EDEBİYAT TARAMA TESTİ 24
1. Atıldı Mehmetçik, büyüyü bozdu,
Bir düşman süngüsüne, göğsünden
Bu şehadetle kayalar yarıldı sanki
Dipçik gürültüsünden.
Hayran oluyordu koca gökyüzü
Göğüslerimizde büyüyen bahta
28 Mart günü bir adsız tepede
Çeliğe karşı tahta.
Yukarıdaki şiir aşağıdakilerden hangisinin örneğidir?
A) Didaktik
B) Pastoral
C) Lirik
D) Dramatik
E) Epik
2. Destanda Makedonyalı İskender’in, İran üzerinden Asya’ya doğru yürüyüşü esnasındaki istila savaşları ve bu savaşların Türklerle ilgili bölümü anlatılmaktadır. Türk boylarının teşekkülü, Türklerin şehir hayatı yaşamaya başlamaları, aynı zamanda milletini geçici bir istiladan mümkün olduğu kadar can ve mal kaybına uğratmadan kurtarmak için düşünen bir hakanın kaygıları destanın özünü oluşturur. Anlatılan destanın en büyük özelliği, daha sonraki Türk destanlarında gelişecek olan ana çizgi ve motifleri işlemesidir.
Bu parçada sözü edilen destan aşağıdakilerden hangisidir?
A) Oğuz Kağan Destanı
B) Şu Destanı
C) Ergenekon Destanı
D) Satuk Buğra Han Destanı
E) Alp Er Tunga Destanı
3. Divan şiirinde özellikle aşk, güzellik, kadın konusunda yazılmış belirli biçimdeki şiirlerdir. Beyit sayısı genellikle 5-15 arasında değişir.İlk beyti kendi arasında uyaklı olur. Bu ilk beyte matla, son beyte ise makta adı verilir. Şairin mahlasının bulunduğu beyte de şah beyit denir. Divan şairlerinin hepsi bu şiir türünün örneklerini ortaya koymuştur.
Bu parçada sözü edilen Divan şiiri nazım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kaside
B) Mesnevi
C) Gazel
D) Rubai
E) Tuyuğ
4.Kalkın verin şu âşığın sazını
Nasihat eylerse tutun sözünü
Ejderha misali açmış ağzını
Korkarım yutacak yer beni beni
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Benzetme yapılmıştır.
B) Abartmaya başvurulmuştur.
C) Yarım uyağa yer verilmiştir.
D) Düz uyak düzeniyle yazılmıştır.
E) “beni beni” ikilemesi rediftir.
5. Aşağıdakilerin hangisinde Ömer Seyfettin’le ilgili bilgi yanlışlığı yapılmıştır?
A) Milli Edebiyat akımından sonra ortaya çıkan Yedi Meşaleciler grubu içinde de yer almıştır.
B) Milli Edebiyat hareketinin önderlerinden olan sanatçı daha çok hikayeleriyle tanınmıştır.
C) Yeni Lisan makalesinde ortaya koyduğu görüşlerini, hikayelerinde uygulamaya çalışmış ve başarılı olmuştur.
D) Hikayelerinde anılarını, tarihteki kahramanlıkları ve günlük yaşayışı anlatmıştır.
E) Çevre bakımından Ömer Seyfettin İstanbul sınırları dışına çıkan ilk hikayecilerimizdendir.
6. 1917”de Selanik’te Genç Kalemler ile başlayan Milli Edebiyat akımının ilkelerine bağlı olarak halk şiirimizin özelliklerinden, yerli kaynaklarımızdan yararlanarak şiirimizin aruzdan heceye geçişinde önemli rol oynamış, şiirlerinde Anadolu manzaralarını ve Anadolu yaşayışını coşkulu bir dille işlemişlerdir. Hece ölçüsünün genellikle 11’li ve 14’lü kalıbını kullanmışlardır. Daha sonraları, yeni biçimler arayarak oldukça uzun şiirler de yazmışlardır. Eserlerindeki dil ise konuşma dilidir. Faruk Nafiz Çamlıbel, Yusuf Ziya Ortaç bu akımın önemli şairlerindendir.
Bu parçada sözü edilen edebi topluluk aşağıdakilerden hangisidir?
