Çalışma Kitapçıkları

İsim Tamlamaları Etkinlikleri 1

İSİM TAMLAMALARI ETKİNLİKLERİ 1                                                                    

1.ETKİNLİK
Aşağıdaki cümlelerde geçen isim tamlamalarının altını çiziniz.

1Dokunduğu şeyi altına çeviren şu felsefe taşını arıyordu.
2Altın istemiyordu o, sadece ama sadece hayatı geriye saracak bir tılsımın peşindeydi.
3En yakınını apansız ötelere uğurlamış kimse yoktur ki, yüreği vehimli soruların o kızgın ateşinde dağlanmasın.
4Şimdi acılı bir anne olarak karşımda oturan bu kadın, yıllar önce oğlunun üzerine titreyen bir anne, şen şakrak ve başarılı bir iş kadını olarak karşımdaydı.
5Oğlunun hayatta dikiş tutturamayışına hayıflanıyor, gözlerinin içine büyük bir aşkla baktığı yavrusunun derdine bir çare arıyordu.
6 O demiyor da ben onun sorusunu kendi içime şöyle tercüme ediyorum.
7Seninle elektrik ışıklarının sızmadığı bir köy bulalım, çıkalım da tepeye, sırtüstü yıldızları seyretmeye duralım.
8Geviş getiren ineklerin mutluluğu lazım değil bize, acı çekebilen insanın huzursuzluğu lazım. 
9Sizi gülümsetebilen insanların peşine takılın, çünkü sadece bir gülümseme karanlık bir günü aydınlatabilir.
10İnsanın ötekine özen göstermediği, kendi iyiliği kadar ötekinin iyiliğini de istemediği bir toplumda bireyin mutlu olması zor.
11Çocuklarımızı ekran önünde unutursak, onlar bir daha evin yolunu bulamayabilir.

 

2.ETKİNLİK
Aşağıdaki cümlelerde geçen belirtisiz isim tamlamalarının altını çiziniz.

1Özleyenler bilir; uyku bir gereksinim değil, sığınma talebidir geceye.
2Çocuk avuntusu sevgiler büyütüyorum içimde.
3Dikkat et, zordur güzelliğin taşınması, zorlanma. Niceleri kendi güzelliğinde boğulup gider bu dünya kitabında. Sen de onlardan olma.
4Bazı aileler kendi aralarında toplanarak gece eğlentileri yapıyorlardı.
5Sevda dediğin ne ki? Tarifsiz bir tanışıklık duygusu. Sebepsiz bir gülümseme arzusu.
6İçinde her şey çiçek pıhtılarına dönüşecek. Bir gün gelecek hiç ağlamayacaksın.
7İnsanı ayakta tutan iskelet ve kas sistemi değil; prensipleri ve inançlarıdır.
8Ben, kendi kendimi bütünüyle mahvettim. Artık kendimi kıyaslayabileceğim herhangi bir şey var mıdır; ahlak kuralları filan? Bana faydası olacak hiçbir ahlak kuralı yoktur artık. Hele böyle bir durumda ahlak dersleri kadar yersiz bir şey olamaz. Ah, şu kendini beğenmiş tipler! Böbürlene böbürlene sana nasihatler vermeleri! Şu anki durumumun iğrençliğini ve pisliğini en az kendileri kadar bildiğimi bilselerdi, o koca dillerini sallamaktan vazgeçerlerdi. Bana bilmediğim ne söyleyebilirler ki? Benim sorunumla ilgili ne bilebilirler ki?
9İnsanların çoğu kendileri için değil, başkaları için giyinir. Daireye gelen pasaklı bir köylü ile iyi giyimli bir çiftlik ağası aynı muameleyi görmez. Pasaklı köylüye bağırır çağırırlar; bugün git yarın gel derler. Çiftlik ağası, general gibi itibar görür; işleri tıkır tıkır yürür. General deyince aklıma geldi. Bir general kişiliğinden dolayı mı, yoksa omuzundaki yıldızlardan dolayı mı itibar görür?
10İnsan başkalarının kusurlarını bulmaya çalışırken kendi kusurlarının farkına varamıyor.
Size inciler vermek isterdim; ama verebildiğim sadece çakıl taşları.
11Bugün ekran şiddetiyle sokaktaki şiddeti ilişkilendiren binin üzerinde bilimsel çalışma var.
12Omzumuza sahte zafer madalyaları takmasa bile, gerçek daha güzel. 

