Günlük Planlar

10.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 1.Ünite Günlük Planı

VERİMLİ DERS İŞLEME PLANI ( GÜNLÜK PLAN)
DERS: Türk Dili ve Edebiyatı-10 SINIF: TARİH: 11-29 Eylül 2023
KONULAR: OKUMA ( 1. EDEBİYATIN TARİH VE DİN İLE İLİŞKİSİ 2. TÜRK EDEBİYATININ TARİHİ DÖNEMLERİ 3. TÜRKÇENİN TARİHİ GELİŞİMİ ) YAZMA ( YAZMA SÜRECİ-Yazının Gelişimi, Türk yazı sanatı ) SÖZLÜ İLETİŞİM ( Hazırlıklı Konuşma )
ÜNİTENİN ADI/NO: ÜNİTE – I / GİRİŞ
KAZANIMLAR: “Giriş “ üniteleri, ünite tablosunda belirtilen kendi konuları/ kazanımları çerçevesinde ele alınacaktır.
( Ortaöğretim Türk dili ve edebiyatı 2018 müfredatı bkz. sayfa 13,2.madde)
Metinden hareketle dil bilgisi çalışmaları yapılır.
ARAÇ-GEREÇ: Ders Kitabı ( Meb. Yayınları ) , Örnek Metinler, Yazım Kılavuzu, Türkçe Sözlük, Slâytlar, Kompozisyon Bilgileri, Öğrt. Ders Notları, …
SÜRE: 15 Ders Saati ( 5 OKUMA + 5 OKUMA + 2 YAZMA + 3 SÖZLÜ İLETİŞİM )
İŞLENİŞ : (5E Modeli)
1) Giriş (Engage) (Motivasyon – Dikkat Çekme – Ön bilgileri harekete geçirme)
Mevcut İşleniş: Öğretmen, öğrencilere dersin genel hatları hakkında bilgi verir. Kurtuluş Savaşı’nı anlatan bir tarih kitabı mı yoksa bu savaşı konu alan bir roman mı daha çok ilginizi çeker? Düşüncelerinizi nedenleriyle söyleyiniz. Edebiyatın tarihle nasıl bir ilişkisi olduğunu düşünüyorsunuz? Sorularıyla derse geçilir. Kütüphanelerde kitapların çeşitli ölçütlere göre gruplandırılması, bize ne gibi kolaylıklar sağlayabilir? “Hayatımın dönüm noktaları” dediğiniz olayları neye göre tespit edersiniz? Düşüncelerinizi sözlü olarak paylaşınız.” sorularıyla giriş yapılır.
( Dikkati Çekme)
Öğrencilere edebiyat, tarih ve din deyince akıllarına ne geldiği sorulur. Sonra bu kavramların zihinlerinde oluşturduğu tanımları açıklamaları istenir. Bu üç kavram arasında ilişki kurdurulur. Edebiyat ile tarihin, edebiyat ile dinin birbiriyle olan ilişkisinin öğrenciye düşündürdükleri sorulur. “Türk edebiyatı hangi ölçütlerle dönemlere ayrılmıştır?” sorusu yöneltilir.
( Güdüleme)
Sevgili öğrenciler bu haftaki derslerimizde okuma becerileri bölümünde; edebiyatın tarih ve din ile ilişkisini, Türk edebiyatının tarihî dönemlerini, Türkçenin tarihî gelişimini, dil bilgisinde imla ve noktalama konusunu, yazma bölümünde yazı çalışması yapmayı, sözlü iletişimde, hazırlıklı konuşma yapmayı öğreneceksiniz.
( Gözden Geçirme )
Sevgili öğrenciler bu haftaki derslerimizde okuma becerileri bölümünde; tarihin gerçekliğini edebî metinlerde yorumlayabilmek, edebiyatın dinî hayatı dinî hayatın da edebiyatı ve dili etkilediğini kavrayabilmek, Türk edebiyatının dönemlerini ve Türkçenin tarihî gelişimini tanıyabilmek, dil bilgisinde imla ve noktalama konusunu Türkçeyi doğru ve etkili kullanabilmek, yazma becerileri bölümünde herhangi bir konudaki duygu ve düşünceleri doğru ve etkili bir şekilde yazıya aktarabilmek, sözlü iletişimde herhangi bir konuda hazırlıklı konuşma yapabilmek için geçen sene öğrendiğimiz temel kavramları gözden geçirelim. (edebiyat,dil ,edebiyatın diğer bilimlerle ilişkisi … )
Keşfetme (Explore)