A) Fecr-i Ati
B) Birinci Yeni
C) İkinci Yeni
D) Beş Hececiler
E) Yedi Meşaleciler
7. Aşağıdaki destan-ulus eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır?
A) Gılgamış-Sümer
B) Şansön dö Roland-Fransız
C) Ramayana-Hint
D) Şinto-Japon
E) Şehname-Kırgız
8. Türk romanında Fransız naturalizminin ilk büyük temsilcisidir. Romanlarındaki kahramanları daima karakterlerinin ve sosyal çevrelerinin birer ortak ürünü olarak ele alan, onların psikolojik kişiliklerini soya çekim ve toplumsal kişiliklerini de içinde yetiştikleri toplumun şartlarına göre değerlendiren yazar, bu yöntemi ile olduğu kadar, realiteyi hem iyi hem de kötü yönleriyle olduğu gibi vermek konusundaki titizliği ile de tam bir naturalisttir. Gulyabani, Hakka Sığındık, Şık önemli eserlerindendir.
Bu parçada sözü edilen yazar aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ahmet Rasim
B) Hüseyin Rahmi Gürpınar
C) Refik Halit Karay
D) Ahmet Mithat Efendi
E) Halide Edip Adıvar
9. Antik çağlarda asıl kimliğine kavuşmaya başlamıştır. Bir konu veya olayı, sahne olarak ayrılmış bir yerde oyuncuların söz ve hareketleriyle canlandırma sanatıdır. Çoğu zaman yazılı bir metne dayanır. Bu metnin adı senaryodur. Ancak tek öge edebiyat değildir. Oyunculuk, sahne düzeni, dekor, kostüm, aydınlatma, müzik ve dans gibi ögeleri de vardır. Temelinde, ilk insanın doğa olaylarını kendi bedensel hareketleriyle simgesel olarak canlandırma çabaları yatar. Diğer edebi eserler gibi genel edebi akımların etkisinde kalmıştır.
Bu parçada aşağıdaki türlerin hangisinden söz edilmektedir?
A) Tiyatro
B) Öykü
C) Söyleşi
D) Destan
E) Roman
10. Aşağıdakilerden hangisi Tanzimat Edebiyatı sanatçılarına ait romanlardan değildir?
A) İntibah
B) Sergüzeşt
C) Mai ve Siyah
D) Araba Sevdası
E) Zehra
11. Sonra koş terlikle haber vermeye
Kiracım bu sabah can verdi diye
Üç beş kişi duysun ve belediye
Beni kaldırmaya gelsin, odamdan
Bu dizelerde geçen “belediye” sözünde aşağıdaki söz sanatlarından hangisi vardır?
A) Cinas
B) Hüsn-i talil
C) Telmih
D) Mecaz-ı mürsel
E) Kinaye
12. Klasisizm için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Eski Yunan ve Roma sanatını temel alan tarihselci yaklaşım ve estetik tutumdur.
B) Akla ve sağduyuya değer verilir.
C) Daha çok tiyatroya ağırlık verilir.
D) İyi kötü çatışması hemen her eserde görülür.
E) Dil, üslup kusursuz bir şekilde işlenir.
13. Aşağıdakilerden hangisi Âşık edebiyatı nazım biçimlerinden değildir?
A) Koşma
B) Semai
C) Destan
D) Varsağı
E) Mani
14. Servet-i Fünun edebiyatı ile ilgili olarak aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) Aruzun dizeler üzerindeki egemenliği yıkılarak bir şiirde birden çok kalıba yer verilmiştir.
B) Anadolu ve köy hayatı romanlarda işlenmiştir.
C) Dönemin şartları nedeniyle aşk, doğa, aile hayatı ve gündelik yaşamın basit konuları işlenmiştir.
D) Şiirde Batı’dan alınan sone ve terza-rima nazım biçimleri de kullanılmıştır.
E) Kulak için kafiye görüşü benimsenmiştir.
15. On yedinci yüzyılda yaşayan küçük bir İspanyol kişizadesi, çok fazla şövalye okuduğu için aslında bir handa hizmetçi olan sevgilisi Dulcinea’nın onuruna, gezgin şövalye olmayı kafasına koymuştur. Bunun üzerine, sakin hayatını bırakır; yaşlı, sıska atı Rosinante’ye atladığı gibi, dullarla yetimlerin kendilerini savunması için yolunu gözlediklerine inandığı bir kişi olarak yola koyulur. Seyisi olan ve bir eşekle ardından gelen Sanşo Panza da sağduyusu ve temkinli oluşuyla, efendisinin romanlardan edinilme çılgınlığına tam ters düşen bir köylüdür. Her ikisi de bir sürü gülünç serüvene atılır; bunların en ünlülerinden biri hain devler sandığı yel değirmenlerine saldırışıdır. İspanyol edebiyatı içinde yer alan bu roman, modern romanın ilk örneği olarak kabul edilir.
