Testler

Anlatım Teknikleri Test 4

ANLATIM TEKNİKLERİ TEST 4

1. Adalar’ın sonbaharı şahanedir; renk şımarığı yapıverir insanı. Gün batımları daha erken, yollar daha tenhadır; manava mandalina turuncusu, ağaçlara en güzel sarılar çöker. Hüznün içindeki şeker tadı albenili bir lezzet katar son yaza. Sonra kış gelir. Benim dışımda pek kimsenin sevmediği kış daima vaktinde gelir, geç kalmayı hiç sevmez. Adalar’da kış, yalnızlığın en güzel görsel tanımıdır ve öyle doğaldır ki korkutucu olmaktan çıkar. Zaten doğduğu günden beri bütün hayatı boyunca denizler ortasında yalnız yaşayan adada, yalnızlık bizler için olsa olsa yalnızca yüzlerce insanlık durumundan biridir.Yine de onun kış yüzünü pek bilmeyiz, çok tanımayız, sanki kış onun mahremidir ve bilmemizi de istemez.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisi yoktur?
A) İzlenimleri belirtme
B) Yinelemeler

C) Örnekler verme
D) Devrik cümleler

E) Kişileştirme

2. Anadolu’nun güzelliklerinin peşine genellikle yaz aylarında düşülür. Oysa dağları, ormanları, gölleri ve sahilleriyle Anadolu, kış mevsiminin çok yakıştığı bir coğrafyadır. Bir kış günü Anadolu’da, huzurlu bir köy evinde olmak, bir günün tadını çıkarmak için yeter de artar. Kar, ince bir yalnızlık beyazı olarak kadim kentlerin üzerine iner. Köyler, kasabalar karşı koyulmaz bir çekiciliğe bürünür. Kış, asırlık ağaçların çıplak dallarını buzdan heykellere çevirir. Kar, beyaz kubbeli camilerden başlayıp neşeli neşeli akan ırmakların üzerine cumbalı evlerin yorgun çatılarına ince ince yağar.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez?
A) Varlıklar ayırt edici özellikleriyle verilmiştir.

B) Deyimlere yer verilmiştir.
C) Anlatımda tekdüzeliğin kırılması için devrik cümlelerden yararlanılmıştır.
D) Yinelemelere yer verilmiştir.
E) İnsan dışındaki varlıklara insana ait özellikler aktarılmıştır.

3. Yazar, yapıtlarında, tiyatro tarihi boyunca değişik yapıtlar içinde yer almış çeşitli ögelerden yararlanma yoluna gitmiştir. Brecht’ten, Antik Yunan korolarından, Uzak Doğu tiyatrosunun anlatıcısından, Shakespeare oyunlarının çok tablolu olaya dayalı anlatımından, sessiz sinemanın olayları açıklayıcı yazılarından, Orta Çağ tiyatrosunun ders verme yaklaşımından amacı doğrultusunda yararlanarak özgün bir bireşim oluşturduğunu söylemektedir. Bu yönüyle altmışlı ve yetmişli yıllarda birçok oyun yazarını peşinden sürüklemiştir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Açıklama
B) Örnekleme
C) Terimler

D) Devrik cümle
E) Deyim

4. Daha ortalık ışımadan alacakaranlıkta uyandık. Yıldızlar hâlâ parlıyordu. Gün ışığı, gökyüzünü doğusunda belli belirsiz soluk bir aydınlık oluşturmuştu. Horozlar nicedir ötüyordu. Erkenci ördekler, dalların, tahta parçalarının altını üstüne getirip yiyecek aramaya başlamışlardı bile. Kıyıdaki kulübenin üstünde, bir kuş sürüsü durmadan cıvıldaşıyor, odunların yığılı durduğu yerde uçuşuyordu.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Günün belli bir zamanı anlatılmıştır.
B) Anlatıma beğeni duygusu katılmıştır.
C) İşitme duyusundan yararlanılmıştır.
D) Betimleyici bir yol izlenmiştir.
E) Varlıklar hareket hâlinde verilmiştir.

5. Orhan Veli üzerinde yıllardır yazdığım yazıları derlemek istiyordum. 1960’lardan beri nerede, ne yazdımsa hepsini tek bir kitapta toplayacaktım. Ansiklopediler için yazdığım bir Orhan Veli maddesi vardı. Onu gözden geçirdim, pek beğenmedim. Düzeltilmesi gereken yerleri olduğunu gördüm. Ayrıca bu yazıyı biraz daha genişletmeliydim. Şunu da, bunu da ekleyeyim derken, iş çığırından çıktı. Bir süre sonra yazdığımın ayrı bir kitap olması gerektiğini anladım. Yani anlayacağınız bu kitap, aslında, Orhan Veli için yazdığım yazıları bir araya toplayacak derlemenin başına koymayı düşündüğüm ön sözün genişlemesiyle oluştu.
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir?
A) Orhan Veli’yle ilgili kitabınızın yazılma sürecinden söz eder misiniz?
B) Son yapıtınızı yayımlamakta neden kararsız kaldınız?
C) Orhan Veli hakkında yazdıklarınızı kitaplaştırmayı düşünüyor musunuz?
D) Niçin Orhan Veli’nin hayatını ele aldınız?
E) Neden sadece Orhan Veli’yle ilgili bir kitap hazırladınız?

