Testler

Cümlede Anlam Test 9

CÜMLEDE ANLAM TEST 9

1.Alman yazınının usta kalemlerinden Goethe: “Çeviri, bir halının ters yüzüne benzer, desenin ana çizgilerini görseniz bile, tümünü aynı renk ve güzelliğiyle göremezsiniz.” der.
Goethe’nin bu sözüyle aşağıdakilerden hangisi arasında bir paralellik vardır?
A) Bazı çeviriler asıllarından daha çok beğenilir.

B) Bir yapıtı her yönüyle çevirmek olanaksızdır.
C) Çevirmenin başarısı çevirdiği yazara ait duyguları tam anlamıyla yansıtmasına bağlıdır.
D) Metnin aslına bağlı kalmadan yapılan çeviriler okura yazınsal bir tat vermez.
E) Her iki dilin inceliklerini iyi bilenler nitelikli çeviriler yapar.

2. Korku hâlinde beyinden gelen sinyaller ile vücuttan salgılanan adrenalin hormonunun oluşturduğu bağımlılık yüzünden insanların çoğu, korku filmleri izlerken çok korksalar da bu filmleri izlemekten vazgeçememektedir.
Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Korkunun beyinde oluşmasında rol oynayan mekanizma henüz bütünüyle aydınlatılamamıştır.

B) Korku filmleri, izleyen her insanda bu filmleri izlemeye yönelik bir bağımlılık oluşturmaktadır.
C) Vücutta salgılanan adrenalin hormonu insanların korkularını bastırmasına yardımcı olmaktadır.
D) Korku filmleri, izleyicilerin kendi korkularıyla yüzleşmesini sağlamaktadır.
E) İnsanların korku filmlerine bağımlılıklarında biyolojik tepkiler etkilidir.

3. Bir yazın adamının söyleyişte özgünlüğe ulaşması, herkesin kullandığı sözcüklere yeni çağrışımlar kazandırma ve yerleşmiş kalıplardan uzaklaşma ustalığıyla gerçekleşir.
Aşağıdakilerden hangisi, bu cümlede anlatılmak istenen düşünceye anlamca en yakındır?
A) Sanatçının farklılığı güncel konuları anlatmasına bağlıdır.

B) Yoğun bir söyleyişe sahip olmayan eserler okuru etkileyemez.
C) Yalın ve açık bir anlatımı yeğleyen sanatçılar, her dönemde okur bulur.
D) Bir yapıt, günlük konuşma diline yeni bir boyut getirdiği ölçüde farklılığı yakalamış olur.
E) Bir sanatçı hiç kimsenin anlatmadığı konulara değinirse kalıcılığı yakalar.

4. Karşılaştığı zorlukları, kendi sanat düzeyini yükseltmek için bir fırsat bilen sanatçı, gerçek sanatçıdır.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en yakındır?
A) Her sanat dalının kendine göre zorlukları vardır.

B) Sanat yaşamında ortaya çıkan olumsuzluklar, gerçek sanatçının yapıt vermesini engellemez.
C) Sanat yaşamında hep kolaya kaçan sanatçılar, kalıcılığı yakalayamaz.
D) Gerçek sanatçı, sanat hayatı boyunca birçok güçlükle karşılaşır ve bunların üstesinden gelir.
E) Gerçek sanatçı, karşısına çıkan engellerden faydalanarak sanat yönünü geliştirir.

Edebiyatsultani.com

5. Bir şair, başkalarının şiirlerinde geçen konuları, temaları kullanabilir; yeter ki o, …
Bu cümlenin sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilirse ötekilerden farklı bir düşünce ileri sürülmüş olur?
A) bunları kullanırken başkalarından ayrılabilsin.

B) başkalarından aldıklarına kendi kişiliğinin damgasını vurabilsin.
C) bunlara ayrı bir görüş, biçim ve yöntemle yaklaşabilsin.
D) sürekli olarak kendini aşma çabası içinde olsun.
E) şiirinde kendi sesini yakalasın.

6. I. Eleştirmenlerin yapıtlara ön yargılı yaklaşması, okurların eleştirmeni dikkate almamasına yol açar.
II. Okurların yapıtlara ve sanatçılara karşı peşin hükümlü olmaması gerekir.
III. Eleştirmenlerin değerlendirmeleri bir yazarın tanınmasında önemli bir etkendir.
IV. Okurların eleştirileri önemsemesi, eleştirmenlerin yapıtları objektif ölçülerle ele almalarına bağlıdır.
Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangileri birbirine anlamca en yakındır?
A) I. ve II.
B) I. ve IV.
C) II. ve III.

D) II. ve IV.
E) III. ve IV.

