DİL BİLGİSİ TARAMA TESTİ 5
1. Sinema, genellikle anlaşılması zor, yüksek bir yaratıcılık gerilimi içeren bir özgün sanat biçimidir. Bu, ben anlaşılmak istemiyorum demek değil, ama Spielberg gibi, genel kitle için bir film yapamam. Eğer yapabileceğimi keşfetseydim acı duyardım. Eğer genel bir izleyici kitlesine ulaşmak istiyorsanız, Star Wars ve Superman gibi, sanatla hiç ilgisi olmayan filmler yapmalısınız. Bununla halkın aptal olduğunu söylemek istemiyorum, ama onları memnun etmek için de kesinlikle böyle bir ıstıraba katlanamam. Sinema, insanlığa hiçbir şey öğretemez, çünkü insanlık, hiçbir şey öğrenemeyeceğini, son dört bin yılda yeteri kadar ispatlamıştır.
Yukarıdaki paragrafta kaç tane kurallı birleşik fiil kullanılmıştır?
A) 2 B) 3 C) 4 D) 5 E) 6
2. (I)Zaman geri getirilemez, derler. (II) Doğrudur. (III) Şimdiki zamanın her an geçip giden bir anın geçici olmayan gerçekliği bulunduğuna göre geçmiş ne demek oluyor ki? (IV) Geçmiş bir bakıma içinde bulunulan “an”dan daha gerçektir, en azından daha çok dayanıklı, çok daha süreklidir. (V) Şimdiki zaman parmakların arasından kaybolur. (VI) Şimdiki zamanın içinde, yakın gelecekte meydana gelecek, önüne geçilmez bir felaketin bütün ön koşulları mevcuttur.
Yukarıda numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümle iç içe birleşik cümledir.
B) II. ve IV. cümle yüklemine göre isim cümlesidir.
C) III. cümlede isim tamlaması kullanılmıştır.
D) V. cümle yüklemi birleşik fiil olan yapısına göre birleşik bir cümledir.
E) VI. cümle dolaylı tümleç, özne ve yüklemden oluşmuştur.
3. (I) Güzel, gerçeğin peşinden koşmayanlardan kendini gizler. (II) Sanatın anlamı ve varlık nedeni hakkında düşünmeye yanaşmadan onu ele alıp değerlendirmeye kalkanların ruhsuzluğu ne yazık ki, sık sık, kaba bir şekilde basite indirgenmiş birtakım sözlere neden olur: (III)“Bunu hiç beğenmedim!”, “Hiç de ilginç değil!” (IV)Bunlar çok iddialı savlar, ama ne yazık ki gökkuşağını tanımlamaya çalışan doğuştan kör bir adamın savlarından hiç farkı yok! (V)Bu kör insan, bir sanatçının edindiği deneyimlerden doğan gerçeği başkalarına açıklayabilmek uğruna çektiği acılara karşı tamamen duyarsızdır.
Yukarıdaki numaralı cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) I.cümle özne,dolaylı tümleç, belirtili nesne ve yüklemden oluşmuştur.
B) II. cümlede bağlama grubu vardır.
C) III. cümledeki “hiç” kelimesi zarftır.
D) IV. cümlede sıfatın miktarını bildiren bir kelime kullanılmıştır.
E) V. cümlede edat grubu kullanılmamıştır.
4. Aşağıdaki cümlelerden hangisi ögelerine yanlış ayrılmıştır?
A) Bir kadın, / sevdiği adamın başka bir kadın tarafından mutlu edildiğini görmektense, onu can çekişirken görmeyi / tercih eder.
B) Bana yalan söylediğine / üzülmedim,/ bundan sonra / sana / inanamayacağıma / üzüldüm.
C) Bir kelimenin insanın hayatını değiştirdiği / çok / görülmüştür.
D) Kendi planlarımızı / yapıyorduk; / ama / kaderin de planları olduğunu / unutmuştuk.
E) Bir mısra daha söylesek / sanki / her şey / düzelecek.
5. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde basit, türemiş ve birleşik kelimeler kullanılmıştır?
A) Zaferin tadını çıkarabilmemiz için ölülerin dirilmesi, yaşlıların gençleşmesi, uzaktaki dostlarımızın dönmesi gerekir.
B) Biz bunun düşünü dar bir çevrede, bizim için bütün dünya sayılan bildik yüzler arasında kurmuştuk; şimdi büyüdüğümüze göre, yaptıklarımızın ve söylediklerimizin gene bu yüzlerde yansımasını isteriz.
C) Oysa onlar yaşlanmış, ölmüş, kayıplara karışmışlardır, bir daha dönmemecesine.
D) Bu durumda umutsuzca çevremize bakar, bizi yalnız bırakan, ama bizi seven, yaptıklarımıza hayranlık duyacak olan bu küçük dünyayı yeniden yaratmaya çalışırız.
