FİİLİMSİLER TEST 4
1.(I) Gelgelelim, denemede öğretici olmak yetmez, bir de denemecilerin üslupçu olmaları, dilin bütün inceliklerini elde etmiş olmaları gerekir. (II) Denilebilir ki, deneme, şiirden sonra, daha doğrusu şiirle birlikte, az sözle çok söyleme sanatıdır. (III) Ahmet Haşim bunu ustaca yapar; o, denemelerini kuyumcu gibi işler. (IV) Onun yazdıklarından bir tek sözcüğü çıkaramayacağımız gibi, onlara bir tek sözcük de katamazsınız.(V) Falih Rıfkı da bir üslupçudur ama Haşim ’in denemeleri için söylediğimiz şeyi onunkiler için söyleyemeyiz.
Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisinde fiilimsi kullanılmamıştır?
A) I B) II C )III D) IV E) V
2.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim fiil, sıfat fiil ve zarf fiil vardır?
A) Kimileri: “Her konuşulan şey, her olan şey yazıya vurulmaz.” der.
B) Bunlar gerçekleri takım taklavatıyla anlatmakla kimi çevreleri kuduz ite döndüreceklerinden, ya da dostlarının bağdaşını bozacaklarından korkarlar.
C) Öte yandan, her şeyi bütün çıplaklığıyla anlatacaklarını söyleyenler bile ancak işlerine geleni anlatırlar.
D) Gelmeyenleri de, bıyıklarını koç boynuzu gibi burarak, anımsamamaya çalışırlar.
E) Bir gün, bir dostunun evinde tırnaklarım kesmeye kalkıştıkları zaman da çocuklar gibi viyaklar.
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde adlaşmış sıfat fiil yoktur?
A) Kendi yaşamlarını anlatanlar içinde gerçek itirafçılar da vardır.
B) Onur kırıcı olayların pazara çıkarılmasından ya da gerçeğin fırt fırt ortaya dökülmesinden tedirgin olanlar da vardır.
C) Eczane işleriyle uğraşan uşak da ayrıdır.
D) Bu balolara katılanların giysileri ise pek cafcaflıdır.
E) Ev sahipleri, sofralarında yemek yiyenlerin çokluk yarısını bile tanımaz.
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim fiil ve zarf fiil kullanılmıştır?
A) Geceleyin usuna düşen dizeleri yazmak için yataktan fırlamakta üşeniklik göstermez.
B) Lokantada, yolda bulduğu dizeleri saptamak için de hemen odasına koşar.
C) Onda, öyle çizilmiş, karalanmış sayfalar gördüm ki içindekilerini çözmeye hiç mi hiç olanak yoktu.
D) Gerçekte, Puşkin’in yaşamını dolduran zıpırlıklar, bir bakıma, ozan olarak toplumda gereken saygıyı toplayamamasından gelir.
E) O, ancak onlardaki şiiri ortaya çıkarmak için onlara eğilebilir.
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-ar,-er, -r” ekini alan sözcük kalıcı isimdir?
A) Maupassant’la ilk tanıştığı gün Turgenyev onun yazarlıkla bir ilişkisi olabileceğini aklından geçirmemiş, ona çok soğuk davranmıştır.
B) Seine nehrinde saatlerce yüzer, ya da nehir üzerindeki kayıklarda uyuklar.
C) Maupassant, prenslerin, soyluların, memleket büyüklerinin sofralarından -bu konuda Rousseau ondan da ilerdedir- uzak kalmak ister hep.
D) Onların dostluklarına, sunularına yük gözüyle bakar.
E) Bana karşı öyle içten davranıyorlar ki böyle bir şey yaparsam gerçekten ayıp olur.
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ”-maz,-mez” ekini alan sözcük eylemsidir?
A) Gauguin’in bu özel sanat çevresi kendisini benbenciliğe de götürür, ama o bundan ürkmez.
B) Kuş sesi bile işitilmez bir adada yaşıyordu.
C) Tahitililer oradan oraya gitmek için geceyi beklerler, ama yalınayak yürüdükleri için, onlar da adanın erincini bozmaz.
D) Tahitililer bunu ondan esirgemez, ama köyden çıkıp da şehre indiği vakit çokları ona terelelli gözüyle bakar.
E) Dikkate değer ki, insanların çoğu bir sanat ürünüyle burun buruna gelince yüreklerinin küp küp etmesinden hoşlanmazlar.
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ismi niteleyen bir eylemsi vardır?
A) Eğer dostuna kılıç çektinse umudunu kesme, aranız bulunabilir; ama sırrını ele verdinse dostun bir daha yüz geri etmemek üzere senden uzaklaşmıştır.
B) Bu, kendini bilir bir insanın böyle yapması gerektiğine inanmasındandır.
C) Onları kuzu kuzu seyredenleri alaya alır.