        6. ve 7.soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

(I) Opera, belirli bir konusu olan ve orkestra eşliğinde oynanan müzikli sahne oyunudur. (II) Dekor, makyaj ve kostümler, oyunun konusuna uygun bir biçimde düzenlenir. (III) Oyuncular şarkı söylerken tiyatro oyunlarında olduğu gibi rol de yapar. (IV) Orkestra, oyunun en önemli ögesidir ve sahnenin önünde yer almaktadır. (V) Operanın kökeni Orta Çağ’da oynanan dinsel oyunlara, Rönesans Dönemi’ndeki şenliklere ve oyunlu Madrigallere dayanır. (VI) İlk operalar ise 17.yüzyılda İtalya’da yazılmıştır. (VII) Günümüze kadar ulaşabilmiş en eski opera, 1600’de Jacobo Peri’nin bestelediği Daphne’dir.
6. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?
A) II.     B) III.     C)IV.      D)V.       E)VI.

7. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Tanımlama

B) Devrik cümle
C) Karşılaştırma
D) Kesinlik bildiren yargılar
E) Nesnellik

8. Antalya sanki cennetten bir köşedir. Sağda körfezi çevreleyen büyük dağ yığınının üstündeki bulutlar engin Akdeniz’e bakar. Toroslar, Akdeniz’e doğru bir kucak gibi açılmıştır. Anadolu’nun burada geniş bir nefes aldığını hisseder gibi olur insan.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Gözlem gücünden yararlanılmıştır.

B) Niteleyici sözcükler kullanılmıştır.
C) Benzetmeye başvurulmuştur.
D) Bitmemiş cümleler kullanılmıştır.
E) Nesnelere, insanlara özgü nitelik yüklenmiştir.

9. (I) Şubat güneşi uzakta, al bir kuşakla yeri göğü birleştirerek batmaktaydı. (II) Gündüz bitmiş, kış gecesi yavaş yavaş her şeyi karanlığıyla sarmaya başlamıştı. (III) Şimdi tren, karanlık gecede kıvrıla kıvrıla yolunu açıyordu. (IV) Uzaklarda yer yer istasyon ışıkları deliyordu bozkır karanlığını. (V) Biz de yolculukla yaşamımızdaki kötü sayfaların kapanacağına inanıyorduk.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde gözleme yer verilmemiştir?
A) I.          B) II.        C)III.      D)IV.     E)V.

10. Yönetmenlik çok emek ve zaman isteyen bir uğraş gerçekten. Ekiple hareket etmek, herkesle özel olarak ilgilenmek çok güç. Oysa yazarlık, kişinin kendisiyle baş başa kalmasını zorunlu kılıyor. Sizin dışınızdaki kişilerle, teknik konularla uğraşmanızı gerektiren bir durum yok. Gerçi her ikisinde de sanatsal duyarlık ön planda ama yazarlıkta yönetmenlikten farklı olarak ne karışanınız var ne görüşeniniz.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Karşılaştırma
B) Tanımlama
C) Tartışma

D) Örneklendirme
E) Öyküleme

11. Gökyüzünün âdeta delindiği bir gündü. Herkesi saçak altlarına kovalayan yağmurun dinmesinden sonra saat kulesinin bulunduğu tepeye doğru tırmandık. Yerdeki killi toprak iyice kayganlaşmıştı, ama öyle güzel bir toprak kokusu vardı ki havada… Evlerine kaçmış olanlar kapılarının önüne minder atmaya başlamışlardı bile.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Deyimlere yer verilmiştir.

B) Kişileştirmeden yararlanılmıştır.
C) Betimlemelere duygular katılmıştır.
D) Varlıklar hareket hâlinde yansıtılmıştır.
E) Anlatımda farklı duyulardan yararlanılmıştır.

12. Sonbahar, yavaş yavaş terk ediyor şehri. Utangaç bir güneş sızıyor pencerelerden. Kışın geldiğini nereden mi bileceksiniz? Günler aceleci yolcular gibi kalkıp gidecek. Camlar buğulanacak. Pencere önlerine şaşkın güvercinler konacak. Çocukların elleri kırmızı kırmızı, yanakları gül pembesi olacak. Sonra köşe başlarında kestane ve mısır satıcıları, gecenin bir yarısında baştan başa dolaşan bozacılar…
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Yinelemelere yer verme

B) Öznel bir anlatıma başvurma
C) Söz sanatlarından yararlanma
D) Betimleyici ögelere ağırlık verme
E) Örneklerden yararlanma

13. Baharın ilk günlerindeyiz. Her tarafı çiçek kokuları sarmış. Sokaklarda yürürken sert esen lodosun gürültülü sesi sürekli kulağımızda. İskele meydanındaki restoranlarda çeşitli deniz ürünleri seçiminize sunuluyor. Akşam saatlerinde Anadolu Kavağı’na düşen ışık, Boğaz’ın sularını gümüş rengine boyuyor. Buraya gelen turistler bu eşsiz manzaranın tertemiz ve ılık denizin tadını çıkarıyor.
Bu parçada aşağıdaki duyulardan hangisine yer verilmemiştir?
A) Tatma
B) İşitme
C) Görme

