EKPSS ÖN LİSANS TÜRKÇE DENEME SINAVI 8

1.Eskiden çocukların en gözde oyunlarından olan misket genellikle düzgün toprak alanlarda oynanırdı. Bazı yerlerde bilye, bilya, mile diye de adlandırılırdı. Hemen her çocuğun bir misket torbası olurdu. Çocuklar, ellerine para geçtikçe rengarenk misketlerden alırdı. Bakkallarda en çok satılan şeylerden biri de misketti. Şimdilerde bakkallarda misket bulunmuyor pek. Zaten günümüzün çocukları da miskete pek düşkün değil. Onlar televizyonda çizgi film izlemekten misket oynamaya vakit bulamıyor.
Bu parçada misketle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
A) Günümüzde pek ilgi görmediğine
B) Düz zeminde oynanan bir oyun olduğuna
C) Önceleri çocukların gözde oyunlarından olduğuna
D) Bakkalların çok satılanları arasında yerini aldığına
E) Günümüz çocuklarının misketin ne olduğunu bilmediklerine

2. (I) Gittiğim kütüphanede çocuk kitapları için ayrı bir bölüm oluşturulmuş. (II) Çocukların en yakın arkadaşları, okulda da evde de kitaplardır. (III) Burada, çocuklara yönelik hemen her kitabı bulmak mümkün. (IV) Öykülere, masallara, destanlara, efsanelere yer veren boy boy kitaplar sizi yanına çağırıyor. (V) Ayrıca alt raflardaki resimli romanlar o kadar çok ve güzel ki…
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi, anlatımın akışını bozmaktadır?
A) I.      B) II.      C) III.        D) IV.        E) V.

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisi bir paragrafın giriş cümlesi olmaya en uygundur?
A) Ne yazık ki toplumsal konulara kimse değinmek istemiyor.
B) Bunun yalnızca bizim edebiyatımızda görülen bir durum olmadığını söylemeliyim.
C) Yazarlar, noktalama işaretlerini yerli yerinde kullanmaya dikkat etmiyor.
D) Kimi şairler de şiirin kurallarına sırtını dönmüştür.
E) Genç yazarlar ise, geçmişte yaşamış sanatçıları inceleme zahmetine katlanmıyor.

4. Şiir okumanın diğer sanatsal türleri okumaktan daha farklı bir yanı var. Çünkü şiir, edebiyatımızda özel bir yere sahiptir. Ne yazık ki okurlar şiiri; roman, hikâye ve deneme okur gibi okuyor. Böyle olunca da sanatların en değerlisi olan şiir, değerini, bir deneme kadar hissettiriyor. Bütün sanat metinlerini kendi kuralları içinde okumadıkça o metinde bulmak istediğimiz mantığı, sesi yakalayamayız. Ortaya o zaman, duyurmak istediğini anlatamayan sıkıntılı insanlar çıkar. Herkes şiir okuyamaz. Birinin şiir okuması için şiiri tanıması gerekir.
Bu parçadan çıkarılamayacak yargı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Her edebî tür, kendi kurallarına uygun olarak okunmalıdır.
B) Güzel şiir okumak, şiiri her yönüyle iyi bilmeye bağlıdır.
C) Şiir, diğer edebî türlerin okunduğu gibi okunmalıdır.
D) Şiir, diğer türlere göre daha değerlidir.
E) Şiiri herkesin güzel okuması düşünülemez.

5. İri balık gittikçe yorulmaktadır. Bir iki defa suyun yüzüne çıkıp zıpladığından ve karnı hava ile dolduğundan, artık fazla derinlere de inememektedir. Nihayet sandalın çevresinde dönerek geniş halkalar çizmeye başlar. İhtiyar balıkçı, ganimet bulmuş edası içindedir. Hemen sandala yaklaştırır balığı. Sonra zıpkınla onu öldürüp sandalın kenarına bağlar.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Öyküleyici anlatıma yer verilmiştir.
B) Varlıklar hareket hâlinde betimlenmiştir.
C) Benzetmeye başvurulmuştur.
D) Düşünceyi kanıtlamak için somutlama yapılmıştır.
E) Niteleyici sözcükler kullanılmıştır.

6. (I) O, hep güzel şiirin peşinde olmuştur. (II) Bugüne ulaşan şiir birikimi bunu gösterir. (III) 1953’teki bir söyleşisinde de: “Şiir belli kalıplara dökülen tatlı bir hayaldir, bir gerçek değil.” der. (IV) Bir gerçeği anlatsa, duyursa bile hayale ihtiyacı vardır şiirin. (V) Daha üstün gerçekleri hayal ettirerek okuyucuyu ümitlere düşüren bir şiirin sezdirdiği bu hayali gerçekleştirebilmesi, çok kere onun gücü dışında bir başka hayalle olur.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde tanımlama yapılmıştır?
A) I.       B) II.         C) III.        D) IV.         E) V.

