Testler

EKPSS LİSANS TÜRKÇE DENEME SINAVI 4

EKPSS LİSANS TÜRKÇE DENEME SINAVI 4

 

  1. Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç
    Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç

    Bu dizelerdeki altı çizili sözcüklerin yazılışları aynı, anlamları ise farklıdır. Bu tür sözcüklere sesteş sözcük denir.
    Aşağıdakilerin hangisinde böyle bir sözcük yoktur?
    A) Babam çayını kahvaltıdan iki saat sonra içerdi.
    B) Beni görünce yüzü al al olmuştu çocuğun.
    C) Kır atın yanında duran, ya huyundan ya suyundan…
    D) Dinle evlat, sana bir öğüt vereyim.
    E) Sekiz gün sonra ona mektup gönderdim.
  2. “Dönmek” sözcüğü aşağıdakilerin hangisinde “Topaçlarımız dönerken onları büyük bir dikkatle takip ederdik.” cümlesindeki ile aynı anlamda kullanılmıştır?
    A) Yeni aldığım bisikletin millerinden biri kırıldı.

    B) Hep geç saatlerde eve dönüyor.
    C) Şu güzelim ev ne hâle dönmüş!
    D) Köprüyü dönünce arkadaşımı gördüm.
    E) Sınıfınız dingonun ahırına dönmüş.
  3. İnsanların sevgiye ne kadar ihtiyaçları varsa düşünceye de o kadar ihtiyaçları vardır, çünkü yalnız severek bir yere varılmaz, düşünce de olmalı.
    Bu sözlerle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
    A) Sevginin fikirden daha önemli olduğu

    B) Hayatta düşüncenin de sevgi kadar gerekli olduğu
    C) Düşüncenin sevgi ile gerçek değerini bulacağı
    D) Sevginin yaşamın temeli olduğu
    E) Düşünceli kimselerin sevginin önemini daha çabuk kavradığı
  1. (I) Corona virüsünün akciğere tutunduğu yer, ACE/2 proteinidir. (II) Ona tutunuyor ama o aynı zamanda akciğerde iltihabı önleyen bir protein. (III) Onu bozduğu için aşırı bir iltihaplanma ve su toplama oluşuyor. (IV) Bu anlamda virüsün tutunduğu yer kötü denk geldi. (V) Bu protein en çok Asyalı erkeklerde var.
    Yukarıda numaralı cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından ötekilerden farklı bir nitelik taşımaktadır?
    A) I.         B) II.         C) III.      D) IV.          E) V.
  1. Bazı öğretmenler, öğrencilere kitap okumadıkları için kızıyorlar. Tamam, kitap okumanın önemi ortada. Sağlıklı düşünebilen bir neslin kitap okuyarak yetişebileceğini de biliyoruz. Bunlara hiçbir itirazımız yok. Ancak öğrencilere kitap okumadıklarından dolayı kızan öğretmenlerin gerçek anlamda kitap okuduğunu kim söyleyebilir? Onlar, kendilerinin yapmadığı şeyleri öğrencilerinden nasıl yapmalarını isteyebilir? Bu durum sadece öğretmenler için geçerli değil elbette. Öyleyse…
    Bu parça aşağıdakilerden hangisiyle en uygun biçimde tamamlanabilir?
    A) öğretmenlerin, öğrencilerle birlikte ara ara kitap okuma çalışması yapması gerekir.
    B) kişi kendisinin yapmadığı bir işi, başkalarına önermemelidir.
    C) öğrencilere öğüt vermekten uzak durmalıdır öğretmenler.
    D) herkes kendi yaptığı yanlışları gözden geçirmelidir.
    E) öğretmenler daha çok kitap okumalıdır.
  1. Sanat, sanatçının tekelinde değildir. … Sonuç olarak okuma yazma bilmeyen bir ninenin söylediği manide, anlattığı masalda ayrı bir estetik ve güzellik vardır. Konuşma sırasında etkileyici ifadeler kullanmak da sanatsallıkla açıklanabilir. Bazı sanatçıların bu insanları küçümsemesini ise hiç anlayamıyorum.
    Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi en uygundur?
    A) Sanata ilgi duymak, az çok kültürlü biri olmayı gerektirir.

    B) Sanatçı olmayanlar da dili sanatlı bir biçimde kullanabilir.
    C) Söz sanatlarını herkes yeri geldikçe kullanabilir.
    D) Sanatçıların kişisel anlayışla eser vermesi sanatı olumsuz yönde etkilemez.
    E) Herkes sanata az çok ilgi duyar.
  1. (I) Renkler giderek daha çok ilgimi çekmeye başladı benim. (II) Her rengin ayrı bir anlamı, ayrı bir dili vardır. (III) Canlı ve birbiriyle uyum içinde olan renkler beni bayağı ilgilendirir. (IV) Laciverde boyalı tek katlı bir ev görmek, birkaç sokak ötede sarının turuncu tonuna yakın bir apartman cephesiyle karşılaşmak her zamankinden çok dikkatimi çekiyor. (V) İşte bu çeşit çeşit renkler insanlarda pozitif enerjiyi açığa çıkaran bir etki uyandırıyor bende.
    Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
    A) I. B) II.         C) III.      D) IV.          E) V.
  2. (I) Akşamüzeri hapishaneye bir sürü adam getirdiler. (II) Bu kadar kalabalığı süngü takmamış iki jandarmanın arasında görünce yol parası borcundan buraya geldiklerini anladık. (III) Nizamiye kapısından girince avluda sıra oldular. (IV) Bir gardiyan elindeki kâğıda bakarak yoklama yaptı. (V) Ondan sonra duvar kenarına dizilerek çömeldiler, konuşmadan bekleşmeye başladılar.
    Yukarıdaki numaralı cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcük hangisi isim değildir?
    A) I.          B) II.         C) III.      D) IV.          E) V.
  3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili söz öbeği isim tamlaması değildir?
    A) Sırtlarında devetüyü çuldan kısa ve gene parça parça cepkenler, bunun altında solmuş, lime lime yıpranmış ve yamadan görünmez olmuş mintanlar vardı.

