PARAGRAF TESTİ 2
1. O, duygu yüklü ve heyecan dolu şiirler yazan bir ozandır. Şiirlerinde coşkun dilinin ardında hep acılar, ayrılıklar saklıdır. Yaşadığı bu acıları, onların yaşarkenki duygu ve düşüncelerini üstü örtülü bir biçimde anlatmamıştır. O, bu acı ve sıkıntıların içinde boğulup kaybolmak yerine çevresinde, dünyada olup bitenlere duyarlı olmayı, sanatçı olmanın bir gereği saymıştır. Yaşamdaki olumsuzlukları, karamsarlığa karşı bir ışık olacak biçimde dile getirmiştir. Sanatçı duyarlığını yansıttığı şiirlerinin yanında mizahi bir dille yazdığı denemeleriyle de geniş bir okur kitlesine seslenebilmiştir. Gazetelerde yazdığı bu yazılar, onun daha geniş bir kitle tarafından tanınmasını sağlamıştır.
Bu parçada sözü edilen ozanla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Lirik nitelikler taşıyan şiirler yazdığı
B) Yaşadıklarını kapalı bir anlatımla dile getirdiği
C) Şiirlerinde insanlara ümit verdiği
D) Çevresine kayıtsız kalmadığı
E) Yazın alanında çeşitli ürünleri olduğu
2. İnsanın kendisini keşfetmesinin pek çok yolu vardır. Yazı yazmak, bu yollardan biridir. Çünkü “Küp, içindekini sızdırır.” misali, insan, kendi kalbindekileri aktarır yazılarına. …
Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi en uygundur?
A) Bu yüzden, insanın kendisini tanıması için yazı yazması gerekir.
B) Dolayısıyla yazılanları okumak, onları yazan insanları tanımak demektir.
C) Düşünülen, hissedilen her şeyin yazıyla dile getirilmesi mümkün değildir.
D) Bu yüzden duygusal yazılar daha çok ilgi görür.
E) İçinden geçenleri yazıya geçirirken değiştiren sanatçı sayısı az değildir.
3. Ben öykülerimde olayı, kişileri diyeceklerime yardımcı olarak kullanırım. İzlenimlerim de öykücülüğüme yardımcı olur hep. Ancak hiçbir olayı baştan sona izlemem. Bir ucundan yakalarım. Sonrası kendi kendine gelir. Bana ilginç gelen bir adam görürüm, kurarım onun öyküsünü. Bir söz duyarım, anahtar olur öyküme. Söyleyenin yüzünü görmeye gereksinim bile duymam. Okuyucularıma düşünme payı bırakırım öykülerimde. Bunu ağır bir dil kullanarak değil, öykülerimi kesin bir sonuca bağlamayarak yaparım.
Bu parçada öykü anlayışını dile getiren yazar, kendisiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinmemiştir?
A)Gördüklerini düş gücüyle geliştirip öyküsüne yansıttığına
B) Öykünün çeşitli unsurlarını kullanarak mesajını ilettiğine
C) Birçok öyküsünü yarım bıraktığına
D) Öykülerini anlaşılır bir dille yazdığına
E ) Öykülerinin yoruma açık olduğuna
4. (I) Sözlü halk edebiyatı ürünleri, bütün dünyada çocuk edebiyatının başlangıcı olarak kabul edilir. (II) Bununla birlikte Batı’da çocuklara yönelik yapıtların ortaya konması ilk olarak 17.yüzyılda karşımıza çıkmaktadır.(III) Fransa’da Fenelon’un soylu çocukların eğitiminde kullanılması için yazdığı Telemak, La Fontaine’in fablları, Perrault’un derlediği masallar ilk yapıtlardır. (IV) Türk edebiyatında çocuk edebiyatı ürünleri çok eskiye dayanmamaktadır. (V) Bizde çocuk edebiyatı konusu ancak Meşrutiyet’ten sonra kendini duyurmuştur. (VI) Öğretmen okullarına Batılı eğitim anlayışının girmesi buna ön ayak olmuştur.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerden hangisiyle başlar?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
5. Victor Hugo’nun resim yapmaya başlamasıyla, birden fazla sanat dalıyla uğraşmanın, sanatçılar arasında yaygınlaştığı söylenir. Halbuki insan ömrü, bir sanat dalında bile yetkinliği yakalamak adına kısa sayılmaz mı? Örneğin, başarılı bir romancı olmak için müzik, resim, şiir gibi sanat dallarıyla hiç ilgilenilmemelidir. Yoksa ileride şu tür sözleri çok duyacağız: “Ben resim yüzünden edebiyatçılığımı yitirdim, ressamlığımı da edebiyat yüzünden.”
Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A)Her sanatçının birden fazla sanat dalında başarılı olabileceği
B) Gerçek bir sanatçının sanatını her şeyden üstün tutması gerektiği
C) Başka sanat dallarıyla da ilgilenmenin, sanatçının asıl sanat dalında ustalaşmasını engellediği
D) Birden fazla sanat dalında başarı göstermenin, bazı özelliklere sahip olmayı gerektirdiği
E) Başarılı bir sanatçı olmanın yolunun evrensel bir duyarlığa sahip olmaktan geçtiği
6. Dostları olmalı herkesin, vefalı dostları… Uğurladığı gemileri unutmadan bekleyen limanları andıran dostlar… Taşımaktan yorulduğunuzda hayat yükünüzü, gönlünüz çekemez olduğunda gam yükünüzü boşaltabileceğiniz, tufan bitinceye kadar yanına sığınabileceğiniz, açık denizlere yol göründüğünde döneceğiniz günü umutla, sabırla, aşkla ve heyecanla bekleyen dostlar…
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A)Anlatıcının duygularını yansıtma
B) Benzetmeye yer verme
C) Bitmemiş cümlelere yer verme
D) Eleştirel bir tutum izleme
E) Sessel yinelemelerden yararlanma
7. Okura belli bir mesaj verme amacını önleyen, yapıtlarını, kişisel veya toplumsal herhangi bir soruna parmak basmak, çözüm üretmek için yazan sanatçılar var. Bu sanatçıların yaptıklarına ben slogancı sanat diyorum. Bu slogancı sanat anlayışı, zaman ve yer koşullarıyla sınırlıdır. Ulaşılması amaçlanan hedefe varıldığında geçerliliğini, etkisini yitirir. Dolayısıyla yeni yapıtlar gerektirir. Slogancı sanat anlayışına uygun olarak oluşturulan yapıtların, sadece belli bir dönemde geçerli olmasının nedeni de budur.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A)Bir düşünceyi savunmak için ortaya çıkan sanatçıların yapıtları kalıcılığı sağlayamaz.
B) Her sanat yapıtında sanatçı, dolaylı da olsa belli bir düşünceyi savunur.
C) Belli bir dönemi ele alan yapıtlar, o dönemin toplumsal şartlarını da yansıtmalıdır.
D) Yapıtlarını, belirli bir amaçla yazan sanatçılar, daha dar bir okur kitlesine seslenir.
E) Kalıcılık iddiasındaki her sanat yapıtı, edebiyat dünyasına bir yenilik getirmelidir.
8. (I) Türk öyküsüne konuşma dilini getirip Batılı ölçülerde hikayeyi derli toplu dramatize eden kişi Ömer Seyfettin’dir. (II) O; yüzünü halka, dile, sosyal gerçeklere döndürmüş olmasıyla da öykücülüğümüzde bir öncüdür. (III) Öykülerini deneyimlerine, tarihsel olaylara dayandıran yazar, yapıtlarında günlük konuşma dilini başarıyla kullanmıştır. (IV) Bireyin psikolojik dünyasına girerek modern öykünün temellerini atan başka yazarlarımız da vardır. (V) Öykülerini canlı ve etkileyici bir anlatımla oluşturmuştur. (VI) Olayları anlatırken yergiye, polemiğe, komik durumlara ve toplumsal yorumlara da yer vermiştir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A)II. B)III. C) IV. D) V. E)VI.
CEVAPLAR:
1.B, 2.A, 3.C, 4.C, 5.C, 6.D, 7.A, 8.C
Yukarıdaki testi indirmek için aşağıdaki bağlantıya tıklayınız.