Bu parçada sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sefiller
B) Kral Lear
C) Vadideki Zambak
D) Don Kişot
E) Notre Dame’ın Kamburu
16. Cumhuriyet döneminin ilk şair kuşağı içinde önemli bir yeri olan şair, insanın iç dünyasındaki acılı çalkantıları şiirlerinde ustaca dile getirmiş, genç yaşlarda şiirde önemli bir noktaya gelmiş, hece ile en başarılı şiirleri o yazmıştır. Şiirlerinde yalnızlık, iç sıkıntısı, huzursuzluk ve ölüm gibi temalara geniş ölçüde yer vermiştir. Sonra şiirde gittikçe mistik duygulara yönelmiş, bireyci, maneviyatçı şiirin temsilcisi haline gelmiştir. Şiirin yanı sıra yazdığı tiyatro eserleri ile de başarılı olmuştur. Namıdiğer Parmaksız Salih, Bir Adam Yaratmak adlı tiyatro eserleri yayımlandığı dönemde büyük yankılar uyandırmıştır. Şiirlerini Çile adlı eserinde bir araya getirmiştir.
Bu parçada sözü edilen şair, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ahmet Hamdi Tanpınar
B) Ahmet Muhip Dıranas
C) Necip Fazıl Kısakürek
D) Fazıl Hüsnü Dağlarca
E) Cahit Sıtkı Tarancı
17. “Hakikatlerin eşiği” anlamındadır. 12.yüzyılda aruz vezniyle mesnevi tarzında yazılmıştır. Didaktik bir şiirdir. Cömertlik, ilim, doğruluk gibi konular işlenir.
Yukarıda tanıtılan eserin yazarı aşağıdakilerin hangisidir?
A) Kaşgarlı Mahmut
B) Yusuf Has Hacip
C) Edip Ahmet Yükneki
D) Ahmet Yesevi
E) Ali Şir Nevai
18. On altıncı yüzyıl Tekke edebiyatının coşkun bir şairidir. Heyecanlı bir şair olması; halk tarafından çok tutulması; onun adının ve şiirlerinin yaşamasını sağlayan sebeplerdendir. Onun halk deyimleriyle, Sivas dolaylarına ait coğrafya isimleriyle ve günün olaylarından yankılanmış heyecanlarla süslediği şiirler, çok kere güzel ve samimidir. Ancak bu şiirlerde Yunus Emre’de okumaya alıştığımız, derin ve feragat dolu, ilahi aşk felsefesine, aynı kuvvetle rastlamak kolay değildir. Şiirlerinde, bu şairin dünya işlerine ve dünya ihtiraslarına karışmasından doğan bir maddilik sezilir. Tasavvuf konulu şiirleri bile sazla söylemesi onu öteki Tekke şairlerinden ayırır.
Bu parçada sözü edilen ozan aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hacı Bayram Veli
B) Kaygusuz Abdal
C) Kadı Burhaneddin
D) Pir Sultan Abdal
E) Hacı Bektaş Veli
20. Çeşitli dergi ve gazetelerde çıkan şiirleriyle tanınmıştır. Sekizi Knut Hamsun olmak üzere otuza yakın kitap çevirmiş; radyo oyunları yazmış, edebiyat tarihiyle ilgili çalışmalar yapmıştır. İlk şiir kitabı Kapalıçarşı’nın ardından Çevre adlı kitabını yayımlar. Daha sonra yayımlanan Evler’de Divan ve Halk şiirlerini sıcak bir lirizmle bir araya getirdiği şiirleri yer alır. Daha sonraları uzun dizelerle yeni bir biçem arayışına yönelmiştir. Yaz Dönemeci kitabında günlük dilden ustaca yararlandığı görülür. Şiirlerinde iç dünyasından yansımalar, anımsamalar ve tedirginliklerle lirizmin özgün örneklerini vermiştir. Son şiirlerinde geleneksel Türk şiirinin söyleyiş uygulamalarını denemiştir.
Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Behçet Necatigil
B) Cahit Zarifoğlu
C) Cahit Külebi
D) Necati Cumalı
E) Haldun Taner
19.Hiciv edebiyatımızın en büyük şairidir. Kaside denince önce akla o gelir. Sağlam bir tekniği, ağır bir dili, cesur bir söyleyişi vardır. Siham-ı Kaza adlı eserindeki hicivlerini okuyan 4.Murat, bir daha hiciv yazmamasını istemiş, bu konuda kendisinden söz almıştır. Ne var ki şair, verdiği sözü tutamamış; Vezir Bayram Paşa, kendisi hakkında yazdığı hicviye nedeniyle, şairi 1635 yılında öldürtmüştür.