7. (I) Yayımlanmayacağı düşünülerek yazılan günlüklerin saflığını, başka bir metinde bulmak neredeyse imkansızdır. (II) Kişinin; kendisi ile dertleştiği, kendisini aynada aksettirdiği satırlardır bunlar. (III) Tabii ki bu şekilde yazılan ama sonra yayımlanmasına karar verilen günlüklerde ufak tefek değişiklikler yapabilir yazarlar. (IV) Yine de yazarların biyografisini yazacak araştırmacılar için günlükler, başvurulacak en önemli kaynaklardandır. (V) Biyografi türünün fazla gelişmemiş olması, belki de bizde yazılan günlük sayısının az olmasından ileri geliyor.
Günlükten söz edilen bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I.cümlede, yayımlanmayacağı düşünülenlerin daha doğal bir anlatımının olduğu belirtilmiştir.

B) II. cümlede, yazarların iç dünyasının ayrıntılarının yer aldığı anlatılmıştır.
C) III. cümlede, günlükleri olduğu gibi yayımlamanın sakıncaları dile getirilmiştir.
D) IV. cümlede, yazarların yaşamlarını tanıtan yapıtların oluşturulmasında yararlanılacak bir kaynak olduğu söylenmiştir.
E) V. cümlede, biyografi türünü olumsuz yönde etkilediğiyle ilgili bir yorumda bulunulmuştur.

8. I. Sanatçıların, mektuplarında dile getirdikleri kimi düşünceleri diğer yapıtlarına yansımaz.
II. Mektuplarda, yazarlar, içlerinden geçenleri bütün samimiyetleriyle ortaya koyarlar.
III. Mektubun yazınsal değeri, onu kaleme alanın, duygularını içtenlikle ortaya koymasına bağlıdır.
IV. Mektup, içeriği ve üslubundaki samimiyet ile öteki yazınsal türlerden ayrılır.
V. Ancak yazarının bütün içtenliğini yansıtan mektuplar sanatsal bir niteliğe kavuşur.
Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangileri anlamca birbirine en yakındır?
A) I. ve II.
B) II. ve III.
C) III. ve IV.
D) III. ve V.
E) IV.  ve V.

9. Bir eleştirmenin, birden çok yazınsal türde başarılı ürünler veren bir sanatçıyı sadece romanlarıyla ön plana çıkarması, …
Bu cümlenin sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A) sanatçının başarısını bütünüyle ortaya koyamamak demektir.

B) eleştirinin genel kurallarıyla bağdaşmaz.
C) sanatçının, bütün yönleriyle tanınmasını engeller.
D) okurun, ayrıntıya boğulmadan sanatçıyı tanımasını sağlar.
E) okurların sanatçı hakkında eksik bilgilenmesine yol açar.

10. Öyle okurlar vardır ki okudukları yapıtlarla dünyalarının şeklini değiştireceklerine o yapıtların şeklini alırlar; oysa…
Bu cümlenin sonuna, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygundur?
A) okumak, yeni bilgiler edinmenin en kolay yoludur.

B) her yapıtta, keşfedilecek ayrı bir dünya gizlidir.
C) bir yapıtın, okuru koşullandırmaması beklenemez.
D) iyi bir okur, yapıtın yönlendirmelerine kulak asmaz.
E) hiçbir okur, yapıtta anlatılmak istenene kayıtsız kalamaz.

11. (I) Dillerin sözcük dağarcığıyla o dili konuşan toplumların yaşamı arasında bir bağlantı vardır. (II) Toplumsal yapıdaki değişmeler, oluşumlar o topluma ait dilin sözcük hazinesinde de etkisini gösterir. (III) Bu sayede yeni yeni söz değerleri, söz öbekleri çıkar ortaya. (IV) Bir yandan bu yeni değerler dilin örgüsü içinde yerini alırken bir yandan da kimi sözcükler kullanımdan düşer. (V) Kimi sözcüklerin de anlam alanı genişler, zenginleşir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangileri anlamca birbirine en yakındır?
A) I. ve II.
B) II. ve III.
C) II. ve IV.
D) III. ve V.
E) IV. ve V.

12. I. Romanlar incelendiğinde, yazarların roman kahramanlarına kişiliklerinden izler kattıkları görülür.
Romancı, yapıtındaki kahramanları gerçek yaşamdaki kişilere yaklaştırdıkça başarılı olur.
III. Romancılar, yapıtlarındaki kahramanlar aracılığıyla kendilerini çeşitli biçimlerde anlatırlar.
IV. Başarılı bir romanda roman kahramanlarının yazardan bağımsız kişilikler kazandığını görürüz.
Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır?
A) I. ve II.
B) I. ve III.
C) II. ve III.

D) II. ve IV.
E) III. ve IV. 

