Hayali (ö.1557), şiirde sade ve samimi olarak duygularını dile getirmiş, tasavvuftan yararlanmış, fakat mutasavvıf olmamış rind, kalender bir şairdir.
HAYALİ’NİN GAZELLERİ
GAZEL 1
Cihân-ârâ cihân içindedür arayıbilmezler
O mâhîler ki deryâ içredür deryâyı bilmezler
Harâbat ehline dûzah azâbın anma ey zâhid
Ki bunlar ibn-i vakt oldu gam-ı ferdâyı bilmezler
Şafak-gûn kan içinde dâgını seyr etse âşıklar
Güneşde zerre görmezler felekde ayı bilmezler
Hamîde kadlerine rişte-i eşki takub bunlar
Atarlar tîr-i maksûdu nedendür yayı bilmezler
Hayalî fakr şâlına çekenler cism-i uryânı
Anunla fahr ederler atlas ü dîbâyı bilmezler
GAZEL 2
Ol gün kanı ki gün gibi sûzȃn idüm sana
Olsan revȃne sȃye-i bî-cȃn idüm sana
Esrȃr-i kȃinȃta ezel cür’a-dȃn iken
Ben hȃnkȃh-i ʻışkda hayrȃn idüm sana
Ne gülde reng ü bû var idi ne sabȃda fer
Ben gülşenünde bülbül-i nȃlȃn idüm sana
Sen naz iderdün ehl-i niyȃza Medîne-vȃr
Ben Ka’be gibi çak-girîban idüm sana
Şahum Hayȃliysem ki cihȃn lȃ-mekan iken
Ben bir mekan-ı nȃsda mihmȃn idüm sana
Günümüz Türkçesiyle:
1. Hani o gün senin için güneş gibi yanardım, nereye yürüsen sana cansız bir gölge olurdum.
2. (Hani) ezel, kâinatın sırlarına esrar hokkası iken ben aşk tekkesinde sana hayran idüm.
3. (O gün) ne gülde renk ve koku ne de rüzgarda fer olmadığı halde ben senin gül bahçende feryat eden bülbüldüm.
4. (Hani o gün) sen niyat edenlere Medine gibi naz ederdin; ben senin için Ka’be gibi yakamı yırtardım.
5. Padişahım! (Öyle bir) Hayȃlî’yim ki, cihan henüz mekansızken ben hususi ve şekçin bir mekanda senin misafirindim.