Bu parçada sözü edilen Divan şairi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Nefi
B) Fuzuli
C) Naili
D) Nabi
E) Bağdatlı Ruhi
20. (I) Eski Türklerde sığır denen sürek avları sırasında söylenen şiirlere koşuk denirdi. (II) Konusu daha çok, doğa, aşk, savaş ve yiğitlik olan bu tür, daha sonra Halk edebiyatında semai adıyla anılmıştır. (III) Bugünkü atasözlerinin ilk biçimi niteliğinde olan özlü sözlere ise sav denir. (IV) Yuğ adı verilen ölüm törenlerinde, ölen kişilerin erdemlerini ve duyulan acıları dile getiren şiirlere de sagu denmiştir. (V) Toplumu derinden etkileyen olaylar sonunda halk arasında kendiliğinden oluşan uzun nazım türüne ise destan adı verilir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) I. B) II. C)III. D)IV. E)V.
21. On üçüncü yüzyılda yaşayan şair, tasavvuf düşüncesini benimsemiş; Tanrı aşkını ve insan sevgisini dile getirmiştir. Tekke edebiyatının en lirik şairidir. Halkın konuştuğu Türkçeyi bir edebiyat dili haline getirmiştir. Yalın ve içten bir söyleyişi vardır. Zaman zaman aruz ölçüsüyle ve Divan edebiyatı anlayışıyla da şiirler yazmıştır. Tüm insanların eşit ve kardeş olduğuna inanmış; dil, din, ırk ayrımı yapılmasına karşı çıkmıştır. Divanının yanı sıra Risaletü’n Nushiyye adlı öğretici bir mesnevisi vardır.
Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şeyh Galip
B) Pir Sultan Abdal
C) Hacı Bektaş-ı Veli
D) Mevlana
E) Yunus Emre
22. Akılcılığa ve kuralcılığa tepki olarak 18.yüzyılın sonlarında doğan ve Victor Hugo ile birlikte büyük ün kazanan bu akım, insanın yaratma özgürlüğünün önündeki her şeye karşıdır. Sanatçılar, “En iyi kural, kuralsızlıktır.” anlayışını benimsemiş, insanın duygularını, düş gücünü hayata geçirmesi gerektiğini savunmuşlardır. Bu akımın sanatçıları, insanı düzeltmenin toplumu düzeltmekle mümkün olabileceğini düşünmüşlerdir. Aklı küçümsemişler; insanı doğanın bir parçası olarak değerlendirmişlerdir.
Bu parçada sözü edilen edebiyat akımı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Klasisizm
B) Romantizm
C) Realizm
D) Natüralizm
E) Sembolizm
23. Aşk, din, tasavvuf, ahlak, öğreticilik, savaş, kahramanlık, bir şehri ve şehrin güzelliklerini anlatma, mizah gibi türlü konularda yazılır. Divan edebiyatında roman ve hikaye gibi türler olmadığı için bir bakıma bu türlerin yerini tutmuştur. Her beyti kendi içinde uyaklı, uzun nazım biçimidir. Bu türü bir anlamda Divan edebiyatında manzum hikayelerin yazıldığı bir biçim olarak da tanımlayabiliriz. Mevlana’nın bu türde yazdığı eseri yaklaşık olarak yirmi beş bin beyitten oluşmuştur.
Bu parçada sözü edilen Divan edebiyatı nazım şekli aşağıdakilerden hangisidir?
A) Gazel
B) Kaside
C) Mesnevi
D) Şarkı
E) Murabba
24. II. Dünya Savaşı sonrasında çıkan yeni dünya görüşleri, Türk şiirinde de önemli değişikliklere yol açtı. Şiirde dış ahenk ögesi olan ölçü ve uyak terk edilerek iç ahenk yakalanmaya çalışıldı. Söz sanatlarının şiir için gereksiz olduğu, şiirin kaynağının bilinçaltı olması gerektiği savunuldu. Şiir halka seslenmelidir, anlayışıyla günlük hayatta olan her şey şiirde konu olarak işlendi.
Bu parçada sözü edilen ilkeleri edebiyatımıza uygulayan topluluk aşağıdakilerden hangisidir?
A) Garipçiler
B) Yeni Lisancılar
C) Fecr-i Aticiler
D) Yedi Meşaleciler
E) Edebiyat-ı Cedideciler
CEVAPLAR: 1.E, 2.B, 3.C, 4.E, 5.A, 6.D, 7.E, 8.B, 9.A, 10.C, 11.D, 12.D, 13.E, 14.B, 15.D, 16.C, 17.C, 18.A, 19.A, 20.B, 21.E, 22.B, 23.C, 24.A