Gazel Örnekleri

Neşati’nin Gazelleri

NEŞATİ'NİN GAZELLERİ

Neşati, 17.yüzyılın gazel ustalarındandır.Mevlevidir.Şiirleri içten ve duygulu olup daha çok aşıkane tarzda yazılmıştır.Tasavvuf eğitimi almış olmasına rağmen şiirlerinde tasavvufi ruh görülmez.

NEŞATİ’NİN GAZELLERİ

GAZEL 1
Gitdin ammâ ki kodun hasret ile cânı bile
İstemem sensiz olan sohbet-i yârânı bile 

Devr-i meclis bana girdâb-ı belâdır sensiz
Mey-i zehrâb-ı sitem sâgâr-ı gerdânı bile

Bağa sensiz bakamam çeşmîme âteş görünür
Gül-i handânı değil serv-i hırâmânı bile

Sineden derd ile bir âh edeyin kim dönsün
Aksine çarh-ı felek mihr-i dırahşanı bile

Hâr-i firkatinle Neşâtî-i hazînin vâ-hayf
Dâmen-i ülfeti çâk oldu giribânı bile

Günümüz Türkçesi ile:
1. Gittin; fakat canı hasretle beraber bırakıp gittin. Ben sensiz olan dostlar sohbetini bile istemem. 
2. Sen olmayınca, zulüm zehirine benzeyen şarabı ve durmadan dönen, sırayla sunulan kadehiyle birlikte mecliste şarap dağıtılması, gözüme bir belâ anaforu gibi görünür. 
3. Sensiz gül bahçesine bakamam; bahçenin yalnız açılmış gülü değil, nazlı nazlı sallanan selvisi bile gözüme ateş görünür. 
4. Dert ile bağrımdan öyle ah edeyim ki, gökyüzü, hattâ onun parlak güneşi bile tersine dönsün, “kıyamet kopsun” 
5. Yazık ki, ayrılık dikeniyle dertli Neşati’nin muhabbet sevgili ile beraber olma elbisesinin eteği değil, yakası bile yırtıldı (Zavallı Neşati artık sevgilisiyle hiç görüşüp konuşamaz oldu.)

Şiirler ilgili bazı açıklamalar: 
Birinci mısraın sonundaki bile; beraber, bir arada demektir.
Sohbet-i yârân : (f. is. t.) Dostlar sohbeti.
Devr i meclis : (f. is. t.) Meclisin devri, halkası, halka halindeki mecliste oturanlara sâkininin şarap dağıtması.
Girdâb-i belâ: (f. is. t.) Belâ girdabı, belâ anaforu, burgacı 
Bile; beraber, hattâ.
Zehrâb-i sitem: (f. is. t.) Zulüm zehri. Zehrâb; zehirli su, zehirli mayi demektir.
Mey-i zehrâb-i sitem : (Zincirleme f. is. t) Zulüm zehri şarabı.
Sâgar-i gerdân (f. s. t.) Dönen kadeh. Eski meclislerde kadehin, halka şeklinde oturmuş olanlar tarafından, elden elel geçirilip devrettirilmesi âdetmiş.
Gül-i handân :(f. s. t.) Gülen gül. Bu tabir tamamen açılmış olan gül için kullanılır.
Sevr-i hirâmân : (f. s. t.) Nazlı nazlı sallanan selvi.
Çerh-i felek : (f. is. t.) Felek çarkç bir çarka benzeyen gökyüzü.
Hâr-i firkat: (f. is, t.) Ayrılık dikeni.
Neşâtî-i hazîn : (f. s. t.) Hüzünlü, dertli Neşati.
Vâhayf, Farsça Yazık! demektir. Bu manada hayfâ ve vâhayfâ kelimeleri de kullanılır.
Dâmen-i ülfet:(f. is. t.) Ülfet eteği. Bu terkiple, şair, sevgilisi ile kendi arasındaki sevgi münasebeti bir elbiseye benzeterek dâmen kelimesiyle de bu münasebetin bir tarafını kastetmektedir.
Çakolmak; yırtılmak, paralanmak demektir.

