CÜMLENİN ÖGELERİ ETKİNLİKLERİ 13
1.ETKİNLİK
Aşağıdaki cümleleri ögelerine ayırınız.
1 | Bu, sabahleyin aldığım ve bir kahvede oturup okurken sergi hakkındaki makaleyi gördüğüm gazeteydi. |
2 | Sergi bekçilerinin ve birçoğu her gün orada bulunan ressamların artık beni bellemiş bulunduklarını fark etmiştim. |
3 | Son günlerde diğer tabloların önünde oynamaya çalıştığım rolü de bırakmıştım. |
4 | Karşımdakinin fazla laubali ve biraz alaycı gülüşü bana fena tesir etmişti. |
5 | İçimde, bir daha uyutulması kabil olmayan bir ümit uyandırmıştı. |
6 | Babama mektup yazarak artık dönmek istediğimi bildirmeyi düşünüyordum. |
7 | Soğuk, rutubetli bir Berlin sabahıydı. |
8 | Sokaklarda, küçük el arabalarıyla evlere süt, tereyağı ve küçük ekmekler bırakan çocuklardan başka kimse yoktu. |
9 | Kanalın kenarını takip ederek köye kadar yürüdüm. |
10 | Bu sıralardan birinde, üzerine oturulmaktan buruşmuş bir gazete ve birkaç firkete vardı. |
11 | Bunları görünce dün akşamki halimi hatırladım. |
12 | Dört elle işe sarılmaya ve işsizliğin doğurduğu sıkıntılı kuruntu bu şekilde kurtulmaya azmetmiştim. |
13 | İçerisine gül esansı atılan sabun kazanlarının yanında defterime uzun uzun notlar aldım. |
14 | Öğleye doğru sıkıntımın azaldığını ve hayatı biraz pembe görmeye başladığımı fark ettim. |
15 | Kendimi ne kadar manasız şeylerle üzdüğümü anlıyor, bütün kabahati hayalperestliğimde, kendi içime kapanıp kuruntu yapmamda buluyordum. |
16 | Benim gibi bir zengin çocuğunun mesut olmaması için ne sebep vardı? |
17 | Buna rağmen akşam olup da ortalık kararınca içime sebepsiz bir hüzün çöktü. |
18 | Dışarıda ince bir yağmur yağıyordu ve gökyüzü kapalıydı. |
19 | Şehrin bol ışıklarının kızıl aksini tepemizdeki alçak bulutlarda seyretmek mümkündü. |
20 | Kaldırımlarda, yağmura rağmen hiç istiflerini bozmayan insanlar geziniyorlardı. |
2. ETKİNLİK
Aşağıdaki cümleleri ögelerine ayırınız.
1 | Manasız ve birbiriyle alakası olmayan birtakım şeyler düşünerek ağır ağır yürüyordum. |
2 | Kafama gelmekte ısrar eden bir fikri uzaklaştırmak istiyordum. |
3 | Tam bu sırada meydanın ortasından geçip bulunduğum sokağa doğru gelen bir insan gördüm. |
4 | Başımı uzatıp baktığım zaman, kısa ve sert adımlarla bu tarafa yaklaşan kürk mantolu kadını tanıdım. |
5 | Ayakkabılarının çıkardığı kuru sesler, tenha sokağın iki tarafındaki evlere çarpıp aksediyordu. |
6 | Ayak sesleri tam arkama gelince, düşmemek ve küçük bir feryat koparmamak için büyük bir gayret sarf ettim ve yanı başımdaki duvarı tuttum. |
7 | Bütün bu suallere cevap verecek halde değildim. |
8 | Hiç eksilmeyen bir çarpıntı ile arkasından gidiyor ve birdenbire geriye bakıp beni görmesi ihtimalini düşündükçe daha çok heyecanlanıyordum. |
9 | Başım önümde, asfalt kaldırımdan başka hiçbir şey görmeden, ayak seslerini takip ederek yürüyordum. |
10 | Birkaç saniye sonra, bulunduğum yerin caddenin diğer kısımlarından daha aydınlık olduğunu fark ettim. |
11 | Hemen çıkıp gitmekten ve kendimi sıkı bir kontrol altına almaktan başka çare yoktu. |
12 | Kapıda duran sırmalı elbiseli, kırmızı kasketli, iki metre kadar boylu bir adam eğilerek beni içeri davet etti. |
13 | Zihnimden birdenbire, bu adamın buranın daimi müşterilerinden biri olması ihtimali geçti. |
14 | Her akşam aynı saatte gelişi bunu gösteriyordu. |
15 | Derin ve rahat bir nefes alarak paltomu çıkardım ve salona girdim. |
16 | Ortada, çukurda, yuvarlak bir dans yeri, karşıda bir orkestra, kenarlarda yüksek ve kuytu localar vardı. |
17 | Bunların yarısından çoğunun perdeleri kapalıydı. |
18 | İnsanlara olduklarından başka gözlerle bakmakta ısrar edişime içerliyordum. |
19 | Yirmi dört yaşıma geldiğim halde hâlâ çocukluğumun saflığından kurtulamamıştım. |
20 | Herkesin merakını uyandırmayı da göze alarak, perdeler açılıp kapandıkça, dikkatle içeri bakıyordum. |
CÜMLENİN ÖGELERİ ETKİNLİKLERİ 13 CEVAPLAR
1.ETKİNLİK: Aşağıdaki cümleleri ögelerine ayırınız.