E) Ama böyle bir dünya yoktur artık.
6. Akşam yemeği yiyorum biraz, aydınlık pencerede
Oda kararmış gökyüzü görünüyor. Dışarı çıkınca
Geniş kırlığa götürür dingin yollar az sonra.
Göğe bakıyor ve yiyorum- kimbilir şimdi
Kaç kadın yemek yiyordur- gövdem dingin;
Sersemleştiriyor gövdemi iş ve her kadın.
Dışarıda akşam yemeğinden sonra, yıldızlar gelip
Geniş ovanın toprağına dokunacaklar.
Yukarıdaki dizelerde kaç tane yazım yanlışı yapılmıştır?
A) 1 B) 2 C)3 D) 4 E)5
7. Gelecek ölüm – gözleri gözlerin olacak
sabahtan akşama dek, gözünü kırpmadan,
sağırcasına, eski bir vicdan acısı gibi
saçma bir alışkanlık gibi
ardımızdan kovalayan bu ölüm
gelecek bir gün
Boş bir sözden ayrımsız olacak gözlerin
aynada kendini gördüğünden ayrımsız her sabah,
suskun bir çığlık, bir sessizlik olacak.
Ey sevgili umut, o gün biz de bileceğiz
hem yaşam hem hiçsin sen bile, ey sevgili umut!
Yukarıdaki dörtlükte aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?
A) ünsüz yumuşaması
B) ünsüz benzeşmesi
C) ünsüz türemesi
D) hece düşmesi
E) Ulama
8. Bugün her şeyi gözden çıkarırcasına çılgın bir yenilik düşkünlüğüne karşı son savunma dayanağımı, elimdeki görünüşte tekdüze ve süssüz anlatım gücümün iç yaşantımı açıklamada gene de en iyi araç olduğuna duyduğum sarsılmaz inançta buluyorum.
Yukarıdaki cümle ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Birden fazla birleşik kelime vardır.
B) Ondan fazla türemiş kelime vardır.
C) Edat grubu vardır.
D) Bir sıfat tarafından nitelenmiş belirtili isim tamlaması vardır.
E) En üstünlük zarfı sıfatın miktarını bildirmektedir.
9. Aşağıdaki cümlelerde bulunan fiillerden hangisi nesne-yüklem ilişkisi bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) Belirsiz bir tedirginliğin dışında hiçbir şey vermiyordu bu yer bana.
B) Aramızdaki aşk hikâyesi çarpıcı olaylardan değil, en ince sezgilerle dolu iç yaşantılardan oluşuyor.
C) İnsanlara akılları ölçüsünde söz söyleyiniz.
D) Hiçbir zaman öfkelenmeyen adamdan kendini koru.
E) Rüyalar gerçeklerden daha güzel olduğu için içinizdeki çocuğu uyutun.
10. Gidin, şarkılarım, yalnıza ve tatminsize,
Asabı bozulana, sözleşmeyle köleleşenlere,
Küçümsemelerimi götürün zulmedenlere.
Serin bir suyun dalgası olarak gidin,
Zalimlere nefretimi iletin.
Yukarıda altı çizili kelimelerin türleri aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A) fiil, isim, isim, isim, sıfat
B) zarf, sıfat, sıfat, sıfat, sıfat
C) zarf, sıfat, isim, sıfat, zarf
D) isim, zarf, sıfat, isim, sıfat
E) fiil, isim, sıfat, sıfat, zarf
11. Sevgilim olsun istemiyorum.
Sevdiğim olsun istiyorum.
Her gün “görmek” değil.
Benim olduğunu bilmek istiyorum!
Elini tutmak değil.
Kıyamadan sadece gözlerine bakmak istiyorum.
Yukarıdaki dizelerde kaç tane eylemsi kullanılmıştır?
A) 3 B)4 C) 5 D)6 E) 7
12. En üzüldüğüm şey gençlerin en güzel vakitlerini aptalca dertlerle geçirmekten yaşamamaya fırsat bulamamalarıdır.
Bu cümlenin öge dizilişiyle özdeş olan cümle aşağıdakilerden hangisinde vardır?
A) İnsanların seni en çok sevdiği zaman, onların işine en çok yaradığın zamandır.
B) Siz incittiğiniz insanın ve kırdığınız gönlün bedduasından korkun.
C) Yeniden güvenmek, yeniden sevmek istiyorum acı çekeceğimi bile bile.
D) İnsan kendini bırakınca işler olması gerektiği gibi gider.
E) İnsanlar seninle konuşmayı bıraktığında, arkandan konuşmaya başlarlar.
