Kitap Tanıtımları

KEŞANLI ALİ DESTANI-HALDUN TANER

Haldun Taner’in kaleme almış olduğu Keşanlı Ali Destanı edebiyatımızdaki ilk epik tiyatro örneklerindendir. Çeşitli ülke dillerine çevrilerek dünyanın pek çok ülkesinde sahnelenmiştir. Başyapıt özelliği taşıyan eser geleneksel gösteri sanatlarımızı çağdaş bir yorumla sunmaktadır.

Eserimizin başkahramanı Keşanlı Ali Sineklidağ’da yaşamakta olan bir gençtir. Köyün en güzel kızı Zilha’yı sevmektedir. Bir gün Zilha’nın dayısı Çamur İhsan öldürülür.

Çamur İhsan herkesten haraç alan belalı pislik adamın tekidir. Zilha, Ali’nin dayısını öldürdüğünü düşünerek Ali’nin aşkına karşılık vermez. Karşılık vermediği gibi Ali’yi kıskandırmak için elinden geleni yapmaktadır.

Aslında Zilha’nın dayısını Ali öldürmemiştir, ancak Ali suçsuz olduğunu bir türlü ispat edemez. Gerçi mahalleli bu belalı adamın öldürülmüş olmasından dolayı çok mutludur  ve Ali’ye de bu adamı öldürdüğünden dolayı sempati beslemektedirler. Ali olanlardan dolayı kahraman gibi görülmeye başlanır.

Ali on bir sene ceza alır ve bu cezanın dört yılını yatar. Geri kalan cezasını af dolayısıyla yatmadan çıkar. Mahalleli Ali’ye büyük bir karşılama töreni düzenler. Ali’ye karşı büyük bir sevgi seli vardır hatta Ali’yi gelir gelmez mahalle muhtarlığına aday gösterirler.

Ali’nin rakipleri, Çamur İhsan gibi pis işlerle uğraşan insanlardır. Ali kazanmasın diye bin bir dolap çevirirler, ancak Ali her şeye rağmen seçimleri kazanmıştır. Ali muhtar olduktan sonra köyde çok şey değişir. Haraç olayını kaldırır, köyü düzene sokar.

Ali her şeyi düzene koyduktan sonra Zilha ile yakınlaşma planları yapmaktadır ancak Zilha dayısını öldürdüğü gerekçesi ile Ali’ye yüz vermemektedir. Ali ne yaptıysa da bir sonuç elde edememiştir.

Bu arada Ali’yi sevmeyen kişiler de gizliden gizliye Ali’nin kuyusunu kazmaya çalışmaktadırlar. Mahalle zenginlerinden Bülent Bey isimli kişi Zilha’yı görür ve çok şaşırır, çünkü Zilha Bülent Bey’in terk eden karısına çok benzemektedir.

Bülent Bey Zilha’yı evinde çalışması için ikna eder ve evine götürür. Bülent Bey’in eski eşi Nevvare de evini terk ettiğinden dolayı pişmanlık duyarak tekrar evine dönmüştür.  Ali, Zilha’nın Bülent Bey ile gittiğinden haberdar olunca deliye döner ve Zilha’yı getirmek için Bülent Bey’in evine gider. Ali kapıyı çaldığında kapıya Nevvare çıkar. Nevvare Zilha’ya o kadar çok benzemektedir ki Ali Nevvare’yi Zilha sanarak yanlışlıkla kaçırır.

Zilha’nın dayısının katili de ortaya çıkmıştır. Gerçek katil Ali değil; Cafer’dir. Mahallede karanlık işler çeviren kişiler Cafer’i Ali’yi de öldürmesi için ayarlamışlar, Cafer Ali’yi öldürmek için bir tenhada sıkıştırmış Ali ise boğuşma esnasında Cafer’i vurmak zorunda kalmış ve onu öldürmüştür. Bu olaylardan sonra tekrar hapse girmek zorunda kalan Ali’nin Zilha ile evlenme hayali de belirsiz bir zamana kalmıştır.

Haldun Taner’in harika eseri Keşanlı Ali Destanı şaheser olma özelliğini fazlasıyla hak etmekte olan bir başyapıttır.

Yazdır

Yazar hakkında

Fatih Pınar

Yorum yap