“Birkaç büyük şehrimizi dolduran ve dünyayı oradan ibaret sananlar bu kasabalara geldikleri zaman, ayrı bir âlemin insanları olduklarını anlarlar. Kendileri için ehemmiyetli olan birtakım şeylerin buralarda adının da anılmadığını, senelerin burada ancak kahvenin mermer masasının üzerinde duran bir iki gazetede yürüdüğünü, yaylı arabanın yerini tutan otomobilin, küçük bir daire üzerinde ağır ağır dönen hayatta bir değişiklik yapmadığını fark edince şaşırırlar. Ah ama bilmezler ki bu donmuş sanılan hayatın da büyük dalgaları, şehirlerdekine göre daha az aktörce, daha sarsıcı maceraları vardır! Bu maceralar büyük bir olağanlık içinde geçip gittiğinden roman veya piyes hâline konulmazlar, seyrek olarak bazı gazetelerde bir taşra muhabirinin mektubu olarak çıkar ve zamanla unutulurlar. Bizim burada anlatacağımız vaka bu şekildedir fakat şimdiye kadar hiçbir gazetede çıkmamıştır. Hey şimdi okuyalım bunu!
1. Yukarıdaki paragrafta bulunan edat, bağlaç ve ünlemlerin altını çiziniz.
2. Aşağıdaki cümlelerde bulunan “ile” edat olarak mı, bağlaç olarak mı kullanılmıştır, karşısındaki boşluklara yazınız.
İslamiyet öncesi şiir geleneğiyle benzerlik gösterir. | |
O anlamlı bakışlarla beni süzüyordu. | |
Maşlarla türküler ezberledik dün hepimiz. | |
Garip hayatının sıkıntılarıyla uğraşmasın. | |
Zeki bir kız ile konuşmak istemediler demek. | |
Büfenin önündeki taburelerle masaları içeri alın | |
İnternetle televizyon ders çalışmama engeldir. | |
Kitap okumakla değişir hayatı insanın. | |
Markete arabayla gitmek istemedi. | |
Elindeki düğmeyle ne yapacaksınız? |
3. Aşağıdaki cümlelerde yer alan edat tamlamaları sıfat olarak mı, zarf olarak mı kullanılmıştır, karşılarına yazınız.
a-Taş gibi olmuş yüreği, farkında mısın? | |
b-Çocuğu piyon gibi kullanıyorlar. | |
c-Su gibi geçti benim ömrüm. | |
d-Şimşek gibi atıldık bir semte yedi koldan. | |
e-Kurşun gibi yağdı yağmur. | |
f-Nar gibi ekmekler bana bakıyordu. | |
g- Cennet gibi vatanım benim. |
CEVAPLAR:
1.
EDAT (İLGEÇ) | BAĞLAÇ | ÜNLEM |
için adının da lekeleriyle şehirlerdekine göre zamanla | ve ama bilmezler ki hayatın da veya fakat | Ah Hey |
2.
İslamiyet öncesi şiir geleneğiyle benzerlik gösterir. | EDAT |
O anlamlı bakışlarla beni süzüyordu. | EDAT |
Maşlarla türküler ezberledik dün hepimiz. | BAĞLAÇ |
Garip hayatının sıkıntılarıyla uğraşmasın. | EDAT |
Zeki bir kız ile konuşmak istemediler demek. | EDAT |
Büfenin önündeki taburelerle masaları içeri alın | BAĞLAÇ |
İnternetle televizyon ders çalışmama engeldir. | BAĞLAÇ |
Kitap okumakla değişir hayatı insanın. | EDAT |
Markete arabayla gitmek istemedi. | EDAT |
Elindeki düğmeyle ne yapacaksınız? | EDAT |
3.
a-Taş gibi olmuş yüreği, farkında mısın? | ZARF |
b-Çocuğu piyon gibi kullanıyorlar. | ZARF |
c-Su gibi geçti benim ömrüm. | ZARF |
d-Şimşek gibi atıldık bir semte yedi koldan. | ZARF |
e-Kurşun gibi yağdı yağmur. | ZARF |
f-Nar gibi ekmekler bana bakıyordu. | SIFAT |
g- Cennet gibi vatanım benim. | SIFAT |
edatlar ve baglaclar etkinligi 1 indir.