D) Kimse az buçuk gürültü, patırtı yapmadan kalabalıktan ayırt edilemez.
E) Sartre, salt edebiyatın bir düşten başka bir şey olmadığını söyleyecektir.
8. “-r, mez, -acak, -mış” eklerini alan sözcüklerden bazıları zamanla fiilimsi özelliğini kaybederek isimleşir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bunu örneklendiren bir kullanım vardır?
A) Bencesi şudur ki, okurlar da, seyirciler de yüzyıllar boyu sanat denizinde yüzmelerini sağlayacak bir eğitimden uzak tutulmuşlardır.
B) Toplumların çoğu sanat ürünlerine yaklaşmak için birtakım ince yollardan geçilmesi gereğine inanmazlar.
C) 1952 sonbaharında Atlas Okyanusunu minnacık bir yelkenliyle aşan Alain Bombard Kanarya Adalarından yola çıktığı vakit dünyanın en güç şeyi olan yalnızlığı egemenliği altına alacağını sanmıştır.
D) Ama günler günlere bindirdikçe yalnızlığın insanoğluna verilen bir armağan değil de öldürücü bir makine olduğuna inanmaya başlar.
E) Bombard olsun, denizleri tek başına kalbura çeviren öteki deniz devleri olsun yalnızlığı çokça severler.
9. “-r, -maz,-acak, -mış” ekini alan sözcükler cümlede bazen fiil, bazen de fiilimsi göreviyle kullanılır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu eklerden birini alan sözcük fiilimsi değildir?
A) On metreyi, on beş metreyi aşan dalgalar arasında, ya da insanın derisini kavuran güneşin o aman vermez ışınları altında bu yalnızlığın içimizde bir yerlere sokulması da beklenmemelidir.
B) Gerektiğinde karbon gazıyla şişecek olan şamandıralardan başka hiçbir güvenliği yoktur.
C) Bombard bütün yolculuğu boyunca su geçirmez çoraplarla kuru bir yatak düşledi.
D) Tahta çatı üzerine hayvan postu değil de kauçuk niteliği kazandırılmış yelken bezi geçirildi.
E) Açlık, susuzluk, güneşin sıcağı, gecenin soğuğu, dalgalar, rüzgârlar karşısında hepsi de insan üstü bir varlık gösterirler.
10. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangisi fiilimsi değildir?
A) Bütün bu çaresizliklere bir de tekneye dolan suların eklendiği unutulmamalıdır.
B) Bizim iki balıkçı ağları palas pandıras toparlayıp küreklere asılırlarsa da gemilerine ulaşamazlar.
C) Bütün geceyi, kayığın içine dolan suyu boşaltmakla geçirirler.
D) Gün ağarırken çevrelerini iyice gözden geçirirler.
E) Bunu düşünür düşünmez de ellerini küreğin tutamacına yerleştirir.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim fiil eklerinden birini aldığı hâlde zamanla kalıplaşarak isimleşmiş bir sözcük vardır?
A) Öte yandan, sanatçılar da aradaki buzları eritecek bir çabaya yanaşmak istemezler.
B) Şimdi de çizmelerinin içinde çorapsız kalan ayakları donmaya başlamıştır.
C) Blackburn arkadaşının içini bozmamak için hiç sesini çıkarmaz.
D) Bütün gece sürer sayıklama ve inleme.
E) Onun yolculuğu insan direnci bakımından büyük alkışlar toplayacak bir girişimdir.
12. (I) Gemi batınca, arda kalan sallardan biri üstüne sığınan Poom Lim, azık sandığındaki yiyecekler bittikten sonra tam üç ay, tek başına balık eti ile çiğ kuş eti yiyerek yaşar. (II) Balık avı için bir oltaya gerek duymasıyla salın kenarındaki küçük üçleme halatlarını çözmüş ve bunları birbirine ekleyerek amacına ulaşmıştır. (III) Oltanın iğnesi için de salın galvanizli çivilerinden birini kullanır. (IV) Ne ki, daha önce ona, dişleriyle gerekli biçimi vermiştir. (V) Yem için de azık sandığında kalan son bisküvilerden yararlanır.
Yukarıdaki cümlelerin hangilerinde sıfat fiil kullanılmıştır?
A) I-II
B) III-IV
C) II-V
D) I-V
E) II-V
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat fiil kullanılmamıştır?
A) Ona, güneşte kurutunca da suda hemen erimeyecek bir sertlik kazandırır.
B) Doğrusu, deniz kazasına uğrayan mutsuzların durumu birçoklarının kafasını kurcalamıştır.
C) Onlar bizi beklemeden teknelerini yiyecek ve içecekle iyice doldururlar.
D) Bombard günde iki üç bardak içilen deniz suyunun sağlığa bir dokuncası olmayacağını söyler.
E) Ama ne yapalım, sizi aylarca ölümle dirim arasında tutacak olan da budur.