 

3.ETKİNLİK
Aşağıdaki cümlelerde geçen belirtili isim tamlamalarının altını çiziniz.

1Yağmurdan sonra, toprağın kokusu olsun diye, yoktu suyun kokusu.
2Ben ladesi senin yüreğinde bıraktım be adam. Kim elini uzatsa “aklımda” diyorum.
3Uzun uzun susuyoruz sözün kıyılarında. Hangi kapıyı aralasak bir uzaklık esiyor.
4Sevdiklerinizin yüreklerinden sımsıkı tutun, yarın çok geç olmakla meşhurdur.
5Geçip gitmek istemenin bir derdi vardı, geçip gidememek gibi.
6Ben yazdıklarımı çoktan yaktım. Bunun sonrası ateşi harlamak olsun. Bunun sonrası yeni bir şey söylemek için düne bakmamak olsun.
7Her şey bittiğinde hatırlayacağımız; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır!
8İnsanların çoğu, kendileri değil başkalarıdır. Düşünceleri başkalarının düşünceleridir, yaşamları başkalarını taklittir ve tutkuları ise alıntılardır. Şimdilerde insanlar öz benliklerinden korkuyorlar.
9Muhteşem ruhlar, her zaman sıradan akılların şiddetli muhalefetine maruz kalırlar.
10Dilin söylediği veya kalemin yazdığı sözcüklerin en acıklısı şunlardır: ‘Öyle de olabilirdi.
11Eğer bir gemi inşa etmek istiyorsan, insanları odun toplamak icin çağırma ve onlara görev dağıtıp ve iş verme. Bunun yerine onlara, denizin sonsuz büyüklüğünü arzulamayı öğret.

 

4.ETKİNLİK
Aşağıdaki cümlelerde geçen zincirleme isim tamlamalarının altını çiziniz.