Mevcut İşleniş: Öğrencilerden dilin ve alfabelerin oluşumunu düşünmeleri istenir. Fikirler beyan edilir ve sonuçları tartışılır. Ortak maddeler tahtaya yazılır. Öğrencilerin, tarihi gerçekliğin edebi metinlerde yeniden yorumlandığını keşfetmeleri sağlanacaktır. Türk yazı sanatı hakkında bilgileri olup olmadığı sorulur. Edebiyatın dini hayata etkilerini keşfetmeleri sağlanır. Türk edebiyatının dönemlere ayrılmasındaki ölçütleri tespit etmeleri sağlanır. İslamiyetin, Türk edebiyatının dönemlere ayrılmasındaki etkilerini keşfederler.
2) Açıklama (Explain)
Mevcut İşleniş:
SUNUŞ: Hafta içinde işlenecek konu/konuların ve kazanımların tanıtılması, işleniş stratejileri ve yararlanılacak materyaller hakkında sunuş yapılacaktır.
ANLATIM: Okuma becerileri bölümünde; edebiyatın tarih ve din ile ilişkisini, Türk edebiyatının tarihî dönemlerini, Türkçenin tarihî gelişimi hakkında bilgi verilir. Dil bilgisinde imla ve noktalama konusu metin üzerinde uygulama yaptırılır, yazma becerileri bölümünde yazı çalışması yaptırılır, sözlü iletişimde, hazırlıklı konuşma yapma öğretilir.
HAZIRLIK:
Ders kitabında konuya giriş olarak verilen sorular ( hazırlık ) yanıtlanarak işlenecek konu üzerine öğrencilerin dikkati çekilecektir.
İNCELEME: Türk Dili ve Edebiyatı-10 kitabının genel bir incelemesi yapılarak kitap öğrencilere tanıtılacak.( Meb yayınları )
ETKİNLİK: Edebiyat tarih ilişkisi, din edebiyat ilişkisi, Türk edebiyatının ana dönemleri, Türk yazı dilinin tarihi gelişimi adlı metinler okunarak metinlerle ilgili sorular sorulacak. Metin anlama ve çözümleme çalışması yapılacak. Burada sözlük kullanma çalışması yapılacaktır. Yazarın Biyografisi etkinlikleri yapılacak.
Yazma sürecinin aşamaları göz önüne alınarak yazma çalışması yaptırılacaktır.
3) Derinleştirme (Ayrıntıya Girme) (Elaborate)
Mevcut İşleniş:
Edebiyat Tarih İlişkisi
Edebiyat tarihi, edebi eserlerle o eserleri yaratanları sosyal çevresiyle beraber inceler. Böylece atalarımızın duygu, düşünce ve sanat anlayışları hakkında bize bilgi aktarır. Bir başka deyişle edebiyat tarihi bir toplumun edebiyatının işlediği yolu ve geçirdiği dönemleri anlatan, edebiyat hayatını bütün olarak değerlendiren bir bilim dalıdır.
Edebiyat tarihi aracılığıyla değişik çağlardaki kültür birikimimizi tanırız. Toplumların düşünce yapılarını, dünya görüşlerini öğreniriz. Bütün bu bilgiler bir edebiyat eserinin değerlendirilmesinde bize yol gösterir.
Ülkemizde Batılı anlamda edebiyat tarihi çalışmaları Tanzimat döneminde başlar. Bu alandaki ilk kapsamlı çalışma Fuat Köprülü’nün 1928 yılında yayımladığı “Edebiyat Tarihi” adlı eserdir. Ayrıca Ahmet Hamdi Tanpınar, Agâh Sırrı Levent, Nihat Sami Banarlı, Vasfi Mahir Kocatürk bu konuda önemli araştırmalar yapmışlardır.
Tarih, geçmiş dönemlerdeki olayları, savaşları, uygarlıkları belgelere dayanarak, yer ve zaman göstererek inceleyen bilim dalıdır. Edebiyat tarihi ise geçmiş dönemlerde yazılmış eserleri inceler, onlardan sonuçlar çıkarır. Tarihin incelediği olay sona ermiştir, ancak edebiyat tarihinin incelediği eserin etkisi sanatın çağlara meydan okuyan gücü ile hala sürmektedir.