13. (I) Badem dendiğinde akla ilk olarak lezzetli bir kuru yemiş gelir. (II) Oysa bu yemiş, tatlılardan yemeklere kadar birçok farklı lezzet içinde kullanıldığı gibi, yağı da önemli bir kozmetik ve ilaç sanayisi malzemesidir. (III) Botanik açıdan kiraz, erik ve şeftali ile aynı aileden gelen badem, olgunlaştığında diğerleri gibi lezzetli değildir. (IV) Dışı şeftaliyi andıran ancak yeşil, sert ve kalın örtünün altındaki kabuğun içinde yetişen iç bademdir lezzetli olan. (V) Ana yurdu Çin ve Orta Asya olduğu sanılan badem ağacının, eski Yunan ve Romalılar tarafından Akdeniz havzasına taşındığı bilinir.
Bademden söz edilen bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I.de, neyi çağrıştırdığı belirtilmiştir.

B) II.de, geniş bir kullanım alanı olduğu söylenmiştir.
C) III.de, karşılaştırma yapılmıştır.
D) IV.de, görünüşüyle şeftaliye benzediği belirtilmiştir.
E) V.de, ana yurdunda değerinin pek bilinmediği söylenmiştir.

14. Deyimler, günlük konuşmalarımızın olduğu kadar, şiir dilimizin de vazgeçilmez ögeleridir; bundan dolayı …
Bu cümlenin aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülmesi en uygundur?
A) deyimlerde anlam zenginliği vardır.

B) Türk şiiri, son dönemlerde gelişme gösterememiştir.
C) şairlerimiz yetkinliklerini gösterme fırsatı bulamazlar.
D) deyimlerin sık geçtiği şiirler evrensel bir nitelik taşır.
E) şairlerimiz, duygu ve düşüncelerini aktarmada deyimlere elbette başvuracaklardır.

15. (I) Bazı şiirlere yönelik her yeni yorumun o şiiri yenilediği, tazelediği bir gerçektir. (II) Ancak her şiir, bu türden nitelikli yorumları hak edecek güçte ya da derinlikte değildir. (III) Bu yüzden pek çok yapıt zamanın yıpratıcılığı altında eriyip gider. (IV) Bazı şiirler ise okura yorum zenginliği sunan imgelerle yazılmıştır. (V) Bu tür şiirler, her dönem okurların duygularına seslenebilmeyi sürdürürler.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir şiirin, kalıcı olabilmesini sağlayan özelliğinden söz edilmiştir?
A) I.
B) II.
C)III.
D)IV.
E)V.

16. Bütün sanat ürünleri; az ya da çok, şu veya bu yoldan yaşamın yorumlanmış yansılamalarıdır.
Aşağıdakilerden hangisi anlamca bu cümleyle çelişir?
A) Olaylar, sanatçının kaleminde şekil değiştirerek yazıya aktarılır.

B) Yapıtına konu arayan bir sanatçı için, yaşanan çevre, vazgeçilmez bir kaynaktır.
C) Bütün sanat eserlerinde yaşamın izlerini görmek mümkündür.
D) Sanatçı yaşadığı dünyadan aldıklarını yeniden biçimlendirir ve okura sunar.
E) Yaşamın, bütün sanat yapıtlarına olduğu gibi yansıdığını düşünüyorum.

17. Bilimsel bilgiler, bilimsel yöntemle elde edilmiş ve geçerliliği otoriteler tarafından kabul edilmiş doğrular bütünüdür.
Bu cümleden aşağıdakilerin hangisine kesin olarak ulaşılabilir?
A) Bilimsel yöntemler kullanılmadan elde edilen bulgular, bilimsel bilgi niteliği taşımaz.
B) Bilimsel yöntemler, tüm dünyada kullanılan ortak araştırma teknikleridir.
C) Bilim otoriteleri uluslararası düzeyde katılımcıların iş birliğiyle oluşturulur.
D) Araştırma bulgularının bilimsel bilgi olarak onaylanması, saygın üniversitelerdeki bilim heyetleri tarafından yapılmaktadır.
E) Bilimsel bir bilgi niteliği kazanan araştırma sonuçları uzun yıllar sürecek bir geçerlilik kazanmıştır.

18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde aynı düşünce değişik sözlerle yinelenmiştir?
A) O, unutulan romanları gün ışığına çıkarmayı, bunların yeniden okunup bilinmesini amaçlamıştı.
B) Sanatçının yüz elli sayfa kadar yazıp yarım bıraktığı romanını, henüz herhangi bir yayınevi yayımlamadı.
C) Türkçenin özgün kalemlerinden biri olan sanatçının, yayımlamadığı yapıtlarının olduğunu biliyoruz.
D) Bu yazarın, öykülerindeki kişileri tarifsiz bir sevgiyle anlamaya çalıştığını ve hoşgörüyle anlattığını fark ederiz.
E) Bu sanatçı yapıtlarında, en çok, yoksul köylüleri anlatır; onların değinmedik hiçbir yönünü bırakmaz.

CEVAPLAR: 1.B, 2.E, 3.D, 4.E, 5.D, 6.B, 7.C, 8.D, 9.D, 10.D, 11.A, 12.B, 13.E, 14.E, 15.D, 16.E, 17.A, 18.A

cumlede anlam test 9 indir.

Yazdır

Yazar hakkında

admin

Yorum yap