Çalışma Kitapçıkları

Cümlenin Ögeleri Etkinlikleri 14

CÜMLENİN ÖGELERİ ETKİNLİKLER 14                                                                          

1.ETKİNLİK
Aşağıdaki cümlelerin ögelerine ayrılışı doğru gösterildiyse karşısına D, yanlış gösterildiyse Y yazınız.

1Şimdi yapmakta olduğu bu işi asla istemediği / meydandaydı. 
2O zamana kadar / bütün insanlardan esirgediğim alaka, hiç kimseye karşı tam manasıyla duymadığım sevgi / birikmişti. 
3Aldanmadığıma dair / sarsılmaz bir kanaatim / vardı. 
4Bir kitabı okurken geçen iki saatin ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince/ insan hayatının ürkütücü hiçliğini / düşünür, /umutsuzluk içinde / kalırdım. 
5Bu kadının resmini gördüğüm andan beri / geçen birkaç hafta içinde, /ömrümün bütün senelerinden daha çok yaşadığımı / hissediyordum.

 

 
6Evden çıktıktan sonra bir şey unuttuğunu fark ederek duraklayan, fakat unuttuğunun ne olduğunu bir türlü bulamayarak hafızasını ve ceplerini araştıran, ümidini kesince, aklı geride, ileri gitmek istemeyen adımlarla yoluna devam eden bir insan gibi / üzüntülüydüm. 
7Uzun zamandan beri kulaklarımın en tatlı aşinası olan ve bende yalnız iyi hatıralar uyandıran bu ses, / birdenbire / çıkıp gelen güvenilecek bir dost gibi, / içime / ferahlık / getirmişti. 
8Başka türlü olmayı / ne kadar / isterdim. 
9Sağ tarafta / büyükçe bir göl /, üzerinde paten kayan bir kalabalık / gördüm. 
10Ormanın her tarafında / uzun, birbirine karışan kayak izleri / vardı. 
11Ne diye / yoldan ayrılıp buraya saptığımın, niçin geri dönmediğimin farkında/ değildim. 
12Başımın yanması/ azalmış, burnumun kökünde /hissettiğim karıncalanma / geçmişti. 
13Hayatımın en dolu, en manalı zannettiğim bir devresi / birdenbire /boşalmış, /bütün manasını / kaybetmişti. 
14Bütün hatıralarımı toplayarak bir hüküm vermek istediğim zaman, /  onların hiçbir zaman sahiden / yapamayacakları neticesine /varıyordum. 
15O / beni / birdenbire / sessiz ve karanlık / dünyamdan / ayırmış, / ışığa ve yaşamaya / götürmüştü. 
16Bir ruhum bulunduğunu / o zaman / fark / etmiştim. 
17Yaşadığım müddetçe /türlü türlü yerler /gezecek, /dilini bildiğim ve bilmediğim insanlarla/ tanışacak, /her yerde, / herkeste /onu,/ arayacaktım. 
18Önümdeki seneler/ bana /tahammül edilemeyecek kadar hazin/ görünüyordu. 
19Ruhum, /bir ağaç kurdu gibi/ beni kemirmekten başka /ne /yapıyordu? 
20Şu ağaçlar, onların dallarını ve eteklerini örten karlar, şu ahşap bina, şu göl ve üzerindeki buz tabakası, bu çeşit çeşit insanlar/ hayatın kendilerine verdiği bir işi yapmakla /meşguldüler. 
21Ben ise, /dingilden fırlayarak, boşta yuvarlanan bir araba tekerleği gibi /sallanıyor / bu hâlimden / kendime ayrıcalıklar çıkarmaya /çalışıyordum. 
22Hiç kimsenin benden /bir şey beklediği ve benim hiç kimseden /bir şey beklediğim/ yoktu. 
23Bu andan itibaren /bende, /hayatımın istikametine hâkim olan değişme/ başladı. 

2.ETKİNLİK                                                                                                                   
Aşağıdaki cümleleri ögelerine ayırınız.