Bir başka deyişle edebiyat tarihi ulusumuzun başlangıcından günümüze kadar üretilen edebi eserleri tarihsel gelişim çizgisi içerisinde incelerken, o dönemin kültür ve sanat anlayışına bağlı kalır. Kişisel zevk ve heyecanını bir ölçüt olarak ele almaz. Örnek vermek gerekirse Abdülhak Şinasi Hisar’ın “Fehim Bey ve Biz” adlı romanının kahramanı Fehim Bey’i incelerken Cumhuriyet döneminin sanat anlayışı her zaman göz önünde bulundurulmalıdır.
DİN-EDEBİYAT İLİŞKİSİ
Türk Edebiyatı’nı ele aldığımızda her dönemde dinin çok büyük bir etkisinin olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Mesela İslamiyet öncesine baktığımız zaman edebiyat-din ilişkisinin çok güçlü olduğunu görebiliyoruz. Öncelikle o dönemde şairlerin büyük bir kısmının şamanlardan yani din adamlarından oluştuğunu görüyoruz. Şamanlar dini törenlerde toplanan halka çeşitli konulardan şiirler okurlardı. O dönemde dinin edebiyat üzerindeki etkisine “Uygur Metinleri” üzerinden de örnek verebiliriz. Bildiğiniz gibi Uygur Metinleri çok büyük bir oranda dini kitaplardan oluşuyordu.
İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı içinde dinin çok önemli bir unsur olduğu gördük. İslamiyet ile birlikte edebiyat-din ilişkisi yoğunluk kazanmış ve hatta edebiyat yeni bir boyut kazanmıştır. Edebiyatın en önemli konularından biri din olmuştur. Özellikle Divan Edebiyatı ve Tasavvuf Edebiyatı‘nın temelinde dini olgular yatmaktadır. Bu edebiyatları İslamiyet ve onun felsefesinden ayrı değerlendirmemiz mümkün değildir. Sanatçılar gerek dini konular hakkında bilgi vermek gerekse Allah’a ve Hz. Muhammed’e olan sevgilerini dile getirmek için edebiyatı bir araç olarak kullanmışlardır. Örneğin Fuzuli, Su Kasidesi adlı eserinde Peygamberimizi övmüş ve ona olan sevgisini çok güzel bir şekilde dile getirmiştir. Yine aynı şekilde Süleyman Çelebi, Mevlid (Vesîletü’n-Necât) adlı mesnevisinde Hz. Muhammed’i doğum gününde anmış ona olan sevgisini dile getirmiştir. Bu eser yüzyıllardır bir gelenek olarak okunmaya devam etmektedir.
Edebiyat-din ilişkisini sadece edebi eserlerde işlenen konular olarak değerlendirmemeliyiz. Konu olarak eserlerde işlenen din aynı zamanda edebiyata yön vermiş, birçok yeni tür yaratmıştır. Mesela Hz. Peygamberimizin hayatını anlatan “Siyer” kitapları, dini konuları içeren “ilahi” şiir türü ve mevlid bu türler içinde aklımıza hemen gelenlerdir.
Türk Edebiyatının Tarihi Dönemleri (Türk Edebiyatının Ana Dönemleri)
Türklerin tarih boyunca içinde bulunmuş olduğu kültürel hayat ve yaşam biçimi aynı şekilde edebiyatı da dönem dönem farklı özelliklere büründürmüştür. “Türk Edebiyatı dönemleri” düşüncesini ve edebiyat tarihi incelemelerinin bilimsel yöntemlerini ilk kez ortaya koyan isim ise Fuad Köprülü’dür. Türk Edebiyatı denildiği zaman aklımıza milletimizin tarih boyunca oluşturmuş olduğu tüm edebi eserler gelmektedir.
Atalarımızın tarih boyunca bulunmuş olduğu kültürel hayatlar ve yaşam anlayışları edebiyat içinde de farklı dönemlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu nedenle içinde zamana bağlı olarak farklı özellikler barındıran edebiyatımızı incelerken dönemlere ayırmamız gerekir. Dönemlere göre bir inceleme yapmak hem işimizi kolaylaştıracak hem de tarih içinde edebiyatın yolculuğunu kavramamız kolaylaşacaktır.
Türk Edebiyatı’nı başlangıcından günümüze kadar ortaya çıkan eserlere ve özelliklere göre şu ana başlıkta incelememiz gerekir:

