EKPSS DENEME SINAVLARI

EKPSS ÖN LİSANS TÜRKÇE DENEME SINAVI 21

1.Eskiden gazetecilerin “doğruya doğru, eğriye eğri” ilkesine bağlı olduğuna inanılırdı ancak bugün durum pek bu yönde değil.
Bu cümlede geçen “doğruya doğru, eğriye eğri ilkesine bağlı olmak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Olayları sebep-sonuç ilgisiyle değerlendirmek
B) Daima haklıdan yana olmak
C) Olanı olduğu gibi yansıtmak
D) Her olayın iyi tarafını görebilmek
E) Olaylar karşısında öznel bir tutum takınmak

2. Bu söyleşi sırasında, Türk romanının serüvenini ünlü romancımızla enine boyuna tartışıyoruz.
Altı çizili sözün bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) Dün akşam izlediği filmi, bize kısaca anlatmaya çalıştı.
B) Bu inceleme yazısında ünlü şairin son öyküsünü ayrıntılı olarak ele almış.
C) Bin bir emekle yaptığı tablolarını önümüzdeki ay bu salonda sergileyecek.
D) Yarışmaya katılan gençlerin oldukça heyecanlı olduğu gözleniyor.
E) Müdür, konuşmaya başlamadan önce bardaktaki sudan bir yudum içti.

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde koşula bağlılık söz konusudur?
A) Keşke birçok arkadaşımızın katılacağı bu geziye siz de gelseniz.
B) Ben oyuncuları yeniden getiririm yeter ki izleyiciler bunu istesin.
C) Buradaki ağaçlar, yaz boyu sulanmadığı için kurumuş.
D) Önümüzdeki saatlerde bir açıklama yapılabilir, biraz daha bekleyin.
E) Artık havalar ısınsa her yer yerde renk renk çiçek açsa…

4. Edebiyat eleştirisinin, diğer eleştirilerden farkı, onun yalnız uzmanların değil, geniş bir okuyucu kitlesinin beğenisini de hesaba katmak gibi bir kaygısının olmasıdır.
Aşağıdakilerden hangisi anlamca bu cümleye en yakındır?
A) Edebiyat alanında yapılan eleştirilerin en belirgin özelliği o alanda uzmanlık gerektirmesidir.
B) Uzmanların değil okur kitlesinin beğenisini göz önünde bulundurmak kaygısı edebiyat eleştirisini öne çıkarır.
C) Edebiyat eleştirisi diğer alanlarda yapılan eleştirilere göre esnek bir nitelik gösterir.
D) Edebiyat eleştirisinin, sanat eleştirisinden ayrıcalığı, dilin bu eleştiride hem araç hem de konu oluşudur.
E) Uzmanların yanı sıra halkın sevgisinin kazanma endişesi edebiyat eleştirisini diğer eleştiri türlerinden ayırır.

5.(I) Ders kitaplarındaki dil yetersizliği ve yanlışları deyim yerindeyse içler acısıdır. (II) Daha geçen ay yayımlanan bir araştırma, edebiyat kitaplarındaki dil yanlışlarının nasıl korkunç boyutlarda olduğunu ortaya koymuştur. (III) Felsefe kitaplarının dili, yıllarca tartışılmış ama bir çizgiye oturtulamamıştır. (IV) Tarih kitaplarına yöneldiğimizde ortaya çıkan durum, daha da hüzün vericidir. (V) Diğer ders kitaplarındaki dil ve anlatım da bunlardan farklı değildir.
Bu parçada en genel yargı numaralanmış cümlelerin hangisinde belirtilmiştir?
A) I.     B) II.      C) III.      D) IV.      E) V.