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zarf eylem kullanılmamıştır?
A) Bombard 65 gün süren yolculuğu boyunca bu suyu içmiştir.
B) Bombard bunları bütün ayrıntılarıyla saptamak için, yola çıkmadan, bir sürü kitap devirir.
C) Çünkü o, bu işi kendi canını ortaya koyarak kanıtlamıştır.
D) Heyerdhal incelemelerini derinleştirdikçe kuşkularını artıracak yeni ipuçları bulur.
E) Heyerdhal papirüsten yaptırdığı “Ra” adındaki gemisiyle -bu başka bir yolculuktur- Fas’tan Barrados adasına giderken Atlas Okyanusunun göbeğinde bir güvercine bile rastlamıştır.
15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim fiil, sıfat fiil ve zarf fiil kullanılmıştır?
A) Yelkenlinin kıçına değin sokulur, orada deniz üzerinde gezinerek güneşin batmasını bekler.
B) Kaptan Kusto, köpek balıklarının çok keskin görüşlü olduklarını, kılavuz balıklarının da onların avlarından yararlanmak için yanlarından ayrılmadıklarını ileri sürmüştür.
C) Antil Adası yerlileri, yakaladıkları yapışkan balıklarını kaplumbağaların bulundukları yere salıverirler, balıklar kaplumbağalara yapışınca da hem onları, hem de kaplumbağaları avlarlarmış.
D) Denizin bu beklenmedik hayvanlarla dolup taştığını anlamak için deniz düzeyinde -bir sal üzerinde- yolculuk etmek ve gürültü, yapmadan ağır aksak yol almak gerekir.
E) Güneye doğru yollandığı vakit de gerçekten haritada yeri olmayan adalara rastlamıştır.
16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde durum bildiren bir zarf fiil kullanılmıştır?
A) Bir kez de düşünde yolunun üzerinde sığ kayalıkların bulunduğunu görmüş, uyanıp rotasını değiştirmekle kayalıklara bindirmekten kurtulmuştur.
B) Atlas Okyanus’unu geçerken bir gece dümende, teknenin pruvasından gelen birtakım sesler işitir.
C) Yola çıkmadan önce 24 saat yelkenlisinden hiç ayrılmamıştır.
D) Uyuyakalınca sabah kalkan gemiye yetişememiş.
E) Belki de kaçaklar, kendisi görmeden teknenin başındaki halat ambarına saklanmışlardır.
17. Hava yavaş yavaş soğuyordu. Karanlık demir bir perde gibi gökyüzünün üstüne çökmüştü. Bir çatırdama, bir makineli tüfek sesi! Ateşe atılmış çam kozalakları gibi yağmur çıtırdayarak indirmeye başladı. Bardaktan boşanırcasına. Rüzgâr da dellendikçe dellendi. Yelkene söz geçirebilmek için ipini bileğime doladım. Bir saat sonra fırtına durmuştu. Ama ip de bileğimi kesmişti.
Yukarıdaki paragrafta kaç zarf fiil vardır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5
18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde farklı türden fiilimsiler kullanılmıştır?
A) Bütün gece dümenin başından ayrılmayan biri de Gilboy’dur.
B) O da gün doğarken yelkenlerini indirip yatar.
C) Yekeyi sıkı sıkıya bağlayıp demir şamandırayı denize atar.
D) Rebell ise, geceleri yekeyi bağlayıp uyumayı yeğler.
E) Bütün bu deniz büyüklerinin öykülerini size beyaz balinadan, Melville’in Moby Dick’inden açabilmek için anlattık.
19. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiilimsi, ismi niteleme göreviyle kullanılmıştır?
A) Moby Dick, bildiğiniz gibi, beyaz bir balinadır.
B) Melville’e göre ona beyaz balina denilmesinin nedeni, sırtının soluk kefen rengi çizgi ve lekelerle dolu olmasıdır.
C) Melville, bu yaratıkların Akdeniz’de barınabileceğine inanmaz ama Amiral Davis’in Kuzey Afrika kıyılarında bir balina iskeleti bulması karşısında sesini kısmıştır.
D) Bizcesi, insanoğlu bildiği, algıladığı gerçekleri kendine saklamayı çokça sever.
E) Canavar balinaların sessiz azgınlığına kalleşçe bir yumuşaklık katan da bu beyazın ta kendisidir.
CEVAPLAR: 1.C, 2.D, 3.C, 4.D, 5.A, 6.B, 7.B, 8.A, 9.E, 10.E, 11.B, 12.D, 13.C, 14.A, 15.D, 16.A, 17.C, 18.D, 19.D
fiilimsiler-test-4 indir.
1. Soruda c seçeneğinde fiilimsi yok mu “yürüten” ?
Var. Hemen düzeltiyorum. Teşekkür ederim ilginiz için.