CÜMLENİN ÖGELERİ ETKİNLİKLER 1
1.ETKİNLİK
Aşağıdaki cümlelerde geçen yüklemlerin altını çiziniz.
Sabah ezanı okundu.
Kalk yavrum, işe geç kalacaksın.
Ali nihayet iş bulmuştu.
Bir haftadır fabrikaya gidiyordu.
Anası memnundu.
Halıcıoğlu’ndaki fabrikanın bacası kafasını kaldırmış, bir horoz vakarıyla sabaha, Kâğıthane sırtlarında beliren fecri kâzibe bakıyordu.
Ali nihayet uyandı.
Her sabah yaptığı gibi yorganı kafasına büsbütün çekti.
Anası yorgandan dışarıda kalan ayaklarını gıdıkladı.
Anasının çocuğundan, çocuğun anasından başka gelirleri var mıydı?
Yemek odasına kucak kucağa geçtiler.
Odanın içini kızarmış bir ekmek kokusu doldurmuştu.
Semaver, ne güzel kaynardı.
Ali semaveri, içinde ne ıstırap, ne grev, ne de kaza olan bir fabrikaya benzetirdi.
2.ETKİNLİK
Aşağıdaki cümlelerdeki öznelerin altını çiziniz.
Sabahleyin Ali’nin bir semaver, bir de fabrikanın önünde bekleyen salep güğümü hoşuna giderdi.
Halıcıoğlu’ndaki askeri mektebin borazanı, fabrikanın uzun ve bütün Haliç’i çınlatan düdüğü, onda arzular uyandırır; arzular söndürürdü.
Sonra şekerli bir şey yemiş gibi dudaklarını yaladı.
Evin küçük bahçesindeki saksıların içinde fesleğenler vardı.
Ali birkaç fesleğen yaprağını parmaklarıyla ezerek avuçlarını koklaya koklaya uzaklaştı.
Arkadaşlarım sandal iskelesinde buldu; hepsi de dinç delikanlılardı.
Onun ustası İstanbul’da bir tek elektrikçi idi.
Kızarmış ekmek kokan odada semaver ne güzel kaynardı.
Ali’nin annesine ölüm, bir misafir, bir başörtülü, namazında niyazında bir komşu hanım gelir gibi geldi.
Sabahları oğlunun çayını, akşamları iki kap yemeğini hazırlaya hazırlaya akşamı ediyordu.
Fakat yüreğinin kenarında bir sızı hissediyor; buruşuk ve tülbent kokan vücudunda akşamüstleri merdivenleri hızlı hızlı çıktığı zaman bir kesiklik, bir ter, bir yumuşaklık duyuyordu.
Dudaklarını soğumaya başlamış yanaklara sürdüğü zaman ürperdi.
3.ETKİNLİK
Aşağıdaki cümlelerde belirtili ve belirtisiz nesnelerin altını çiziniz.
Soda şişeni elimle açmayı öğrendim bugün.
Yoldan geçenlerin kafasını yardı elindeki kuş lastiğiyle.
Odanı ne zaman düzelteceksin?
Ot yeme, et ye.
Bize edebiyatımızın geçmişini anlattı uzun uzun.
4.ETKİNLİK
Aşağıdaki cümlelerin dolaylı tümleçlerini (yer tamlayıcısı) bulunuz.
İşte böyle bir yerde köyün insanlarını düşünüyorum.
Kör Mustafa, bahçelerde çalışır, gündeliğe gider, sarnıç sıvar, dam aktarır, kuyu kazar.
Koca yaylamızın üzerinde böyle milyonlarca insan bulunduğunu düşünüyorum.
Lokantada bir gün şişelere doldurulmuş bir domates suyu içersiniz ve tadını fevkalade bulursunuz.
Yunan tanrılarının ölmemek için içtiği nektar lezzetini damağınızda hissedersiniz, emin olun ki Mustafa’nın domateslerinden bir tanesi, içtiğiniz suya katılmıştır.
5.ETKİNLİK
Aşağıdaki cümlelerin zarf tümleçlerini bulunuz.
Orada fundalar, yabani meşe palamutları, kocayemişler, çalı süpürgeleri bir türlü ağaç haline gelmeden, ama ağacı taklit edercesine gelişir.
Akşam olunca çalıların arasına sakladığı kazmasını alıyor, gün ağarıncaya kadar söküyor, koparıyor, kazıyordu. Onu sökünce, orman memurunu karşısında bulurdu.
Bir sabah her zamanki çamın altına vardım.