6. Amipler kalın bağırsağa yerleşerek yaralar oluşturur. Kalın bağırsağın herhangi bir yerine yerleşmekle birlikte daha çok, kan akımının az olduğu yerleri tercih ederler. Kuluçka süresi 4-5 günle 1-4 ay arasında olabilir. Su ile bulaşmış olan amipler daha şiddetli ağrılara neden olur. İştah azlığı, kilo kaybı, kusma ve kanlı ishal ile seyreder. Bazen hiçbir belirti gözlenmez. Hastalık oluşumu genelde vücut direncinin düşmesi ile ortaya çıkar, ileri derecedeki hastalarda amip kana karışarak yayılır ve karaciğer, dalak, akciğer, beyin, deri ve idrar yollarında apseler yapar. Karaciğer tutulduğunda ateş, terleme, karaciğerde hassasiyet ve karaciğer büyümesi görülür.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Örneklendirme
B) Tartışma
C) Karşılaştırma
D) Açıklama
E) Betimleme

7. (I) Ahmet Haşim hüzün şairi. (II) Hayat kaynağı güneşi dahi güneşi dahi anlatırken gurûbu tercih etmiş. (III) Aslında bizim medeniyetimizin hüznü öne çıkaran, hüznü güzel gösteren bir tarafı var. (IV) Haşim “Melâli anlamayan nesle aşina değiliz.” diyor. (V) Hüzne değer vermeyenleri dost olarak bile görmüyor. (VI) Daha ileri gidip hüzne değer vermeyenleri neredeyse insan saymıyor.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) II.    B) III.    C) IV.     D) V.     E) VI.

8. Bir hikâyeyi dinler veya okurken ses ve yazı, hafızamızdaki hayalleri canlandırır. İyi bir edebiyatçı, dünyaya benzer veya ondan daha zengin, değişik bir hayal dünyası yaratır. Herkesin bildiği, günlük hayatta kullandığı kelimelerin hayal mekanizmasını daha çabuk harekete getireceği gayet tabiidir. Bundan dolayı büyük yazarlar, yeni kelimeler icat etmek yerine herkesin bildiği kelimelerle yeni dünyalar yaratır. Okurun hayal mekanizmasını çalıştırır.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi büyük yazarların yaptıklarından biri değildir?
A) Dilin canlandırma gücünden
B) Gerçek yaşamdan daha zengin bir hayal dünyası yaratmak
C) Yeni kelimeler icat etmek
D) Günlük yaşamda kullanılan sözcüklerle yeni dünyalar yaratmak
E) Okurun hayal kurma gücünü harekete geçirmek

9. İnsan, kalabalık bir yerde bile kendini yalnız hissedebilir. Köylüler, kasabalılar birbirlerini az çok tanıdıklarından aralarındaki bağı da hissederler. Fakat şehirliler, birbirlerine selam dahi vermeden geçip giden yalnız kalmış, ümitsiz, üzüntülü insanlardır. Bunun için şehirlerde, insancıl duyguları güçlendirmek için pek çok fırsat vardır. Ufak bir gülümseyişle, her şeyden ümidini kesmiş kimselere, yaşamak dileği aşılamak az görünen olaylardan değildir.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) İnsanın diğer insanların yanındayken de kendini yalnız hissedebileceğine
B) Kentlerde yaşayanların ekonomik açıdan rahat olduklarına
C) Kentlerde insanların birbirlerine selam bile vermeden geçip gittiklerine
D) Kent insanlarının ümitsiz ve kederli olduklarına
E) Bir gülümsemenin bile insanlarda yaşama isteği uyandırdığına

10. Paris’in bir köprüsü üzerinde bir satıcı, dil döküyor, sattığı nesnenin eşsiz güzelliklerini anlatıyor. Başına toplananlar merakla bekliyorlar, nedir acaba o adamın sattığı, diye. En sonunda söylüyor: “Size güneşi, her gün gözlerinizin önünde duran ama sizin bakmadığınız güzelliğini göremediğiniz güneşi satıyorum. Bakın, bakın! Sizin bütün hülyalarınızdan güzel değil mi?” Dinleyenler: “Sahi, ne de güzelmiş!” diyorlar.
Bu parçaya göre satıcının yapmak istediği aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsanların iyi niyetinden yararlanarak onları sömürmek
B) Güneşin insan için ne kadar önemli olduğuna dikkat etmek
C) İnsanlara her gün gördükleri ama farkında olmadıkları güzellikleri hatırlatmak
D) İnsanları gündelik sıkıntılarından biraz olsun uzaklaştırmak
E) Sanatçının dünyaya bakışının ötekilerden farklı olduğunu ortaya koymak