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ
İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatıİslamiyet Etkisindeki Türk EdebiyatıBatı Etkisindeki Türk Edebiyatı
 Sözlü Edebiyat
Yazılı Edebiyat
Divan Edebiyatı
Halk Edebiyatı
Tanzimat Edebiyatı
Servetifünun Edebiyatı
Fecriati Edebiyatı
Milli Edebiyat
Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı

Türk Dilinin Tarihî Gelişimi ve Türkiye Türkçesi
Türkçenin tarihî gelişimi dönemler hâlinde ele alınabilir. Türkçenin İlk Türkçe ve Ana Türkçe döneminden kalan yazılı belge elimizde olmadığı için bu dönemler “karanlık dönem” sayılmaktadır. İlk Türkçe döneminde Altay dilleri olan Moğolca, Mançuca, Tunguzca, Korece, Japonca dillerinin daha birbirinden ayrılmadığını söyleyebiliriz. Ana Türkçe döneminde ise Türkçenin Altay dilinden ayrılmış, farklı özellikler göstermeye başlamış ve artık kendi başına bir dil olmuştur. Karanlık dönemde Türkçenin iki temel lehçesi olan Yakutça ve Çuvaşça ortaya çıkmıştır.
Türkçenin Eski Türkçe ve sonraki dönemlerine ait metinler günümüze kadar ulaşmıştır. Dolayısıyla bu metinlerden hareketle Türkçenin tarihî gelişimi rahat bir şekilde takip edilebilmektedir. Türkçenin metinlerden yola çıkılarak izlenebilen dönemleri şunlardır:

DİL BİLGİSİ
Metinler üzerinde uygulama çalışması yaptırılır.

YAZMA SÜRECİ
Yazma; dinleme, okuma ve konuşma becerisinden sonra gelen, üst düzey becerileri kapsayan en zor beceridir. Yazma ile düşünme becerisi arasında doğrudan bir ilişki vardır. Yazmak, birikim ve düşünmenin ürünüdür. Yazma teriminin anlamı ve içeriği ilkokul, ortaokul, lise ve üniversiteye göre değişmektedir. Yazma becerisi, ilkokulda ilk okuma-yazma anlamında kullanılmaktadır. Öğrencilerin ilkokulda ses, harf, hece, kelime ve cümleleri doğru ve okunaklı yazmaları önemlidir. Bu aşamada yazma, amaçtır. Ortaokulda ise öğrenciler duygu, düşünce, hayal ve görüşlerini birtakım kurallar çerçevesinde derli toplu bir şekilde yazma becerisi kazandırmaya çalışılır. İkinci aşamada ise yazma araçtır. Bu aşamada öğrencilerin doğru ve okunaklı yazmanın yanında kendilerini eksiksiz ve uygun ifadelerle anlatma becerisi kazanmaları önemlidir. Lisede ise birinci ve ikinci aşamanın devamı olarak ‚güzel yazma‛ ön plandadır. Güzel yazmadan kasıt estetik değeri olan yazı kaleme almaktır. Üniversitede ise yazma, akademik yazma şeklindedir.

1.) Hazırlık
a.) Konu belirleme
Günlük hayatta hepimiz bazı olay ve sorunlar üzerine konuşuruz. Hakkında konuşulan ve yazı yazılan olay, durum, sorun veya nesneye “konu” denir. Konu, bir metnin çıkış noktasıdır. Bir yazıya başlamak için önce konunun belirlenmesi gerekir. Her şey, bir yazının konusu olabilir. Konu, metnin gelişmesini sağlayan en önemli etkendir. Bu yüzden onu, bir pusula olarak düşünebiliriz. Pusula nasıl ki yön bulmaya yardım ederse konu da metnin gideceği yönü belirler. Hakkında bilgi sahibi olduğumuz konuları seçtiğimizde, metnimiz kolay ilerler. Konunun geliştirilmesi metnin akışını sağlar. Konunun geliştirilmesini de bilgi yeterliliği belirler. Bilgiyi; deneyim, gözlem, okuma, izleme gibi yollardan ediniriz.