7. (I) Mürekkep neredeyse tarihe karışıyor. (II) Kağıda düştükten sonra rengini mora teslim eden sabit kalemler de öyle… (III) Hele mor mürekkep… (IV) Aramaya kalkışsanız kırtasiyeci yüzünüze bir garip bakacak. (V) İşte bunları yazdım bu kitabımda. (VI) Mürekkebin hüznünü özenle seçtiğim sözcüklerle aktarmaya çalıştım.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde yazarın üslubuyla ilgili bilgi verilmiştir?
A) II.        B) III.        C) IV.          E) V.       E) VI.

8. Alın teri dökmeyenler, hayattan bir tat alamaz.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en yakındır?
A) Çalışan insanların topluma büyük yararı vardır.
B) Mutlu bir yaşam sürmek isteyenler, çalışkan olmalıdır.
C) Güzel bir yaşam sürmek, kişinin bakış açısıyla ilgilidir.
D) Bütün güzel çalışmaların altında alın teri vardır.
E) Yaşamı boyunca çalışanlar, eğlenmeye vakit bulamaz.

9. Gazete yazılarının ömrü, bir kelebeğin ömrü kadardır.
Bu cümleyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Gazete yazıları, okuru doyurucu nitelikte olmalıdır.
B) Günlük yayımlanması, gazete yazılarına olan ilgiyi azaltmıştır.
C) Gazete yazıları, kalıcı olmaktan çok uzaktır.
D) Gazete yazılarını her gün takip etme zorunluluğu vardır.
E) Gazete yazılarının, yer darlığından dolayı kısa olması gerekir.

10. (I) Ülkemizde dondurma tüketimi, gelişmiş ülkelere oranla çok düşük seviyededir. (II) Bu durum, dondurmayla ilgili yanlış inanışlardan kaynaklanmaktadır. (III) Oysa dondurma, solunum ve sindirim organlarını hiçbir şekilde olumsuz etkilemez. (IV) Ancak süt ürünlerinin, çabuk bozulan gıdalar olduğu unutulmamalıdır. (V) İşte bu yüzden sağlık koşullarına uygun ortamda üretilen, sağlıklı ambalajlarda satılan dondurmalar tüketilmelidir.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde karşılaştırma söz konusudur?
A) I.          B) II.        C) III.          D) IV.          E) V.

11. 
Derinden derine ırmaklar ağlar
Uzaktan uzağa çoban çeşmesi
Ey suyun sesinden anlayan bağlar
Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi
Bu dörtlükte aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur?
A) Sıfat
B) Zamir
C) Durum zarfı
D) Miktar zarfı
E) İsim

12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yoktur?
A) Sabahleyin aç karnına bir sarmısak yerdi.
B) Teklifimi düşünde karar ver.
C) Bütün kuşlar göçetti başka yerlere.
D) Tartışmayı önce Selma’mı başlattı?
E) Sonunda Zehra da doğruyu bulmuştu.

13. Bazı birleşik kelimeler, iki ünlünün kaynaşması ya da hece düşmesi yoluyla oluşur.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu yolla oluşmuş bir birleşik sözcük vardır?
A) Bizi anladık da sizi niye reddettiler?
B) Uçağın akaryakıt deposunda kocaman bir delik oluşmuş.
C) Taksiyle Kızılay’dan Dikimevi’ne kaç dakikada gidebilirsiniz?
D) Mahallemize taşınan gelin kaynanasıyla iyi anlaşıyor.
E) Bu kıraathanede çay içmiştik yıllar önce.

14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde gereksiz sözcük kullanımından doğan bir anlatım bozukluğu vardır?
A) Senin gibi sıradan insanlarla uğraşamam.
B) Sağlıklı olmayan kimseler burada duramaz.
C) Araştırmacılar bu kalede bir hazinenin varlığından söz ediyor.
D) Bulunduğu çevreyi iyi tanıyor ve eserlerinde kullanıyordu.
E) Acele etme, hemen hemen neredeyse geldik sayılır.

15.Aşağıdaki dizelerden hangisi, yapısına göre basit, söz dizimine göre devrik bir cümledir?
A) Bulut bulut gelirdik bozkırların üstüne
B) Çatlamış topraklara serin serin yağardık
C) Otlar çiçek açardı dokunduğumuz yerden
D) Doğan bir ölü güneş şimdi mor tepelerde
E) Çiçeklerin yerinde şimdi çekirdekler var

CEVAPLAR: 1.E, 2.B, 3.C, 4.C, 5.D, 6.C, 7.E, 8.B, 9.C, 10.A, 11.D, 12.E, 13.D, 14.E, 15.A