D) Dokunma
E) Koklama

14. Romancı konuyu ön yargılarla ele almamalı imiş. Ya nasıl olmalı? Konusu ön yargılarla ele alınmamış tek bir sanat yapıtı bilmiyorum. Sanatçı, yapıtını hazırlamak için birtakım seçmeler yapar, ya konuyu seçer ya konunun işlenişinde kullanılacak gereçleri. Bir kere bu seçme bile bir ön yargıdır. Ön yargıyla hiçbir ilgisi yokmuş gibi görünen, sevgiyi anlatan kitapları –Romeo ve Juliet’i, Leyla ile Mecnun’u, Kerem ile Aslı’yı-alın. Hepsinde, sevgililerin kavuşmasına engel olan kuvvetlere karşı durduğu görülür.
Bu parçanın anlatımında, aşağıdakilerin hangisinde verilenlerden yararlanılmıştır?
A) Açıklama-tanımlama

B) Tartışma-örneklendirme
C) Öyküleme-tanık gösterme
D) Betimleme-karşılaştırma
E) Tartışma-tanık gösterme

15.Büyük Sahra’daki yolculuğumuza küçük bir deve kervanıyla başladık. Küçük tepeleri andıran kum yığınlarından, geniş vahalardan geçtik. Çadırları yerinden söken kum fırtınaları yüzünden korkulu geceler yaşadık. Gündüz sıcakla, gece soğukla boğuştuk. Geri dönme ümidimizi kaybettiğimiz zamanlara göçebelerin müziği bizi kendimize getirdi.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Öyküleyici anlatımdan yararlanılmıştır.

B) Birden fazla duyudan yararlanılmıştır.
C) Varlıklar ayırt edici özellikleriyle verilmiştir.
D) İnsana ait özellikler doğaya aktarılmıştır.
E) Karşıt kavramlar kullanılmıştır.

16. Sabah uyanır uyanmaz akla ilk gelen, ince belli bardaklarda şöyle tavşankanı bir çay içmektir. Gün ilerler, öğle yemeği yenir; üstüne çay içilir, çayın beraberinde sohbetin de tadına varılır. Akşama doğru beş suları, bir bardak çay, yanında da çıtır çıtır simit ve beyaz peynir… İşte, çay bizim yaşam kültürümüzde böylesine önemli bir yer tutar. En az İngiliz, Çin ve Japon kültüründe olduğu kadar…
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Öyküleyici anlatımdan yararlanılmıştır.

B) Birden fazla duyudan yararlanılmıştır.
C) Varlıklar ayırt edici özellikleriyle verilmiştir.
D) İnsana ait özellikler doğaya aktarılmıştır.
E) Karşıt kavramlar kullanılmıştır.

17. Buraya tayinim çıktığından beri köyün bir yol meselesi var ki bunu kendime iş edindim. Aylardır bu işle uğraşıyorum. İlk geldiğim gün kamyonda canımı çıkaran o yol, meğer bütün vilayetin en büyük derdiymiş. Herkesin eli mahkum, mahsulünü ve yolcusunu bu yoldan geçirmeye. Başka yol yok ve buna da yol demek için pek bol keseden atmak lazım. İşin garibi, vilayet merkezini altmış kilometre uzaktaki demir yoluna bağlayan yol da bu! Herhalde daha önemli işler bunun yapılmasını bu kadar geri bırakmış. Ben, hem bizim köyden hem de başka köylerden vilayete müracaat ettirdim; yolun yaptırılmasının ne kadar lazım olduğunu dilim döndüğü kadar anlattım.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Deyimlere yer verilmiştir.
B) Açıklama niteliği taşıyan cümleler vardır.
C) Senli benli bir havası vardır.
D) Kahraman anlatıcının bakış açısı hâkimdir.
E) Öneri içeren cümleler kullanılmıştır.

18. Kasımpatı çiçeğinin doğal yetişen türlerinin anavatanı Anadolu’dur. Akdeniz kıtasına özgü yumrulu bir bitki olan kasımpatı; İspanya, Mısır, Tunus hariç bütün Akdeniz’de yetişir. Ancak hiçbir ülkede Türkiye’deki kadar çeşidi yoktur. Dünya üzerindeki yirmi türden on tanesi Türkiye’de doğal olarak yetişmektedir. Bunlardan altısı Türkiye dışında dünyanın hiçbir yerinde yetişmemektedir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Öyküleme

B) Açıklama
C) Betimleme
D) Tartışma
E) Tanımlama

CEVAPLAR: 1.B, 2.C, 3.D, 4.B, 5.A, 6.C, 7.B, 8.D, 9.E, 10.A, 11.A, 12.E, 13.A, 14.B, 15.D, 16.E, 17.E, 18.B

anlatim teknikleri test 4 indir.

Yazdır

Yazar hakkında

admin

Yorum yap