    B) Siperini sağ veya sol yanaklarının üstüne getirdikleri kasketleri yağ içindeydi ve yırtık siperden koyu sarı mukavvalar fırlıyordu.
    C) Yanlarına koydukları çul heybelerin yan yatan ağızlarından birkaç somun kara ekmek, birkaç dürüm yufka ve bazılarınınkinden birkaç taze soğan yaprağı görünüyordu.
    D) Hangi koğuşa gideceklerini ve ne yapacaklarını söyleyen olmadığı için uzun zaman

    E) Kendi köylerinden birkaç mahpus yanlarına sokulunca isteksiz ve çekingen tavırlarla onun suallerine cevap veriyorlar, ara sıra başlarını başka tarafa çevirip uzaklara bakarak bu konuşmaya devam etmekten pek hoşlanmadıklarını anlatıyorlardı.
  4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde niteleme sıfatı kullanılmamıştır?
    A) Mavi damarları fırlamış ve kütükleşmiş ellerinde tuttuğu eğri ve kalın bir sopaya dayanarak kalkabiliyor.

    B) Kupkuru ve uzun çenesinde birkaç tel sallanmaktaydı.
    C) Avcunun içi ile hızlı hızlı çaktı, sonra fitili düzeltip birkaç kere daha denedi.
    D) Gözlerinde ufak bir hayret parladı ve döndü.
    E) Vilayete gelip giderken çorak tarlayı yüzüstü koyduğumuzla kaldık. 
  5. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelime gruplarından hangisi isim tamlaması değildir?
    A) Tren için birkaç gün önce bilet almıştım.
    B) Sabahleyin Efesos harabelerini gezer, akşamı ederim.
    C) Akşamleyin geçecek olan Ankara trenine
    D) İstasyon kahvesinde iki bardak çay içtim.
    E) Bazı insanlara gerçekleri anlatmak kolay olmuyor.
  6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim tamlaması sıfat tamlaması kullanılmamıştır?
    A) Coşkun bayramların, spor oyunlarının kutlandığı Hypodrom’un göbeğine muhacirler tütün ekmişler.
    B) Kenardaki kuru yapraklı bir çardağın altında sıtmadan titreşerek yatıyorlardı.
    C) Sokakların kaldırımları arasından fırlayan böğürtlenlerin kalınlaşan kökleri, binlerce yılın boğamadığı bu beyaz taşları çatlatıp parçalıyor.
    D) Çatlak ve ağdalı meyvelerini iri yapraklar arasında gizleyen incirlerin gölgesine girince karnımın iyice acıkmış olduğunu fark ettim.
    E) Birkaç yemiş koparıp ağzıma attım; içim daha çok bayıldı.
  7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zamir kullanılmamıştır?
    A) Bir an önce karnımı doyurmak niyetiyle, sürülmüş incir bahçelerinin tezekleri arasında ikide bir tökezleyerek, kasabanın yolunu tuttum.
    B) Akşama kadar ne yapacaktım?
    C) Ondan sonra nerede oturacaktım?
    D) Düşündükçe önümde duran bu on iki saat, bana sonu gelmez bir hapislik gibi korkunç görünmeye başladı.
    E) Bu konuda kendime bir söz vermem gerekiyordu.
  8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hem yumuşamaya hem de ünsüz benzeşmesine örnek olabilecek bir sözcük kullanılmıştır?
    A) Şimdi bir at tedarik edip Çirkince köyüne gider, akşama kadar kalır, gece mehtapta ağır ağır dönerdim.

    B) Onun bizden habersiz buralardan gittiğine şaşıyordum.
    C) Fakat orada trenin artık gidemeyeceği, lokomotifin bozulduğu bildirildi.
    D) İstasyondaki bir yüzbaşı, yolumuza ancak dört beş gün sonra devam edebileceğimizi söyledi, vaziyetimizi öğrenince bize alaka gösterdi.
    E) Annem biraz mırın kırın ettikten sonra, açık bir asker arabasına yüklendik.
  9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hece düşmesi vardır?
    A) Orada kaldığımız bir hafta, çocukluğumun en unutulmaz günleridir.

    B) Ovayı aşıp dağ yoluna tırmanmaya başlar başlamaz, incir ağaçlarının yerini zeytinler ve çamlar alıyordu.
    C) Hepsinin ovada incir bahçeleri, dağın sırtlarında zeytinlikleri vardı.
    D) Akşam serinliğinde tekrar güle oynaşa köye dönüyorlardı.
    E) Kışa doğru zeytin mahsulünü de böyle kaldırırlarmış.

CEVAPLAR:1.E, 2.A, 3.B, 4.D, 5.B, 6.B, 7.B, 8.E, 9.D, 10.C, 11.E, 12.E, 13.A, 14.B, 15.D

 

EKPSS LİSANS TÜRKÇE DENEME SINAVI 4
SORU DAĞILIMI
Sözcükte anlam: 2
Cümle anlamı: 2
Paragraf: 3
İsim: 1
Sıfat:1
İsim tamlaması:2
Sıfat tamlaması:1
Zamir:1
Ses bilgisi:2

ekpsslisansturkcedenemsinavi4 indir.

Yazdır

Yazar hakkında

admin

Yorum yap