1Vücuduma garip bir uyuşukluk yayıldı.
2Murat günlerden sonra bunu haber alınca ne yapardı?
3Şehrin ortalarına gelmek için saatlerce yürümem lazımdı.
4Tanıştığımız ilk günlerde olduğu gibi bin türlü güzel, cazip, kandırıcı fikirler kafama hücum ediyordu.
5Bu sözlerin ona tesir etmemesinin, fikrini değiştirmemesinin imkanı yoktu.
6Gözlerim yaşararak ve sesim titreyerek ona aramızdaki yakınlığı, iki insanın birbirini bulması bu kadar güç olan bu dünyada bizim böyle manasız sebeplerle ayrılmamızın imkânsızlığını anlatıyordum.
7O zaman hastalığının artmış olduğunu tahmin ettim.
8Rahatsız etmenin doğru olmayacağını düşünerek eve döndüm.
9Hasta olduğu için birkaç günden beri gelmediğini söylediler.
10Merdivenleri nefes nefese çıktım ve tereddüt edip vazgeçmemek için derhal elimi zile götürdüm.
11Telaş ve heyecanım karşımdakini biraz yumuşatmışa benziyordu.
12Arkamdan hayretle bakan kişiye teşekkür bile etmeden merdivenleri dörder dörder atladım.
13Yüzlerce metre uzunluğundaki büyük taş bina içime ürperme verdi.
14Gece yarısından sonra gelen ve bu müthiş soğukta kendisini rahatsız eden ziyaretçiye karşı belki de hak ettiğinden biraz fazla nezaket gösteren kapıcının bana verebilecek hiçbir bilgisi yoktu.
15İhtiyarca bir kadın öğleye kadar gelip evi temizliyor, büyük bir çini sobayı yakıyor, bir kap hasta yemeği pişiriyordu.
16Rüzgâr karları bir duvardan öbürüne savuruyor ve gözlerime dolduruyordu.
17Ara sıra beyaz bir otomobil hastanenin kapısından içeri giriyor, biraz sonra tekrar çıkıyordu.
18Ortalık aydınlanmaya başlayınca sokaklar yavaş yavaş canlandı.
19Biraz sonra, hastanenin çeşitli kapılarından girip çıkan beyaz otomobiller çoğaldı.
20Yanımda gelen hemşire, içerde çok kalmamamı, hastanın yorulmasının doğru olmadığını söyledi.
21Uzun boylu tavsiyelerle ve deste deste reçetelerle, karlı bir günde, hastaneden çıkıp evine geldi.

CÜMLENİN ÖGELERİ ETKİNLİKLER 14   CEVAPLAR                                      

1.ETKİNLİK
Aşağıdaki cümlelerin ögelerine ayrılışı doğru gösterildiyse karşısına D, yanlış gösterildiyse Y yazınız.

1Şimdi yapmakta olduğu bu işi asla istemediği / meydandaydı.D
2O zamana kadar / bütün insanlardan esirgediğim alaka, hiç kimseye karşı tam manasıyla duymadığım sevgi / birikmişti.Y
3Aldanmadığıma dair / sarsılmaz bir kanaatim / vardı.D
4Bir kitabı okurken geçen iki saatin ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince/ insan hayatının ürkütücü hiçliğini / düşünür, /umutsuzluk içinde / kalırdım.D
5Bu kadının resmini gördüğüm andan beri / geçen birkaç hafta içinde, /ömrümün bütün senelerinden daha çok yaşadığımı / hissediyordum.

 

Y
6Evden çıktıktan sonra bir şey unuttuğunu fark ederek duraklayan, fakat unuttuğunun ne olduğunu bir türlü bulamayarak hafızasını ve ceplerini araştıran, ümidini kesince, aklı geride, ileri gitmek istemeyen adımlarla yoluna devam eden bir insan gibi / üzüntülüydüm.D
7Uzun zamandan beri kulaklarımın en tatlı aşinası olan ve bende yalnız iyi hatıralar uyandıran bu ses, / birdenbire / çıkıp gelen güvenilecek bir dost gibi, / içime / ferahlık / getirmişti.Y
8Başka türlü olmayı / ne kadar / isterdim.D
9Sağ tarafta / büyükçe bir göl /, üzerinde paten kayan bir kalabalık / gördüm.D
10Ormanın her tarafında / uzun, birbirine karışan kayak izleri / vardı.D
11Ne diye / yoldan ayrılıp buraya saptığımın, niçin geri dönmediğimin farkında/ değildim.Y
12Başımın yanması/ azalmış, burnumun kökünde /hissettiğim karıncalanma / geçmişti.Y
13Hayatımın en dolu, en manalı zannettiğim bir devresi / birdenbire /boşalmış, /bütün manasını / kaybetmişti.D
14Bütün hatıralarımı toplayarak bir hüküm vermek istediğim zaman, /  onların hiçbir zaman sahiden / yapamayacakları neticesine /varıyordum.Y
15O / beni / birdenbire / sessiz ve karanlık / dünyamdan / ayırmış, / ışığa ve yaşamaya / götürmüştü.Y
16Bir ruhum bulunduğunu / o zaman / fark / etmiştim.Y
17Yaşadığım müddetçe /türlü türlü yerler /gezecek, /dilini bildiğim ve bilmediğim insanlarla/ tanışacak, /her yerde, / herkeste /onu,/ arayacaktım.D
18Önümdeki seneler/ bana /tahammül edilemeyecek kadar hazin/ görünüyordu.D
19Ruhum, /bir ağaç kurdu gibi/ beni kemirmekten başka /ne /yapıyordu?Y
20Şu ağaçlar, onların dallarını ve eteklerini örten karlar, şu ahşap bina, şu göl ve üzerindeki buz tabakası, bu çeşit çeşit insanlar/ hayatın kendilerine verdiği bir işi yapmakla /meşguldüler.D
21Ben ise, /dingilden fırlayarak, boşta yuvarlanan bir araba tekerleği gibi /sallanıyor / bu hâlimden / kendime ayrıcalıklar çıkarmaya /çalışıyordum.Y
22Hiç kimsenin benden /bir şey beklediği ve benim hiç kimseden /bir şey beklediğim/ yoktu.Y
23Bu andan itibaren /bende, /hayatımın istikametine hâkim olan değişme/ başladı.D

2.ETKİNLİK
Aşağıdaki cümleleri ögelerine ayırınız.

