İşidin ey yarenler aşk bir güneşe benzer
Aşık olmayan gönül misal-i taşa benzer
Taş gönülde ne biter dilinde ağu tüter
Nice yumşak söylese sözü savaşa benzer
Aşk erinin gül yüzü yumşanır muma döner
Taş gönüller kararmış şol yavuz kışa benzer
Ol sultan kapısında ol Hazret tapusunda
Âşıkların yıldızı her dem çavuşa benzer
Geç Yunus endişeden ne gerek bu pîşeden
Önden ere aşk gerek andan dervişe benzer
1. dörtlük:
Yunus burada dostlarına seslenerek onlara aşkın öneminden bahsediyor. Aşkın bir güneş olduğunu ve aşksız insanın taştan farksız olduğunu belirtiyor. Yani aşksız insanların cansız varlıklardan farklı olmadığını ifade ediyor; çünkü cansız varlıklar ruhsuzdur ve onlar sevginin ne olduğunu bilmezler.
“Ey yârânlar” ifadesinde nida sanatı vardır.
“Aşk güneşe benzer” “Aşkı olmayan misali taşa benzer” sözleriyle teşbih sanatı yapılmıştır.
2. dörtlük:
Burada sevgisiz insanların çok acı sözlü olacaklarını, bu insanların ne kadar tatlı dilli olmaya çalışsalar da bunu başaramayacaklarını ve çok kırıcı olacaklarını ifade ediyor.
“Ne biter” sözleriyle maksadını soru biçiminde ifade ederek istifham sanatı yapmıştır.
“Dilinde ağu tüter” sözleriyle konuşulan sözler yerine tütmek kelimesi kullanılarak istiare sanatı yapılmıştır.
“Savaşa benzer” sözleriyle teşbih-i beliğ yapılmıştır.
3. dörtlük:
Burada sevgi dolu insanla sevgisiz insan karşılaştırılmaktadır. Sevgi dolu insan bu sevgiden dolayı mum gibi yumuşadığı halde sevgisiz insan kararmış, sarp ve katı taş gibi olur.
“Yumuşanır muma döner” aşık muma benzetilmiştir. Teşbih sanatı vardır.
“Kararmış sarp katı taşa benzer” sevgisiz kişi sarp katı taşa benzetilmiştir. Teşbih vardır.
“Aşk, gönül, yanmak” sözleri manaları itibariyle birbirleriyle ilgili kelimelerdir. Bunlar bir araya getirilerek tenasüp sanatı yapılmıştır.
“Yanmak, mum, yumuşamak” kelimeleriyle de tenasüp sanatı yapılmıştır.
4. dörtlük:
O –içinde sevgi olan kişi- o sultanın kapısında aşıkların yıldızı olan çavuş gibidir. Gönlünde sevgi olan kişinin üstünlüğü dile getirilmiştir. İçinde sevgi olan insanın aşıkların yıldızı ve sultanların saraylarında bulunan has adamları gibi olduğunu söylemektedir.
“Âşıkların yıldızı” sözleriyle teşbih-i beliğ yapılmıştır.
“Çavuşa benzer” sözleriyle teşbih-i beliğ yapılmıştır.
5. dörtlük:
Ey Yunus hem bu işten hem de endişe etmekten vazgeç. Gerçek yiğitlere önce sevgi lazımdır, ancak bunun sayesinde sonrada dervişe benzerler.
Yunus kendine seslenerek içindeki şüphe ve endişeden kurtulması gerektiğini; sevgiye sarılmasını, ancak insanın bu sayede gerçeği bularak derviş olabileceğini söylüyor.
“Geç Yunus” sözleriyle nida sanatı yapılmıştır.
“Geç Yunus” sözleriyle Yunus kendini başka bir kişi gibi görüp ona seslendiğinden “tecrid” sanatı yapılmıştır.
“Dervişe benzer” sözleriyle teşbih yapılmıştır.
ŞİİRLE İLGİLİ SORULAR VE CEVAPLARI:
1. Şiirin birinci dörtlüğünde aşk ve aşkı olmayan kişi neye benzetiliyor? Niçin?