13. (I) Öyle bir hastalık ki, ülkedeki insanların birtakımı zayıflamaya, küçülmeye, birtakımları da şişmanlamaya, irileşmeye başlamış. (II) Zayıflayanların boyları da günden güne ufalıyormuş. (III) Ama bu ufalma, küçülme, zayıflama o kadar yavaş yavaş oluyormuş ki hiç kimse ne kendisinin, ne de başkalarının küçüldüğünün farkına varmıyormuş. (IV) Günde ancak beş on gram zayıflıyor, bir iki milimetre küçülüyorlarmış. (V) İnsanlar küçüle ufala, zayıflaya sıskalaşa, bir zaman gelmiş, baston kadar incelmiş, sacayağı kadar kısalmışlar. (VI) Günden güne daha da kısalıp ufalıyorlarmış.
Yukarıdaki paragrafta numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede yazım yanlışı yoktur.
B) II. cümlede ünsüz düşmesine uğramış bir kelime vardır.
C) III. cümlede bulunan bağlaçlardan birinin görevi tamlamaları bağlamaktır.
D) IV. ve V. cümlede sıfat tamlaması kullanılmıştır.
E) VI. cümlede miktar zarfı kullanılmıştır.
14. (I)Beri yandan birtakım insanlar da günden güne şişmanlıyor, irileşiyorlarmış. (II) Öbürlerinin küçülmesi, ufalması gibi, bu irileşme, şişmanlama da, günden güne birkaç milim, günde beş on gram olduğundan, ne kendileri, ne de başkaları onların her gün biraz daha devleştiklerinin farkına varmıyorlarmış. (III) Boyları yangın kuleleri kadar uzamış, gövdeleri vapurlar kadar irileşmiş. (IV) Ama o ülkede büyüyenlerin sayısı, zayıflayıp ufalanların sayısına denk değilmiş. (V) İki yanın sayısı birbirine eşit olmuyormuş. (VI) Beş on küçülene, ufalana karşılık, ancak bir kişi kocamanlaşırmış. (VII) Zayıfların çocukları da zayıf, fındık kadar küçük doğmaya başlamışlar.
Bu parçada numaralanmış cümlelerde altı çizili tamlamalardan hangi ikisi türce diğerlerinden farklıdır?
A) I-III B) II-V C)IV-V D) I-VI E) III-VII
15. Yazın mavi akşamlarıyla ineceğim patikalara
Buğdaylarla bezeli ufak otları çiğneyerek:
Ayaklarımda o tazelik, aklım bir karış havada
Bırak yıkasın çıplak başımı rüzgar diyerek
Konuşmayacağım, düşünmeyeceğim bir an bile:
Lakin tırmanacak içimde bitmek bilmez aşk
Ve ben uzağa, uzaklara gideceğim derbedercesine
Doğayla ve mutlu, sanki bir kadınlaymışçasına
Yukarıdaki dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Zarf tümleci olarak kullanılan zarf fiil grubu vardır.
B) Bir tane ünlü daralması olan kelime, dörtten fazla ünsüz yumuşaması olan kelime vardır.
C) Tamlananı sıfat tarafından nitelenmiş bir isim tamlaması vardır.
D) Fiilden isim yapım eki alan kelimeler vardır.
E) İyelik eki alan yedi tane kelime vardır.
16. (I) Kop Dağı’nda bir dükkân açmak, güzelin peşinde koşanların en tabiî ve meşru arzusudur. (II) Doğrusunu isterseniz bu dükkân on seneden beri açıktır ve oldukça geniş bir müşteri kafilesine nadir emtiasını dağıtıyor. (III)Ben o dükkânın ilk ve devamlı alıcılarından biriyim. (IV) Örümcek Ağı’nın titiz örgüsünü orada buldum, Kaldırımlar’ın yalnızlığını orada tanıdım. (V) Fener, Gözler,
Otel Odaları, Sayıklama, Geçen Dakikalarım … bütün bu acının, yenilmez arzu ve tutulmaz vehmin usarelerinden süzülmüş emsalsiz ve bahasız içkiler bana hep oradan, yirmi yaşında genç bir adamın bundan on sene evvel Kop Dağı’nın bir dönemecinde, —üstünde fırtınalar didişen ve ayağının ucunda uçurumların baş döndürücü daveti işitilen ücra bir köşesinde — açtığı dükkândan geldi.
Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisinde bir noktalama yanlışlığı vardır?
A) I B) II C)III D) IV E) V
17. Fakat ne yalan söyleyeyim, ben dükkânda çok nadir şeylerin daha fevkinde bir lezzet buldum: satıcının kendisi. Onun için beraberimde götürdüğüm ganimetlerden ziyade tezgâh başında
yaptığımız sohbetleri hatırlıyorum. İnsan eserinin fevkine çıkmadıktan ve bir gün, hayatının istediği bir günde onu fırlatıp atmak kudretini kendinde bulmadıktan sonra niçin yazmalı? Boş rakam kalabalığının üstüne çıkabilmek ancak bu cins adamların hakkıdır. Ben ve Ötesi şairinde bu ruh kudreti vardır. O, en zalim bir rüyayı bile sonuna götürmeden uyanmasını istemez, fakat en cazibini bile üç defa üstüste görmeye razı değildir.