1 | Bu, / sabahleyin aldığım ve bir kahvede oturup okurken sergi hakkındaki makaleyi gördüğüm gazeteydi. (özne/yüklem) |
2 | Sergi bekçilerinin ve birçoğu her gün orada bulunan ressamların artık beni bellemiş bulunduklarını / fark etmiştim. (belirtili nesne / yüklem) |
3 | Son günlerde / diğer tabloların önünde oynamaya çalıştığım rolü de/ bırakmıştım. (zarf tamlayıcısı / belirtili nesne / yüklem) |
4 | Karşımdakinin fazla laubali ve biraz alaycı gülüşü / bana / fena / tesir etmişti. (özne / yer tamlayıcısı / zarf tamlayıcısı / yüklem) |
5 | İçimde,/ bir daha uyutulması kabil olmayan bir ümit / uyandırmıştı.(yer tamlayıcısı / özne / yüklem) |
6 | Babama mektup yazarak / artık dönmek istediğimi bildirmeyi / düşünüyordum. (zarf tamlayıcısı / belirtili nesne / yüklem) |
7 | Soğuk, rutubetli bir Berlin sabahıydı. (yüklem) |
8 | Sokaklarda, /küçük el arabalarıyla evlere süt, tereyağı ve küçük ekmekler bırakan çocuklardan başka kimse / yoktu. (yer tamlayıcısı / özne / yüklem) |
9 | Kanalın kenarını takip ederek / köye kadar / yürüdüm. (zarf tamlayıcısı / zarf tamlayıcısı / yüklem) |
10 | Bu sıralardan birinde, / üzerine oturulmaktan buruşmuş bir gazete ve birkaç firkete / vardı. (yer tamlayıcısı / özne / yüklem) |
11 | Bunları görünce / dün akşamki halimi / hatırladım. (zarf tamlayıcısı / belirtili nesne / yüklem) |
12 | Dört elle işe sarılmaya ve işsizliğin doğurduğu sıkıntılı kuruntu bu şekilde kurtulmaya / azmetmiştim. (yer tamlayıcısı / yüklem) |
13 | İçerisine gül esansı atılan sabun kazanlarının yanında / defterime / uzun uzun notlar / aldım. (yer tamlayıcısı / yer tamlayıcısı / belirtisiz nesne / yüklem) |
14 | Öğleye doğru / sıkıntımın azaldığını ve hayatı biraz pembe görmeye başladığımı / fark ettim. ( zarf tamlayıcısı / belirtili nesne / yüklem) |
15 | Kendimi ne kadar manasız şeylerle üzdüğümü / anlıyor, / bütün kabahati / hayalperestliğimde, kendi içime kapanıp kuruntu yapmamda / buluyordum. (belirtili nesne / yüklem / belirtili nesne/ yer tamlayıcısı /yüklem) |
16 | Benim gibi bir zengin çocuğunun mesut olmaması için/ ne sebep / vardı? (zarf tamlayıcısı / özne / yüklem) |
17 | Buna rağmen / akşam olup da ortalık kararınca / içime / sebepsiz bir hüzün / çöktü. (zarf tamlayıcısı / zarf tamlayıcısı/ yer tamlayıcısı/özne/yüklem) |
18 | Dışarıda / ince bir yağmur / yağıyordu / ve gökyüzü / kapalıydı.(yer tamlayıcısı / özne / yüklem / özne / yüklem) |
19 | Şehrin bol ışıklarının kızıl aksini tepemizdeki alçak bulutlarda seyretmek / mümkündü. (özne / yüklem) |
20 | Kaldırımlarda, yağmura rağmen hiç istiflerini bozmayan insanlar geziniyorlardı. (yer tamlayıcısı / özne / yüklem) |