1Menfaat karşılığı yapılan iyilik, iyilik değildir. İyilik, sebep ve netice zincirinin dışındadır.
2Şehrin duvarları arasında sıkışıp kalmaktan boğulacak gibi olup, kendisini ansızın İtalya’da bulmuş yarı kötürüm bir şehirli gibi, ben de şehirden yakamı kurtarıp doğayla kucak kucağa geldiğimde, dünyanın en mutlu adamı oluveririm.
3Bir gün şehrin gezinti yeri makamında olan bir tepede otururken karşıdan beş altı kadından ibaret bir grup sökün etti. Yanımdan geçerken birisini gözüm ısırdı. Bunu muhakkak bir yerden tanıyacaktım. Sonra aklıma geldi: O münakaşa akşamı bana dost gözlerle bakan genç kızdı. Bu sefer de baktı. Öyle manalı filan bakmadı; fakat baktı ve ben nedense bu bakıştan lüzumundan fazla memnun oldum.
4İdam mahkumunun biri, ölümünden bir saat önce , yüksek bir dağın tepesinde, ancak iki ayağının sığabileceği kadar daracık bir yerde yaşaması gerekse; çevresindeyse uçurumlar, okyanuslar, sonsuz karanlıklar, fırtınalar ve sonsuz bir yalnızlık olsa, yine de o bir avuç yerde ömrü boyunca, binlerce yıl, sonsuza dek yaşamanın, o anda ölmeye yeğleneceğini söylemiş. Yeter ki yaşasın! Yalnızca yasasın! Aman Tanrım, bu nasıl gerçek böyle! Bu nasıl
gerçek! İnsan ne alçak yaratıkmış!
5Bu duygu hiç ummadığı bir anda affedildiğini öğrenen bir idam mahkumunun heyecanıyla karşılaştırılabilirdi ancak.
6Âşık olmayı denedim, hem de bir kez değil iki kez. İnanın bana korkunç acılar çektim. Ruhumun derinliklerinde, çektiğim acı ile alay eden bir ses işittiğim halde acı çekmeye devam eder, üstelik deli dolu aşıkmışım gibi kıskançlık krizleri geçirirdim. Bunların hepsinin sebebi can sıkıntısıydı baylar, emin olun can sıkıntısı.
7Nasıl yaşadığıma gelince, sizin kendi yaşamınızda yarıda bıraktığınız şeyleri ben sonuna kadar götürdüm. Üstelik sizler ödlekliğinizi ölçülü davranış sayarak kendi kendinizi aldatıp avunuyorsunuz. Bu duruma göre, ben sizden daha canlı bir insan olmuyor muyum?
8Tıp fakültesi öğrencisi genç, gözleri dört çeşme anneciğiyle son bir umut doktorun kapısında almış soluğu. 
9Kim muzaffer bir avcı yahut attığını deviren bir nişancı olmayı reddedebilir? Dış dünyanın karmaşıklık ve belirsizliğinden sanal alemin basitliğine iltica. Bu oyunlar dünyayı basitleştiriyor, maliyetsiz bir zevk sağlıyor, berrak hedefler sunuyor ve kişiye anında geri bildirim veriyor. Sıkıcı ve zor bir dünyadan, heyecanlı ve sansasyonel bir dünyaya kaçış. Kişilerin hayal dünyalarını sınırlıyor mu bu oyunlar?
 Hayatımda ilk defa olarak başka birisinin tesiri altında kalmıştım. Tuhaf değil mi, bundan hiç müteessir olmuyordum: Tesiri altında kaldığım kimsenin benden zayıf olduğunu bildiğim halde…

 CEVAPLAR                                                       
1.ETKİNLİK
Aşağıdaki cümlelerde geçen isim tamlamalarının altını çiziniz.

1Dokunduğu şeyi altına çeviren şu felsefe taşını arıyordu.
2Altın istemiyordu o, sadece ama sadece hayatı geriye saracak bir tılsımın peşindeydi.
3En yakınını apansız ötelere uğurlamış kimse yoktur ki, yüreği vehimli soruların o kızgın ateşinde dağlanmasın.
4Şimdi acılı bir anne olarak karşımda oturan bu kadın, yıllar önce oğlunun üzerine titreyen bir anne, şen şakrak ve başarılı bir iş kadını olarak karşımdaydı.
5Oğlunun hayatta dikiş tutturamayışına hayıflanıyor, gözlerinin içine büyük bir aşkla baktığı yavrusunun derdine bir çare arıyordu.
6 O demiyor da ben onun sorusunu kendi içime şöyle tercüme ediyorum.
7Seninle elektrik ışıklarının sızmadığı bir köy bulalım, çıkalım da tepeye, sırtüstü yıldızları seyretmeye duralım.
8Geviş getiren ineklerin mutluluğu lazım değil bize, acı çekebilen insanın huzursuzluğu lazım. 
9Sizi gülümsetebilen insanların peşine takılın, çünkü sadece bir gülümseme karanlık bir günü aydınlatabilir.
10İnsanın ötekine özen göstermediği, kendi iyiliği kadar ötekinin iyiliğini de istemediği bir toplumda bireyin mutlu olması zor.
11Çocuklarımızı ekran önünde unutursak, onlar bir daha evin yolunu bulamayabilir.

 

2.ETKİNLİK
Aşağıdaki cümlelerde geçen belirtisiz isim tamlamalarının altını çiziniz.