Yukarıdaki paragrafla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) “üstüste” kelimesinin yazımı yanlıştır.
B) “Satıcının kendisi”, tamlayanı türemiş kelimeden oluşan belirtili isim tamlamasıdır.
C) Sıfat tamlamasının tamlayanı görevinde kullanılmış bir sıfat fiil grubu yoktur.
D) Edat grubu oluşturmamış bir edat vardır.
E) Ünlü daralması ve ünsüz türemesinin örneği vardır.
18. (I) Birkaç defa düşündüm; her hayat davetinin önünde, yelesi taze ve keskin bir bahar kokusu
ile kabarmış bir küheylan gibi burun delikleri açılıp kapanarak şahlanan bu genç adam, kendisini şiirin dar nizamına sokmamış olsaydı acaba ne olurdu? (II) Belki, zaferini terennüm eden tunç boruların akislerini ufkun dört köşesinden üstümüze bir altın yağmuru halinde yağdıran bir kahraman, belki köksüz bir adam, belki de ve daha büyük bir ihtimalle sadece bir deli. (III)
Kaç defa bu ikinci ihtimalin korkunç gölgesini onun başı üstünde, avını arayan bir kartal gibi
daireler çizerken gördüm ve onun süzülüp inmek üzere olduğunu ve bir an sonra siyah çelik gagasının ucunda acayip parıltılı bir damla elmasla boşluklarda kaybolacağını düşünerek gözlerimi kapadım. (IV)Fakat hayır, hiç birinde bu tehlike ciddî değildi. (V) O bu anda, sadece bir ihtimalin son haddini zorluyordu.
Yukarıdaki paragrafla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Yazım yanlışı yoktur.
B) I.cümlede etken ve geçişsiz fiiller vardır.
C) II. cümlede sıfat fiil grubu, sıfat tamlamasına sıfat olarak kullanılmıştır.
D) III. ve IV. cümlede edat grubu vardır.
E) V. cümlede tamlamayanı ve tamlananı sıfat almış bir isim tamlaması vardır.
19. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili kelimenin yapısı diğerlerinden farklıdır?
A) Bazı insanlar, ara sıra ayaklarını imkânsızın denizinde yıkadıkları içindir ki zaman zaman
başları bulutlarla çarpışır.
B) İlâhi kıvılcımın içlerinde tutuştuğunu hisseden gençler onu okusunlar.
C) Suallerinizin şekli, beni oldukça müşkül vaziyete soktu.
D) Şüphesiz ki güne ait hakikatleri ben de sizinle beraber kabul ediyorum.
E) Fakat yaşadığımız devirde, yâni bu zalim ütopyalar devrinde insan işleri çok karıştı.
20. Modem Türk şiiri, Yahya Kemal’le başlar. Yâni sokak ve ev konuşmasını nazım diline getiren ilk adamımızla. Türkçülük cereyanının met ve cezirlerinden kurtulan, Servetifünun nazeninliğinden şiiri sıyıran odur. Bizde bu adamın rolü, Fransız lisanının dünya ölçüsünü göz önünde tutarak Valery’ninkine çok benzer. Yâni şiiri birtakım hurafelerden temizlemeye çalışmış ve muvaffak da olmuştur. Ben şiiri bu iki adamın zaviyesinden tanıdım. Hayat ve değerler karşısındaki duruşları birbirinden çok ayrı olmakla beraber, birbirine biraz da benzerler. Yalnız bir tefekkür ananesine sahip olan Valery, tabiatiyle büsbütün başka bir eserin sahibi oldu. Yahya Kemal, hem tesiri itibariyle, hem de eseri itibariyle şiirde kaldı, yalnız şiirde ve Türk şiirinde kaldı. Bundan dolayı oradan itibaren bugünkü şiirimize bakmak isterim.
Yukarıdaki paragrafta altı çizili kelimelerden hangi ikisi sırasıyla aynı tür ekleri almıştır?
A) lisanının-eserin
B) şiiri-tesiri
C) sıyıran-duruşları
D) konuşmasını-ölçüsünü
E) temizlemeye-bakmak
CEVAPLAR: 1.C, 2.D, 3.E, 4.B, 5.A, 6.A, 7.C, 8.D, 9.B, 10.A, 11.E, 12.A, 13.C, 14.E, 15.B, 16.E, 17.C, 18.A, 19.A, 20.D
Dil-Bilgisi-Tarama-Testi-5‘i indir.