Dünya yuvarlağı üzerinde böyle milyonlarca insanın tırnakları, nasırları, çirkinlikleri, tek gözleri, tek kollarıyla, bir ejderha ile kavga etmek için bekleştiklerini düşünüyorum.
Bugünlerde nişanlınız size koyu al renkli karanfiller gönderecektir.
6.ETKİNLİK
Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili kelimelerin hangi öge olduklarını belirtiniz.
Ufacık bir çocukken yazıp da neşre cesaret edemediğim bu hikâyeyi, ölen annemin kitapları arasında buldum.
Garip bir merakla okudum.
Eskiden niçin beğenmemişim de, bir tarafa atmışım?
Zavallı anneciğimin şefkatini bana hatırlattığı için miydi?
Bugün en güzel bir eserim sandığım şu yazıyı işte sana ithaf ediyorum.”
O zaman ancak yirmi yaşında bulunuyordum.
Telgraf ve Posta Nezareti’nde büyük bir mevki sahibi olan babam, rezaletime, çapkınlığıma dayanamadı.
Yanya vilayetindeki müfettiş, babamın adamlarındanmış!
O vilayette bir kasabaya gidecektim.
Bu efendi, yemekten sonra kahvelerimizi içerken ismimi sordu.
Söyledikten sonra babamın kim olduğunu sordu.
Pire’ye uğradığımız zaman, bu güzel maymunu satmak istedim.
Telgrafhanenin yüksek pencerelerinde tatlı bir rüzgar çırpınırdı.
Kasabanın hemen bütün ahalisi Rum’du.
İlk günler, uzun sıkıntılar içinde, süzülüp geçtiler.
Koltuk pek kirli olduğundan üzerine bir kılıf yaptırdım.
Ondan sonra başladım mektuplar yazmaya.
Bu yalanı, onların gevezeliklerinden kurtulmak için uydurdum.
Bazen, birbirinize darılır, barışırsınız.
Evvela isminizi, yaşınızı, evli misiniz, bekar mısınız gibi içinizi, dışınızı soran bir arkadaş, bir hafta sonra en teklifsiz sevdiklerinizin soramayacağı şeyleri sorar.
Ben, bu hali bildiğim için, telgraf muhaberelerinde kısa cevaplar veriyor, onların gevezeliklerini soğuk bir ciddiyet içinde boğuyordum.
7.ETKİNLİK
Aşağıdaki cümlelerle ilgili bilgiler doğru ise karşısına D, yanlış ise Y yazınız.
“Koltuğumun bulunduğu pencere gayet geniş bir bahçeye açılıyordu.” cümlesinde belirtisiz nesne kullanılmamıştır. ( )
“Saçlarımın arasında belirsiz bir temas hissettim.” cümlesinde yüklem sonda değildir. ( )
“Pencereye dayanarak sisler altında titreyen uzaklara, güneşle parlayan bulutlara bakıyordum.” cümlesindeki pencereye dayanarak söz öbeği zarf tümlecidir. ( )
“Ertesi gün telgrafhanenin önünden geçerken selam verdim.” cümlesinin öge dizilişi zarf tümleci, dolaylı tümleç, yüklem şeklindedir. ( )
“Telgrafhanenin önündeki ağaçlıkta saatlerce beraber geziyorduk.”cümlesinde bir tane zarf tümleci vardır. ( )
“Bir akşam yine beraber, o gölgeliklerde havai, mânâsız şeyler konuşuyorduk.” cümlesindeki ögelerin dizilişi zarf tümleci, zarf tümleci, zarf tümleci, dolaylı tümleç, belirtisiz nesne, belirtisiz nesne, yüklem şeklindedir.( )
“Maymunun bizden tarafa geldiğini gördük.” cümlesi belirtili nesne ve yüklemden oluşmaktadır. ( )
“Küçük telgrafhaneye yaklaşırken maymunun pek memnun olduğunu görüyordum.” cümlesinde yüklem isim soylu bir kelime değildir. ( )
“Öteye beriye sordum, hiçbiri beni çağırmamıştı.” cümlesinde belirtisiz nesne kullanılmamıştır. ( )
“O gece kapıyı tırmaladığını, beni çağırdığını duydum.” cümlesinde kapıyı tırmaladığını, beni çağırdığını söz öbeği belirtili nesnedir. ( )
edebiyatsultani.com
Yukarıdaki yazıyı indirmek için aşağıdaki linke tıklayınız.
CÜMLENİN ÖGELERİ ETKİNLİKLER 1