1Özleyenler bilir; uyku bir gereksinim değil, sığınma talebidir geceye.
2Çocuk avuntusu sevgiler büyütüyorum içimde.
3Dikkat et, zordur güzelliğin taşınması, zorlanma. Niceleri kendi güzelliğinde boğulup gider bu dünya kitabında. Sen de onlardan olma.
4Bazı aileler kendi aralarında toplanarak gece eğlentileri yapıyorlardı.
5Sevda dediğin ne ki? Tarifsiz bir tanışıklık duygusu. Sebepsiz bir gülümseme arzusu.
6İçinde her şey çiçek pıhtılarına dönüşecek. Bir gün gelecek hiç ağlamayacaksın.
7İnsanı ayakta tutan iskelet ve kas sistemi değil; prensipleri ve inançlarıdır.
8Ben, kendi kendimi bütünüyle mahvettim. Artık kendimi kıyaslayabileceğim herhangi bir şey var mıdır; ahlak kuralları filan? Bana faydası olacak hiçbir ahlak kuralı yoktur artık. Hele böyle bir durumda ahlak dersleri kadar yersiz bir şey olamaz. Ah, şu kendini beğenmiş tipler! Böbürlene böbürlene sana nasihatler vermeleri! Şu anki durumumun iğrençliğini ve pisliğini en az kendileri kadar bildiğimi bilselerdi, o koca dillerini sallamaktan vazgeçerlerdi. Bana bilmediğim ne söyleyebilirler ki? Benim sorunumla ilgili ne bilebilirler ki?
9İnsanların çoğu kendileri için değil, başkaları için giyinir. Daireye gelen pasaklı bir köylü ile iyi giyimli bir çiftlik ağası aynı muameleyi görmez. Pasaklı köylüye bağırır çağırırlar; bugün git yarın gel derler. Çiftlik ağası, general gibi itibar görür; işleri tıkır tıkır yürür. General deyince aklıma geldi. Bir general kişiliğinden dolayı mı, yoksa omzundaki yıldızlardan dolayı mı itibar görür?
10İnsan başkalarının kusurlarını bulmaya çalışırken kendi kusurlarının farkına varamıyor. Size inciler vermek isterdim; ama verebildiğim sadece çakıl taşları.
11Bugün ekran şiddetiyle sokaktaki şiddeti ilişkilendiren binin üzerinde bilimsel çalışma var.
12Omzumuza sahte zafer madalyaları takmasa bile, gerçek daha güzel. 

 

 3.ETKİNLİK
Aşağıdaki cümlelerde geçen belirtili isim tamlamalarının altını çiziniz.

1Yağmurdan sonra, toprağın kokusu olsun diye, yoktu suyun kokusu.
2Ben ladesi senin yüreğinde bıraktım be adam. Kim elini uzatsa “aklımda” diyorum.
3Uzun uzun susuyoruz sözün kıyılarında. Hangi kapıyı aralasak bir uzaklık esiyor.
4Sevdiklerinizin yüreklerinden sımsıkı tutun, yarın çok geç olmakla meşhurdur.
5Geçip gitmek istemenin bir derdi vardı, geçip gidememek gibi.
6Ben yazdıklarımı çoktan yaktım. Bunun sonrası ateşi harlamak olsun. Bunun sonrası yeni bir şey söylemek için düne bakmamak olsun.
7Her şey bittiğinde hatırlayacağımız; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır!
8İnsanların çoğu, kendileri değil başkalarıdır. Düşünceleri başkalarının düşünceleridir, yaşamları başkalarını taklittir ve tutkuları ise alıntılardır. Şimdilerde insanlar öz benliklerinden korkuyorlar.
9Muhteşem ruhlar, her zaman sıradan akılların şiddetli muhalefetine maruz kalırlar.
10Dilin söylediği veya kalemin yazdığı sözcüklerin en acıklısı şunlardır: ‘Öyle de olabilirdi.
11Eğer bir gemi inşa etmek istiyorsan, insanları odun toplamak için çağırma ve onlara görev dağıtıp ve iş verme. Bunun yerine onlara, denizin sonsuz büyüklüğünü arzulamayı öğret.

