Aşağıdaki cümlelerde altı çizili deyimlerin anlamlarını yazınız.
Aman ha onun kuyruğuna basayım deme, sana hemen dişlerini gösterir.
Altından kalkabileceğin işlerle uğraşmalısın.
Ahmet amca gözünü budaktan esirgemeyen, herkesin kendisine hayran olduğu mahallemizin biricik fırıncısıydı.
Aslana meydan okuyan tilkinin hikayesini duydunuz mu çocuklar?
Zekiye Hanım, onu beş gün içinde avucunun içine almıştı.
Bütün işi biz yaptık, ödülü o kaptı, biz de avucumuzu yaladık.
Çiftçilik yapan zeki dayım yıllar sonra işleri yoluna koymayı başardı.
Arkadaşlar bu işe dört elle sarılırsanız başarılı olursunuz.
Yıllardır ayrısı gayrısı olmayan Ayla’dan yediği dost kazığını bir türlü unutamıyordu.
Aylardır gurbette olan oğlunu dört gözle bekliyordu.
Yangın bir saatin içinde etrafımızı alıverdi.
Zehra ile Fatma çok iyi arkadaşlar, etle tırnak gibiler.
Faka basmamak için atacağın her adıma dikkat etmelisin.(faka basmak)
Arkadaşlar da her dediğimi şeyi fenaya çekiyorlar.
Dün Reina’da bugün Laila’da fink atmışlar.
Bu konuda bir de kimya hocasından fikir almalısın.
Bu arabaya elli bin lira fiyat biçtiler.
Evlenmeyi düşünüyorsun; ama fol yok yumurta yok.
Sen onu bilmezsin. O tam bir fırsat düşkünüdür.
Öyle dili uzun adamlardan sana bir yarar gelmez.
Bu işlerden el etek çekmiş, gününü bisiklet sürerek ve gazete okuyarak geçiriyordu.
Onun için eli uzun derler, onu misafir edeceğin zaman dikkatli ol.
Eli sıkı biridir; çok kısa sürede ev sahibi oldu.
Herkesle tokalaştı, beni es geçti.
Onun işi gücü arkadaşlarına eşek şakası yapmaktır.
Sen kendini ne zannediyorsun? Etin ne budun ne?
Eşek hoşaftan ne anlar?
Dayısına gide gele eşiğini aşındırmıştı.
Sorulara cevap verme sırası ona gelince eli ayağına dolaştı.
Ödevimi yapmadığımı görünce babam beni evire çevire dövdü.
Edebiyat öğretmenimiz feleğin çemberinden geçmiş, uzun boylu, tok sesli bir adamdı.
Benim elimdeki kalemi almak için fırsat kolluyor.
O kadar başarılı ki beni gölgede bıraktı.
Sesi güzel, huyu güzel, kendi güzel bir fidana gönlüm aktı.
Deyimler Çalışma Kitapçığı 1 Cevaplar
Aşağıdaki cümlelerde altı çizili deyimlerin anlamlarını yazınız.
Aman ha onun kuyruğuna basayım deme, sana hemen dişlerini gösterir.
(sert bir karşılıkta bulunmak zorunda bırakmak) (bir işe zorlamak için korkutmak)
Altından kalkabileceğin işlerle uğraşmalısın.
(bir zorluğu yenmek)
Ahmet amca gözünü budaktan esirgemeyen, herkesin kendisine hayran olduğu mahallemizin biricik fırıncısıydı. (her çeşit tehlikye atılmak, aldırış etmemek)
Aslana meydan okuyan tilkinin hikayesini duydunuz mu çocuklar?
(biriyle hasım olarak karşılaşmaktan çekinmediğini bildirmek)
Zekiye Hanım, onu beş gün içinde avucunun içine almıştı.
(birisini baskı ve etkisi alına almak)
Bütün işi biz yaptık, ödülü o kaptı, biz de avucumuzu yaladık.
(umduğunu ele geçirememek)
Çiftçilik yapan zeki dayım yıllar sonra işleri yoluna koymayı başardı.
(bir işi olumlu bir duruma sokmak)
Arkadaşlar bu işe dört elle sarılırsanız başarılı olursunuz.
(bir işe büyük bir önem vererek ve özen göstererek girişmek)
Yıllardır ayrısı gayrısı olmayan Ayla’dan yediği dost kazığını bir türlü unutamıyordu.
(dostlar tarafından aldatılmak)
Aylardır gurbette olan oğlunu dört gözle bekliyordu.
(isteyerek ve özleyerek beklemek)
Yangın bir saatin içinde etrafımızı alıverdi.
(bir şeyi ortaya almak, kuşatmak)
Zehra ile Fatma çok iyi arkadaşlar, etle tırnak gibiler.
(birbirine candan bağlı)
Faka basmamak için atacağın her adıma dikkat etmelisin.
(kurulan tuzağa düşmek, aldatılmak)
Arkadaşlar da her dediğimi şeyi fenaya çekiyorlar.
(kötü anlam vermek)
Dün Reina’da bugün Laila’da fink atmışlar.
(keyfine uyarak gezip eğlenmek)
Bu konuda bir de kimya hocasından fikir almalısın.
(birinin düşüncesinden yararlanmak)
Bu arabaya elli bin lira fiyat biçtiler.
(fiyatını tayin etmek, saptamak)
Evlenmeyi düşünüyorsun; ama fol yok yumurta yok.
(Ortada bu işle ilgili hiçbir şey yok.)
Sen onu bilmezsin. O tam bir fırsat düşkünüdür.
(kötülük yapmak için fırsatlardan yararlanan)
Öyle dili uzun adamlardan sana bir yarar gelmez.
(başkası hakkında kötü söz söyleyen)
Bu işlerden el etek çekmiş, gününü bisiklet sürerek ve gazete okuyarak geçiriyordu.
(uzun süredir yapageldiği bir işten çekilmek)
Onun için eli uzun derler, onu misafir edeceğin zaman dikkatli ol.
(fırsat buldukça öteberi çalan)
Eli sıkı biridir; çok kısa sürede ev sahibi oldu.
(çok tutumlu)
Herkesle tokalaştı, beni es geçti.
(aldırmamak, umursamamak)
Onun işi gücü arkadaşlarına eşek şakası yapmaktır.
(ağır el şakası)
Sen kendini ne zannediyorsun? Etin ne budun ne?
(gücü herhangi bir şeye yetersiz olan)
Eşek hoşaftan ne anlar?
(Bilgisiz, görgüsüz kimseler; ince, güzel şeylerin değerini ölçemediklerinden, onları hor kullanırlar.)
Dayısına gide gele eşiğini aşındırmıştı.
(bir yere çok gidip gelmek)
Sorulara cevap verme sırası ona gelince eli ayağına dolaştı.
(telaşlanmak)
Ödevimi yapmadığımı görünce babam beni evire çevire dövdü.
(adamakıllı, iyice, istediği gibi)
Edebiyat öğretmenimiz feleğin çemberinden geçmiş, uzun boylu, tok sesli bir adamdı.
(yaşamında iyi kötü birçok durumlara uğrayarak gözü açılmış)
Benim elimdeki kalemi almak için fırsat kolluyor.
(uygun bir zaman ya da durum gözetmek)
O kadar başarılı ki beni gölgede bıraktı.
(ondan çok daha ileriye geçmek)
Sesi güzel, huyu güzel, kendi güzel bir fidana gönlüm aktı.
(bir şeye karşı çekici ve güçlü bir duygu duymak)
Deyimler Çalışma Kitapçığı 1’i word dosyası olarak indirmek için aşağıdaki linki tıklayınız.