2. ETKİNLİK:Aşağıdaki cümleleri ögelerine ayırınız.
1 | Manasız ve birbiriyle alakası olmayan birtakım şeyler düşünerek / ağır ağır / yürüyordum.( belirtisiz nesne / zarf tamlayıcısı / yüklem) |
2 | Kafama gelmekte ısrar eden bir fikri uzaklaştırmak / istiyordum. (belirtisiz nesne / yüklem) |
3 | Tam bu sırada / meydanın ortasından geçip bulunduğum sokağa doğru gelen bir insan / gördüm. (zarf tamlayıcısı / belirtisiz nesne / yüklem) |
4 | Başımı uzatıp baktığım zaman, / kısa ve sert adımlarla bu tarafa yaklaşan kürk mantolu kadını / tanıdım. (zarf tamlayıcısı / belirtili nesne / yüklem) |
5 | Ayakkabılarının çıkardığı kuru sesler,/ tenha sokağın iki tarafındaki evlere çarpıp / aksediyordu. (özne/zarf tamlayıcısı / yüklem) |
6 | Ayak sesleri tam arkama gelince, /düşmemek ve küçük bir feryat koparmamak için / büyük bir gayret / sarf ettim ve/ yanı başımdaki duvarı / tuttum. (zarf tamlayıcısı / zarf tamlayıcısı / belirtisiz nesne /yüklem / belirtili nesne / yüklem) |
7 | Bütün bu suallere cevap verecek halde değildim. (yüklem) |
8 | Hiç eksilmeyen bir çarpıntı ile / arkasından / gidiyor ve / birdenbire geriye bakıp beni görmesi ihtimalini düşündükçe /daha çok / heyecanlanıyordum. (zarf tamlayıcısı / yer tamlayıcısı / yüklem / zarf tamlayıcısı / zarf tamlayıcısı / yüklem) |
9 | Başım önümde, asfalt kaldırımdan başka hiçbir şey görmeden, ayak seslerini takip ederek / yürüyordum. (zarf tamlayıcısı / yüklem) |
10 | Birkaç saniye sonra, / bulunduğum yerin caddenin diğer kısımlarından daha aydınlık olduğunu / fark ettim. (zarf tamlayıcısı / belirtili nesne / yüklem) |
11 | Hemen çıkıp gitmekten ve kendimi sıkı bir kontrol altına almaktan başka çare / yoktu. (özne / yüklem) |
12 | Kapıda duran sırmalı elbiseli, kırmızı kasketli, iki metre kadar boylu bir adam / eğilerek / beni / içeri / davet etti. ( özne / zarf tamlayıcısı / belirtili nesne / zarf tamlayıcısı / yüklem) |
13 | Zihnimden / birdenbire, / bu adamın buranın daimi müşterilerinden biri olması ihtimali / geçti. (yer tamlayıcısı / zarf tamlayıcısı / özne / yüklem) |
14 | Her akşam aynı saatte gelişi / bunu / gösteriyordu. (özne / belirtili nesne / yüklem) |
15 | Derin ve rahat bir nefes alarak / paltomu / çıkardım ve /salona / girdim. (zarf tamlayıcısı / belirtili nesne / yüklem / yer tamlayıcısı / yüklem) |
16 | Ortada, çukurda, /yuvarlak bir dans yeri, /karşıda /bir orkestra,/ kenarlarda /yüksek ve kuytu localar/ vardı. ( yer tamlayıcısı / özne / yer tamlayıcısı / özne / yer tamlayıcısı / özne / yüklem) |
17 | Bunların yarısından çoğunun perdeleri / kapalıydı. (özne / yüklem) |
18 | İnsanlara olduklarından başka gözlerle bakmakta ısrar edişime / içerliyordum. (yer tamlayıcısı / yüklem) |
19 | Yirmi dört yaşıma geldiğim halde / hâlâ / çocukluğumun saflığından / kurtulamamıştım. (zarf tamlayıcısı / zarf tamlayıcısı / yer tamlayıcısı / yüklem) |
20 | Herkesin merakını uyandırmayı da göze alarak,/ perdeler açılıp kapandıkça, /dikkatle / içeri / bakıyordum. (zarf tamlayıcısı /zarf tamlayıcısı/ zarf tamlayıcısı/zarf tamlayıcısı/ yüklem) |
cumlenin ogeleri etkinlikleri 13 indir.