1Vücuduma / garip bir uyuşukluk / yayıldı. (yer tamlayıcısı /özne/yüklem)
2Murat / günlerden sonra bunu haber alınca / ne/ yapardı? (özne/zarf tamlayıcısı/belirtisiz nesne/yüklem)
3Şehrin ortalarına gelmek için /saatlerce yürümem / lazımdı. (zarf tamlayıcısı / özne/ yüklem)
4Tanıştığımız ilk günlerde olduğu gibi/ bin türlü güzel, cazip, kandırıcı fikirler/ kafama / hücum ediyordu.
(zarf tamlayıcısı / özne / yer tamlayıcısı / yüklem)
5Bu sözlerin ona tesir etmemesinin, fikrini değiştirmemesinin imkanı / yoktu. (özne / yüklem)
6Gözlerim yaşararak ve sesim titreyerek / ona / aramızdaki yakınlığı, iki insanın birbirini bulması bu kadar güç olan bu dünyada bizim böyle manasız sebeplerle ayrılmamızın imkânsızlığını/ anlatıyordum.
( zarf tamlayıcısı / yer tamlayıcısı / belirtili nesne / yüklem)
7O zaman / hastalığının artmış olduğunu / tahmin ettim. (zarf tamlayıcısı / belirtili nesne / yüklem)
8Rahatsız etmenin doğru olmayacağını düşünerek / eve / döndüm. (zarf tamlayıcısı / yer tamlayıcısı / yüklem)
9Hasta olduğu için birkaç günden beri gelmediğini / söylediler. (belirtili nesne / yüklem)
10Merdivenleri /nefes nefese /çıktım /ve tereddüt edip vazgeçmemek için/ derhal /elimi /zile /götürdüm.
(belirtili nesne/ zarf tamlayıcısı/yüklem/zarf tamlayıcısı /zarf tamlayıcısı/belirtili nesne/ yer tamlayıcısı/ yüklem)
11Telaş ve heyecanım/ karşımdakini biraz yumuşatmışa/ benziyordu. (özne / yer tamlayıcısı / yüklem)
12Arkamdan hayretle bakan kişiye teşekkür bile etmeden / merdivenleri / dörder dörder / atladım.
(zarf tamlayıcısı / belirtili nesne / zarf tamlayıcısı / yüklem)
13Yüzlerce metre uzunluğundaki büyük taş bina / içime / ürperme / verdi.
(özne / yer tamlayıcısı / belirtisiz nesne/ yüklem)
14Gece yarısından sonra gelen ve bu müthiş soğukta kendisini rahatsız eden ziyaretçiye karşı hak ettiğinden biraz fazla nezaket gösteren kapıcının bana verebilecek hiçbir bilgisi / yoktu. (özne / yüklem)
15İhtiyarca bir kadın / öğleye kadar / gelip /evi /temizliyor, /büyük bir çini sobayı/ yakıyor, /bir kap hasta yemeği / pişiriyordu.
(özne/zarf tamlayıcısı/zarf tamlayıcısı/belirtili nesne/yüklem/belirtili nesne/yüklem/ belirtisiz nesne/ yüklem)
16Rüzgâr/ karları/ bir duvardan öbürüne /savuruyor /ve gözlerime / dolduruyordu.
(özne/yer tamlayıcısı /yüklem/yer tamlayıcısı /yüklem)
17Ara sıra / beyaz bir otomobil / hastanenin kapısından / içeri / giriyor,/  biraz sonra / tekrar / çıkıyordu.
(zarf tamlayıcısı / özne / yer tamlayıcısı / zarf tamlayıcısı / yüklem / zarf tamlayıcısı / zarf tamlayıcısı / yüklem)
18Ortalık aydınlanmaya başlayınca / sokaklar / yavaş yavaş / canlandı.
(zarf tamlayıcısı / özne / zarf tamlayıcısı / yüklem)
19Biraz sonra, / hastanenin çeşitli kapılarından girip çıkan beyaz otomobiller / çoğaldı.
(zarf tamlayıcısı / özne / yüklem)
20Yanımda gelen hemşire, içerde çok kalmamamı, hastanın yorulmasının doğru olmadığını söyledi.
(özne / belirtili nesne / yüklem)
21Uzun boylu tavsiyelerle ve deste deste reçetelerle, /karlı bir günde,/  hastaneden çıkıp / evine / geldi.
(zarf tamlayıcısı / zarf tamlayıcısı / zarf tamlayıcsı / yer tamlayıcısı / yüklem)

cumlenin ogeleri etkinlikleri 14 indir.

Yazdır

Yazar hakkında

Süleyman Kara

Öğrenci ve öğretmenlere faydalı olmak için onlara kaliteli edebiyat sitesi olan edebiyat sultanını sundum.

Yorum yap