11. Topluma faydalı bir iş yapıldığı zaman, bu işi yapan kimseyi çok beğeniyorum… Örneğin topluma yararlı bir kitap yazıldığı zaman, bir okul yapıldığı zaman… Bu gibi çalışmaları beğeniyor, takdirle karşılıyorum. Bu yüzden boş zamanlarımda sivil toplum örgütlerine katılıyor, onlara elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum.
Bu parçanın yazarının, yapacağı işlerde aşağıdakilerin hangisini gözettiği söylenebilir?
A) Topluma bir yararının olmasını
B) Kişisel gelişimine yardımcı olmasını
C) Parasal kazanç sağlamasını
D) Can sıkıntısını gidermesini
E) Kendisini dinlendirmesini

12. Bizans yönetimindeyken Erzurum’a, Bizans Kralı İkinci Theodosios’un anısına Theodosiopolis adı verilmiştir. Bugün olduğu gibi o zamanlar da bölgenin en önemli yerleşim yerlerindendir Erzurum. Civardaki bir ticaret kendi olan Arzen’in halkı, eşkıyaların saldırılarından bunalarak buraya sığınır. Arzen halkına ev sahipliği yapan Theodosiopolis, zamanla Erzen-i Rum, Arzırum, Erz-Rum gibi adlarla anılır. Bu isimler zamanla Erzurum’a dönüşür.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir?
A) Erzurum’un ne zaman kurulduğundan
B) Bizans yönetiminin niteliklerinden
C) Erzurum adının nereden geldiğinden
D) Erzurum’un geçim kaynaklarından
E) Erzurum’un kültürel zenginliklerinden

13. Bazı isim tamlamalarında tamlayan, tamlananın neyden yapıldığını belirtir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde buna uygun bir isim tamlaması kullanılmıştır?
A) Ankara armudu bu mevsimde çıkar piyasaya.
B) Biber salçası bazı yemeklere lezzet katar.
C) Son günlerde Trakya karpuzu bulunamıyor.
D) Gazeteler, yine deprem senaryosu üretiyor.
E) Buraya gelinir de su böreği yenmez mi hiç?

14. İsim cümlelerinde kimi zaman ekeylemin 3.tekil kişi ekinin kullanılmadığı da olur.
Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamaya uygun bir cümle vardır?
A) Meyve ve sebze çok ucuzdur yaz aylarında.
B) Karadeniz’de yamaçlar yemyeşildir yaz kış.
C) Bu ormanlar ülkemizin adeta akciğerleridir.
D) Antalya, eski çağlardan kalan eserlerle dolu.
E) En çok turist gelen yerlerdendir Aspendos

15. Saat beşte uyandı, elbiselerini giydi, kahvaltı yaptı, işe gitti.
Bu cümledeki virgüller(,) virgülün kullanım alanı ile ilgili aşağıdaki kurallardan hangisine bir örnek olabilir?
A) Özne ve yüklem arasına başka ögeler girmişse özneden sonra konur.
B) Sıralı cümleyi oluşturan cümleleri ayırmada kullanılır.
C) Cümlede vurgulu bir biçimde belirtilmesi gereken ögelerden sonra konur.
D) Ara sözlerin başında ve sonunda kullanılır.
E) Tırnak içine alınmamış aktarma cümlelerin sonunda, tırnak işareti yerine kullanılır.

CEVAPLAR: 1.C, 2.B, 3.B, 4.E,  5.A, 6.D, 7.B, 8.C, 9.B, 10.C, 11.A, 12.C, 13.B, 14.D, 15.B

Yazdır

Yazar hakkında

admin

1 yorum

Yorum yap