Konu; duygu, düşünce, bilgi ve olayların bir araya getirilmesini sağlar. Bu yüzden konuyu mıknatısa da benzetebiliriz. Mıknatıs, sadece metalleri çeker. Konu da kendisiyle ilgili olay, durum, duygu, düşünce ve hayalleri toplar; kendisiyle ilgisi olmayanları dışarıda bırakır. Uygun konuyu seçtiğimizde, yazımızın planı da ana hatlarıyla belirmiş olur. Böylece bildiklerimizi bir araya getirir ve onları belli bir düzen içinde sıralayarak anlatırız.
b.) Yazının Amacı ve Hedef Kitlesi
Bütün yazılar belli bir amaç doğrultusunda yazılır. Bir yazının amacı; birilerine bir konuda bilgi vermek, bir olayı veya durumu aktarmak, bir duygu veya düşünceyi iletmek olabilir. Konu, yazının amacına göre işlenir. Bir metin, hem belli bir amaç doğrultusunda hem de bir okur kitlesi gözetilerek yazılır. Yazar, metnini kimlerin okumasını istiyorsa ona göre bir tutum geliştirir. Metnin yazılma amacı ve hedef kitlesi; konu seçimini, konunun işlenişini ve yazının geliştirilmesini belirler. Yazacağımız bir yazıyı yakın çevremizdeki kişiler de bizi tanımayanlar da okuyabilir. Bu yüzden, yazımızın hedef kitlesini, kimlere seslendiğimizi düşünerek belirlememiz gerekir. Ayrıca yazımızın yayımlanacağı yer de önemlidir. Çünkü yazımızın yayımlanacağı veya okunacağı yer, hedef kitlemiz hakkında bilgiler sunar. Sınıfta okunacak bir yazının hedef kitlesi ile bir dergiye gönderilecek yazının hedef kitlesi aynı değildir.
c.) Metnin Türünü Belirleme
Duygu, düşünce ve hayallerimizi anlatmanın farklı yolları vardır. Ele alınan konu, iletilecek mesaj ve bunları aktarma biçimi, farklı yazı türlerini ortaya çıkarmıştır. Bir konuda yazı yazmaya karar verdiğimizde onu hangi türle anlatacağımızı belirlememiz gerekir. Çünkü yazma sürecimiz, seçtiğimiz yazı türüne göre ilerler. Herhangi bir konu; şiir, masal, deneme veya hikâye türüyle anlatılabilir. Konu, bir yazının amacı değil, aracıdır. Bu yüzden bilgi, duygu ve düşünceler farklı yazı türleriyle aktarılabilir.

2.) YAZIDA PLANLAMA
Yazının planlanmasında öncelikle metnin ana düşüncesi/iletisi belirlenir. Her yazı bir ana düşünce veya ileti etrafında gelişir. Bu ana düşünce yazının merkezidir ve bütün diğer düşünceler onun çevresinde gelişir. Planlama aşamasında ana düşünceyle/iletiyle bağlantılı yardımcı düşüncelerin belirlenmesi ve sıralanması gerekir. Bunların ana düşünceyi destekleyen veya geliştiren yardımcı düşünceler olmasına dikkat edilmelidir. Yardımcı düşünceleri destekleyen düşünceyi geliştirme yollarının belirlenmesi, planlanma aşamasının son basamağını oluşturur.

3.) Taslak Metin Oluşturma
Yazı planına uygun biçimde metin yazma, sürecin üçüncü aşamasını oluşturur. Taslak metin, daha önce belirlenen ana düşünce, yardımcı düşünce ve düşünceyi geliştirme yolları doğrultusunda oluşturulur. Taslak metin oluşturulurken farklı cümle yapılarının kullanılması metni hem anlam hem de yapı açısından zenginleştirecektir. Örneğin bir durum anlatılıyorsa isim cümleleri, olay anlatılıyorsa fiil cümleleri daha sık kullanılır.
4.) Metin Düzeltme ve Geliştirme
Taslak metni, açıklık, yalınlık, duruluk; paragraflar arası ilişki ve tutarlık; yazım, noktalama, sayfa düzeni vb. açılardan gözden geçirme ve düzeltme, yazma surecinin önemli bir aşlamasını oluşturur. Bu aşamada kelime tercihleri, metnin bağlamı dikkate alınarak yeniden değerlendirilir ve yazıdaki anlatım bozuklukları düzeltilir. Ayrıca metnin yazım, noktalama, sayfa düzeni ve okunaklılık açısından da bu aşamada değerlendirilmesi ve varsa yanlışlıkların giderilmesi gereklidir.
4) Değerlendirme(Evaluate)
Mevcut İşleniş:
A.) METNİ ANLAMA VE ÇÖZÜMLEME: İşlenen metinlerle ilgili sorular çözülür.

B.) ÖLÇME- DEĞERLENDİRME:
• Verilen sorular yanıtlanarak ve konu tekrar edilerek kazanımlar değerlendirilecektir.
• Ders kitabında verilen sorular cevaplanarak Öğrenci Kazanımları/Hedef ve Davranışlara ulaşılıp ulaşılamadığı değerlendirilecektir.Ogm materyal aktif kullanılacaktır.
C.) ÖZ DEĞERLENDİRME FORMU: Form doldurularak değerlendirilecektir.
Hazırlayan :Ekrem Yekrek

10.sinif turk dili ve edebiyati günlük plan 1-2-3.Hafta indir.

Yazdır

Yazar hakkında

admin

Yorum yap