 

4.ETKİNLİK
Aşağıdaki cümlelerde geçen zincirleme isim tamlamalarının altını çiziniz.

1Menfaat karşılığı yapılan iyilik, iyilik değildir. İyilik, sebep ve netice zincirinin dışındadır.
2Şehrin duvarları arasında sıkışıp kalmaktan boğulacak gibi olup, kendisini ansızın İtalya’da bulmuş yarı kötürüm bir şehirli gibi, ben de şehirden yakamı kurtarıp doğayla kucak kucağa geldiğimde, dünyanın en mutlu adamı oluveririm.
3Bir gün şehrin gezinti yeri makamında olan bir tepede otururken karşıdan beş altı kadından ibaret bir grup sökün etti. Yanımdan geçerken birisini gözüm ısırdı. Bunu muhakkak bir yerden tanıyacaktım. Sonra aklıma geldi: O münakaşa akşamı bana dost gözlerle bakan genç kızdı. Bu sefer de baktı. Öyle manalı filan bakmadı; fakat baktı ve ben nedense bu bakıştan lüzumundan fazla memnun oldum.
4İdam mahkumunun biri, ölümünden bir saat önce , yüksek bir dağın tepesinde, ancak iki ayağının sığabileceği kadar daracık bir yerde yaşaması gerekse; çevresindeyse uçurumlar, okyanuslar, sonsuz karanlıklar, fırtınalar ve sonsuz bir yalnızlık olsa, yine de o bir avuç yerde ömrü boyunca, binlerce yıl, sonsuza dek yaşamanın, o anda ölmeye yeğleneceğini söylemiş. Yeter ki yaşasın! Yalnızca yasasın! Aman Tanrım, bu nasıl gerçek böyle! Bu nasıl
gerçek! İnsan ne alçak yaratıkmış!
5Bu duygu hiç ummadığı bir anda affedildiğini öğrenen bir idam mahkumunun heyecanıyla karşılaştırılabilirdi ancak.
6Âşık olmayı denedim, hem de bir kez değil iki kez. İnanın bana korkunç acılar çektim. Ruhumun derinliklerinde, çektiğim acı ile alay eden bir ses işittiğim halde acı çekmeye devam eder, üstelik deli dolu aşıkmışım gibi kıskançlık krizleri geçirirdim. Bunların hepsinin sebebi can sıkıntısıydı baylar, emin olun can sıkıntısı.
7Nasıl yaşadığıma gelince, sizin kendi yaşamınızda yarıda bıraktığınız şeyleri ben sonuna kadar götürdüm. Üstelik sizler ödlekliğinizi ölçülü davranış sayarak kendi kendinizi aldatıp avunuyorsunuz. Bu duruma göre, ben sizden daha canlı bir insan olmuyor muyum?
8Tıp fakültesi öğrencisi genç, gözleri dört çeşme anneciğiyle son bir umut doktorun kapısında almış soluğu. 
9Kim muzaffer bir avcı yahut attığını deviren bir nişancı olmayı reddedebilir? Dış dünyanın karmaşıklık ve belirsizliğinden sanal alemin basitliğine iltica. Bu oyunlar dünyayı basitleştiriyor, maliyetsiz bir zevk sağlıyor, berrak hedefler sunuyor ve kişiye anında geri bildirim veriyor. Sıkıcı ve zor bir dünyadan, heyecanlı ve sansasyonel bir dünyaya kaçış. Kişilerin hayal dünyalarını sınırlıyor mu bu oyunlar?
 10Hayatımda ilk defa olarak başka birisinin tesiri altında kalmıştım. Tuhaf değil mi, bundan hiç müteessir olmuyordum: Tesiri altında kaldığım kimsenin benden zayıf olduğunu bildiğim halde…

 

isim-tamlamaları-etkinlikleri-1 indir.

Yazdır

Yazar hakkında

Süleyman Kara

Öğrenci ve öğretmenlere faydalı olmak için onlara kaliteli edebiyat sitesi olan edebiyat sultanını sundum.

Yorum yap