TURGUT UYAR’IN EDEBİ ŞAHSİYETİ (1927-1985)
İlk dönem şiirlerinde çevresinin, yaşayışının izlenimleri üzerinde durmuş, daha sonra iç derinliğine inmeye başlamıştır.
İlk dönem şiirleri ölçülü ve uyaklıdır, daha çok kişisel yaşantısını yansıtır. Aşk, ayrılık, ölüm temalarını işlediği bu dönem şiirlerinde Garip Akımının etkisi vardır.
1945 şiirini şekil ve öz bakımından yenileştiren şairlerin en güçlülerindendir. Toplum ve törelerle çatışan bireylerin yenilgisini, kurtuluş çabalarını araştırır. Başlangıçta gelenekselden ve o günlerin ünlü şairlerinden etkilendiği göze çarpar. Daha sonra yoğun imgelerin ve simgeci bir söyleyişin etkili olduğu şiirleriyle İkinci Yeni’nin başlıca şairlerinden biri olmuştur.
Sanatını halk şiirinin deyişleri ve divan şiirinin biçimlerinden yararlanarak geliştirmiştir. Büyük kent yaşamını bütün karmaşıklığı, parçalılığı ve sarsıntılarını içeren bir şiir oluşturmuştur. Lirik şiirin geleneksel sınırlarını zorlamıştır. Şiirle düzyazı arasındaki ayrımı ortadan kaldırmıştır. Biçim, konu ve söyleyiş özellikleri, aşağı yukarı her yapıtıyla değişikliğe uğrayarak başkalaşır. İmge, çağrışım, soyutluk ve kapalı anlatım nitelikleriyle İkinci Yeni şairidir.
Ancak onun şiirlerinde toplumsala, insana yönelik bir tutum vardır. Şiirinde iyiye, güzele özlem duyan, düşünsel, duyarlı bir içerik süregelmiştir. Şiirde yenilikçi niteliğine arı bir değer katmıştır. İnsan duygularındaki karmaşıklığı, bireysel özgürlüğü yansıtan izlenimci gerçeküstücü şiirler yazmıştır. İnsan gibi, sanatın da çıkmazda olduğunu, sanat eserinden yarar sağlamanın gereksizliğini savunmuştur.
Son dönemlerinde şiirlerinde başlangıçtaki zengin doku giderek yalınlaşmış, daha karamsar olmaya başlamıştır. Türk şiiri üzerine yazıları ve edebiyat eleştirileriyle de ilgi görmüştür.
Eserleri:
Şiir:
Arz-ı Hâl, Türkiye’m, Dünyanın En Güzel Arabistan’ı, Tütünler Islak, Her Pazartesi, Divan, Toplantılar, Kayayı Delen Zincir, Evrenin Yapısı, Toplu Şiirler, Dün Yok mu, Büyük Saat
İnceleme:
Bir Şiirden
Yazıyı indirmek için tıklayınız.