluşmuş katarakt hastalığına, ense çukurunun altına ve kulak arkasına özel durumlar hariç hacamat yapılmaz.

Yazdır

Yazar hakkında

Fatma Zehra

1 yorum

Yorum yap