GAZEL 2
Çeşmin mey-i işveyle mestâne değil mi yâ 
Kasd-ı niğeh-i inektin hep câne değil mi yâ 

Olsa ne aceb âlem evzâına dil-beste 
El-hak heme etvârın rindâne değil mi yâ 

Olsam n’ola aşkınla rüsvâ-yı heme-âlem 
Dil mest-i mahabbet cân dîvâne değil mi yâ 

Ursa ne aceb kendin şem’-i ruhuna bî-bâk 
Dil bezm-i mahabbetde pervane değil mi yâ 

Gamzenden emîn olmak mümkin mi Neşâtî-veş 
Hançer-be-kef-i fitne mestâne değil mi yâ

GAZEL 3
Zihî safa diyecek âlemin nesin gördük 
Sitemden özge dahî hem-demin nesin gördük 

Humarı derd-i ser ü neşvesi bükâ-engiz 
Bu bezm-gâhda câm-ı Cem’in nesin gördük 

Nişân-ı tîr-i sitem olduğundan özge meğer 
Derûn-i sinede dâğ-ı gamın nesin gördük 

Hemîşe hâl-i ruhun dâmeniyle setr eyler 
Biz ol dü zülf-i ham-ender-hamın nesin gördük 

Neşâtiyâ keder-i keşf-i râzdan gayrı 
Akan bu dîde-i terden demin nesin gördük

GAZEL 4
Bî-safâ-yı aşk olup bî-derd-i yâr olmak da güç 
Bir sitem-ger âfetin cevriyle zâr olmak da güç 

Evc-i istiğnâda pervâz etmedikçe mürg-i dil 
Pâybend-i aşk ile âşüf te-kâr olmak da güç 

Bir nigâh-ı gamzeye takat getürmezken gönül 
Günde bin tîr-i cefâya sîne-dâr olmak da güç 

Va’de-i ferdasına gâhî ederdim i’timâd 
Hayret-âlûd-i belâ-yi intizâr olmak da güç 

Gerçi yok takat Neşâtî seyr-i dîdâr etmeğe 
Gûşe-gîr-i hasret-i dîdâr-ı yâr olmak da güç

GAZEL 5
Her gâh ki yâd-ı ruh-ı cânân iderin ben 

Künc-i gamı bir demde gül-istân iderin ben 

Bir dem mi geçer dîdelerim olmaya pür-hûn 
Râz-ı dili bilmen nice pinhân iderin ben 

Bu âteş-i hasret ki dil ü sînede vardır 
Bir lâhzada bin âlemi sûzân iderin ben 

Bu âh-ı pey-ender-pey eğer böyle kalursa 
Bir gün feleğin cerhini viran iderin ben 

Rağbet mi var erbâb-ı dile şimdi Neşâtî 
Bî-hûde heman da’vi-i irfan iderin ben

GAZEL 6
Şevkiz ki dem-i bülbül-i şeydâdâ nihânız 
Hûnuz ki dil-i gonce-i hamrâda nihânız 

Biz cism-i nizâr üzre döküp dâne-i eski 
Çun rîşte-i cân gevher-i ma’nâda nihânız 

Olsak n’ola bî-nâm ü nişan şöhre-i âlem 
Biz dil gibi bir turfe muammada nihânız 

Mahrem yine her hâlimize bâd-ı sabâdır 
Dâim şiken-i zülf-i dil-ârâda nihânız 

Hem gül gibi rengînî-i ma’nâ île zahir 
Hem neş’e gibi hâlet-i sahbâda nihânız 

Geh hâme gibi şekve-tırâz-ı gam-ı aşkız 
Geh nâle gibi hâme-i şekvada nihânız 

Etdik o kadar ref’-i taayyün ki Neşâtî 
Âyîne-i pür-tâb-i mücellâda nihânız

GAZEL 7
Çeşmin mey-i işveyle mestâne değil mi yâ
Kasd-ı niğeh-i inektin hep câne değil mi yâ

Olsa ne aceb âlem evzâına dil-beste
El-hak heme etvârın rindâne değil mi yâ

Olsam n’ola aşkınla rüsvâ-yı heme-âlem
Dil mest-i mahabbet cân dîvâne değil mi yâ

Ursa ne aceb kendin şem’-i ruhuna bî-bâk
Dil bezm-i mahabbetde pervane değil mi yâ

Gamzenden emîn olmak mümkin mi Neşâtî-veş
Hançer-be-kef-i fitne mestâne değil mi yâ

GAZEL 8
Bülbül öter şevkile ezhâr-ı güşâde
Peymâne be-kef olsa n’ola yâr güşâde

Gör lütfunu sâkî-i safâ bahş-i bahârıñ
Bir câm ile olmuş gül gül-zâr-ı güşâde

Seyr it beden nâzıñı çâk-ı kabâdan
Mestâne o şeh tükme-i zer-târ güşâde

Çöz bend-i ser zülfini ey şâne ki olsun
Dillerde olan ‘ukde-i efkâr güşâde

Olsa yaraşur bülbül bir şevk-i neşâtî
Olmakda yine gül gibi dil-dâr güşâde

Neşati’nin gazellerini indirmek için aşağıdaki linke tıklayınız.

NEŞATİ’NİN GAZELLERİ

Yazdır

Yazar hakkında

Süleyman Kara

Öğrenci ve öğretmenlere faydalı olmak için onlara kaliteli edebiyat sitesi olan edebiyat sultanını sundum.

Yorum yap