Aşk güneşe, aşkı olmayan kişi de ruhsuz bir taşa benzetiliyor. Çünkü aşksız, sevgisiz kişiler; katı, kaba ve kırıcı olurlar. Karşılarındaki insanlara nasıl davranmaları gerektiğini bilmezler. Hareketleriyle ve sözleriyle insanları kırılabileceklerini düşünemezler. Sevgi neye karşı olursa olsun insanın içini ısıtan ona yumuşaklık veren bir özelliğe sahiptir.
Sevgi dolu bir aile ortamı içinde büyüyen çocuklarla bu ortamdan uzak olanlar arasında ciddi farklar vardır. Bu da sevginin ne kadar önemli olduğunu gösterir.
2. Şaire göre gönlü katı olanların dili, konuşmaları nasıl olurmuş? Açıklayınız.
Gönülleri katı olan, içlerinde sevgi bulunmayan, sevgiden yoksun kişiler; ne kadar yumuşak olmaya çalışsalar da sözleri zehir gibi olur, katı ve kırıcı olurlar. Çünkü sevgiden habersiz kişi karşısındaki insanı anlayamaz, nasıl davranması gerektiğini bilemez.
3. İlahide Yunus Emre, tabiattaki varlıklardan yararlanarak benzetmeler yapıyor. Yunus Emre’nin ve diğer halk şairlerinin yaşam biçimlerini düşünerek bunun nedenini açıklayınız.
Ana sebebi bu şairlerin tabiatla iç içe yaşamalarıdır.
Şairler genellikle çok hassas yaradılışlı kimselerdir. Yaşadıkları ve gördüklerinden normal insanlardan kat kat fazla etkilenirler. Bu etkilenmenin neticesi olarak da, dış dünyada gördükleri ve yaşadıklarının iç dünyalarında meydana getirdikleri yansımaları şiirlerine ve eserlerine yansıtırlar.
4. Üçüncü dörtlükte hangi edebi sanatları görüyorsunuz?
“Gönlü yanar” ifadesinde mübalağa vardır.
“Yumuşanır muma döner” sözüyle seven kişi muma benzetilmiştir. Teşbih vardır.
“Taş gönüller” gönül taşa benzetilmiştir. Teşbih-i beliğ vardır.
“Katı taşa benzer” teşbih vardır.
5. Âşıkların yıldızı niçin çavuşa benzetiliyor? Yıldız kelimesinin değişik anlamlarını sözlükten bulunuz. Şiirdeki anlamı hangisidir?
Çavuş sözü tasavvufta ve tarikat kültüründe çok önemli bir yere sahiptir. Çavuş tarikat pirinden sonra gelen en önemli kişidir.
Yunus âşıkların yıldızı derken, âşıkların en önde geleni demek istemiştir. Burada âşık sözü de dervişler anlamında kullanılmıştır.
Yunus : “Âşıkların yıldızı her dem çavuşa benzer” derken, eğer bir dervişin gönlünde gerçek manada aşk olursa –ki bu Allah aşkıdır, Allah’a duyulan sevgidir – o kişi tarikatın pirine en yakın derecede olan o tarikatın çavuşuna benzer, böylesine önem kazanır, demek istiyor.
Şiirde yıldız sözü; seçilmiş, parlak, önde gelen, en ileride olan manasında kullanılmıştır.
6. Yunus Ermenin idealize ettiği insan tipinin ihtiyaçları, hayata bakışı ile günümüz insanınınki arasında ne gibi farklılıklar görüyorsunuz?
Yunus’un idealize ettiği insan tipi içi sevgi dolu, varlıklara sevgi ile bakan, kendinden önce diğer insanları düşünen, gönül kırmaktan sakınan bir insan tipidir. Günümüz insanı ise kendini ön plana alır, yani bencildir. Başkalarını düşünme ve fedakarlık yerine kendini düşünme ve önce ben günümüz insanının genel özelliklerindendir.